• Sonuç bulunamadı

Arapça Cümle Kurgusunda Cerharflerinin Önemi

Arap dilindeki cerharflerinin anlamı, görevi ve kullanımları konusu Arap dilbilimi geleneğinde ilk olarak tefsir kitaplarında yer almıĢ, daha sonra dilbilgisi kitaplarında müstakil bir konu olarak değerlendirmiĢtir. Tefsir gibi ilk dönem dinsel yazı ürünlerinin eklentilerinde, açıklamalarında, Ģiir ve divan Ģerhlerinin açıklamalarında ve dipnotlarında iĢlenen ilgeçler

38

isimlerle kullanılması olduğu belirgindir. Lakin bu tanımlar ilgeç kavramını betimlemek için bir öz niteliğindedir. Çünkü ayrıntılı incelemelerde ilgeçlerin çok değiĢik görevleri ortaya çıkacaktır. Örneğin Arapçadaki ġart Yapısını düĢünürsek, Ģart ilgeçlerinin görevini bir cümleyi bütüncül bir bağlamın parçası durumuna getirmek gibi bir sonuca ulaĢılabilir. Ġlgeçlerin cümle içerisindeki konumuna iliĢkin görev tanımlamalarının yanı sıra genel olarak ilgeçleri Arap söyleminde anlamı yapılandırmanın önemli ekipmanları olarak değerlendirmek gerekir. Arap Dilcileri ilgeçleri eserlerinde hem semantik, hem morfolojik hem de sözdizimsel açıdan sınıflamıĢlardır. Semantik açıdan

يواػالإا فوغخ

(Anlam Ġlgeçleri) kavramını geliĢtirmiĢlerdir. Morfolojik açıdan ilgeçleri yine

يواػالإا فوغخ

baĢlığı altında bileĢen harf sayılarına göre tek harfli, iki harfli ve üç harfli olarak incelemiĢler, sözdizimsel açıdan ise fiile ve isme özgü harfler olarak kümelemiĢlerdir. ÇağdaĢ Arap dilcilerden Temmam Hassan ilgeçlerin mana harfi olarak adlandırılmasının nedenini literal anlam taĢıdıkları için değil bir bağlamda sözcükler arasında iliĢki kurmalarıyla açıklamıĢtır. Bu görevsel sınıflama ilgeçler için anlamsal bir yorumlamadır (Abulcelil, 2000). Ġlgeçler ifade ettiği anlamsal iliĢki cümlenin parçaları arasında olması zorunludur. Bütün bu değerlendirmeler ıĢığında Arap dilcilerinin genel olarak ilgeçlere ve bu kapsama giren cerharflerine semantik yaklaĢtığı da söylenebilir. Cerharflerinin fiillerle iliĢkisine gelince bu konuda söylenebilecek ilk Ģey eski dilcilerde cerharflerinin fiillerle sıkı bir iliĢki içerisinde olduklarına yönelik üst düzey bir farkındalığın bulunduğudur. Ünlü Arap dilcilerin baĢında sayılan Sibeveyh cerharfleri konusundaki duyarlılığı onları tanımlarken kullandığı terime yansıtmıĢtır. Nitekim bilgin cerharflerini fiillerin anlamını isimlere kattığı gerekçesiyle katkı ilgeçleri olarak çevirebileceğimiz

فوغخ

تقايالؤ

olarak adlandırmıĢtır (Sibeveyh, 1988). Yine önemli dil bilginlerinden el-Radi ve el- Hadari bu ilgeçler için fiilerin anlamını isimlere taĢıyan ya da sürükleyen anlamında cerharfi kavramını geliĢtirmiĢlerdir, zira cerr sözcüğü Arapçada çekmek, sürüklemek ve taĢımak gibi anlamlara gelir. Bu yüzden bu harfleri taĢıyıcı harfler olarak anlamak mümkündür (Abdulcelil, 2010).

Arapçada pek çok dilsel yapı cerharfleri kullanımı ile oluĢturulur. Çünkü Arapçada cümle, söylemin unsurlarını yerine yerleĢtirme, aralarında bağlantı kurma ve ifadenin parçalarını birbirine bağlama üzerine bina edilir. Cerharfleri de söylemin ögelerini birbirine bağlayan bağlantı birimleri kapsamındadır. Sibeveyh‟in cerharflerini

تقايالؤ فوغخ

(katkı veya tamlama harfleri) olarak nitelemesinin nedeni hem kurgusal olarak hem de sonses değiĢikliği açısından

isim tamlaması terkibiyle cerharflerinin kullanımının arasında bir benzerlik kurmasıdır.Zira Arap dilinde isim tamlaması

)تقاي الؤ(

bir ismin anlamını diğerine dâhil etme biçiminde tanımlanır. Dolayısıyla anlamı diğerine katılan sözcük yani tamlayanın (

هُلب فاًم

) tamlanan(

فاًم

) ögenin bir parçası haline geldiği etkilenen sözcük olarak kabul edilmiĢ ve sonsesi kesra yapılarak bu değiĢiklik morfolojik olarak gösterilmiĢtir. Bu terkipte tamlayan öge mecrur yapılır çünkü müstakil anlamı olduğu baĢka bir sözcüğün anlamına taĢındığı için artık tamlananın bir parçası haline gelir. Dolayısıyla anlamı taĢınan sözcük olarak cer yapılmıĢtır denebilir. Cerharflerine gelince onların vazifesi de fillerin anlamını isimlere taĢımaktır. Yani fillin içerdiği anlamsal çerçeveye bir ismin anlamını dâhil edip fiilin gerçekleĢme koĢullarını detaylandırmaktadır, buna bir nevi fillin anlamını güçlendirme ya da bütüncül olarak cümlenin mesajını netleĢtirme de sayılabilir. Bu durumda cerharfi fiilin anlam alanının bir parçası durumdadır. Ġsmin anlamı fillin gösterdiği anlamsal çerçeve dâhil edildiği için morfolojik değiĢikliğe uğrar ve cer edilir. Ġsim tamlaması ile cerharfiyle gerçekleĢen dil olayının arasındaki fark cerharfinin fiilin bir ekipmanı olarak fiilin etkisini isimlere taĢıması isim tamlamasında ise bir ismin anlam güçlendirme görevini bizatihi kendisi gerçekleĢtirmesidir (Ammar, 1997).

el-Cürcani (2008) cerharflerinin görevini fiillerin nesnelere geçiĢini sağlamak olarak tanımlamıĢtır. Kimi dilci ise cerharflerinin görevleri arasında fiillerin anlamını nesnelere taĢımakla birlikte kendisinden önce gelen fiilin anlamını güçlendirme iĢlevini dâhil etmiĢtir. Cerharflerini fiillerle iliĢkilendiren dilcilere

عاضلا يف محمد

(Muhammed evdedir) ve

ضٍؼل ُاالإا

(Para Zeyd‟e aittir) gibi cümlelerde fiilin bulunmadığı gerekçesiyle bir takım eleĢtiriler getirilmiĢtir. Teoriyi savunanların bu itiraz ve eleĢtirilere yanıtı Para Zeyd’e aittir cümlesinde anlamsal olarak

لهخ

( ait olmak) fiilinin, Muhammed evdedir cümlesinde ise

غهخؿٌ

(durmaktadır) fiilinin bulunduğu yönünde olmuĢtur. Bu teoriyi savunanların hipotezlerini gerekçelendirme yöntemlerinde tutarlı oldukları hatta çok önemli bir dilbilimsel konuya dikkat çektikleri söylenebilir. Zira ilgeçler kiĢi ve nesneler arasındaki iliĢkileri yer, zaman, durum ve hareket açısından belirlerler bu yüzden ilgeç denilince akla doğrudan cümle ve fiil kavramlarının gelmesi doğaldır. Cerharfleri isim cümlelerinde de kullanılır fakat Arap dilcilerinin Arapça

40

(Buz, 1999). Türkçede ise benzer bir Ģekilde “bir oluĢ” içerisinde bulunmayı ifade eden, Ģimdiki zaman çekiminde örtük olan fakat geçmiĢ zaman kipinde “idi” olarak ortaya çıkan “imek” fiili vardır. Türkçe ve Ġngilizcedeki olmak fiillerinin Arapça eĢdeğeri

ناً

/

نىًٍ

(olmak) fiilleri düĢünülebilir ve bu fiilin isim cümlesinde muzari olarak örtük, mazi kipte bariz olarak kullanıldığı varsayılabilir. Her ne kadar amil teorisi bu varsayıma engelse de buradan yola çıkarak öncelikle Arapça isim cümlesinin doğasının yeniden tartıĢılması gerektiği kanaatine varabiliriz. Çünkü isimlerin tek baĢlarına ya da pek çok isim yan yana dizilse bile bir cümle oluĢturamadıkları her dil için geçerli olan bilinen bir gerçektir. Ġsmin ve isimlerin bütüncül net bir yargı yani bir cümle oluĢturabilmeleri için bir iĢ yapmaları, bir harekette bulunmaları ve bir oluĢ içerisinde bulunmaları gerekir. Bu iĢi, oluĢu ve hareketi bildiren sözcük ise zaman, mekân ve kiĢi anlamlarını yapısında barındıran fiildir. Buradan yola çıkarak her ne kadar gereğinden fazla amil teorisi ile uğraĢmıĢlar ve dilsel analizlerini amil payandası üzerine kurmuĢlarsa da eski Arap dilcilerinin fiili baĢ amil mesabesinde görmelerinde ve cerharflerini doğrudan fille iliĢkilendirmelerinde haklılık payları büyüktür. Dilbilim disiplinlerinin yeni oluĢmaya baĢladığı dönemlerde yapılan yorum ve değerlendirmelerin bir takım gedikler barındırması da doğal bir durum olsa gerekir.

Öte yandan günümüzde Arapça ilgeçleri temel olarak Anlam Katan Ġlgeçler, Anlam Güçlendiren Ġlgeçler olarak iki semantik baĢlıkta incelenebilir. Soru ve olumsuzluk ilgeçleri anlam katan ilgeçler sınıfına,

ّنب

ve

ضهل

gibi ilgeçler anlam güçlendirme ilgeçlerine örnek gösterilebilir. Ġlgeçleri görevsel açıdan kümelediğimizde karĢımıza Sözcüğü Cümleye Bağlayan Ġlgeçler ve Cümleyi Bağlama Bağlayan Ġlgeçler sınıflamaları yapılıp geliĢtirilebilir. AraĢtırmanın konusu olan cerharfleri zaid olarak kullanıldıklarında anlam güçlendirme görevi görseler de bu tüm cerharfleri için geçerli olmadığından araĢtırmacının tercihi cerharflerini anlam katan ilgeçler kapsamında değerlendirme yönündedir. Görevsel açıdan ise cerharfleri sözcüğü cümleye bağlayan ilgeçler kapsamına girer.

Benzer Belgeler