• Sonuç bulunamadı

Balkanlar Türkiye açısından ilk günden bu güne önemli olmuş ve önemli olmaya devam edecek bir bölgedir. Demirel’de bu bölge ile yoğun şekilde ilgilenmiştir. Balkanlar’da istikrarın ve refahın Avrupa’nın barış ve güvenliği üzerinde tayin edici bir rolü olduğunu düşünmektedir. Avrupa’nın barış ve güvenliğini tehdit eden en önemli unsurun saldırgan etnik milliyetçilik olduğunu, Hırvatistan, Bosna Hersek ve Kosova’da yaşananların buna en iyi şekilde örnek olduğunu ifade etmekten kaçınmamıştır.115 Bu barış ve güvenliğin tesis edilebilmesi için ulus üstü bir çaba gerektiğini ifade eden Demirel, kendisinin de temsilci olarak katıldığı 30 Temmuz 1999 tarihli Saraybosna Zirvesi’yle faaliyete geçen “Güneydoğu Avrupa İçin İstikrar Paktı”nı böle bir mekanizma olarak değerlendirmiştir.116

Türkiye Boşnaklara Bosnalı Hırvatların yeniden bir araya gelmesine ön ayak olmuş, taraflar ile yapılan görüşmelerden sonra Bosna Hersek federasyonu oluşturulmuştur. 1500 kişilik bir Türk Birliği Zenica’ya yerleşerek Hırvatlar ile Boşnaklar arasındaki ateşkesi yakından takip etmiştir. Demirel; Bosna Hersek, Azerbaycan, Somali ve Ruanda’da yaşananlara dünyanın kararlı ve rasyonel bir tutumla eğilmekte geç kaldığını savunmuştur.117

Demirel’in Balkanlara olan ilgisi bunlarla sınırlı değildir. Mart 1995’te Saraybosna’yı ziyaret etmek istemiş, ancak BM’nin güvenliği sağlayamaması sebebiyle gidememiş, Zagreb’e geçerek Hırvatistan cumhurbaşkanı ile görüşme

114 Melek Fırat, “Yunanistan’la İlişkiler” Baskın Oran (edt), s. 477. 115 Süleymn Demirel, 2000’e Girerken Türkiye, s. 22.

116 Süleyman Demirel, 2000’e Girerken Türkiye, s. 24. 117 Cumhuriyet, 25 Ekim 1994 aktaran Tuncer, a.g.m., s. 208.

sağlamıştır. Demirel, Bosna Hersek olaylarının bir Hristiyan-Müslüman çatışması haline getirilmemesi gerektiğini vurgulamış, baskı olmadan farklı kültürlerden insanların yeniden bir arada yaşaması sağlandığı takdirde dünyanın büyük bir zafer kazanmış olacağını vurgulamıştır.118 Bir yıl sonra arzusunu gerçekleştirerek Saraybosna’ya giden Demirel, buraya giden ilk Türk cumhurbaşkanı olmuştur.119 Demirel, “testi kırıldıktan sonra geldiler” tabiriyle Bosna olaylarına dünyanın çok geç müdahale ettiğini açıkça vurgulamıştır.120

Sırpların Boşnaklara yönelik katliama girişmeleri sonrası ABD, Türkiye’nin savunduğu şekilde NATO aracılığıyla Sırp mevzilerini vurmuş ve Sırpları masaya oturmak zorunda bırakarak Dayton Antlaşması’na giden yolu açmıştır. Türkiye Dayton Antlaşması’yla oluşturulan Barış Uygulama Gücü’ne (IFOR) asker göndermiştir. Haziran 1996’da Bosna Hersek’e giden Demirel, savaş tehdidinin halen devam ettiğini dile getirmiştir. Boşnak-Hırvat federasyonunun işlenmemesi durumunda Sırplar karşısında zafiyete uğrayacaklarını belirtmiştir.121 Demirel 6-7 Aralık 1999’da Bosna-Hersek’e bir ziyarette daha bulunmuştur.

Türkiye’nin yeni Yugoslavya ile ilişkileri ikili bir seyir izlemiştir. Boşnaklara yönelik katliamlardan sonra gerginleşen ilişkilerin, bölgede Yunanistan’ın lehine denge değişmesin diye kopması da istenmemiştir. En alt düzeyde tutulan diplomatik ilişkiler Dayton Antlaşması sonrasında büyükelçilik düzeyine çıkartılmıştır. Mart 1998’de Kosova’da savaşın başlaması ile ilişkiler tekrardan bozulma evresine girmiştir. 24 Mart 1999’da NATO, Yugoslavya’yı bombalamaya başlamıştır. Türkiye tereddütle de olsa hareketi desteklemiş ve barış gücü olan KFOR’a 1000 kadar askerle katılım sağlamıştır.122 Demirel bu olayların ardından 15 Ekim 1999’da

118 Cumhuriyet, 21 Ağustos 1995, Tuncer, a.g.m., s. 209.

119 Osman Karatay, “Demirel Mostar’ı Fethetti”, Zaman, 18.06.1996, aktaran Gökmen Kılıçoğlu,

Süleyman Demirel ve Dış Politika içinde Haydar Çakmak (Edt), Cumhurbaşkanları ve Dış Politika, s. 246.

120 Hulusi Turgut, Avrasya ve Demirel: Avrasya’daki Çoban Yıldızı, s. 67. 121 Cumhuriyet, 29 Haziran 1996, Tuncer, a.g.m.

Kosova’ya gitmiş, Türkiye’nin bölge ile hassas şekilde ilgilendiğinin vurgusunu yapmıştır.123

Türkiye ve Bulgaristan arasında eski komünist iktidar ile PKK konularında ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. Türkiye PKK konusunda rahatsızlığını Temmuz 1994’te Bulgaristan’a iletmiştir. Demirel Haziran 1995’te Bulgaristan’a ziyarette bulunmuştur. 1996’ta Bulgaristan’da iktidarın değişmesinin ardından ilişkiler düzelmeye başlamıştır. Özellikle “Osmanlı mirası” söylemleri nedeniyle Bulgaristan Türkiye’ye karşı endişeler duymuştur. Türkiye, Balkan ülkeleri ile ilişkileri geliştirmek için yoğun çaba sarf etmiştir. Bu yoğun çabaları özellikle Demirel’in cumhurbaşkanlığı döneminde de görmek mümkündür. Romanya ve Bulgaristan ile üçlü iş birliği zirve toplantıları düzenlenmiştir. 11-12 Mart 1999’da Romanya’nın Sinaia şehrinde üçüncüsü düzenlenen bu zirveye Demirel bizzat katılmıştır.124 22-23 Nisan tarihlerinde ise Bulgaristan’a resmi bir ziyaret daha düzenlemiştir.125 Demirel, 1999’da Kosova’ya yaptığı gezide Türkiye’nin Balkanlar’a karşı bakışını, Türkiye’nin tarihi hislerinin geçmişte kaldığını, tün dünya ile iyi ilişkiler kurmak isteyen bir ülke olduğunu, Balkanlar’a ancak barışı korumak için geldiğini söyleyerek açıklamıştır.126 Bu açıklamalar ile Türkiye hakkında düşünülen olumsuz eleştiriler giderilmeye çalışılmıştır.

Makedonya’nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkeler Türkiye ve Bulgaristan olmuştur.127 Türkiye, Makedonya’nın varlığını sürdürmesini hem bu ülkedeki Türk azınlığın güvenliği amacıyla istemekte, hem de Balkanlar’daki istikrarın korunması açısından zorunlu görmekteydi. Bu yüzden Türkiye bir tandan Makedonya’nın AB ve ABD tarafından tanınabilmesi amacıyla çaba sarf ederken, öte yandan da 1993’te bu ülkede ilk büyükelçilik açan ülke olmuştur. Gerek Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Şubat 1993’te, gerekse Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in çeşitli tarihlerde bölge ülkelerine yaptığı ziyaretlerde programlara Makedonya da dahil edildi.

123 Akşam, 16 Ekim 1999, aktaran Tuncer, s. 210. 124 Süleyman Demirel, 2000’e Girerken Türkiye, s. 25. 125 Süleyman Demirel, 2000’e Girerken Türkiye, s. 25. 126 Akşam, 16 Ekim 1999, Tuncer.

Cumhurbaşkanı Demirel’de Temmuz 1995’te Üsküp’te iki ülke arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzaladı.128 Ayrıca 28 haziran 1996’da Makedonya Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov Türkiye’yi ziyaret etmiş ve Demirel’le görüşmüştür.129

Benzer Belgeler