• Sonuç bulunamadı

Arabağlantı Mevzuatının Oluşumu

1.4. Etkin Bir Arabağlantı Rejimi Oluşturulabilmesi Açısından Uluslararası Alanda

2.1.1 Arabağlantı Mevzuatının Oluşumu

Ülkemizde arabağlantı konusundaki düzenlemelerin mevzuatta yerini alması telekomünikasyon alanındaki serbestleşme hareketlerinin ardından gelmiştir. Her türlü telekomünikasyon alt yapısının devlet tekelinde bulunduğu ve tüm

telekomünikasyon hizmetlerinin tek bir operatör tarafından verildiği yıllarda ulusal düzeyde107 konunun tartışılmasını ve mevzuatta bu konu ile ilgili düzenleme yapılmasını gerektirecek pratik sorunlar söz konusu değildi. Zira, bütün telekomünikasyon hizmetleri devlet tarafından verilmekte ve herhangi bir ikinci operatör bulunmadığı için ulusal düzeyde arabağlantı tesis etme gerekliliği bulunmamaktaydı.

Telekomünikasyon sektöründe teknolojinin gelişmesi ile birlikte yeni hizmetlerin devreye girmesi ve serbestleşme hareketleri ile birlikte sektörde yeni operatörlerin ortaya çıkması ile bu farklı operatörler arasında arabağlantı sağlama gerekliliği de ortaya çıktı. Bu süreç içerisinde arabağlantı sorununun esaslı bir şekilde tartışılmaya başlanması GSM hizmetlerinin ortaya çıkışı ile gerçekleşmiştir. Türk Telekom ile Nokia arasında yapılan anlaşma uyarınca 1986 yılında başlatılan ve araç telefonu olarak bilinen NMT108 standartlarına göre verilen ve sistem işletmesi Türk Telekom tarafından yapılan mobil iletişim bir kenara bırakılırsa; ülkemizde mobil iletişim ilk olarak Türk Telekom ile Telekom Finland, Ericson Telekomünikasyon A.Ş., Penta A.Ş., Çukurova Grubu ve Kavala Grubu’nun oluşturduğu Turkcell konsorsiyumu ile 1 Temmuz 1993’te ve Detecon, Alcatel Sel, Siemens, Teletaş ve Simko’nun

107 Bkz., yukarıda 1.2.1.

108 NMT sistemleri ilk olarak İskandinav ülkelerinde birinci kuşak mobil sistemler olarak ortaya

çıkmıştır. İlk çıktığı dönemlerde mevcut analog sistemlerde oldukçu başarılı bulunan bu sistemlerin multimedia kominikasyon alanındaki tüm ihtiyaca cevap vermekten uzak kaldığı ifade edilmekle birlikte (http://www.elektrotekno.com/archive/o_t__t_11398__gsm-staji.html), kapsama alanının geniş olması olumlu yönlerinden sayılmaktadır (http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=43).

oluşturduğu Telsim konsorsiyumu ile 2 Temmuz 1993’te, 2983 sayılı Kanun109 ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname110’ye göre imzalanan gelir paylaşımı sözleşmeleri ile başlamıştır111. Söz konusu gelir paylaşımı sözleşmeleri 4161112 sayılı Kanun’un113 yürürlüğe girmesinin ardından 27 Nisan 1998 yılında imzalanan lisans sözleşmeleri ile lisansa dönüştürülmüştür. Turkcell ve Telsim’e GSM lisanslarının verilmesinin ardından 2000 yılında İş-TİM ve ardından Ay-cell GSM-1800 lisansı alarak GSM alanında hizmet vermeye başlamıştır. Bu süreç içerisinde internet hizmeti veren ISS’lerin ve uzak mesafe telekomünikasyon hizmeti veren UMTH işletmecilerinin hizmet vermeye başlamaları arabağlantı ihtiyacını ve sorunlarını gün geçtikçe arttırmıştır.

Ülkemizde telekomünikasyon alanındaki temel düzenleyici yasa 21 Şubat 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’dur. Zaman içerisinde telekomünikasyon alanındaki hızlı gelişim 406 sayılı Kanun’da pek çok değişiklik yapılmasına neden olmuştur. 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nda yapılan değişikliklerden konumuz açısından en önemli olanı 4502 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerdir. 4502 sayılı Kanun ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nda pek çok esaslı değişiklik yapılmış ve “arabağlantı” kavramı ilk kez yasal mevzuatımıza girmiştir.

109 17.3.1984 tarih ve 18344 sayılı Resmi Gazete.

110 18.6 1984 tarih ve 18435 sayılı (1. Mükerrer) Resmi Gazete. 111 Sarı, s. 83.

112 05.08.1996 tarih ve 22718 sayılı (1. Mükerrer) Resmi Gazete. 113 18. 06.2004 tarih ve 18435 sayılı (1. Mükerrer) Resmi Gazete.

4502 sayılı Kanun ile 406 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler telekomünikasyon mevzuatımızda özellikle serbestleşme sürecinin yasal anlamda netleştirilmesi, telekomünikasyon hizmetlerinin yeni dönemde hangi usullerle yürütüleceğinin belirlenmesi, arabağlantı ve roaming gibi temel ihtiyaçlara yönelik usullerin belirlenmesi gibi konularda bir dönüm noktasını oluşturur niteliktedir. Bu yasa ile Türk Telekom’un telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ve ses iletimini içeren hizmetlerdeki tekel hakkının sona ereceği tarih, 31.12.2003 olarak belirlenmiş ve bu sayede 2004 yılından itibaren telekomünikasyon şebekeleri üzerinden verilen ses iletim hizmetlerinin serbestleşeceği yasal olarak ortaya konulmuştur. Yine telekomünikasyon hizmetlerinin veriliş usulleri de açıkça belirlenmiş, bu hizmetlerin niteliklerine göre Görev/İmtiyaz sözleşmesi, Ruhsat ya da Genel İzin114 alınmak

114 Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği’nde,

telekomünikasyon hizmetlerinin verilmesi açısından dört çeşit yetki belgesi sayılmıştır:

Görev Sözleşmesi: Türk Telekom ile Telekomünikasyon Kurumu arasında, katma değerli hizmetler dahil, her türlü telekomünikasyon hizmetinin yürütülmesi ve telekomünikasyon altyapısının işletilmesi ile ilgili hak, yetki ve yükümlülükleri düzenlemek üzere, şartlar muvacehesinde Kurum’un takdir edeceği bir sure için akdedilen sözleşmeyi,

İmtiyaz Sözleşmesi: İşletmeci tarafından söz konusu imtiyaz sözleşmesinde belirtilen telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/ veya alt yapısının işletilmesi için Kurum ve işletmeci arasında yapılan sözleşmeyi,

Telekomünikasyon Ruhsatı: İşletmeci tarafından söz konusu telekomünikasyon ruhsatında belirtilen telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/ veya alt yapısının işletilmesi için Kurum tarafından verilen ruhsatı,

Genel İzin: Bir telekomünikasyon hizmetinin yürütülmesi için Kurum tarafından işletmecilere belirli genel şartlara ve Kurum nezdinde kayıt yaptırılmasına tabi olarak yetkilendiren genel düzenleyici işlemi, ifade etmektedir.

sureti ile verilebileceği belirlenerek, telekomünikasyon hizmetlerinin görülmesi tamamı ile kamu hukuku rejimine tabi tutulmuştur.115 Arabağlantı ve roaming tanımları da ilk olarak 406 sayılı Kanun’un 4502 sayılı Kanun ile değişik halinde bir yasa metnine girmiş ve bu konulardaki temel yükümlülükler de kanunda yer almıştır.

2000 yılında 406 sayılı Kanun’da 4502 sayılı Kanun ile değişiklikler yapılması ve arabağlantı konusundaki temel ilkelerin belirlenerek ayrıntılara ilişkin düzenlemeleri yapma yetkisinin çıkarılacak yönetmelik tahtında Telekomünikasyon Kurumu’na verilmesinin ardından uzunca bir sürenin geçmesinden sonra Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği 23.05.2003 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ve arabağlantı konusu bu yönetmelik ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği’nin yayımının ardından Telekomünikasyon Kurumu tarafından konuya ilişkin diğer ilgili yönetmelik ve tüzükler de yayınlanmıştır. Arabağlantı konusunda mevzuatımızda düzenlemeler getiren temel metinler şunlardır:

- 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu (4502 sayılı Kanun ile değişik hali), - Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği,

- Tarife Yönetmeliği,

- Etkin Piyasa Gücüne Sahip İşletmecilerin Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ

115 Ali Ulusoy, “Telekomünikasyon Alanındaki Son Yasal Düzenlemeler ve Uygulamaların

Çalışmamızın bu bölümünde anılan mevzuat kapsamında ülkemizde var olan arabağlantı düzenlemeleri değerlendirilecektir. Öte yandan, AB müktesebatı ile ülkemiz müktesebatı arasında uyumlaştırma çalışmalarının yürütüldüğü alanlardan birisinin de telekomünikasyon alanı olması ve Telekomünikasyon Kurumu tarafından yayınlanan çeşitli metinler ve yapılan açıklamalarda AB müktesebatı ile uyumun hedeflendiğinin açıkça belirtiliyor olması itibari ile mevzuatımızdaki arabağlantı düzenlemeleri incelenirken, konulara ilişkin AB’de yer alan ilgili düzenlemelere de genel hatları ile değinilerek mevzuatımızın uluslararası standartlar ve AB müktesebatı ile uyumu da incelenecektir.