• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM

4.2. Beden Eğitimi Derslerinin Önemine İlişkin Görüşler

Araştırmaya katılan Beden eğitimi öğretmenlerine uygulanan yarı- yapılandırılmış görüşme formunun B bölümünde, öğretmenlere çalıştıkları okullarda

yürütülen Beden Eğitimi dersinin yeri ve önemi, branş dışındaki öğretmenlerin bu derse bakış açıları, okul müdürleri, aileler ve öğrencilerin bu derse yaklaşımlarının ne olduğu konusunda açık uçlu sorular yöneltilmiştir. Bu soruların yöneltilmesiyle araştırmaya katılan öğretmenlerin BE dersinin önemine dair tutumları, hem kendi bakış açılarıyla hem de diğer bireylerin bakış açılarının öğretmenler üzerindeki etkileriyle ortaya konmaya çalışılmıştır. Buradan elde edilecek verilerle BE derslerinin örneklem kapsamındaki okullarda ne kadar önemsenip benimsendiği konusu değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Öğretmenlere yöneltilen ilk soruda kendi bakış açılarıyla BE derslerinin okullardaki önemi sorulmuştur. Araştırmaya katılan 20 öğretmenin tamamı BE derslerinin tüm okul dersleri içerisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu dile getirmişlerdir. Bu soruya verilen cevapların analizine göre öğretmenlerin tamamı öğrencilerin ruhsal ve bedensel gelişimine en çok katkı yapan dersin BE dersi olduğuna inandıkları ortaya çıkmıştır. Öğretmenler dersin önemini vurgulamak için kullandıkları ifadelerden bazıları şöyledir:

“…Beden Eğitimi okulların olmazsa olmazıdır” (Ö1), “……okulların ana menüsüdür” (Ö2);

“…..okullardaki işleyişin temeli Beden Eğitimidir” (Ö4); “Okullarda beden eğitimi, başarının anahtarıdır” (Ö6)

“…Her bireyin sağlıklı bir yaşam için mutlaka katılması gereken bir aktivitedir” (Ö7);

“Yemeğin tuzu neyse (ne kadar önemliyse) okulda beden eğitimi dersi de odur” (Ö11);

“Öğrencilerin öğrenmenin yanı sıra ruhen ve bedenen eğitildikleri tek ders Beden Eğitimi dersidir.” (Ö14)

“Beden eğitimi her şeydir” (Ö18).

Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere araştırmaya katılan BE öğretmenleri bu dersin en az diğer dersler kadar önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Öğretmenlerden ayrıca Beden Eğitimi dersini kendi ifadeleriyle tanımlamaları da istenmiştir. Öğretmenlerin yaptıkları tanımlara bakıldığında tüm tanımlarda ortak

ifadeler kullandıkları görülmektedir. Şöyle ki beden eğitimi dersinin tanımı yapılırken

- beden ve ruh sağlığını geliştirme - enerjiyi kullanma (harcama) - psikolojik eğitim - sosyal gelişim - fiziksel gelişim - motivasyon - yetenek - sağlık - spor yapma - işbirliği yapma ve

- ahlak kelimeleri hemen hemen ortak olarak bütün tanımlarda geçmiş veya sık sık tekrar edilmiştir. Tablo 3’te öğretmenlerin Beden eğitimi tanımında vurguladıkları kelimelerle ilgili elde edilen veriler özetlenmektedir.

Tablo 3. Beden Eğitimi tanımında kullanılan kavramlar

Okul Tür ü Ö ğ re tm en be de n ve ruh sa ğl ığ ı enerj i Ahlak ve centilmenl ik psikolo jik eğ iti m fiziksel geli şim Sosyal Geli şim

Motivasyon İş disiplini sağlama işbirli

ği yap m a Ö1 9 9 Ö2 9 9 9 Ö3 9 9 9 Ö4 9 Ö5 9 9 9 9 Ö6 9 9 Ö7 9 9 Ö8 9 9 Ö9 9 9 9 9 İlk ö ğ retim Ö10 9 Ö11 9 9 9 Ö12 9 9 9 Ö13 9 9 Ö14 9 9 Ö15 9 9 9 Ö16 9 9 9 Ö17 9 Ö18 9 9 Ö19 9 9 9 Ortaö ğ re tim Ö20 9 9

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği gibi araştırmaya katılan öğretmenler beden eğitiminin tanımını yaparken ve önemini vurgularken daha çok “beden ve ruh sağlığını geliştirme”, “öğrencilerin sosyal ve fiziksel gelişimine” katkı yapma ifadelerini kendi tanımlarında daha çok kullanmışlardır. Aşağıda verilen örnekler öğretmenlerin Beden Eğitimi dersini nasıl tanımladıklarını daha iyi anlamamız açısından faydalı olacaktır:

“Beden Eğitimi okulların ana menüsü, olmazsa olmazlarındandır. Öğrencilerin kendilerini bulma, sosyal aktivite kazanma, kendilerini geliştirme, yeteneklerine göre branşlaşma, konuları benimseme, uzun ders maratonundan uzaklaşma, kısaca; öğrencilerin psikolojilerini onarmanın en iyi yöntemidir.” (Ö2).

“Beden eğitimi ve spor yoluyla öğrencilerin hem fiziksel hem de psikolojik eğitiminin toplumsal hayata daha sosyal, daha paylaşımcı ve daha anlayışlı bireylerin yetişmesini sağlarız.”(Ö5)

“Kelime anlamı olarak Beden Eğitimi, kişinin hareketler yolu ile bedenini bilinçli bir şekilde eğitmesi anlamına gelmektedir. Bu anlamdan yola çıkarak beden eğitimi sadece okullarda değil günlük yaşantımızda da olması gereken bir aktivite olmalıdır. …”(Ö13)

“Beden eğitiminin tanımına göre bu dersin amacı sağlıklı, güçlü ve ahlaklı nesiller yetiştirmektir. Beden eğitimi dersi kişiyi sosyalleştirir, sağlıklı bir hale getirir, ruhsal yönden rahatlatır.” (Ö15)

“Öğrencilerin bedensel ve ruhsal gelişiminin ve sosyal yaşantısında daha kişilikli, paylaşımcı bir şahsiyet olarak gelecek hayata hazırlayıcı yöntemler içeren bir eğitim dersidir.” (Ö19)

Öğretmenlerin yapmış oldukları tanımlarda bedenen, ruhen ve ahlaki açıdan sağlam bireylerin yetiştirilmesinde Beden Eğitiminin önemi vurgulanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında araştırmaya katılan öğretmenlerin beden eğitimine ve bu yöndeki çalışmalara önem verdikleri, dolayısıyla okullarda mesleklerinin gereğinin bilincinde oldukları sonucuna ulaşılabilir. Ayrıca öğretmenlerin görüşmelerde verdikleri tanımlar incelendiğinde tümünün Beden Eğitimi dersi hakkında oldukça yüksek düzeyde pozitif tutumlara sahip oldukları hem mülakatlar sırasında kullanmış oldukları olumlu ve ikna edici ifadeler hem de görüşmeler sırasındaki kararlı ve tutarlı beden dillerinden anlaşılmaktadır.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin kendilerinde olan bu bilincin ve olumlu bakış açılarının, bu dersle ve genel olarak eğitimle ilişkili olan diğer aktörlerde de mevcut olup olmadığı, araştırmaya katılan öğretmenler açısından değerlendirilmesi de araştırmanın cevap aradığı önemli sorulardan biridir. Buna göre katılımcı öğretmenlerden eğitimde rol alan önemli aktörler olarak; branş dışındaki meslektaşlarının, okul yönetimlerinin, ailelerin ve öğrencilerin bu derse ne derece önem verdiklerini değerlendirmeleri istenmiştir. Bu değerlendirmeyi yapmalarının istenmesindeki amaç, eğitimde önemli roller oynayan bu aktörlerden ne kadar destek aldıkları konusunda bilgi edinmek ve bu konuda katılımcı öğretmenlere göre genel olarak okullarda beden eğitimi dersine verilen önemin derecesi hakkında fikir sahibi olabilmektir. Bu amaca hizmet eden yarı-yapılandırılmış görüşme formundaki sorular katılımcı öğretmenlerin verdikleri cevaplarla ilgili analiz bulguları Tablo 4’te sunulmuştur.

Tablo 4. Beden Eğitimi dersine verilen desteğin düzeyi hakkındaki öğretmen görüşleri Branş dışı öğretmenler Okul Yönetimi Aileler Öğrenciler Ok ul Türü Ö ğ ret m en Eve t Ha r K ısm en Eve t Ha r K ısm en Eve t Ha r K ısm en Eve t Ha r K ısm en Ö1 9 9 9 9 Ö2 9 9 9 9 Ö3 9 9 9 9 Ö4 9 9 9 9 Ö5 9 9 9 9 Ö6 9 9 9 9 Ö7 9 9 9 9 Ö8 9 9 9 9 Ö9 9 9 9 9 İlk ö ğ re ti m Ö10 9 9 9 9 Ö11 9 9 9 9 Ö12 9 9 9 9 Ö13 9 9 9 9 Ö14 9 9 9 9 Ö15 9 9 9 9 Ö16 9 9 9 9 Ortaö ğ re tim Ö17 9 9 9 9

Ö18 9 9 9 9

Ö19 9 9 9 9

Ö20 9 9 9 9

Tablo 4, araştırmaya katılan öğretmenlere yöneltilen “Sizce eğitimde rol alan aktörler beden eğitimi dersine yeterince önem veriyorlar mı?” sorusuna verilen öğretmen cevaplarından elde edilen bulguların kategorize edilerek bir matris halinde sunumunu göstermektedir.

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi araştırmaya katılıp görüşleri alınan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu okullarda (öğrenciler dışında) beden eğitimi derslerine yeterince ilgi gösterilmediğine işaret etmektedirler. Kendilerine yöneltilen açık uçlu soruya verilen cevapların analizine bakıldığında Beden eğitimi öğretmenleri, branş dışındaki meslektaşlarından, okul yönetimlerinden ve ailelerden Beden Eğitimi dersine yönelik bekledikleri ilgi ve desteği bulamadıklarını dile getirmişlerdir. Tabloya bakıldığında (öğrencilerin ilgisi hariç), eğitimde önemli rol oynayan aktörlerin Beden Eğitimi dersine gösterdikleri ilgi konusunda öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu “Hayır” ve “Kısmen” yanıtını vermişlerdir. Buradaki “kısmen” cevabı da olumsuz yönde değerlendirilebilir, çünkü öğretmenler kendi ifadelerinde bu aktörlerin beden eğitimi dersine yönelik desteklerini anlatırken belli derecede önem verildiğinden bahsedilse de genel olarak memnuniyetsizliklerini dile getirmişlerdir.

Tablo 4. te dikkat çeken nokta ise öğretmenlerin hemen hemen tamamının (Ö16 hariç) öğrencilerin bu derse ilgilerinin yüksek veya çok yüksek derecede olduğunu belirtmeleri olmaktadır. Ö16; genel olarak öğrencilerin bu derse ilgi göstermelerine rağmen, ÖSS sınavı hazırlığı nedeniyle öğrencilerin derse karşı olan motivasyonlarının düştüğünü, bu nedenle ilginin azaldığını ifade etmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin çoğunluğu (yaklaşık %70) öğrencilerin derse ilgili olduklarını belirtmelerine rağmen meslektaşlarının, okul yönetimlerinin ve ailelerin bu dersi yeterince önemsemediklerini dile getirmişlerdir.

Araştırmaya katılan BE öğretmenlerine göre branş dışındaki öğretmenler, BE derslerini akademik bulmadıklarından diğer derslere göre daha düşük bir önem sahiptir. Örneğin Ö7’ye göre branş dışı öğretmenler beden eğitimi dersini; “gereksiz ve olmasa da olur mantığıyla görüyorlar. Hatta o derste Matematik, Fen vb dersler yapalım teklifleri bile alıyoruz. Şahsi görüşüm spordan uzak kalmış olmaları ve sporun kendilerine neler kazandıracağını bilmediklerinden kaynaklanmaktadır” Buna benzer olarak Ö17’ de verdiği cevapta, branş dışı öğretmenlerin beden eğitimi dersini “angarya” ders olarak gördüklerinden bahsetmektedir.

Branş dışı öğretmenlerin Beden eğitimi dersini önemseyip önemsemeleri kendilerinin özel hayatlarında sportif faaliyetlere ve fiziksel gelişim aktivitelerine göstermiş oldukları ilgiyle açıklanabilir. Bu tip öğretmenler Beden Eğitiminin öğrencinin birçok yönden gelişimine katkı sağlayacağını düşünerek bu dersin sağlıklı yürütülmesi için gereken desteği verebileceklerdir. Ancak, özellikle lise düzeyinde, sistemin ÖSS üzerine kurulmuş olmasından dolayı geleneksel yapıdaki öğretmenler ve sporda uzak öğretmenler beden eğitimi dersini önemsemeyebilirler. Çünkü ÖSS’de BE dersi ile ilgili herhangi bir soru sorulmamaktadır.

Araştırmaya katılan öğretmenler branş dışı öğretmenler hakkında belirtmiş oldukları düşüncelerinin benzerlerini okul yönetimleri ve aileler içinde dile getirmişlerdir. Bilinçli yöneticilerin ve ailelilerin destek verdiklerini dile getiren öğretmenler, genellikle aşağıdaki faktörlerin Beden Eğitimi dersine önem verilmediğini gösteren göstergeler olduğunu ifade etmişlerdir. Bu göstergelerden bazıları şunlardır:

• Sınav sistemi (OKS, ÖSS’de BE dersiyle ilgili soru yoktur)

• Okullardaki BE dersi açısından fiziki koşullar ve tesisler yetersizdir ve bunların geliştirilmesine yönelik çabalar azdır.

• Aileler ve yöneticiler spordan uzaklar

• Okul yöneticilerinin BE dersini sadece futbol olarak algılamalar

• Okul programında BE dersine diğer derslere göre az zaman ayrılmaktadır. • Ülke olarak belirli bir spor politikamız yoktur

Araştırmaya katılan öğretmenlerin bir kısmına (f=7) göre okul yöneticileri kendi çalıştıkları okullarda BE derslerine yüksek düzeyde önem verip BE öğretmenlerini desteklemektedirler. Ancak geri kalan kısımdaki öğretmenlere göre okul yöneticileri BE derslerine yeterince önem vermemektedirler. Katılımcı öğretmenlerin bu konudaki olumsuz düşüncelerini yansıtan mülakat alıntılarından bazı örnekler aşağıdaki gibidir:

“Genelde okullarımızda Beden Eğitimi dersinin işlenmesi açısından yeterli imkan ve şartlar oluşturulmamıştır. Bizim okul da bunlardan bir tanesi. Buna rağmen yöneticiler bunu görmezden gelip konuları; takım sporlarını hep başarılı görmek istiyorlar.” (Ö2)

“Çocukların deşarj olduğu ve okulun tanıtımı için müsabakalara öğrenci yetiştirilmesi gereken bir ders olarak görüyorlar. Bunun dışında bir düşünceleri yok.” (Ö7)

“Okul takımları başarılı olduğu sürece her zaman yanınızda gibi gözüküyorlar.” (Ö17)

Bu örneklerde öğretmenlere göre okul yöneticileri daha çok okulun tanıtımıyla ilgilenmektedirler. Bu okullar arasındaki yarışma ruhundan kaynaklanan bir özellik olabilir. Ancak burada okul yöneticilerinin okullarda bireysel öğrenci gelişiminden çok kurulan takımların diğer okullar arasındaki başarılarının daha çok desteklendiği görülmektedir. Bunların dışında Ö14’ün ifadelerinde okul yöneticilerinin Beden Eğitimi öğretmenlerinden beklentilerinin çok değişik boyutlarda olduğu ve bunun öğretmen üzerinde oldukça negatif etki yarattığı görülmektedir. Ö14 görüşme sırasında okul yöneticileri hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getirmiştir:

“Derse ders olarak bakış açıları olumsuzdur. Fakat branşlarda şampiyonluk varsa senden iyisi yoktur. Onlara göre şampiyon olmayacak branşta antrenman yapma, faaliyete katılma. Onlara Beden Eğitimi dersi değil Beden Eğitimi öğretmeni lazımdır. Öğrencileri disipline edecek, törenlere hazırlayacak, okulda polislik yaptıracak, koluma ve kollama vazifeleri yapacak vs. vs.”.(Ö14)

Görüşme yapılan öğretmenler BE dersine ailelerin bakış açılarını da aşağıdaki alıntılarda belirttikleri şekilde ifade etmektedirler:

“Beden Eğitimi dersinin çocuklara ileride bir KPSS, bir ÖSS sınavını kazandırma gibi bir artısı olmadığı düşünülüyor. Günümüzde veliler doğal olarak sistemin zorunluluğu haline gelmiş sınavlar yüzünden çocuğunu daha iyi bir lisede, daha iyi bir üniversitede okutma çabası içinde ve bu yüzden beden eğitimi dersini zaman kaybı olarak görmektedirler.” (Ö7, s.1)

“Spor kültürü almış aileler zaten sene başında okula gelip çocuklarının durumunu bizlere söyleyip işbirliği istiyorlar. Çocuklarının antrenman programlarını bize veriyorlar. Bunların dışındakiler ‘aman çocuğuma dokunma, edemez, yapamaz!’ diyorlar. Hocam bu düz takla hayatta nerede lazım olacak diyenler bile var. Malum ÖSS’de düz takladan, düzen alıştırmalarından soru çıkmıyor.” (Ö14)

Görüldüğü üzere ülkemizdeki sınav sistemi nedeniyle, öğrencilerin ilgileri yüksek olmasına rağmen okullarımızda Beden Eğitimi derslerine karşı olan tutumların (gerek veli, gerekse yöneticiler) pek olumlu olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bunun nedenlerinden bir ülkemizde sporun gelecekte bireye sağlayacağı avantajların bilinmemesinden kaynaklı olabilir. Diğer bir deyişle ülkemizde gençler ülkede bir spor politikasının olmaması nedeniyle geleceklerini sporla ilgili dallardan ziyade diğer alanlarda aramaktadırlar. Spor dallarıyla ilgilenip geleceğini güvence altına alabilen insan sayısı ülkemizde azdı. Bu nedenle, öğrencilerin bireysel yetenekleri ve ya ilgilerinden çok ÖSS ve OKS gibi sınavlar gençlerimizin geleceğini şekillendirmesinde daha fazla etki etmektedir. Bu düşüncenin ailelere yansınması nedeniylede okullarımızda Beden eğitimi dersleri öğrenciler hariç yöneticilerden ve ailelerden gerektiği ilgiyi ve desteği bulamamaktadır. Kuşkusuz bu durum sporun gelişmesine de olumsuz yönde katkı yapmaktadır.