• Sonuç bulunamadı

4.3. ARAŞTIRMANIN BULGULARI

4.3.3. Çıkarımsal İstatistik Temelinde Bulgulanan Verilerin Analizi

4.3.3.4. Bağımsız Değişkenlerin Korelâsyon Analizi

Korelâsyon analizi iki değişken arasındaki ilişkinin derecesini ve yönünü belirlemek amacıyla kullanılan istatistik yöntemlerden birisidir. Değişkenlerin bağımlı veya bağımsız olması dikkate alınmaz. Değişik şekillerde hesaplanan ve değişik amaçlar için kullanılan Pearson Korelâsyon Katsayısı, Canonical Korelâsyon Katsayısı, Kısmi Korelâsyon Katsayısı gibi farklı isimler alan korelâsyon katsayıları vardır. Bunlardan Pearson Korelâsyon Katsayısı r ile gösterilir . Korelâsyon katsayısı

-1 ile +1 arasında değişen değerler alır (-1≤ r ≤+1). Katsayı, ilişkinin olmadığı

166 değerini alır 244. Katsayının 0.00 olması ilişkinin olmadığını gösterir. İşaretine bakılmaksızın genel olarak 0.30’dan küçük değerler düşük, 0.30-0.69 arasında kalan değerler orta, 0.70 ve üzeri değerler ise yüksek düzeyde ilişkinin var olduğu biçiminde yorumlanabilir 245.

Araştırmada geliştirilen hipotezlerin test edilmesi amacıyla yedi bağımsız değişkenin kendi aralarında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı ortaya konmuştur. Korelâsyon analizi sonucunda elde edilen bulgular tablo 33’te verilmektedir.

Tablo değerleri “Gıda Güvenliği için gerekli fiziksel koşulların sağlanması, uyulması ve eğitimi” bağımsız değişkeninin tüm diğer bağımsız değişkenlerle pozitif yönlü bir ilişkisi olduğu göstermektedir. Anılan değişken ile “Sunum güvenliği ve Çevre” bağımsız değişkeni arasındaki ilişkinin p=.001 anlamlılık düzeyinde r =.642 ile en güçlü ve pozitif ilişki olduğu saptanmıştır. Nitekim gıda güvenliği tarladan sunuma ve tüketim sonrası temizliği de içeren farklı süreçleri kapsadığı için, elde edilen bu bulgu alanyazın ve beklentilerle de uyumludur.

Gıda Güvenliği için gerekli “fiziksel koşullarını sağlanması, uyulması ve eğitimi” bağımsız değişkeninin en düşük olumlu ilişkisi ise “Enerji Yönetimi” değişkeni ile olan ilişkisidir. İki değişken arasındaki ilişki p =. 001 anlamlılık düzeyinde, r = .196’dır. Gıda güvenliği yüksek ölçüde teknoloji kullanımı gerektiren bir konu olduğu için enerji kullanımı ile çok yakın bir ilişki içerisindedir. Depolama, pişirme, sunum ve temizlik süreçlerinde kullanılan donanım ve malzemeler çevre dostu ve enerji tüketimi düşük olmaları ölçüsünde standardizasyondan beklenen yarar artacaktır.

Gıda Güvenliği için gerekli fiziksel koşulların sağlanması, uyulması ve eğitimi” bağımsız değişkeni ile ilintili geliştirilen H1 hipotezi ve tüm alt hipotezler kabul edilmiştir.

       244 Clark vd., ss. 229-230 

167

Tablo 33: Korelâsyon Analizi Sonuç Matrisi

Faktör Ortalama Standart Sapma 1 2 3 4 5 6 7

Gıda Güvenliği 4,6687 ,51945 1 İSGED 2,7668 1,26355 .409** 1 AGKY 3,0596 1,11320 .345** .375** 1 SGVÇ 4,5429 .63015 .642** .364** .391** 1 RY 4,6667 .68401 .427** .206** .306** .435** 1 EY 4,0150 .96105 .196** .343** .404** .354** .239** 1 HD 3,2844 1,4445 .379** .481** .296** .353** .027 .300** 1

** Korelâsyon 0.01 düzeyinde anlamlı.

Araştırma ana konusu ile ilintili geliştirilen ikinci hipotez “İş sağlığı güvenliği eğitimi ve denetimi ile uluslararası standartlar arasında bir ilişki var mıdır?” hipotezidir. Bu hipotez ile birlikte beş alt hipotez daha geliştirilmiştir (bkz. 4.3.3.3 Araştırmanın Hipotezleri). Tablo değerleri “İşsağlığı güvenliği eğitimi ve denetimi” ile uluslararası standartlar arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğunu ortaya koymaktadır. İSGED değişkeninin p =.001 anlamlılık düzeyinde r =.481 değerinde orta güçte bir ilişki içinde olduğu görülmektedir. Diğer değişkenlerle de orta düzeyde pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu tablo 33’de görülmektedir. Bu nedenle H2 hipotezi ve tüm alt hipotezleri kabul edilmiştir.

Geliştirilen üçüncü hipotez “Atık geri kazanım yönetimi (AGKY) ile uluslararası standartlar arasında bir ilişki var mıdır? biçimindedir. AGKY değişkeni ile ilintili geliştirilen H3 hipotezi için de dört alt hipotez geliştirilmiştir. Korelâsyon tablosundan görüldüğü gibi AGKY değişkeni tüm diğer değişkenlerle orta güçte pozitif yönlü bir ilişkiye sahiptir (bkz tablo 33). Bu sonuca göre H3 hipotezi ve tüm alt hipotezleri kabul edilmiştir.

Sunum güvenliği ve çevre (SGVÇ) ile uluslararası standartlar arasında olumlu bir ilişkinin olup-olmadığı yönünde geliştirilen hipotez, araştırmanın dördüncü hipotezidir. Bu hipotez ile birlikte üç alt hipotez geliştirilmiştir. Tablo 33’te yer alan değerlere göre “Sunum Güvenliği ve Çevre” değişkeninin tüm diğer

168 değişkenlerle orta güçte pozitif yönlü bir ilişkisi vardır. Bu ilişki sırasıyla; Sunum güvenliği ve çevre değişkeni ile Risk Yönetimi değişkeni arasında p=.001 anlamlılık düzeyinde r = .435 değerinde orta güçte pozitif yönlüdür. Enerji yönetimi değişkeni ile p= .001 anlamlılık düzeyinde, r = .435 orta güçte pozitif; Hijyen denetimi ile p = .001 anlamlılık düzeyinde, r = .353 değerinde orta güçte pozitif yönlü bir ilişki vardır. H4 Hipotezi ve tüm alt hipotezler kabul edilmiştir.

Beşinci hipotez “Risk Yönetimi ile uluslararası standartlar arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır” biçimindedir. Risk Yönetimi için ayrıca iki alt hipotez geliştirilmiştir. Korelâsyon analizi sonucu elde edilen değerler ışığında “Risk Yönetimi” bağımsız değişkeni ile “Enerji Yönetimi” yönetimi değişkeni arasında p= .001 anlamlılık düzeyinde r = .354 değerinde orta güçlükte pozitif yönlü bir ilişki vardır. Risk Yönetimi değişkeni için geliştirilen ikinci alt hipotez; “Risk Yönetimi ile Hijyen Denetimi arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır” biçimindedir. Tablo 33’te yer alan değerlere bakıldığında bu iki değişken arasındaki ilişkinin anlamlı olmadığı (r = .027) görülmektedir. H5 ve H5a hipotezleri kabul edilirken, H5b hipotezi ise reddedilmiştir.

“H5b Risk Yönetimi ile Hijyen Denetimi arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır” hipotezinin reddedilmesi bir ölçüde yöneticilerin her iki bağımsız değişkeni oluşturan bağımlı değişkeleri anlama ve yorumlama zorluğu çekmiş olabilecekleri varsayımı ile açıklanabilir. Nitekim Risk Yönetimi faktörünü oluşturan bağımlı değişkenler ile Hijyen Denetimi bağımsız faktörünü oluşturan bağımlı değişkenler uzmanlık gerektiren özgün anlam taşıyan ifadelerdir. Araştırma yapılan otelleri temsilen soruları yanıtlayan yöneticilerin çok az’ı Teknik Müdür ve / veya Gıda Mühendisi/Teknikeri’dir. Bu açıdan değerlendirildiğinde anılan bağımsız değişkenlerin oluşmasına yol açan bağımlı değişkenler arasında anket sorularını yanıtlayanlar açısından bir bağ kurulamamış olabilir.

Ana araştırma konuları ile ilintili geliştirilen altıncı hipotez “Enerji Yönetimi ile uluslararası standartlar arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır” hipotezidir. H6 hipotezi ile ilintili bir alt hipotez geliştirilmiştir. Korelâsyon analizi tablosunda

169 görülen veriler ışığında “Enerji Yönetimi ile Hijyen Denetimi arasında p = 0.001 anlamlılık düzeyinde r = .300 değerinde orta güçte pozitif yönlü bir ilişkinin varlığı görülmektedir. H6 ve H6a hipotezleri kabul edilmiştir.

Araştırma Hipotezleri test edildikten sonra, bulgulanan yedi faktörün bağımlı değişkenler üzerindeki önemini ortaya koyma amacıyla regresyon analizi yapılmıştır.