• Sonuç bulunamadı

Arabağlantı Fiyatlandırması

2.3.1 Arabağlantı Fiyatlandırmasında Kabul Edilen Temel İlke

406 sayılı Kanun’un 4502 sayılı Kanun ile değişik dördüncü maddesinde tüm telekomünikasyon hizmetlerinin fiyatlandırmasına ilişkin temel ilke ortaya konulmuştur. Buna göre, ilgili mevzuat, imtiyaz sözleşmesi veya telekomünikasyon ruhsatında aksi belirtilmedikçe, arabağlantı da dahil olmak üzere telekomünikasyon hizmetlerinin ücretleri yatırım ve işletme maliyetlerini ve genel masraflardan ilgili payını, amortismanı ve makul ölçüde karı mümkün olduğu ölçüde yansıtacaktır. Görüldüğü üzere, Kanun’da ana kural olarak maliyet (+) makul kar ilkesi kabul edilmiştir. Kanun’un dördüncü maddesinde işletmeciler arasında hiçbir ayrım yapılmaksızın ortaya konulan bu ilke, 10’uncu maddede sadece arabağlantı yükümlüleri açısından ortaya konularak, arabağlantı yükümlülerinin arabağlantı taleplerini maliyet ve makul kara dayalı olma ilkesi temelinde karşılaması gerektiği belirtilmiştir (Bu yükümlülük Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği’nde de sadece arbağlantı yükümlüleri için kabul edilmektedir). Eğer kanun koyucu tarafından arabağlantı fiyatlandırmasının maliyet ve makul kara dayalı olması ilkesi sadece arabağlantı yükümlüleri için var olması gereken bir yükümlülük olarak kabul edilmekte ise, dördüncü madde buna uygun olarak revize edilmeli ve iki madde arasındaki çelişki giderilmelidir. Zira, dördüncü maddede, onuncu maddenin aksine işletmeciler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın ve arabağlantı açıkça belirtilerek ücretlerin maliyet ve makul karı yansıtması gerektiği ifade edilmektedir.

2.3.2 Maliyet Bazlı Fiyatlandırma’da Dikkate Alınacak Kriterler

Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği’nde arabağlantı tarifelerinin maliyet esasına göre belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak hususlar aşağıdaki şekilde sayılmıştır:

a)Erişim ve arabağlantı hizmetleri için maliyet esaslı tarife, hizmetleri sunmak için yatırılması gereken sermayeden makul bir geri dönüşü içerecek biçimde, hizmetin etkin olarak sağlanmasının uzun dönem artan maliyeti ile ortak maliyetlerin hizmetle ilişkilendirilebilen kısmının toplamından oluşur.

b) Maliyetler, hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetini aştığı takdirde, aşan kısım hizmetin etkin olarak sağlanması açısından gereksiz gider ve maliyet olarak kabul edilir. Bu tür gider ve maliyetler yasal zorunluluktan kaynaklanmaları veya diğer nedenlerle zaruri olduklarının kanıtlanması halinde dikkate alınır.

c) Bu maddenin (b) bendine göre yapılan değerlendirmede, karşılaştırılabilir piyasalarda birbirinin muadili hizmetleri sunan işletmecilerin katlandıkları maliyetlere veya uyguladıkları tarifelere karşılaştırma amacıyla başvurulabilir. Bu durumda referans alınan piyasaların kendilerine has özellikleri göz önüne alınır.

Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği’nde yer alan esasların yanı sıra, Tarife Yönetmeliği’nde de, telekomünikasyon hizmetlerinin fiyatlandırmasında dikkate alınacak genel ilkeler belirlenmiştir. Tarife Yönetmeliği temel olarak fiyatlandırmanın maliyet esaslı olmasını ve ilgili piyasada serbest rekabetin oluşmasına katkı sağlamasını aramaktadır. Tarife Yönetmeliği’nde ayrıca fiyatlandırma yapılırken ayrım yapmama, eşitlik, çapraz sübvansiyon yapılmaması,

fiyatlandırmanın teknolojik gelişmeyi ve yatırımları teşvik edici olması, farklı kullanıcı gruplarının ihtiyaçları esas alınarak asimetrik uygulamalar yapılabilmesi gibi temel hususlara da atıf yapılmaktadır. Bu temel ilkeler dairesinde, yönetmeliğin altıncı maddesine göre tarifelerin onaylanmasında tarifelerin, hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı olması, haklı bir gerekçe olmadıkça etkin piyasa gücünün sonucu olarak çıkacak, rekabetin kısıtlanmasını hedefleyen ya da kullanıcılar arasında ayrım yapılmasına yol açan aşırı fiyatları içermemesi aranmamaktadır. Tarife Yönetmeliği’nde yer alan ilkeler dikkate alındığında bir yandan bir kamu hizmetinin fiyatlandırmasının yapılıyor olması itibari ile fiyatın maliyet ve makul kara dayanıyor olması, eşit durumdakiler arasında ayrım yapılmaması, farklı kullanıcı gruplarının ihtiyaçlarının dikkate alınması gibi ilkeler yer almaktayken, diğer yandan serbestleşen bir piyasaya ilişkin fiyatlandırma yapılıyor olması itibari ile rekabetin sağlanmasına yönelik ilkeler yer almaktadır. Ancak, bu fiyatlandırma açısından bu iki gurup ilke arasından hangisine öncelik verileceği açıkça ortaya konmuştur. Zira, maddede rekabet kısıtlamasını hedefleyen kısıtlamaların haklı bir gerekçesi olmadan yapılamayacağı belirtilmiştir. Madde metninde ortaya konulan istisna ile, kamu hizmetinin verilişine ilişkin olarak haklı gerekçelerin ortaya çıkması halinde rekabet kısıtlamasına yönelik fiyatlandırmanın yapılabileceği ve kamu hizmetine ilişkin kuralların rekabet kurallarından öncelikli olarak uygulanacağının kabul edildiği kanaatindeyiz.

Anılan ilkeler ve esaslar dairesinde Telekomünikasyon Kurumu tarifeleri maliyet esaslı olarak veya tavan fiyat yöntemi ile ya da her iki yöntemi birlikte kullanarak belirlemeye yetkili kılınmıştır. Kurum bu belirlemeleri yapabilmek için ilgili

firmalardan hizmetlerin mevcut geçmiş döneme ait ve tahmini olarak gelecekteki maliyetlerini, kalitesini ayrıntılı bir şekilde gösteren ayrıntılı bilgi ve belgeleri talep etmeye yetkilidir.

Tarifelerin maliyet esaslı olarak belirlenip belirlenmediğinin tespit edilebilmesi için ise Telekomünikasyon Kurumu’na söz konusu tarifelerin maliyet esaslı olarak belirlenip, belirlenmediğinin ispatlanmasını işletmecilerden talep edebilme yetkisi verilmiştir. Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılan inceleme sonunda tarifelerin maliyet esaslı olarak belirlenmediğinin tespiti halinde ise Kurum’a tarifeleri maliyet esaslı olarak belirleme yetkisi verildiği gibi, Kurum tarifeler maliyet esaslı olarak belirleninceye kadar diğer ülke uygulamalarını da uygun olduğu ölçüde dikkate alarak tarifelere üst sınır koyabilmektedir ve Kurum tarafından belirlenen bu tarifeler bağlayıcıdır.

Telekomünikasyon Kurumu tarafından Kurum’un internet sitesinde ekonomik düzenlemeler başlığı altında aşağıdaki tablo133 yer almaktadır. Söz konusu tabloda belirli dönemler için Türk Telekom ve EPG’ye sahip işletmeciler için belirlenmiş standart arabağlantı referans ücretleri yer almaktadır. Söz konusu tarifeler 406 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yer alan “Kurum; ilgili işletmecilerin, uygun olduğu ölçüde kendi standart hüküm ve şartları içine dahil edebilecekleri, standart arabağlantı referans ücret tarifeleri yayınlar ve gerektiğinde bunları değiştirir” hükmüne istinaden yayınlanmaktadır. Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği’nde tavan fiyat yöntemi ile maliyet bazlı fiyatlandırma açıkça ayrılmıştır. Kural arabağlantı

ücretlerinin maliyet esaslı olarak belirlenmesidir, ancak maliyet esaslı belirleme noktasında bir tıkanıklık yaşanması halinde bir tavan ücret belirlenecektir. Aşağıdaki tabloda belirlenen ücretler “tavan” ücretler olarak belirlenerek ilan edilen ücretler olmayıp, 406 sayılı Kanun tahtında “referans” ücret olarak belirlenmiştir. Ancak, söz konusu tarifelerin niteliği konusunda tereddütler söz konusu olabilmektedir. Zira, anılan tarife tahtında belirlenen fiyatlar gerek işletmeciler, gerekse Kurum yetkilileri tarafından, arabağlantı sözleşmelerinin tarafları arasında fiyatlandırma konusunda uyuşmazlık çıkması halinde Kurum tarafından uygulanacak fiyatlar olarak algılanmaktadır. Bu da, anılan fiyatların esas olarak bir uyuşmazlık halinde EPG’ye

sahip işletmeciler tarafından belirlenebilecek en yüksek arabağlantı ücretleri olarak algılanmasına neden olmakta ve taraflar üzerinde müzakerelere başlamadan bir baskı unsuru oluşturmaktadır. Sonuç olarak bu fiyatlar şekli olarak tavan fiyatlar olarak belirlenmiş olmasa dahi, fiili olarak taraflar üzerinde bir baskı unsuru oluşturarak tavan fiyata yaklaşmaktadır. Bu fiili durum da Yönetmeliğin 16’ıncı maddesi ile çelişmektedir. Zira, 16’ıncı madde ile ortaya konulan temel kural, Kurum’ca tavan fiyatlar belirleninceye kadar, maliyet bazlı bir fiyatlandırmanın uygulanması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu itibarla, tavan fiyatların açıklanmamış olduğu ve maliyet bazlı fiyatlandırma yapılması gereken bir döneme ilişkin olarak, referans adı altında tavan fiyat olarak algılanabilecek fiyatların belirlenmesinin yönetmelik ile çeliştiği ve söz konusu tarifelerin fiili olarak tavan fiyata dönüşecek şekilde yayınlanmaması gerektiği kanaatindeyiz. Bu nedenle, 406 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre yayınlanacak referans ücretlerin niteliğinin Kurum’ca daha net bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

TÜRK TELEKOM VE ETKİN PİYASA GÜCÜNE SAHİP GSM İŞLETMECİLERİ İÇİN STANDART ARABAĞLANTI REFERANS

ÜCRETTARİFELERİ

İşletmeciler Ücret (YKr/dk.)

Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Alan İçi: Alan Dışı:

2,0 3,7

Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.

14

Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.

15,2

Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. 17,5

97/33/CE sayılı Direktif’de de ana kural olarak arabağlantı fiyatlandırmasının maliyet bazlı olarak yapılması ve arabağlantı ücretinin maliyet artı makul kar’dan oluşması aranmaktadır.

2.4 Arabağlantı Müzakereleri ve Telekomünikasyon Kurumunun Müdahalesi