• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği Mevzuatına Uyum Çalışmaları Çerçevesinde Yapılan Mevzuat Değişiklikleri

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNDAKİ DÜZENLEMELER VE MEVZUAT UYUMU

4. Avrupa Birliği Mevzuatına Uyum Çalışmaları Çerçevesinde Yapılan Mevzuat Değişiklikleri

4. Avrupa Birliği Mevzuatına Uyum Çalışmaları Çerçevesinde Yapılan Mevzuat Değişiklikleri

1951 yılında kabul edilen 5846 sayılı Kanunda, 1983, 1995 ve 2001 yıllarında çeşitli değişiklikler yapılmış ve son olarak 5101 sayılı kanunla dördüncü değişiklik gerçekleştirilmiştir. 5846 sayılı Kanunda yapılan ilk değişiklik 1983 yılında 2936 sayılı kanunla olmuştur. Aradan geçen uzunca bir süre sonunda, yasada kapsamlı sayılacak değişiklik 1995 yılında 4110 sayılı Kanunla yapılmıştır. 1995 yılında yapılan değişikliğin temel olarak 1/95 sayılı Ortaklık Konsey Kararı doğrultusunda yapıldığını söylemek mümkündür. 271 Çünkü Türkiye’nin Gümrük Birliğine girmesini sağlayan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) ile fikri mülkiyet mevzuatını taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan hükümlere özellikle Gümrük Birliğinin yanında DTO’yü kuran anlaşmanın eklerinden TRIPS’e ve AB mevzuatına uyduracağı kararlaştırılmış. Özetle, OKK ve TRIPS, fikri

270 Twinning Project Final Activities/3 M. Nevhan Akyıldız Telif Haklarının Korunmasında Cezai Yaptırımlar(Fikri Haklar Ceza uygulamaları) İstanbul 2007

271 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., .9.

mülkiyet hukukumuz bakımından önemli birer kilometre taşlarıdır. 272 Şu halde mevzuat değişikliklerimiz esas itibariyle AB gibi dış etkilerle gerçekleştirilmiştir.

Gerek Türkiye’nin Avrupa Topluluğuna üyelik istemi, gerekse 5846 sayılı Kanun’un kabul edilişinin üzerinden geçen kırk beş yıllık süre içinde meydana gelen değişiklikler karşısında yasanın gereksinmelere yanıt verememesi karşısında gereken değişikliklerin yapılması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Ancak burada şu gerçeği vurgulamakta yarar vardır. Türk Yasa Koyucusunu, ülkemizin çağdaş gelişmelere uygun bir FSEK. yapmasında içerden gelen etkilerden çok, Türkiye’nin taraf olduğu ya da olmak istediği Uluslararası Kuruluşların önerileri etkilemiştir. 5846 sayılı Kanun’un hazırlanmasında Lozan Antlaşmasının ve Türkiye’nin katıldığı Bern Birliği Antlaşması’nın etkisi ne ise, aradan kırk beş yıl geçtikten sonra 4110 sayılı yasa ile yapılan değişiklikte Avrupa Topluluğu Konsey direktiflerinin etkisi aynıdır.273 Bu tespit 4630 sayılı kanun ve 5101 sayılı kanunla yapılan değişiklikler için de geçerlidir.

4.1) 1995 Yılında 4110 Sayılı Kanunla Yapılan Önemli Değişiklikler

Yapılan en önemli değişiklik her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımlarının yeni bir eser türü olarak 2. maddenin 1.bendine girmesidir.

Böylece bilgisayar programları terimi “ilim ve edebiyat eseri” olarak yasaya girerek koruma kapsamına alınmıştır. 274 Yasanın 22. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında da teknolojik gelişmeler doğrultusunda ifade değişikliği yapılarak bilgisayar programları ile ilgili olarak “çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerini de kapsar” ifadesine yer verilerek275 çoğaltma hakkı yeniden düzenlenmiştir.

272 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 179 273 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 35

274 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., 9.

275 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 45

Güzel sanat eserleriyle ilgili 4. maddenin 4. bendine “minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları; 5. bendindeki “fotoğraf eserleri” yerine

“fotoğraf eserleri ve slaytlar” eklenmiştir. Madde sadece beş bendden ibaret iken, maddeye yeni üç bend daha eklenmiştir. Buna göre 6. bendde “grafik eserler”; 7.

bendde “karikatür eserleri”; 8. bendde ise “her türlü tiplemeler” de güzel sanat eserleri arasına alınmış. Böylece eser tipleri daha ayrıntılı olarak belirtilmiş, güzel sanat eserlerinin alanı geliştirilmiştir.276 6. maddede yer alan işlenme eserlere ‘ bir bilgisayar programının başka bir programa dönüştürülmesi, uyarlanması ya da düzenlenmesi’ ve ‘verilerin ve materyallerin seçilip değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan veri tabanları ‘ olarak iki yeni bend daha eklenmiştir.

Sinema eserlerinde eser sahibinin “imal ettiren” olduğuna ilişkin 8.

maddenin en çok eleştirilen 4. fıkrasında yapılan değişiklik sonunda, bu tür eserlerde yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarı birlikte eser sahibi sayılmışlardır. Böylece bu kişiler kanunun 10. maddesi anlamında birlikte eser sahipleri kabul edilmiştir.277

Yasanın 27. maddesinde yapılan değişiklik sonucu, koruma süreleri artırılarak eser türlerine ve eser sahibinin gerçek ya da tüzel kişi olmasına göre farklı sürelere ilişkin hüküm değiştirilmiş ve bütün eserlerde koruma süresinin 70 yıl olduğu kabul edilmiştir. Bu değişiklik Avrupa Topluluğu üyeleri için direktifler yönünde öngörülmüş bir değişikliktir. Bunun sonucu olarak yasanın 29. maddesinde el işleri, küçük sanat eserleri ve fotoğraf ve sinema eserleri için öngörülen 20 yıllık koruma süresi de aleniyet tarihinden itibaren 70 yıla çıkarılmıştır.278

Yasanın 42. maddesinde Meslek Birliklerinin faaliyet alanlarının tüzük ile belirleneceği, aynı alanda birden fazla meslek birliğinin kurulmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Bu değişiklikle meslek birliklerinin kurulması konusunda

276 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., .9.

277 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 41 278 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 45

tamamen yeni bir hüküm getirilmiştir.279 Aynı eser grubu alanında aynı anda birden fazla meslek birliğinin kurulabilmesi ve böylece rekabet ortamının yaratılması sağlanarak meslek birlikleriyle ilgili tekelin kaldırılması yönündeki yakınmalar giderilmiştir.

Haksız tecavüzlere karşı açılacak hukuk ve ceza davalarıyla ilgili olarak, hak sahiplerini daha fazla koruyacak usul kuralları getirilmiştir.280 Manevi haklara tecavüz halinde tecavüzün ref’i davasıyla ilgili olarak 67. maddenin 4. fıkrasında bir değişiklik getirilerek mimarlık eserlerinde de eser sahibi, izni dışında yapılan değişiklik karşısında, bu değişikliklerin kendisi tarafından yapılmadığını veya eserden adının silinmesini ya da değiştirilmesini isteme yetkisini haiz olacaktır. Mali haklara tecavüz halinde tecavüzün refi davasıyla ilgili olarak da yasanın 68.

maddesinde, esere tecavüz halinde eser sahibine farazi sözleşme esasına dayanan bir ceza ödenmesinde yasada öngörülen % 50 fazlası ceza uygulanması yerine, zararın üç kat fazlasının istenebilmesi şeklinde değiştirilmiştir.281

Hak sahiplerini haksız tecavüzlere karşı koruyan ceza hükümlerinde de değişikliğe gidilerek, cezalar arttırılmıştır.282 72 ve 73. maddede yapılan değişiklikle gelişen teknoloji ve yeni tecavüz yöntemleri karşısında, eser sahipliğinden doğan hakların korunmasında yetersiz kalan cezaların arttırılması yoluna gidilmiş, 73.

maddede yer alan “diğer suçlar” başlığı altındaki suçlara yeni iki bend halinde yeni suçlar eklenmiştir. Bunlardan 5. bendde “çoğaltıldığını bildiği veya bilmesi icap ettiği bir eserin nüshalarını ticari amaçla elinde bulunduran; 6. bendde yegâne amacı bir bilgisayar programını korumak için uygulanan bir teknik aygıtı geçersiz kılınmasına veya izinsiz ortadan kaldırılmasına yarayan herhangi bir teknik aracı ticari amaç için elinde bulunduran veya dağıtan kişiler de cezalandırılmıştır.283

279 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 48

280 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., 10 281 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 48 vd.

282 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., 10 283 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 52

Komşu hak sahiplerinin (icracı sanatçılar, müzik yapımcıları ve radyo-televizyon kuruluşları) varlıkları ve haklarının kapsam ve süreleri düzenlenerek icracı sanatçılar, yorumcular, ses taşıyıcı yapımcıları ile radyo-televizyon kuruluşları komşu hak sahibi kişiler olarak belirlenmiştir.

Korsanla mücadele amacıyla süreli olmayan yayınlarla ilgili çoğaltmalar için bandrol zorunluluğuna ilişkin yeni hükümler de getirilmiştir.

4.2) 2001 tarihli 4630 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler

5846 sayılı yasada köklü değişiklikler içeren 4110 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden kısa bir süre sonra, uygulamadan kaynaklanan çeşitli sorunlar ve özellikle cezaların caydırıcı olmaması, korsan mallara ilişkin getirilen önlemlerin, Türkiye’nin 01.01.1996 tarihinde AB ile oluşturduğu gümrük birliği çerçevesinde yetersizliği gibi nedenlerle284 2001 yılında üç ek madde eklenerek 4630 sayılı Kanunla Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 33 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Belli başlı değişiklikler şöyledir:

Kanuna, amaç ve kapsam kısmı eklenerek kanundaki terimler tanımlanmış;

sinema eserlerinin tanımı yeniden yapılarak teknolojik gelişmeler doğrultusunda daha geniş bir tanım kabul edilmiş; birden fazla kişinin iştirakiyle meydana getirilen eserler üzerindeki hakların, eser sahiplerini meydana getiren tüzel ya da gerçek kişi tarafından kullanılacağı kabul edilmiş; eser sahiplerinin, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın eserlerini kayıt ve tescil ettirebileceği kabul edilmiş; kayıt ve tescil, sinema ve müzik eserleri için zorunlu tutulmuş; manevi hakların kullanım sınırları genişletilmiş; eser sahibinin mirasçılarının kullanacağı haklar daha ayrıntılı olarak belirlenmiş; eser sahibinin çoğaltma ve yayma ve diğer hakları teknolojik gelişmelere ve uluslararası düzenlemelere uygun olarak yeniden düzenlenerek özellikle internet ortamındaki kullanıma ilişkin olarak düzenleme yapılmış; eser sahibinin hakları konusundaki istisnalar; eserlerin radyo ve televizyon kuruluşlarınca kullanım koşulları belirlenmiş; eser sahibinin mali haklarına tecavüz

284 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 60

halinde uygulanacak ceza hükümleri yeniden düzenlenmiş ve cezalar arttırılmış;

ihtisas mahkemelerinin kurulmasına imkân tanıyan düzenleme gerçekleştirilmiş;

bağlantılı hak sahiplerinin hakları yeniden düzenlenmiş, film yapımcılarına da bağlantılı hak sahibi olarak yeni haklar tanınmış; bandrol ve denetim komisyonu gibi korsanlığı önleyecek araçlar getirilmiştir.285

4.3) 5101 Sayılı Yasa İle Yapılan Değişiklikler

Yapılan yasa değişikliklere rağmen, fikri haklar alanında, gerek Bern Birliği ve gerekse Avrupa Topluluğu’na dahil ülkelerden gelen eleştiriler devam etmiş, özellikle korsanlıkla mücadele konusunda yetersiz kaldığımız ileri sürülmüş, bu konuda daha etkili yasa değişiklikleri yapmamız ve etkin mücadele etmemiz istenmiştir.286 Zira 4630 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerle mevzuat uyumu konusunda önemli mesafe kat edilmesine rağmen korsanla mücadelede istenen noktaya gelinemediğinden yeni bir yasal değişiklik yapılması kaçınılmaz olmuştur.

Bu amaçla korsanla mücadele yasası olarak da bilinen ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuzda bir çok yenilik yapan 13 Mart 2004 tarih ve 5101 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun yürürlüğe girmiştir.

Bu kanunla, eser sahiplerinin ve bağlantılı hak sahiplerinin haklarının korunması açısından mevcut sorunları ortadan kaldırmayı amaçlayan son derece önemli hükümler gelmiş ve geleceğe dönük yeni bir sayfa açılmıştır. Kanun koyucu, 5101 sayılı Kanunla sadece 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunda değişiklik yapmakla yetinmemiş, bu kanunla ilgili bulunan, 1580 sayılı Belediye Kanunu’nda, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunu’nda ve 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu’nda da önemli değişiklikler yapmıştır.

285 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., 11-12 286 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 61

3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, 3984 sayılı Kanunun 5846 sayılı Kanunla uyumsuz olan kimi tanımları düzeltilmiş ve radyo-televizyon kuruluşlarınca yayınlanan veya iletilen eser, icra, fonogram ve yapımların kullanımına ilişkin esasların 5846 sayılı Yasayla belirleneceği kabul edilmiştir.287

1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesine bir ek fıkra getirilerek;

Eser, icra ve yapımların tespit edildiği kitap, kaset, CD, VCD ve DVD gibi taşıyıcı materyallerin işportada satışı yapılamayacaktır.288 Ancak, yasada yer aldığı biçimiyle, idari kolluğun, sayılan taşıyıcı materyallerin satışına izin vermemek ve engellemek dışında, bu fiilleri gerçekleştirenlerle ilgili işlem yapmasını da bir zorunluluk olarak fıkraya eklemek gerekirdi. Bu yönüyle, yapılan değişiklikte eksiklik bulunmaktadır.289 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 52.

maddesinde korsan ya da orijinal olup olmadığına bakılmaksızın kitap, kaset, CD ve benzeri taşıyıcı materyallerin işportada satışı kesin olarak yasaklanmıştır. 290

3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerde ise, 3257 sayılı Kanun’la 5846 sayılı Kanun arasındaki uyum sağlanmaya çalışılmıştır. 291 Ancak yapılan değişikliğe rağmen son derece eleştirilen bir düzenleme olan 3257 sayılı kanun, 5224 sayılı “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanun” ile yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

Korsanlıkla mücadele yasası olarak da bilinen 5101 sayılı yasa ile FSEK’de yapılan önemli değişiklikler ise şunlardır:

Uygulamada en çok sorun yaratan konulardan biri olan, umuma açık mahallerde eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanılması konusu ayrıntılı

287 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., S.16 288 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 181

289 Sabri KUŞKONMAZ :FSEK değişikliği üzerine genel bir değerlendirme...www.hukukcu.com 290 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 182

291 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., 16

olarak düzenlenmiştir. Yapılan düzenlemede, hak sahipleri meslek birlikleri ile umuma açık mahallerin arasındaki ilişki muhtemel anlaşmazlık konuları düşünülerek bir sisteme bağlanmaya çalışılmıştır. Meslek birlikleri daha aktif hale getirilmek istenmiş, artık eser sahibi ve icracı sanatçılar alanında da tüzel kişilerin meslek birliği kurabileceği ve üye olabileceği kararlaştırılmıştır (FSEK m.42/l).292

FSEK 13. madde de değişikliğine gidilmiş ve eserlere ilişkin olarak kayıt tescil sistemi getirilmiştir.293 Ancak sinema ve müzik eserlerinde başka, diğer eserlerin kayıt ve tescili hiçbir şekilde sağlanamamıştır. Bu yüzden de uygulamada ihtilafa konu eserlerin kime ait olduğuna ilişkin sorunlar yaşanmıştır. Bu hükmün hayata geçirilmesiyle birlikte hak sahipliğine ilişkin ispat sorunu da büyük ölçüde ortadan kalkacaktır.294

Süreli olmayan yayınları (ilim ve edebiyat eserlerini) çoğaltan ve yayanlara, yani yayınevleri ve dağıtımcılara da meslek birliği kurma hakkı tanınmıştır. Eser sahipleri ve icracı sanatçılar alanlarında tüzel kişiler de meslek birliklerinin üyesi olabilecek ve meslek birliği kurabilecektir.295 Bu değişiklikle süreli olmayan yayınları çoğaltan ve yayanların, mali hakları tamamen veya bunların sadece kullanma (lisans) haklarını devir alanlar da meslek birlikleri kurabilmeleri olanaklı hale gelmiştir.296

FSEK, 42/A’da meslek birliklerinin yükümlülükleri ve tarife tespitinde uymaları gereken esaslar ayrıntılı olarak belirlenmiş ve ayrıca yasada ayrıntılı olarak düzenlenmemiş bir konu olan meslek birliklerinin denetimi konusunda 42/B olarak yeni bir madde eklenmiştir. Meslek birliklerinin Kültür ve Turizm Bakanlığının idari ve mali açıdan denetimine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 297

292 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 70-72

293 Sabri KUŞKONMAZ :FSEK değişikliği üzerine genel bir değerlendirme...www.hukukcu.com 294 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 184

295 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 185 296 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 72

297 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 185–186

FSEK’in 43. maddesi tümüyle değiştirilmiş ve Radyo-TV gibi yayın ve iletim yapan kuruluşların, yayınlarında yararlanacakları opera, bale, tiyatro ve benzeri sahne eserleriyle ilgili hak sahiplerinden önceden izin almak zorundadırlar.

Yine bu kuruluşların, sahne eserleri dışında kalan eser, icra, fonogram ve yapım sahiplerinden FSEK’in 52. maddesine uygun şekilde yapacakları sözleşmeyle izin almaları hükme bağlanmıştır. Yeni düzenlemede TRT’ye bir ayrıcalık tanınmıştır Buna göre, TRT yayınlarında yer verdiği eser, icra, fonogram ve yapımları her üç ayda bir meslek birliklerince belirlenen yıllık tarifenin ¼’ünü yatırmak suretiyle kullanabilecektir. Böylece TRT, bir özel radyo-TV kuruluşlarından farklı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. 298

Korsanla mücadelede ve fikri mülkiyet sisteminin gelişmesinde önemli bir adım da fikir ve sanat eserlerinin tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten veya bu materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan ve umuma arz eden yerlerin Bakanlıkça sertifikalandırılmasına ilişkin yeni düzenlemedir. 299

5846 sayılı yasanın 45. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklikle, öncelikle maddede güzel sanat eserleriyle ilgili pay verilmesi hakkı, sadece orijinal (asıl) eserler için değil, bunların kopyaları için de geçerli olduğu kabul edilmiştir.

Madde ile eser sahibi tarafından imzalanan veya başka şekilde işaretlenen kopyaların da özgün eser olduğu benimsenmiştir.300

Radyo ve televizyon kuruluşlarının bağlantılı hakları, uluslararası kabuller doğrultusunda yeniden düzenlenmiştir.301

Yasaya eklenen yeni Ek.9.madde ile “fikri mülkiyet haklarının takibi ve korunmasını sağlamak amacıyla ve soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmak

298 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 186

299 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., S.17 300 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 72

301 Erdem TÜRKEKUL/Murat TURHAN/M.Fatih GÜÇLÜ: age., 17

üzere” bu kanunda sözü edilen meslek birlikleri, umuma açık mahaller, radyo televizyon kuruluşları ile fikir ve sanat eserlerinin tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten ve/veya bu materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya her bir şekilde yayan yerlerin dahil olduğu ortak bir veri tabanı oluşturulması kabul edilmiştir.302

Servis sağlayıcılarının sorumluluklarıyla ilgili hükümler getirilmiştir. Dijital iletim de dâhil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından FSEK’te tanınan hakların ihlali durumunda, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlale konu eserler içerikten çıkarılır. Servis sağlayıcılarının genellikle içerik sağlamadığı, servis sağlayıcı firmaların yine genellikle yurt dışında bulunduğu dikkate alınırsa bu hükmün fazla uygulanabilir bir tarafı bulunmamaktadır. 303

Bandrolle ilgili hukuki ve cezai hükümler yeniden düzenlenmiş, 81.

maddede öngörülen suçlar re’sen (kendiliğinden) kovuşturmaya tabi tutulmuş, korsan nüshalar ile yasal şekilde çoğaltılmış nüshaların birbirinden ayırt edilebilmesi için bandrol yapıştırılması zorunlu hale getirilmiştir. FSEK’in 81.

maddenin 9. fıkrasında bandrol sistemine aykırı hareket edenler hakkında suçlar ve cezalar öngörmüştür. Bandrol almaksızın satış yapanlar; bandrol almaksızın çoğaltma, yayma veya eser sahibinin ve bağlantılı hak sahibinin haklarını ihlal edecek şekilde bedelsiz yayanlar, bandrolleri usulüne uygun olarak yapıştırmayanlar; sahte bandrol alanlar hakkında ayrı ayrı suçlar ve bunların karşılığı olan ağır cezalar öngörülmüştür. 304

4630 sayılı yasa ile getirilen ceza hükümlerinin çok fahiş olduğu, ceza adaletini ihlal ettiği yönünde haklı eleştiriler yapılmıştı.305 Bu nedenle 5846 sayılı yasanın koruması altındaki haklara ilişkin tecavüzlerle ilgili ceza maddeleri yeniden

302 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 80

303 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 193-194 304 Ahmet M. KILIÇOĞLU: age., 78

305 Bkz. Ahmet Kılıçoğlu: Türk Fikir ve Sanat Eserlerinde Zamanaşımı, Ankara Barosu Uluslararası Hukuk Kurultayı, 2002,sh.366-396)

düzenlenmiştir. Buna göre; yapılan değişiklikle cezalar hafifletilerek uygulanabilir düzeye çekilmek istenmiş. Böylece cezaların caydırıcı olması hedeflenmiş, yargıca daha geniş bir takdir hakkı tanınarak olayın özelliğini ve suçun ağırlığını değerlendirerek şahsileştirmesine imkân tanınmıştır.306

5101 sayılı yasanın cezai hükümleri ile ilgili başlıca eleştirilerse; benzer unsurlar içeren eylemlerin ayrı yasa maddelerinde yer alması, yasada açıklanması gereken birçok konunun yönetmelik ile idarenin takdirine bırakılarak bir eylemin suç sayılıp sayılmayacağını idarenin belirlemesine olanak sağlanması, suç tanımlarının karmaşık ve birbiri ile aynı anlama gelen cümlelerle yapılması, ceza yaptırımlarının ağırlığı olarak gösterilebilir. Özellikle işyerlerinde yapılan satışlar ve tekerrür uygulanması halinde verilen cezaların ceza adaleti ile bağdaşmayacak kadar ağır olduğu ileri sürülmektedir. Bu eleştirilere rağmen korsanlıkla mücadelenin önemini kavramış uygulamacılar bu yasa hükümlerini kullanarak ve meslek birlikleri, kolluk görevlileri, il denetim komisyonları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği anlayışı ile genel olarak korsanlığı ve özellikle sokak satışlarını önemli ölçüde kontrol altına almayı başarmışlardır. Özellikle Fikri ve sınai haklar ceza mahkemelerinin bandrol yükümlülüğüne aykırı yaptırımları etkin şekilde cezalandırmaları uygulamacıların cesaretini artırmıştır.307

306 Cahit SULUK: Korsanlıkla Mücadele, 188

307 Twinning Project- Final Activities/3 M. Nevhan Akyıldız Telif Haklarının Korunmasında Cezai Yaptırımlar(Fikri Haklar Ceza uygulamaları) İstanbul 2007

SONUÇ

Uluslararası sözleşmeler ve AB direktifleri esas alınarak mevzuatımızda yapılan uyumla mevzuatımız, eser sahibinin korunması için gerekli olan temel

Uluslararası sözleşmeler ve AB direktifleri esas alınarak mevzuatımızda yapılan uyumla mevzuatımız, eser sahibinin korunması için gerekli olan temel