• Sonuç bulunamadı

Avrupa Topluluğu’nun Vergilendirmeye İlişkin Çalışmaları

Belgede Avrupa anonim şirketi (sayfa 126-129)

AVRUPA ANONİM ŞİRKETİ

A. Avrupa Topluluğu’nun Vergilendirmeye İlişkin Çalışmaları

Üye ülke pazarlarının tek bir Topluluk pazarı olarak bütünleştirilmesi olarak tanımlanabilecek “ortak pazar” hedefinin gerçekleştirilebilmesi için üye ülkeler arasında mal, hizmet, kişi ve sermaye dolaşımı önündeki fiziki, teknik ve mali engellerin kaldırılmasına ve ulusal hukukların bu pazarın işleyişinin gerektirdiği ölçüde yakınlaştırılmasına bağlıdır426. Bu bağlamda fiziki engelleri, Topluluğun iç sınırlarında üye ülkeler tarafından gümrük kapılarında yapılan fiziki kontroller oluşturmaktadır. Teknik engeller, maliyeti yükselterek rekabeti doğrudan etkileyen farklı ulusal standartlardır. Mali engeller ise, üye ülkelerin vergileme sistemleri arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır427. Bu bağlamda, üye devletlerin şirketler hukuku mevzuatlarının yanı sıra bir devletten diğerine değişiklik gösteren mevcut vergi sistemlerinin de uyumlaştırılması, özellikle çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin de Topluluk düzeyinde hukuksal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir428.

1960 yılında Komisyon AET’nun farklı üye ülkelerinden gelen uzmanların yer aldığı Neumark’ın başkanlığında “Mali ve Finansal Uzmanlar Komitesi”ni kurmuştur. Sözkonusu Komitenin amacı; ulusal farklılıkların ortak pazarın kuruluşunu ve etkili biçimde işleyişini hangi ölçüde etkileyeceğini belirlemekti429. Komite’nin 1962 yılında yayınlanan raporunda, yürürlükte bulunan mevcut iki taraflı vergi anlaşmalarının çok taraflı bir vergi anlaşması ile değiştirilmesinin olumlu olacağı belirtilmiştir430.

Komisyon 1964 yılında, Organisation for Economic Co-Operation and Development (OECD)’nin model anlaşmasını dayanak alarak dolaysız vergiler

426

KARLUK,Rıdvan; s.43.

427KARLUK,Rıdvan; s.43.

428SOYDAN,Billur Yatlı; Uluslararası Vergi Anlaşmaları, İstanbul 1995, s.41. 429DA COSTA, Carla Tavares-DE MEESTER BILREIRO,Alexandra;s.81 430

alanında Topluluk içerisinde çifte vergilendirmenin önlenmesi üzerine çalışmalara başlamıştır431. Bu çalışmalar 1967 yılına kadar devam etmiş ve Komisyon 1967 yılında üye devletlerin ana şirket- yavru şirket ilişkiyle ilgili vergi hükümlerini uyumlaştırmaya yönelik “Dolaysız Vergilerin Uyumlaştırılmasına İlişkin Program”ı yayınlamıştır. Dolaysız vergilendirmeye ilişkin hukuki düzenlemelerin uyumlaştırılması üye devletlerin üzerinde fazlaca önem göstermediği, hatta AT Antlaşması’nda bile sarih biçimde ifade edilmeyen432 bir konu olması nedeniyle uyumlaştırmaya yönelik gelişmeler yavaş bir seyir göstermiştir. Ancak, üye devletlerin dolaysız vergilendirmeye ilişkin hukuk kurallarının farklılığı hem Topluluk içerisindeki ticareti gözle görülür biçimde etkilemesi hem de rekabeti bozması nedeniyle Komisyon üç hukuki düzenleme kabul ederek üye devletler arasındaki ulusal vergi düzenlemelerinden kaynaklanan farklı uygulamaları bertaraf etmeyi hedeflemiştir.

“Birleşme Yönergesi” olarak adlandırılan 90/434/AET sayılı Konsey Yönergesi; farklı üye ülkelerde bulunan şirketlerin birleşmelerinde, bölünmelerinde, malvarlığı nakillerinde ve hisse değiş tokuşlarında ortak bir vergi sistemi getirmektedir. Yönergenin ekinde sayılan ortaklık yapılarından birine sahip olan, üye devletlerden birinde ikametgâhı bulunan ve çifte vergilendirme antlaşması uyarınca Topluluk dışında vergisel amaçlarla mukim sayılmayan ve şirket merkezinin bulunduğu üye devlette gelir vergisi mükellefi olan şirketler anılan Yönerge’nin kapsamına girmektedirler.

Komisyon’un üye devletlerin vergi sistemlerinin yakınlaştırılması ve vergi düzenlemelerinin uyumlaştırılmasına ilişkin kabul ettiği diğer bir düzenleme de 90/435/AET sayılı “Ana-Şirket- İştirak Şirketi Yönergesi”433dir. Adı geçen Yönerge ana şirkete ve başka bir üye devlette mukim iştirakine aynı vergileme sisteminin uygulanmasını düzenlemektedir. 90/435/AET sayılı Yönerge’nin kabulünden önce

431SOYDAN,Billur Yatlı; s.41 432

AT Antlaşması’nın 93 üncü maddesi “üye devletlerin uyruklarının yararını sağlamak amacıyla,

Topluluk içinde çifte vergilendirmenin kaldırılması için görüşmeler yapabileceğini” öngörmektedir.

433 Council Directive 90/435/EEC of 23 July 1990 on the common system of taxation application

applicable in the case of parent companies and subsidiaries of different Member States, OJ L 225, 20 August 1990, 6.

devletler kâr dağıtımlarında ve temettü ödemelerinde farklı stopaj oranları uygulamaktaydılar ve bazı devletler, İngiltere ve İrlanda gibi, stopaj yükümlülüğü getirmemekteydi. İmzalanan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları uyarınca sınır ötesi faaliyetlerde indirilmiş vergi oranları uygulanmakla beraber, bu tüm üye devletlerde uygulanabilir yeknesak bir yaklaşım değildir. Ayrıca, bazı üye devletler diğerlerine oranla yatırım yapmak anlamında daha cazip gelmektedir. “Ana Şirket- İştirak Şirketi Yönergesi” iştirak şirketinin hisse kârlarında muafiyete ve ana şirketin mukim olduğu üye devletin çifte vergilendirmeyi önlemek adına muafiyet ya da matrah indirimine ilişkin yeknesak kurallar getirmektedir.

Topluluk hukukunda vergilendirmeye ilişkin yapılan bir diğer düzenleme de Bağlı İşletmeler Arasındaki Kâr Transferlerinin Ayarlanmasından Doğan Çifte Vergilendirmenin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Antlaşmadır434. Antlaşma 1976 yılında ilk olarak Yönerge taslağı biçimde Konsey’e sunulmuştur. Ancak sunulan öneri, üye devletlerin mali egemenliklerini kaybetme kaygıları nedeniyle uzun süre askıda kalmıştır. Özellikle getirilecek düzenlemenin yönerge ile mi, yoksa uluslararası bir antlaşma ile mi yapılacağı üzerinde tartışmalar yaşandı. Tartışmanın temelinde Avrupa Adalet Divanı’nın yetkileri yer almaktadır. Konunun yönerge ile düzenlemesi halinde, Divanın hukuki denetim yetkisi kendiliğinden devreye girecektir. Oysa çok taraflı bir anlaşma ile düzenlendiğinde ise Divan’ın kendiliğinden denetim yapma yetkisi ortadan kalkmaktadır. Üye devletlerin çoğunluğu Divan’ın bu yetkisinden kaçınarak anlaşmadan yana olmuşlardır435. Anlaşma, bağlı işletmeler arasındaki transferi fiyatlaması ayarlamalarında çifte vergilendirilmenin önlenmesine ilişkin hükümler getirmekle beraber ulusların üzerinde bir vergi otoritesinin tanınması (bağlayıcı tahkim prosedürü) konusunda da önemli bir adımdır436.

434 Convention 90/436/EEC on the elimination of double taxation in connection with the adjustment of

profits of associated enterprises as amended by the Protocol of 25 May 1999, OJ C 202/01, 16 July 1999.

435SOYDAN,Billur Yatlı; s.357.

436 Anlaşmanın 6 ncı ve 7 nci maddeleri uyarınca vergi yükümlülerinin, haklarında yapılan ayarlama

işlemlerinde öncelikle akit devletlerin yetkili makamlarına başvurmalarını, akit devletlerin yetkili makamlarının karşılıklı görüşmeler sonucunda üç yıl içinde ayarlama üzerinde anlaşamamaları halinde, konunun oluşturulacak bir danışma komisyonuna götürülmesi öngörülmektedir. Ancak, işletmelerin faaliyetleri önemli bir cezayı gerektiren faaliyetlerden ise danışma komisyonuna başvurmak akit devletin yetkili makamının adli veya idari yargılama başlatmak veya sürdürmesine engel değildir.

Her iki yönergenin ve Antlaşmanın kabul edilişi, Topluluk içerisinde vergilendirme sistemlerinin yaklaştırılması ve malların, hizmetlerin, sermayenin ve kişilerin serbest dolaşıma sahip olduğu ortak pazar içerisinde vergilendirme sistemlerinin yakınlaştırılmasına önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.

2000 yılının Mart ayında Lizbon’da ve 2001 yılının Mart ayında Stockholm’de gerçekleştirilen Avrupa Konsey’i toplantılarında Avrupa Birliği içinde şirketlerin vergilendirilmesi konusu üzerinde durulmuş ve Komisyon’dan bütünleştirilmiş Avrupa Vergi Sistemi’ne ilişkin güncel bir rapor talep edilmiştir437. Ekim 2001 tarihinde Komisyon, Topluluğa üye devletlerin kurumsal vergi sistemlerini analiz eden geniş çaplı ve titiz bir inceleme ortaya koymuştur. İncelemeye ek olarak Konsey’e, Avrupa Parlamentosu’na ve Ekonomik ve Sosyal Komite’ye “Vergi Engelleri Olmayan İç Pazar’a Doğru” olarak adlandırılan merkezi bir Avrupa Birliği kurumsal vergi sisteminin anlatıldığı rapor sunmuştur438. Anılan raporda ekonomik kararların vergisel nedenlerden daha az etkilenmesi, vergi giderlerinin azaltılması, Avrupa Birliği içerisinde sınır-ötesi ticaretin vergi engellerinden zarar görmemesi, üye devletler arasında adil vergi rekabeti sağlanması konularına dikkat çekilmiştir.

Belgede Avrupa anonim şirketi (sayfa 126-129)