• Sonuç bulunamadı

Ayva sarı, nar kırmızı ve mor lekeli üzümler saltanatı… Cihetsiz çocuk sesleri. Çocuklar, eylül güneşi gibi doldurur caddeleri, okul bahçelerini. Ne çok çocuğu vardır eylülün!

Benim için eylül, yeni açılmış bir kurşunkalem kokusudur… (Artık çocuklar çakıyla kurşunkalem açmıyorlar, ne kötü!) O kokuda bütün okul macerası tüter. Bedene yabancı önlükler, üniformalar, iğreti yakalıklar, kravatlar… Koridorlarda şaşkın dolaşmalar, sınıflarda donuk, ürkek bakışlar, korkular… Karşılaşmalar, ayrılıkların farkına varmalar…

Okul, bir kurşunkalem kokusu gibi tanımsız gelir ilkin, sonra alışılır. Yüreği tarifsiz bir heyecanla çarpan, çocuklardan çok annelerdir. Sınıfların dışında yürekleri kıpırdayan, anlamsız dolaşıp duran onlardır. Eylül, anneyle çocuğun birbirini en çok sevdiği, çocuğun yalnız anneye tutunduğu aydır. İlk kalem tutuşlar, kalemin kâğıtla ilk buluşması; karatahtayı dolduran harfler, heceler ve cümleler, heyecanı ve korkuyu yumuşatır yavaş yavaş. Ve kurşunkalemler açıldıkça sınıflar benimsenir,

arkadaşlıklar derinleşir… Heyecan, alışkanlığa bırakır yerini.

Bir de uzak şehirlerde, yatılı okulların loş pansiyon odalarında, yüzlerine ranza demirlerinin soğukluğu geçmiş çocuklar demektir eylül. Yanaklarında, son anne öpücüğünün sıcaklığı; valizlerinde, çamaşırlarında memleket havasının gün geçtikçe eksilen kokusu vardır… Okul kapısından çıkıp giden, belki de hiç gelmeyen anne- babaya, kardeşlere özlem… Eylül, büyük, sapsarı bir özlem olur.

Uzaktan baktıkça fakir bir güneşin ardından, sonbaharın sağanak sağanak şehre yürüdüğünü görürsünüz. Hüznünüze, ekmek ayvalarının tüylü, serin sarısı, sonbahara çıtır çıtır gülen nar kırmızısı karışır ve ıslak bahçelerde çürümüş üzüm kokusu… Dağlar, dağlardan hızlı hızlı geçen bulutlar… Orada, sonu gelmeyen dağların ardında, anne durur, kardeşler bekleşir. Ve avlularda sonbahar çiçekleri pervasız açmıştır. İğdeler salıvermiştir kokularını. Nar ağacı güne karşı ışıldatmaktadır narlarını. Evlerden çılgınca bir eylül kokusu yükselmektedir…

Sevgilim eylül!

Sarı saçlarında sessiz volkanlar köpürüyor şimdi. Benimse büyük özlemler kopuyor yüreğimde. Uzaklardan bakan kara gözlü bir çocuk oluyorum. Okul bahçelerinden yükselen cıvıltılar dolduruyor kulaklarımı. Cıvıltılar çoğaldıkça yalnızlığım artıyor. Ayrılıklara alışıyorum, derken… Sarı saçlarına alışıyorum. Üstümde iğreti durmuyor giysilerim.

Yine burnumda yeni açılmış bir kalemin kokusu. Yeni tutulmuş defterlerin soğukluğu ellerimde. Küçük, sebepsiz, hemen kuruluveren dostluklar… Ve senin geçip gidişin.

Eylül, sevgilim… Hani ne vapur dumanları, ne martılar, ne cıvıltılı İstanbul günleri getirdin? Ne ayva kokusu, ne kıpkırmızı nar çıtırtısı, ne de mor benekli üzümler? Hatta okul kapılarının kalabalığı, heyecanı?

Sevgilim, senin bu yılki adın, upuzun bir yalnızlık ve tarifsiz özlemlerdir. Senden kalan, yeni açılmış bir kurşunkalemin uzak ve belirsiz ve burnumu sızlatan o tanıdık kokusu yalnız. O koku, sınırsız anılar denizi…

Yeter mi, ne dersin?

1- Yukarıdaki metinde yer alan “Bir çocuğun okula başlama ürkekliğiyle gelir eylül.” cümlesinde ürkek kelimesi hangi anlamda kullanılmıştır?

A- cesur B- çekingen C- mutlu D- sevinçli

2- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metninden alınan aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzetme vardır?

A- Çocuklar, eylül güneşi gibi doldurur caddeleri. B- Cihetsiz çocuk sesleri.

C- Eylül çocuğun anneye en çok tutunduğu aydır. D- Heyecan, alışkanlığa bırakır yerini.

3- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metnine göre aşağıdakilerden hangisi eylül ayı için söylenemez?

A- Çocukların okula başladığı aydır.

B-Yeni açılmış bir kurşunkalem kokusudur. C- Ağaçların çiçek açtığı bir aydır.

D- Tabiatta bazı değişikliklerin olduğu bir aydır.

4- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metnine göre “Fakir bir güneşin ardından, sonbaharın sağanak sağanak şehre yürüdüğünü görürsünüz.” cümlesinde “fakir” kelimesi hangi anlamda kullanılmıştır?

A- şiddetli B- yakıcı

5- Yukarıdaki metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?

A- masal B- roman

C- deneme D- şiir

6- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metninin konusu nedir? A- Eylülde havaların soğuması.

B- Okulların açılması.

C- Çocukların annelerine bağlılığı. D)- Eylül ayı.

7- Metinden alınan aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazar, geçmişe bir özlem duymaktadır?

A- Sarı saçlarında sessiz volkanlar köpürüyor şimdi.

B- Artık çocuklar çakıyla kurşunkalem açmıyorlar, ne kötü! C- Heyecan, alışkanlığa bırakır yerini.

D- İğdeler salıvermiştir kokularını.

8- “Sarı saçlarında sessiz volkanlar ………. şimdi.” cümlesinde boş bırakılan yere hangi kelime getirilirse cümle anlamlı hâle gelir?

A- koşuyor B- duruyor

9- “Benimse büyük özlemler kopuyor yüreğimde.” cümlesinde altı çizili kelimenin yerine hangi kelime getirilirse anlam bozulmaz?

A- umutlar B- hasretler C- mutluluklar D- acılar 10- Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili kelimelerden hangisi çıkarılırsa cümlenin anlamı bozulur?

A- O koku, sınırsız anılar denizi… B- Yeni açılmış bir kurşunkalem…

C- Cıvıltılar çoğaldıkça yalnızlığım artıyor.

D- Sonbaharın sağanak sağanak şehre yürüdüğünü görürsünüz.

11- “Duyu organlarımızdan herhangi biriyle kavrayabildiğimiz varlıklar somut varlıklardır.” Yukarıdaki tanıma göre aşağıdaki kelimelerden hangisi somuttur?

A- özlem B- nar

C- sebep D- ayrılık

12- Metne göre aşağıdakilerden hangisi yazarın eylül ayı ile özdeşleştirdiği meyvelerden biri değildir?

A- ayva B- nar

C- fındık D- üzüm

13- “Sevgilim, senin bu yılki adın upuzun bir yalnızlıktır.” cümlesinde yazarın “sevgilim” sözüyle anlatmak istediği kelime aşağıdakilerden hangisidir?

14- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metninin ana düşüncesi aşağıdaki cümlelerin hangisidir?

A- Eylül ayında insanların mutlu olduğu. B- Eylülde okulların açılması.

C-Yazarın çocukluğundaki eylül ayına karşı duyduğu özlem. D- Çocukların okullara hemen alışamamaları.

15- Metne göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yazarın çocukluğundaki eylül ayına ait bir özellik değildir?

A- vapur dumanları B- martıların cıvıltıları C- ürkek bakışlı öğrenciler D- okul kapılarının tenhalığı

16- Aşağıdakilerden hangisi yazarın metinde vurguladığı duygulardan biri değildir?

A- özlem B- korku

C- yalnızlık D- heyecan

17- “Avlularda sonbahar çiçekleri pervasız açmıştır.” cümlesindeki altı çizili kelime metinde hangi anlamda kullanılmıştır?

A- korkusuz B- aceleci C- neşeli D- üşengeç

18- “Ne ayva kokusu, ne kıpkırmızı nar çıtırtısı, ne de mor benekli üzümler?” cümlesinde hangi duyumuza hitap edilmemiştir?

19.- “Üstümde………….. durmuyor giysilerim.” cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümle olumlu bir anlam kazanır?

A- güzel B- iğreti

C- gösterişli D- alımlı

20- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecazlı bir anlatım vardır? A- Arkadaşlıklar derinleşir.

B- Ayrılıkların farkına varmalar başlar. C- Cihetsiz çocuk sesleri gelir.

D- Anlamsız dolaşıp duranlar.

21- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metninden alınan aşağıdaki ifadelerden hangisi “yalnızlık” duygusunu anlatmaktadır?

A- Cıvıltılar çoğaldıkça yalnızlığım artıyor.

B- Artık çocuklar çakıyla kurşun kalem açmıyor, ne kötü! C- Eylül, büyük, sapsarı bir özlem olur.

D- “Bir çocuğun okula başlama ürkekliğiyle” gelir eylül.

22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecazlı bir anlatım yoktur? A- sapsarı bir özlem B- serin sarı

23- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde insana ait bir özellik insan dışındaki bir varlığa yüklenilmiştir?

A- Sonbahara çıtır çıtır gülen nar kırmızısı. B- Hani vapurdumanları?

C- Ayrılıklara alışıyorum, derken. D- Büyük özlemler kopuyor yüreğimde.

24- Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisi gerçek anlamda kullanılmıştır? A- Sınıflarda donuk bakışlar.

B- Heyecanı ve korkuyu yumuşatır.

C- Senin bu yılki adın upuzun bir yalnızlıktır. D- Senin geçip gidişin.

25- Doğada var olan canlı ve cansız varlıklardan algıladığımız sesleri taklit etmek suretiyle oluşturulan sözcüklere yansıma sözcük denir.

Yukarıdaki tanıma göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük kullanılmıştır?

A- Senden kalan yeni açılmış bir kurşunkalem. B- Bahçelerde kurumuş üzüm kokusu.

C- Cıvıltılar çoğaldıkça yalnızlığım artıyor. D- Heyecan, alışkanlığa bırakır yerini.

26- “Uzaktan baktıkça fakir bir güneşin ardından, sonbaharın sağanak sağanak şehre yürüdüğünü görürsünüz.” cümlesiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A- Sonbaharın gelmesiyle havaların ısınması. B- Sonbaharın gelmesiyle insanların üzülmesi. C- Sonbaharın gelmesiyle yaprakların sararması.

D- Sonbaharın gelmesiyle havaların soğuyup yağmurların başlaması.

27- “Bir de uzak şehirlerde, yatılı okulların loş pansiyon odalarında, yüzlerine ranza demirlerinin soğukluğu geçmiş çocuklar demektir eylül.” cümlesiyle aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca çelişir?

A- Yatılı okullar uzak şehirlerdedir.

B- Çocuklar yatılı okullarda çok mutludurlar.

C- Çocuklara ranza demirlerinin soğukluğu geçmektedir. D- Yatılı okullarda loş pansiyon odaları vardır.

28- “Benimse büyük özlemler kopuyor yüreğimde

C- Okul bahçelerinin tenhalaşması

.” cümlesinde yer alan altı çizili ifade ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A- Çok mutlu olması. B- Ayrılık acısı çekmesi. C- Bir şeyi çok özlemek. D- Yüreğinin sevinçle dolması.

29- “Ayva Sarı, Nar Kırmızı” metnine göre aşağıdakilerden hangisi eylül ayında gerçekleşmez?

A- Ayvaların sararması, narların kızarması, üzümlerin morarması B- İğdelerin kokularını salıvermesi.

D- Dağlardan hızlı hızlı bulutların geçmesi

30- Metinden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

A- Okul hayatının başlaması çocukluğumuzun en heyecanlı olaylarından biridir.

B- Ayva, nar, üzüm gibi mevsim meyveleri çocukluk hatıralarımızı yansıtan simgelerdir.

C- Yazar, eylül ayından nefret etmektedir.

EK -9