• Sonuç bulunamadı

Belli Bir Olgunun Ortaya Çıkması

E. Unsurları

3. Belli Bir Olgunun Ortaya Çıkması

Belirli bir olgunun meydana çıkması, belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasının bir diğer objektif koşulu olarak sayılmıştır. Kanunda geçen belli bir olgunun ortaya çıkmasıyla anlatılmak istenen tarafların ortaya çıkan bir olguyu göz önüne alarak belirli süreli iş sözleşmesi yapmalarıdır. Belli bir olgunun meydana çıkmasına bağlı olarak yapılan belirli süreli iş sözleşmesinde olgunun özelliğini iyi tespit etmek gerekir.140

Belirli bir olgunun meydana çıkması her zaman belirli süreli iş sözleşmesi kurulmasının nesnel koşulunu oluşturmaz. Örneğin işyeri cirosunun belirli bir miktarın altına düşmesi durumunda veya işçinin elli beş yaşına yaklaşması halinde iş sözleşmesinin sona ereceği gibi düzenlemeler her ne kadar belirli olgunun ortaya çıkması olarak değerlendirilse de bunlar belirli süreli iş sözleşmesinin kurulması için nesnel koşul oluşturmazlar. Bu sebeple her şeyden önce, belli bir olgunun meydana çıkmasına bağlı olarak kurulan belirli süreli iş sözleşmesinde bu olgunun nesnel koşul oluşturup oluşturmadığının tespiti gerekir. Burada ise işçinin göreceği işin niteliği önem kazanır. Kısacası, ekonominin bozulması, siparişlerin azalması, ekonomik konjonktürde ortaya çıkabilecek dalgalanmalar gibi her türlü olgu nesnel koşul kapsamında değerlendirilemeyecektir.141

Belirli bir olgunun ortaya çıkmasında akla gelen ilk durum asıl işçinin işyerinde belli bir süre ile mevcut olmamasıdır. İşyerinin asıl işçisinin olmadığı dönemin geçici olması, yerine alınacak işçiyle bu süre ile sınırlandırılmış belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını haklı kılmaktadır. Örneğin; işçinin hasta veya raporlu olması yahut yıllık ücretli izinli veya işveren tarafından verilen ücretsiz izinli olması, kadın işçi için çalışma yasağı veya doğum izni olması gibi durumlar bu kapsamdadır. Bu gibi durumlarda işveren bu işçilerin yerine alınacak işçiyle belirli süreli iş sözleşmesi yapabilir. İşveren işçi ile yapılacak iş sözleşmesini takvim birimine bağlı olarak sürelendirebilir. Örneğin; “sözleşme diğer işçinin

140 Güven, Aydın, s. 55.

141 Uzun, s. 45.

doğum izninin bitimi tarihi olan 07.01.2007’ye kadar sürecektir” şeklinde bir belirleme yapılabilir. Bunun yanı sıra görülen işin amacından da işçi bakımından amacın aynı zamanda sözleşme süresini belirlediğinin açık olması ve sürenin sonunun belli veya önceden öngörülebilir olması şartı ile sözleşmenin sürelendirildiği anlaşılabilir. Bu olasılıkla hem işçinin hem de işverenin haklı çıkarları söz konusudur. Şöyle ki; işçinin izinli olduğu süre boyunca çalışmaması işvereni zor durumda bırakabilir, aynı şekilde işçinin iş sözleşmesinin bu nedenle feshedilmesi de işçiyi zorda bırakabilir. Nitekim bu tür olayların karşısında işverenlerin, o süre için yeni alınan işçiyi belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırabilmesinin kabul edilmesi gerekmektedir. Böylece hem işveren zarara uğramamış olacak hem de işçi işini kaybetmemiş olacaktır. Diğer bir olasılık ise işyeri içerisinde yapılacak organizasyon değişikliği ile bu işte geçici süre ile başka bir işçinin görevlendirilmesi ve belirli süreli sözleşme ile alınan işçinin bu işçinin işinde çalıştırılmasıdır. Böylelikle işçinin mutlaka geçici süre ile bulunmayan diğer işçinin yerine alınmasının gerekmediği anlaşılmaktadır.142

Belli bir olgunun ortaya çıkmasında akla gelen ikinci durum işyerinde iş yoğunluğunun artmasıdır. İşletmelerde iş yoğunluğu arttığında yürüttükleri faaliyetlere dair geçici iş gücü ihtiyacı baş gösterebilir. Örneğin; acil olarak yetiştirilmesi gerekli olan siparişler olabilir, özel üretim talepleri olabilir, önemli misafirlerini ağırlamak isteyen bir işveren fazladan servis elemanları çalıştırmak isteyebileceği gibi, bu misafirler için fazladan güvenlik tedbirleri de isteyebilir. Burada esasen işyerinin faaliyeti sürekli olmakla birlikte işçiye olan ihtiyaç geçicidir. Aynı zamanda buradaki iş gücü ihtiyacı, işletmenin normal işleyişinin haricinde, düzenli değil ve bir anlamda önceden öngörülmeyen bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla “belirli bir olgunun ortaya çıkması” esasen geçicilik ifade ettiği için işyerinin normal faaliyetinin ve iş gücü ihtiyacı içerisindeki işlerinin belirli süreli istihdamla yerine getirilmesinin imkânı yoktur. Uygulamada sıkça görülen bir durum da şudur; işveren daimî işçi kadrosunu düşük tutarak esasında olağan olan iş ya da siparişlerle beraber işyerinde iş hacminin arttığını ileri sürmek suretiyle, iş gücü ihtiyacının arttığı gerekçesiyle belirli süreli iş

142 Güler, s. 44.

sözleşmesi yapmaktadır. Kanuna karşı hile olarak nitelendirilebilecek bu durumda yapılan sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu kabul edilemez.

Çünkü buradaki rutin olarak alınan siparişler iş yoğunluğunun artmasını değil, normal iş hacminin ifadesidir.143 Dolayısıyla işletmenin olağan iş hacmine dahil olan işlerde belirli süreli iş sözleşmesi yapılmaması gerekir. Dolayısıyla somut olaya göre belirli süreli iş sözleşmesi koşullarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmektedir.

Belirli bir olgunun ortaya çıkması hem asıl işte hem de yardımcı işlerde mümkündür. Asıl işte ortaya çıkan olguya örnek olarak; siparişlerin standart olarak devam ettiği bir işyerinde, bir defaya mahsus olan acil bir sipariş geldiğinde, işverenin bu işi yetiştirebilmek için yeni işçilere gereksinim duyması gösterilebilir. Normal şartlarda öğle yemeklerini iş yeri dışında yediklerinden zaman kaybettiğini düşünen işveren bu siparişlerin yetiştirilmesi sürecinde iş görenlerine işyeri içerisinde yemek vermek istediği zaman, yemek işi için yeni işçiler çalıştırılmasındaki olgu ise yardımcı işte gerçekleşmiştir.144

Bazı durumlarda işletme için gereken bir projenin yapılması amacı ile uzman birisiyle projenin süresi göz önünde bulundurularak belirli süreli sözleşme yapılabileceği gibi, işletmenin insan kaynaklarını yeniden yapılandırmak ya da işletme stratejilerini tekrar belirlemek için bir uzman ile bu stratejilerin hayata geçirilmesine kadar bir süre içinde belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilir.

Buradan çıkarılacak önemli olan husus sürekli işler ile ilgili belirli süreli iş sözleşmesi yapılamayacağı, fakat gerektiği zaman sürekli bir işle ilgili olmasına rağmen, bu işin sunulan örneklerdeki gibi, bir bölümünde ortaya çıkan yeniden yapılanma ya da ıslah çalışmalarıyla ilgili bir olgu nedeniyle bu olgunun gerektirdiği süre kadar belirli süreli iş sözleşmesinin yapılabileceğidir.145

143 Uzun, s. 45.

144 Güler, s. 44.

145 Uzun, s. 45.

Son olarak belirtmek gerekir ki, yukarıda verilen örneklerde, iş sözleşmesinin belirli süreli olarak kurulması şart değildir; belirsiz süreli de yapılabilir.146 Belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilecek her halde tarafların belirsiz süreli iş sözleşmesi yapmalarına herhangi bir engel yoktur.