• Sonuç bulunamadı

5.1. Sonuç ve Tartışma

5.1.1. Öğrencilerin Arkeoloji Bilimi ve Çalışma Yöntemi Hakkındaki Ön Bilg

Eylem araştırmasının yürütüldüğü okulda öğrenim gören öğrencilerin ve öğretmenin problem olarak öngördüğü arkeoloji konularının özellikle okul dışında, bir arkeolojik kazı alanında veya müzede, sosyal bilgiler dersi kapsamında yaparak yaşayarak öğrenme sürecinin kısıtlı olmasından yola çıkarak öncelikle mevcut durum tespit edilmiştir. Bu tespitler birinci alt problem ile ilgili bulgular ve yorumlar kısmında ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu bulgular ve yorumlar ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

1.Eylem araştırmasında mevcut problemleri tespit etmek açısından öğrencilerin arkeoloji bilimi, çalışma yöntemi ve arkeoloji ile ilgili konulara ait ön bilgilerinin yetersiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

2.Sosyal bilgiler dersi kapsamında öğrencilerin %85’inin öğretmenleriyle birlikte herhangi bir tarihi alan (kazı alanı, müze, kale, kalıntı vb) gezisine gidemedikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Elde edilen bu sonuç yalnızca Adıyaman iliyle sınırlandırılmamalıdır. Yukarıda da açıklandığı gibi Türkiye genelince öğrencilerin öğretmenleriyle birlikte tarihi bir alan gezisine katılımları düşüktür. Bu sonuçla ilişkili olarak Albayrak(2004) da yaptığı çalışmada, öğrencilerin birçoğunun yaşadıkları ortamdaki tarihi mekânları

tanımadıkları ya da çok azını tanıdıkları ve sadece bir ya da birkaçına gittikleri sonucuna ulaşmıştır.

Araştırmanın problemini oluşturan öğrencilerin arkeoloji bilimi ve çalışma yöntemi konusunda yetersiz olması ve özellikle öğretmenleriyle birlikte okul dışı, herhangi bir tarihsel alan gezisine katılmamaları ve dolayısıyla tarihi çevre ve eğitimi hakkında yetersiz bilgiye sahip olmaları konusu ile ilişkili olarak yapılan bir çalışma (Alkış ve Oğuzoğlu (2005)) ve bu çalışmanın sonucu ise bu tezin problem durumunu destekler niteliktedir. Şöyle ki Alkış ve Oğuzoğlu (2005)’nun çalışmasına göre, ilköğretim programları ve ders kitapları incelendiğinde, ilköğretimin hiçbir kademesinde tarihi çevre eğitimi ile ilgili bağımsız bir ünite ya da bölüm bulunmadığı görülmektedir. Tarihi çevre eğitimiyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili olabilecek konular sosyal bilgiler, vatandaşlık ve insan hakları dersleri ile seçmeli turizm dersleri kapsamında öğrencilere verilmekle beraber, bunların da tarihi çevre bilinci oluşturmada yeterli olmadığı görülmektedir. Yani öğrencilerin tarihi çevre eğitimi ve arkeoloji hakkındaki ön bilgi ve deneyimleri yetersizdir.

Çevremizde bulunan yerel tarih alanlarının da incelenip araştırılması tarih öğretimine katkısı vardır. Çünkü öğrencinin öğrendiği bir bilgiyi öncelikle yakın çevresiyle ilişkilendirmesi bilginin kalıcılığını sağlayacaktır ki tarih öğretiminde de durum aynıdır. Yerel tarih dediğimizde öncelikle sınırları belli bir coğrafi alanı, mekânsal bir sabitliği kastediyoruz; yerel tarih, tarihin bir fiziğe kavuştuğu bir alandır (Danacıoğlu, 2001; 6). Bu tanımdan hareketle tarihsel bir konunun öğreniminde yakın çevrede bulunan yerlerin, özellikle yerel tarih alanlarının ziyaretinin o konunun daha kalıcı öğrenilmesini sağlayacağı düşünülmektedir. Ancak yukarıda da değinildiği gibi okul dışı tarihi alan veya müze ziyaretlerinin öğretmene yüklediği ciddi sorumluluklar ve gerekli tüm izin ve işlemler bu tür yerel tarih alanlarının da ziyaretinin gerçekleşememesine neden olmaktadır ki bu da araştırmanın ön tarama anketi sorularının verilerine ışık tutmaktadır. Çünkü öğrencilerin öğretmenleriyle birlikte tarihi bir alanı veya müzeyi ziyaret etme oranları düşüktür.

3.Öğrencilerin sosyal bilgiler dersi kapsamında bir tarihi alan gezisine katılmaları sürecinde hatırladıkları nesnelerin çoğunlukla gündelik eşyalar, savaş araçları, yöneticilerle ilgili eserler olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

4.Ayrıca öğrencilerin %59’unun televizyon, internet, cd, vb araçlarla informal yolla dahi bir arkeolojik kazıyı izleme, gözlemleme deneyimlerinin düşük olduğu ortaya konmuştur.

5.Öğrencilerin müzelerde sergilenen eserlerin hangi yollarla müzelere kazandırıldığına dair yeterli bilgileri olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

6.Öğrencilerin %30’unun sosyal bilgiler dersi kapsamında arkeoloji konularının neler olabileceğini ifade edemedikleri ortaya konmuştur.

7.Öğrencilerin % 17’sinin arkeoloji kavramını hiçbir şekilde açıklayamadıkları ve geri kalanının ise bir iki kelimeyle, özellikle kazı bilimi şeklinde ifade ederek yetersiz bir şekilde açıklayabildikleri sonucuna ulaşılmıştır.

8.Arkeoloji kavramıyla ilişkili olarak ise öğrencilerin %29’unun arkeolog kavramını açıklayamadığı, geriye kalan öğrencilerin de kazı yapan kişi, bilim adamı, dedektif şeklinde kısaca açıklayabildikleri görülmüştür.

9.Aynı şekilde araştırmaya katılan öğrencilerin %32.5’inin arkeolojik bir kazının nasıl gerçekleştirildiğine dair herhangi bir fikirleri olmadığı, diğer öğrencilerin ise yukarıda belirtildiği gibi yüzeysel olarak birkaç kelimeyle açıklayabildikleri sonucuna ulaşılmıştır.

10.Öğrencilerin %55’inin arkeolojik kazıyla elde edilen nesnelerin, buluntuların neler olduğuna dair bilgilerinin yeterli olduğu, ancak %45’inin ise arkeolojik bir kazı sonucunda neler elde edildiğini açıklayamadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

11.Öğrencilerin arkeoloji bilimi, çalışma yöntemi ve arkeoloji ilgili konularla ilgili mevcut ön bilgi ve deneyimlerini ortaya koymak için kazılar sonucunda çıkarılan eserlerin nasıl korunduğu ve sergilendiği konusunda bilgilerinin yeterli olduğu anlaşılmıştır. Ancak yine de öğrencilerin %17’sinin bu soruya yanıt verememeleri araştırmanın problem durumunu destekler niteliktedir.

5.1.2.Öğrencilerin Arkeoloji Konularını Nasıl Öğrenmek İstediklerine İlişkin Tartışma ve Sonuçlar

Eylem araştırmasının problem durumunu tespit etmek amacıyla belirlenen ikinci alt probleme ilişkin elde edilen bulgu ve yorumlara göre öğrencilerin arkeoloji konularını nasıl öğrenmek istedikleri konusundaki fikirleri aşağıda açıklandığı gibidir. 1.Öğrencilerin %89’unun bir şeyi veya bir yeri keşfetmek istedikleri, yeni bir yeri keşfederek yeni bilgiler edinebileceği, yeni şeyler keşfederek mutlu olabilecekleri, heyecanlanacakları sonucuna ulaşılmıştır.

2.Öğrencilerin %75’inin herhangi bir arkeolojik kazıya katılmaktan hoşlanacakları, arkeolojik kazıya katılarak eğlenecekleri ve yeni bilgiler öğrenecekleri, arkeolojik konulara olan meraklarının artacağı sonucuna ulaşılmıştır.

3.Ayrıca öğrencilerin yaklaşık %70’inin arkeolojik bir kazıya katılmayı istedikleri sonucunun yanında arkeolojik bir kazıya katılarak geçmişi öğrenme konusunda istek ve meraklarının artacağı sonucuna da ulaşılmıştır.

4.Buradan elde edilen sonuç öğrencilerin okul dışı gezilere ve etkinliklere, özellikle tarihi alanlara gitme ve arkeolojik kazı etkinliğine katılma konusundaki tutumlarının olumlu olduğudur.

Ancak bu tutumun ve potansiyelin değerlendirilememesi eğitimin önüne engel bir durumdur. İkinci alt problemin sonucuyla uyumlu olarak Yazıcıoğlu (2010), tarihi yerlerin öğrencilerde merak uyandırdığı, bu merakın da onları araştırmaya sevk ettiğidir. Çünkü Yazıcıoğlu’nun çalışmasındaki deney grubu öğrencilerinin 7. Sınıf sosyal bilgiler dersinde müze kaynaklı oluşturmacı öğrenme yaklaşımına göre hazırlanmış etkinliklere göre uygulanan öğretim ve derse yönelik tutumlarına ilişkin görüşleri olumludur. Dolayısıyla iki araştırmanın da sonucuna göre öğrenciler sosyal bilgiler dersini, tarihi ve arkeolojik konuları, müze kaynaklı, araştırarak, keşfederek, özellikle arkeoloji konularını kazılar yaparak öğrenme konusunda olumlu görüşlere sahiptir. Birinci alt problemi oluşturan öğrencilerin tarihi alan gezilerine ve müze ziyaretlerine katılamama durumu değerlendirilmiş olup arkeolojik kazı alanı sınıfa getirtilmiştir ki bu tür bir öğrenme de öğrencilerin ilgilerini çekmektedir.

5.1.3. Arkeoloji Konularının Yaparak Yaşayarak Öğretilmesinin