• Sonuç bulunamadı

4. EKOLOJİK RİSKİ ETKİLEYEN COĞRAFİ FAKTÖRLER

4.1. Fiziki Coğrafya Özellikleri

4.1.5. Arazi Kullanımı

Balıkesir ve Manisa ili sınırları içerisinde bulunan İkizcetepeler Baraj Gölü Havzası 481 km2 alan kaplamaktadır. Havza sınırları içerisinde ana arazi kullanım

sınıflarını yerleşme, maden, tarım, mera, orman, kayalık alanlar, çalılık arazi ve su yüzeyleri oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında, orman alt sınıfları (maki, otsu bitkiler vb.) gibi detaylara yer verilmemiştir. Havzanın arazi kullanım değişimi yıllara göre incelendiğinde; 1990 yılında baraj ve maden alanları bulunmamaktadır (Şekil 37). Tarım alanlarının yıllara göre değişimi incelendiğinde; 2000 yılı hariç sürekli bir artış görülmektedir. 2000 yılında tarım alanlarının yaklaşık 7 km2 azalması

baraj gölünün tarım arazileri üzerine kurulmasından kaynaklanmaktadır. Mera arazileri 1990 yılından 2018 yılına kadar düzenli şekilde azalmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasında hayvancılık faaliyetlerinin azalması ve tarımsal teşvikler ile mera alanlarının bir kısmının tarım arazisine dönüştürülmesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Orman alanlarındaki 1990 – 2000 yılları arasında gerçekleşen artışın nedeninin baraj çevresinin ve havzanın bazı bölümlerinin ağaçlandırılması olduğu tahmin edilmektedir (Şekil 39). Orman alanlarında 2000 yılından, 2018 yılına kadar düzenli bir azalma görülmektedir. Bunun nedeni; orman arazilerinin tahrip edilerek önce çalılık alanlara, sonra da tarım arazisine dönüştürülmesi olabilir. Sonuç olarak; orman alanlarının azalmasıyla çalılık alanlar ve tarım alanlarının kademeli olarak artması havzadaki antropojenik etkilerle ile bağlantılı olabilir. Bu durum havzada gerçekleştirilen arazi çalışmalarında gözlemlenmiştir.

Havza içerisindeki kayalık ve boş araziler 1990–2018 arasında sürekli azalırken yerleşme alanında kayda değer değişimler gerçekleşmemiştir. 1991 yılında barajın su tutmaya başlamasıyla 2018 yılına kadar su yüzeylerinde kayda değer değişiklikler olmamıştır. 2018 yılına göre bir değerlendirme yapıldığında; havza alanının %38.60’lık kısmı (182.5 km2) tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Tarım

arazilerinin baraj gölünün kıyı kenar çizgisi ile bitişik şekilde ve baraj çevresinde geniş alan kaplaması dikkat çekici bir durumdur (Şekil 38). Bağırsak Dere, Çınarlı Dere ve Koca Çay’ın baraja deşarj olduğu noktalar arazi kullanım kabiliyet sınıflandırmasına göre 1. sınıf arazi kategorisinde yer almaktadır (İnan, 2019). Bu durum ekolojik risk analizleri ve ekolojik riskin mekânsal dağılışının haritalanmasından sonra tekrar değerlendirilecektir.

Şekil 37. İkizcetepeler Baraj Gölü Havzası’nın 1990 Yılı Arazi Kullanım Haritası

Çizim: Şakir Fural

Ormanlar havzanın %29.8’lik kısmına karşılık gelen (143.28 km2) alan kaplamaktadır. Dağlık alanlar ve baraj çevresindeki ağaçlandırma sahalarından oluşan orman alanları, havzada erozyon seviyesinin azaltılması ve barajdaki siltasyon seviyesinin kontrol altında tutulması için oldukça önemlidir. Ancak, arazi kullanım değişimi haritaları incelendiğinde orman alanlarının 2000–2018 yılları arasında sürekli azaldığı tespit edilmiştir (Şekil 37 ve 38).

Şekil 39. İkizcetepeler Baraj Gölü Havzası’nın Yıllara Göre Arazi Kullanım Değişimi (Orijinal) Çalılık araziler havzanın %19.90’ını (92.83 km2) kaplamakta ve 2000 – 2018

yılları arasında sürekli artmaktadır. Arazi çalışmalarında çalılıkların genellikle ormanlık sahaların tahrip edilmesi ve uzun süre kullanılmayan tarım arazilerinin çalılar ile kaplanması sonucuna arttığı tespit edilmiştir. Mera alanları havzanın %8.20’lik kısmına karşılık gelen (39.68 km2) alan kaplamakta ve 1990 – 2018

arasında sürekli azalmaktadır. Maden, yerleşme, su yüzeyleri ve kayalık alanlar havzada oldukça küçük alanlar kaplamakta ve yıllara göre önemsiz düzeyde değişiklikler gösterdikleri için detaylı şekilde incelenmemiştir.

Şekil 40. İkizcetepeler Baraj Gölü Havzası’nın Arazi Kullanım Türlerinin Alansal Dağılışı (%) (Orijinal)

Çalışma kapsamında, ekolojik risk değerlendirmesi alt havza ölçeğinde gerçekleştirildiği için arazi kullanımı 2018 yılı verileri dikkate alınarak alt havza ölçeğinde detaylı şekilde incelenmiştir. Alt havzaların yüzölçümleri birbirinden farklı olduğundan verilerin kolaylıkla karşılaştırılması amacıyla alansal ifadelerde % değerler kullanılmıştır. Alt havzaların 2018 yılı arazi kullanım dağılışı incelendiğinde; tarım alanlarının bütün havzalarda en geniş alanları kapladığı tespit edilmiştir. Çınarlı Dere Havzası’nın %48.75, Bağırsak Dere Havzası’nın %41.10, Kille Çayı Havzası’nın % 38.10, Koca Çay Havzası’nın % 35.80’lik kısmı tarım arazisi olarak kullanılmaktadır (Şekil 40). Bu durumda tarımsal faaliyetlere bağlı en fazla ekolojik risk yaratma potansiyeline sahip olan havza Çınarlı Dere Havzası’dır. Ancak bu durum ekili alanların yüzölçümü ve tarımsal ilaç/gübre kullanımına göre değişkenlik gösterebilir. Baraj havzası içerisinde en fazla ormanlık alan Koca Çay, en az ise Kille Çayı Havzası’nda bulunmaktadır. Çalılık alanlar en fazla Kille Çayı Havzası, en az Çınarlı Dere Havzası’nda yer almaktadır (Şekil 41 ve 44). Kille Çayı’nda çalılık alanların geniş alanlar kaplaması orman tahribatı ile doğrudan ilişkilidir bu durum arazi çalışması sırasında gözlemlenmiştir.

Kille Çayı Havzası’nda ormanlık alanlar tahrip edilerek, öncelikle antropojenik çalılık arazilere sonrasında tarım alanlarına dönüştürülmektedir (Şekil 45). Bu durum gelecek yıllarda alt Kille Çayı Havzası’nda tarım alanlarının genişlemesine ve dolayısı ile tarım kaynaklı ekolojik risk sorunlarına neden olabilecek düzeydedir. Alt havzaların diğer arazi kullanım türlerinin oransal dağılışı ilgili grafiklerde verilmiştir (Şekil 41,42,43,44).

Baraj gölü havzasının arazi kullanımı ile ilgili genel bir değerlendirme yapıldığında; havza içerisinde özellikle baraj gölü yakınlarına alanı sürekli genişleyen tarım arazileri gelecek yıllarda siltasyon ve metal konsantrasyonunun artmasına neden olabilecek düzeydedir (Şekil 46). Baraj gölü yakınlarının ormanlarla kaplı olması su kalitesi, sedimantasyon hızı ve antropojenik baskıların azaltılması için son derece önemlidir. Ancak İkizcetepeler Barajı çevresinde ormanlık alanlar önce çalılık arazilere, sonra tarım alanlarına dönüştürülerek yok edilmektedir (Şekil 45). Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 28.11.2017 tarih 30224 sayılı İçme ve Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliği’nin 9. maddesine göre “doğal göller ve baraj göllerinin maksimum su kotundan itibaren ilk 300 metrelik alan mutlak koruma alanı olarak” belirlenmiştir.

Şekil 41. Kille Çayı Havzası Arazi Kullanımının Dağılışı (%) (Orijinal)

Şekil 42. Koca Çay Havzası Arazi Kullanımının Dağılışı (%) (Orijinal)

Şekil 43. Bağırsak Dere Havzası Arazi Kullanımının Dağılışı (%) (Orijinal)

Şekil 45. Baraj Gölü Yakınındaki Ormanlık Alanların Tahrip Edilmesiyle Açılan Tarım Arazileri

Şekil 46. Baraj Gölü Kıyı-Kenar Çizgisi Sınırında Yer Alan Tarım Arazileri

Yönetmeliğe göre, mutlak koruma alanlarına teknik tesisler ve mecburi güzergâhlı karayolları dışında hiçbir yapının inşa edilmesine izin verilmemektedir. Ancak yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce inşa edilmiş yapılar yönetmelik kapmasında değerlendirilmemektedir. Mutlak koruma zonunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kontrolünde mevcutta mutlak koruma alanında yaşayan yerleşik halkın ihtiyacını karşılamak amacı ile hayvancılık faaliyetlerine ve

Şekil 47. Baraj Gölünün Kıyı Kenar Çizgisi Sınırı Yakınlarına Kurulan Ahır

Yönetmeliğin 10. maddesinde “mutlak koruma alanından itibaren ilk 700 metre kısa mesafeli koruma alanı olarak” tanımlanmıştır. Kısa mesafeli koruma alanında, kanalizasyonun havza dışına aktarılması şartı ile kırsal mahalle yerleşmelerinin kurulmasına izin verilmektedir. Ancak arazi çalışmalarında kısa mesafeli koruma alanı içerisinde kalan kırsal mahallelerde kanalizasyonun havza dışına taşınmadığı tespit edilmiştir. Kısa mesafeli koruma alanlarında madencilik, sanayi faaliyetleri, vb. kurulmasına izin verilmezken, organik ve izlenebilir tarım faaliyetleri denetlenmek şartıyla serbesttir. Yönetmeliğin 11. maddesinde “kısa mesafeli koruma alanından itibaren ilk 1000 metre, orta mesafeli koruma alanı olarak” tanımlanmıştır. Bu alanlarda; kırsal mahalle yerleşmelerine, mesire alanlarına, rüzgâr ve güneş enerjisi sistemlerine izin verilir. Sanayi ve madencilik işletmelerine izin verilmezken tarım arazilerinde organik tarım uygulamalarının teşviki sağlanmaya çalışılır. Yönetmeliğin 12. maddesinde “orta mesafeli koruma alanından havza sınırına kadar olan alanlar uzun mesafeli koruma alanı olarak” tanımlanmıştır (Şekil 48). Uzun mesafeli koruma alanlarında; madencilik, sanayi tesisleri, petrol istasyonları, arıtma tesisleri, hayvancılık tesisleri, otlatma, kerestecilik faaliyetlerine izin verilir. Tarım alanlarında iyi tarım uygulamaları teşvik edilir. İkizcetepeler Baraj Gölü’nün ekolojik riskler ile karşı karşıya kalmaması için baraj gölü havzasında koruma zonlarına uygun arazi kullanımı gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Ancak arazi çalışmalarında mutlak koruma alanı ve kısa mesafeli koruma alanlarında gerekli kurallara uyulmadığı tespit edilmiştir.

Şekil 48. İkizcetepeler Baraj Gölü Koruma Zonları

Havzada mutlak, kısa ve orta mesafeli koruma alanlarında 8 kırsal mahalle bulunmaktadır. Bahsi geçen kırsal mahallelerde antropojenik etki yaratacak faaliyetler yapılmaması son derece önemlidir.