• Sonuç bulunamadı

Bankalardaki Uygulamalar

3. TÜRKİYE UYGULAMASI

3.3. Bankalardaki Uygulamalar

Türkiye’de bankalar ve aracı kurumlar yurtdışı piyasalarda futures işlemlerine 3794 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndaki yasal boşluklar nedeniyle sadece Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu’na bildirimde bulunmak suretiyle aracılık etmişler ve halen etmektedirler. İşlemler şu şekilde gerçekleşmektedir:2-107

Aracı kurum;

- Önce yurtdışında Avrupa’da Union Bank of Switzerland’ın aracı kurumu ‘FFM’ ve ABD’de ‘QUANTUM’ ile futures işlemleri yapılmasına ilişkin bir anlaşma yaparlar. Bu anlaşmalarda transfer edilecek marjin tutarları, emirlerin veriliş biçimleri, aracı kurumların işlemlerin bitiminde birbirleri ile teyitleşme koşulları açıkça belirtilmiştir. - Futures fiyatlarını anında izleyebilmek için “Reuter”in ilgili bölümlerini kiralayarak, gelişmeleri Reuter’den takip ederek, anında telefon ile bağlantı kurarak, sonra fax ile teyitleşmek suretiyle her bir müşterisi için ayrı ayrı futures anlaşmasına girmiş ve yurt içinde bir bankadan ilgili transferleri gerçekleştirmişlerdir.

- Türkiye’de Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’na ve Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurarak yurtdışı futures işlemlerine başladıklarını ihbar etmiş ve oldukça iyi işleyen bir muhasebe sistemini oluşturmuşlardır.

- Aracı kurum Türkiye’deki müşterilerine bir tanıtım broşürü hazırlayarak, müşterileri ile “Uluslararası Müşteri İşlem Sözleşmesi” adı altında bir anlaşmayı karşılıklı olarak imzalamışlardır.

Ancak aracı kurumlar futures işlemlerinin uygulanmasında birtakım güçlüklerle karşılaşmaktadır. Bunlardan birincisi haberleşmede zaman ile ilgili karşılaşılan problemlerdir. Türkiye’de iş saati biterken ABD’de futures işlemleri 24 saat yapılmasına rağmen işlemlere anında ulaşmak oldukça zorluk çıkartmış, aradaki fiyatlara erişmeleri mümkün olmamıştır. Ayrıca ABD’deki işlemci, futures piyasalarını yakından etkileyen ABD’deki olayları anında bilerek piyasaya müdahale ederken, Türkiye’ye bu konuların ulaşmasının belli bir süre alması ve gecikmesi (otomotiv satışları, işsizlik oranları vb. durumlar) yurtdışı futures fiyatları konusunda anında yorum yaparak karar vermelerini güçleştirmiştir (AKSEL,1995:107,108).

Türk bankacılığında vadeli döviz alım-satımı işlemleri Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 30 Sayılı Karar ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı’nın 84/30’l sayılı tebliğine göre yapılmaya başlanmıştır. TCMB’nın, 17.07.1984 tarihli genelgesi ile vadeli döviz alım-satım işlemleri ithalat ve ihracat işlemlerinde başlamıştır. 27.09.1985 tarihli TCMB genelgesiyle de bankalararası en fazla 3 ay vadeli döviz alım-satımına

izin verilmiştir. Fakat günümüzde bankalar çok uzun vadeli işlemlere girmekten kaçınmaktadırlar. Bunda en önemli etken, vadeli döviz alım-satımları arasında miktar ve vade açısından oluşan dengenin sağlanılması çalışmalarıdır.

Bankacılıkta vadeli döviz alım-satım işlemleri belirlenen esaslar dahilinde mal ve hizmet ithal ve ihraç işlemleri için kullanılmaktadır. Mal ihracatı ile bağlantılı vadeli döviz alım işlemlerinde vade, ihracat bedeli döviz yurda getirilme süresini aşmamak kaydıyla belirlenecek olup gayrikabilirücu ve teyitli akreditifin açılmış olması ve ya ihracatın gümrük tescil işleminin yapılmış olması gerekmektedir. Mal ithalatı ile bağlantılı vadeli döviz satış işlemlerinde ise, ithalatın ithal müsadesine bağlanmış olması, hizmet ihraç ve ithali ile bağlantılı vadeli döviz alım ve satımı işlemlerinde hizmet ile ilgili bağlantının (hizmet mukavelesi, nakliye faturası, belgeler) onaylanması gerekir. Yurtiçi bankalar en az 15 gün ve en fazla 6 ay vadeli olarak belirtilen sürelere uymak kaydıyla vadeli döviz alım-satımını serbestçe yapabilmektedirler. Vadeli açık pozisyon limitleri TCMB tarafından bankalara bildirilmektedir. Açık pozisyon, vadeli alımların vadeli satışlardan eksik veya fazla olması halidir. Bankalar, Merkez Bankası tarafından saptanacak “açık pozisyon limitleri” bildirilinceye kadar, yaptıkları vadeli alım kadar vadeli satış yapmak zorundadırlar (APAK,1996:21)

Bankacılıkta vadeli döviz alım ve satımlarında işlem prosedürü şu şekildedir: Vadeli döviz alımı; bu işlemde birinci günde taraflar arasında anlaşma imzalanır. İthalatçı için vadeli alış, banka için ise vadeli satış taahhütü oluşur. Aşırı fiyat dalgalanmalarına karşı anlaşmada belirtilen toplam tutar üzerinden belli bir yüzde ithalatçı tarafından bankaya yatırılır. Vade sonuna kadar bu paraya banka faizi tahakkuk ettirilir. Vade sonunda (60.gün) ithalatçı anlaşmada kabul edilen vadeli döviz kuru üzerinde toplam tutar için oluşan karşılık TL’yi öder. Vadeli döviz satımında da, aynı prosedür içinde yapılan işlemler sonunda, firma vade sonunda anlaşmada kabul edilen kur üzerinden dövizi bankaya satar, banka dövizi alınca karşılığı TL’yi firmaya öder. Bu işlemlerde vadeli döviz alış ve satış kurlarının belirlenmesi önem taşır.

Müsteşarlığın 89-32/1 sayılı tebliğine ilişkin Merkez Bankası 1/A sayılı genelgesiyle getirilen “Bankalar en az 15 gün ve en çok 6 ay olmak üzere Türkiye’de yerleşik

kişilere 3000 $’a kadar, bunu aşan tutarlar için aşağıdaki esaslar dahilinde vadeli döviz alım satımı yapabilir” hükmü, 03.07.91’de Resmi Gazete’de yayımlanan TCMB genelgesi ile şu şekilde değiştirilir: “Bankalar, MB’na bildirilen vadeli açık pozisyon limitleri içinde kalmak suretiyle vadeli döviz alım satımı yapabilirler.” Böylece, 15 gün/6 ay sınırı kalkmıştır.

Merkez Bankası tarafından 26 Kasım 1997 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile “vadeli açık pozisyon limiti” olarak adlandırılan sınırlama, 01 Ocak 1998’den itibaren kaldırılmıştır. Bankadan yapılan açıklamada sınırlamanın, “piyasanın derinliğini kısıtladığı, ithalat ve ihracatçıların artan talebi ve vadeli işlemlerin bankalar tarafından risk yönetiminde yoğun bir şekilde kullanıldığı” için kaldırıldığı belirtilmektedir. Yapılan değişiklikle döviz büfelerine de vadeli döviz alım satım hakkı verilmiştir (LİBERAL BAKIŞ, 27 Kasım 97).

Türev ürünlerin en temeli olan döviz forwardları uzun süredir ülkemizde de bankalar tarafından pazarlanmaktadır. Bugün, alış-satış kurları arasındaki fark bir hayli açılsa da, bir yıl vadeye kadar Türk Lirasına karşı forward sözleşmeleri bulmak mümkündür. Ayrıca Reuters aracılığıyla bir bankalararası forward piyasası da oluşmuştur. Kur Forwardı da denilen ve iki yapancı para cinsi arasındaki forward anlaşmalarının kastedildiği sözleşmeler de sıklıkla kullanılmaktadır. FRA sözleşmelerinin ise ülkemizde kullanımı henüz yoktur ve Türk Lirası bazında bu risk yönetim aracı geliştirilmemiştir (MÜMİNOĞLU,1994:9).