• Sonuç bulunamadı

IV- ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

1. FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

2.2. ARAŞTIRMA ALANININ İKLİMİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

2.2.2. Bölgesel ve Yerel Faktörler

İklimlerin oluşmasında sadece küresel etkiler belirleyici olsaydı, aynı enlemde olan yerlerin tamamında aynı iklim koşullarının yaşanması gerekirdi. Kuşkusuz bu durumun ülkemizde de böyle olması, sıcaklığın Akdeniz kıyılarından Karadeniz kıyılarına doğru düzenli olarak azalması gerekirdi. Ancak hem Dünya genelinde hem de Türkiye’de durum bu şekilde değildir. Çünkü küresel faktörler yanında iklimi etkileyen bölgesel ve yerel faktörler de vardır. Türkiye’nin sahip olduğu yerel ve bölgesel özellikler de ülkemiz iklimine etki etmektedir.

2.2.2.1.Denizellik ve Karasallık Etkisi

Özgül ısıları arasındaki fark ve ısınma özellikleri nedeniyle, karalar sıcaklığın kısa zamanda çok yükselip düştüğü, denizler ise yavaş yavaş ve karalara oranla daha az miktarda ısınıp soğuyan bölgelerdir. Türkiye’yi çevreleyen denizler de büyüklükleri oranında Anadolu yarımadası üzerinde etkisini göstermektedir.

Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Türkiye’nin ikliminin ana karakterini belirleyen Akdeniz, Dünya’nın en büyük ara denizidir. Bundan dolayı yağış ve sıcaklık yönünden çevresindeki ülkelere önemli ölçüde etkileri olmaktadır. Onun için kendi adını taşıyan iklim tipinin oluşumunu sağlamıştır. Akdeniz, kışın soğuk kara parçaları arasında ılık, yazın ise sıcak kara parçaları içinde serin bir su kütlesidir. Belirtilen nedenlerle, tipik Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde yaz ve kış sıcaklıkları arasındaki fark fazla değildir. Yağış yönünden basınç şartları ile ilgili olarak yazlar kurak, kışlar ise yağışlı geçer. Karadeniz, alan itibariyle Akdeniz’e kıyasla daha küçük olduğundan etki alanı kıyılarla sınırlıdır. Yine de Karadeniz üzerinden gelen rüzgârlar bol nem taşıdığı için kıyılara ve dağların kuzeye bakan yamaçlarına iyi derecede yağış bırakır (Şahin vd., 2005, 91).

Denizlerdeki ısınma ve soğumanın gecikmeli olmasında birçok etki söz konudur. Bunlar arasında suların hareketli bir özellik göstermesi, gündüz depolanan enerjinin gece ortama geri verilmesi ve ışığın denizlerde ortalama 8-10 metre derinlere kadar etkisini gösterebilirken, karalardaki ısınmanın en çok 50-100 cm kadar olması sayılabilir.

Deniz suyunun sıcaklığının karalardaki kadar hızlı azalıp, artmamasının bir başka nedeni de akıntılardır. Yatay ve dikey yöndeki akıntılar sıcak suyun daha serin alanlara, soğuk suyun ise daha ılık alanlara taşınmasını sağlayarak su sıcaklığında dengeleyici rol oynamaktadır.

Denizler üzerindeki buharlaşma da geceleyin ışımayı, gündüz de aşırı ısınmayı engellemektedir. Karalar üzerinde su buharı oranı oldukça düşük olduğundan ışıma ve güneşten gelen enerjinin tutulması azalmaktadır. Karaların ısınma ısısı düşük fakat denizlerin ısınma ısısı yüksektir. Bu da denizlerin geç ısınıp, geç soğumasına neden olmaktadır. Denizlerdeki soğuma yaz gecelerinde karalardan ¼ oranında daha düşük düzeydedir (Erol,1993, 54).

Araştırma istasyonlarımızdaki sıcaklık karasallığı indisleri; (Conrad) Alanya’da 23,38 ile en düşük değeri göstermiştir. Akdeniz kıyısındaki Anamur’da 24,97 olan karasallık değeri Antalya’da 29,82’dir. Sıcaklığa bağlı karasallık indisleri Akseki’de 34,56 iken, Torosların kuzeyinde kalan istasyonlarda daha yüksek değerler göstermiştir. Karasallık değerleri Karaman’da 40,03’e Seydişehir’de 40,41’e, Konya’da 40,81’e kadar çıkmaktadır ( Tablo 2).

Coutagne’ın yağış karasallık formülü uygulanmış ve yağış karasallığı indisi; Anamur’da 0,10 Antalya’da 0,12 Alanya’da 0,13 Akseki’de 0,21 Seydişehir’de 0,29 Hadim’de 0,30 ve Eğirdir’de 0,31 olarak bulunmuştur. Yağışların yaz aylarındaki oranının arttığı istasyonlar da ise Beyşehir’de 0,44 Isparta’da 0,52 Karaman ve Yalvaç’ta 0,53 Burdur’da 0,58 Konya’da 0,65 Kadınhanı’nda 0,70 ve Ilgın’da 0, 72’e varan indis değerleri bulunmuştur (Tablo 3). Yine de indis değerlerinin 1’in altında kalması istasyonlarda tam karasallığın olmadığını göstermektedir.

Bu sonuçlardan da anlaşıldığı gibi çalışma alanımızda karasallık değerleri kıyılarda oldukça düşük iken, iç kesimlerde artmaktadır.

Sıcaklık karasallığı ile yağış karasallığının tam bir uyum göstermediğini de görülmektedir. Ancak kıyılarda her iki formülün sonuçlarının örtüşmektedir. Anamur, yağış karasallığının en düşük olduğu istasyon iken, Ilgın yağış karasallığının en yüksek olduğu istasyon durumundadır. Anamur aynı zamanda sıcaklık karasallığının da en düşük olduğu ikinci istasyondur.

2.2.2.2.Yükselti

Yükselti, iklime etki eden önemli bir faktördür. Genel olarak her 100’de sıcaklığın yükseldikçe 0,5 0C düştüğü kabul edilse de atmosferdeki gazların yoğunluğu, atmosferdeki nem miktarı, bitki örtüsü ve bitkinin türü, zemindeki toprağın nemi,

toprağın rengi, toprakta kar örtüsünün durumu gibi pek çok faktöre bağlı olarak bu miktar azalıp çoğalmaktadır.

Yükseltinin fazla olması, hava sıcaklığını düşürür, belirli bir yükseltiye kadar yağışı arttır, yazların kısalmasına ve kışların uzamasına neden olur. Ayrıca kışın meydana gelen yağışların genel olarak kar şeklinde oluşmasına neden olur. Bu nedenle kar örtüsü uzun süre yerde kalır, don olayları daha uzun süreye yayılır. Karasallığın derecesi artar. Yükselti çok artacak olursa bitki örtüsü de ortadan kalkar.

Türkiye, yükselti farklılıklarının çok olduğu bir ülkedir. Yükseltinin kısa mesafeler arasında çok değişmesine bağlı olarak Nisan ayında Antalya’da aynı gün ve aynı saatlerde kıyıda denize girmek, yaklaşık 45 km uzaklıktaki 3068 m yükseklikteki Bey Dağı’nda kayak yapmak mümkün hale gelmektedir.

Antalya 43m, Alanya 6mve Anamur 3m yükseltiye sahip meteoroloji istasyonlarıdır. Akseki 1150m, Burdur 952m, Isparta 1035m, Eğirdir 920m, Yalvaç 1100m, Seydişehir 1123m, Beyşehir 1150m, Hadim 1552m, Ilgın 1034m , Kadınhanı 1130m , Konya 1015m, Karaman 1033m deniz seviyesinden yüksekte yer almaktadır. İstasyonların indirgenmiş sıcaklık değerleri ile gerçek sıcaklıkları arasıdaki farkı karşılaştırırsak Anamur, Alanya ve Antalya’da önemsenmeyecek farklar meydana gelirken, diğer istasyonların farkları 4,5-7,5 0C’yi geçen miktarlardadır.

Benzer Belgeler