• Sonuç bulunamadı

5.1. Sonuç ve Tartışma

5.1.3. Arkeoloji Konularının Yaparak Yaşayarak Öğretilmesinin Öğrencilerin

Üçüncü alt probleme ilişkin bulgular ve yorumlar, yukarıda ortaya konan problemin ve potansiyelin (ön bilgi, deneyim ve tutum) tespit edilmesinden yola çıkarak eylem araştırmasının uygulanması sonucunda elde edilmiştir.

1.Özellikle öğrencilerin gerek yaşları ve gelişim düzeyleri açısından bir şeyi keşfetmeye, merakla araştırmaya, başarmaya karşı yatkın oldukları göz önünde bulundurularak sınıf içinde yaparak yaşayarak arkeoloji konularının öğreniminin öğrencileri oldukça memnun ettiği, arkeolojik kazı çalışmalarının sınıf içinde gerçekleşmiş olsa dahi öğrencilerin hoşuna gittiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bunu açıklarken öğrencilerin normalden farklı şekilde ders işlemeleri, etkinlikleri eğlenceli bulmaları, meraklarını ortaya koymaları vb düşüncelerinin etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

2.Öğrencilerin %85’inin arkeolojiyi sınıf içi yaparak yaşayarak öğrenirken geçmişi öğrenme isteklerinin arttığı, merak ve araştırma duygusunun öne çıktığı sonucuna ulaşılmıştır.

3.Eylem araştırmasının uygulama sürecini göz önünde bulunduran öğrencilerin %85’inin katıldıkları etkinliklerle kendilerini bir arkeolog gibi hissettikleri, bu konuda olumlu tutuma sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

Doğan (2007)’ın çalışmasında da ilköğretim 7. sınıf sosyal bilgiler dersinde yazılı kanıtların kullanımına göre hazırlanan öğretim etkinliklerinin uygulandığı deney grubunun ön ve son uygulamadan aldıkları tutum puanları arasında son uygulama lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur.

4.Eylem araştırması uygulama sürecinin öğrencilerin sosyal bilgiler dersine oldukça katkı sağladığı, bunu da tarihi ayrıntılı öğrenerek, araştırarak, eğlenerek, kalıcı olarak öğrenerek açıkladıklarından yola çıkarak söylemek mümkündür.

Nişancı (2010)’a göre de yakın çevre tarihi öğretimi tarih öğretimine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu tez çalışmasıyla alakalı olarak da öğrencilerin yakın çevre

tarihini öğrenmeleri tarih öğretimine nasıl katkı sağlıyorsa arkeoloji konularını yaparak yaşayarak öğrenmeleri de hem tarih öğretimine hem de öğrencilerin kendilerini tarihçi veya arkeolog gibi görmelerine katkı sağlamaktadır. Benzer şekilde Nişancı (2010)’nın çalışmasında tarihi mekânlara yapılan gezilerin öğrencilerin tekdüzelikten kurtulmalarını sağmasının yanında çoğu öğrencinin tarih konularına karşı heyecanlarının artması ve öğrencilerde oluşan bu heyecanın, yerel tarih öğretiminin tarih bilinci oluşmasına katkı sağladığı sonucunu ortaya çıkmıştır. Bu tez çalışmasının ulaştığı sonuçlar arasında da arkeoloji konularının öğrenilmesi ile öğrencilerde tarih ve arkeoloji konularına karşı heyecan ve merakın artması ve tarih bilincinin oluşmasını sağlaması vardır.

5.Sonuç olarak birçok çalışmada tarih konularının yaparak yaşayarak öğrenimi ile öğrencilerde tarih konularına karşı heyecan ve merakı arttığı ve tarih bilinci oluştuğu sonuçlarına ulaşılmaktadır.

Benzer bir çalışmada (Yazıcıoğlu, 2010) ise sosyal bilgiler dersinin müze kaynaklı oluşturmacı öğrenme yaklaşımı etkinliklerine göre uygulandığı deney grubu öğrencileri ile geleneksel öğretim uygulamalarının gerçekleştirildiği kontrol grubu öğrencileri arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark vardır. Ayrıca sosyal bilgiler dersinde uygulanan müze kaynaklı oluşturmacı öğrenme yaklaşımı etkinliklerine dayalı öğretim ve bu etkinliklere göre yürütülen derse yönelik olarak deney grubu öğrencilerinin görüşleri olumludur. Buradan anlaşılan sonuç öğrencilerin sosyal bilgilerdeki konuları müze kaynaklı öğrenme yaklaşımları çerçevesinde öğrenmek istedikleri olup bu tez çalışmasının sonuçlarıyla uyuştuğudur. Çünkü araştırmanın uygulandığı okuldaki öğrencilerin büyük çoğunluğu da arkeoloji ile ilgili konuları yaparak yaşayarak, keşfederek, arkeolojik bilgilere araştırarak ve kazı yaparak ulaşmak istedikleri elde edilen sonuçlar arasındadır.

5.1.4. Öğrencilerin Yaparak Yaşayarak Gerçekleştirdikleri Öğrenme Sürecinin Arkeoloji Bilim ve Çalışma Yöntemi Hakkındaki Mevcut Görüşlerine Etkisi Üzerine Tartışma ve Sonuçlar

Dördüncü alt problemde ifade edilen yaparak yaşayarak gerçekleştirilen öğrenme süreci, öğrencilerin arkeoloji bilimi ve çalışma yöntemi hakkındaki mevcut görüşlerini nasıl etkilediği konusunda elde edilen bulgular eylem araştırmasının uygulama sürecindeki etkinliklerin yansımasıyla ortaya konmuştur. Özellikle mevcut problemin gerçekleştirilen eylem adımları neticesinde nasıl çözüldüğü ve bununla birlikte öğrencilerin bilgi ve deneyimlerinin sınıf içinde gerçekleştirilen arkeolojik kazı similasyonu, arkeovaryum ve istasyon etkinlikleri(çömlek ve porselen parçalarını birleştirme, eksik parçaları bulma, mezar kazısı, puzzle, höyük analizi ve arkeolojik bir ev temeli oluşturma) sayesinde geliştiği sonucuna ulaşılmıştır.

1.Eylem planı uygulaması etkinliklerinden sonra öğrencilerin arkeolojik bir kazının nasıl yapıldığı, tarihi eserlerin belgelenmesi gerektiği, kazı alanının bölümlere ayrılması gerektiği gibi arkeolojinin temel kısımları hakkında fikir sahibi oldukları görülmüş olup öğrencilerin hepsinin bu konulara önceki bilgilerinden daha doyurucu açıklamalar getirdiği sonucuna ulaşılmıştır.

2.Eylem planını uygulama amaçlı yapılan sınıf içi etkinlikler sonrasında öğrencilerin mevcut durumdaki arkeolog kavramı ve arkeoloğun faaliyetleri ile ilgili bilgilerinin eylem planına uygun olarak gerçekleştirilen etkinlikler sonrasında olumlu bir şekilde değiştiği ve öğrencilerin arkeoloğun faaliyetlerini daha ayrıntılı açıklayabildikleri, arkeoloğun kim olduğuna dair daha açıklayıcı bilgiler verdikleri, kısacası bu bilim insanını daha iyi tanıdıkları sonucuna ulaşılmıştır.

3.Eylem planı uygulamaları sonrasında öğrencilerin verdikleri cevaplar mevcut bilgileriyle kıyaslandığında; öğrencilerin arkeoloğu kazı yapan, tarihi araştıran, tarihe açıklık kazandıran, geçmişteki bilgileri bize ulaştıran, gizemleri sorgulayan, eski eşyaları müzeye koyan, eski devirleri araştıran bir bilim insanı olarak nitelendirdikleri görülmekte olup bir arkeoloğun ekiple, merakla, heyecanla, sabırla araştırarak, aşamalı bir şekilde çalıştığı, kazı yaparken eski eserlere karşı titiz, hassas ve nazikçe yaklaştığı, araştırmasını mala, fırça, kürek, saklama poşeti vb araç ve gereçlerle yürüttüğü,

çalışmalarında bilimsel veriler kullandığı, kazı alanını bölümlere ayırdığı, çıkan nesneleri numaralandırdığı veya belgelediği öğrenciler tarafından ifade edilmiştir.

4.Öğrenciler arkeolojik kazı sonrasında elde edilen nesnelerin, buluntuların önce temizlenip poşetlenmesinden sonra müzelere kazandırıldığını ve müzelerin güvenli yerler olduğunu, bu eserlerin müzelerde sergilenmesinin gerekçesi olarak ise eserlerin kırılgan olmaları, atalarımızın mirası olduğu, gelecek nesillere aktarılması gerektiği ve tarihin müzelerde öğrenilebileceği düşüncesini de ifade etmişlerdir. Yani arkeoloji konularının yaparak yaşayarak öğrenimi ile öğrencilerin tarihi eserlere ve tarihi eserlerin korunumuna karşı daha bilinçli oldukları sonucu elde edilmiştir.

Benzer bir çalışmada ise Nişancı (2010), yerel tarih öğretiminin tarihsel çevrenin korunmasına katkı sağladığı sonucuna ulaşmıştır. Işık (2008) ise yaptığı çalışmada, uygulamanın yapıldığı sınıftaki öğrencilerin uygulamalar esnasında elde ettikleri tarihi paraları biriktirip sınıfa getirdikleri, bunları arkadaşlarına göstermek istediklerini ve böylesine önemli tarihi eserlerin mutlaka gelecek nesillere taşınması gerektiğini vurguladıkları sonucuna ulaşmıştır.

Kısacası yapılan çalışmalar ile öğrencilerin tarihi eserlere ve tarihi çevrelere karşı daha hassas ve bilinçli oldukları, elde edilen tarihi eserlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiği, bunu da tarihi eserlerin ve tarihi çevrenin korunması ile gerçekleşebileceği, bu noktada da yapılan arkeoloji konularının ve tarih konularının yaparak yaşayarak öğretiminin de önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

5.Arkeovaryumla höyük analizinin gerçekleştirildiği eylem adımı sonucunda da öğrencilerin %90’ının arkeolojik bir kazı alanı olan höyük kavramını açıklayabildikleri, özellikle höyüklerin tarihsel katmanlı yapısının en alt katmandan en yakın zamana ait katmanların yerleşimdeki değişimi yansıttığı sonucunun öğrenciler tarafından vurgulandığı sonucuna ulaşılmıştır.

5.1.5. Öğrencilerin Tarihsel Düşünme Becerilerinin