• Sonuç bulunamadı

ANALİZ DÜZEYİ

10. Sağlık çalışanlarının yıldırmaya maruz kalma durumları ile hastanelerin etik iklimine ilişkin değerlendirmeleri arasında anlamlı bir ilişki vardır

4.6. Araştırmanın Sınırlılıkları

4.6. Araştırmanın Sınırlılıkları

Araştırma sadece izin alınabilen dört hastanede yapılmış olduğundan sonuçlarının Bolu ilinde hizmet sunan hastanelerin tümüne genellenmesine ihtiyatlı yaklaşmak gerekmektedir. Araştırma kapsamına alınan sağlık çalışanları hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli olarak meslek gruplarından oluşmaktadır. Eczacı, diyetisyen, laboratuar teknisyeni, röntgen teknisyeni, tıbbi sekreter, fizyoterapist, odyometrist, ATT, paramedik ve ebe grubu sayılarına tek tek bakıldığında 20 ve altında kaldığı için istatistiksel analizleri kolaylaştırmak adına tek bir grupta diğer sağlık personeli olarak toplanmıştır. Bu nedenle

“diğer” grubu içinde yer alan meslekler arasındaki farklılıklar karşılaştırılamamıştır.

Benzer olarak araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının eğitim durumlarının belirlenmesinde yüksek lisans, doktora ve tıpta uzmanlık düzeyleri özellikle doktora mezuniyetine sahip olanların sayısının azlığı ve tıpta uzmanlığa sadece hekimlerin sahip olmasından dolayı istatistiksel analizleri kolaylaştırmak için lisans üstü eğitim derecesi adı altında birleştirilmiştir. Bu nedenle eğitim durumu açısından tıpta uzmanlık düzeyinde eğitimi olan hekimlerle, liseden doktoraya kadar değişen eğitime sahip hemşireler ve

“diğer” meslek grubunda bulunan katılımcılar arasındaki farklılıklar karşılaştırılamamıştır.

Ayrıca dağıtılan anketlerin geri dönüşünü artırmaya yönelik çabalara rağmen geri dönüş oranı %67,9 olarak sonuçlanmıştır. Özellikle hekimlere ulaşılma konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. Ancak geri dönen anketlerle cevaplanmayanlar arasında fark olup olmadığı test edilemediğinden dolayı cevap yanlılığının olup olmadığı belirlenememiştir.

4.7. Veri Toplama Aracı ve Uygulaması

Araştırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Kullanılan anket üç bölümden oluşmuştur (Ek 1). Birinci bölümde araştırmacı tarafından oluşturulan katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, çalışma yılı gibi sosyo-demografik özelliklerini belirlemeye yönelik toplam 11 soru bulunmaktadır.

Yıldırmaya maruz kalma durumu üzerine hazırlanan ikinci bölüm yıldırmanın tanımının yapılmasıyla başlamaktadır. Yıldırma davranışlarını değerlendirmek için kullanılan ölçek yıldırma davranışlarını ölçülebilir kılan ve Heinz Leymann (1993) tarafından tanımlanmış olan 45 yıldırma davranışını içeren LIPT (Leymann Inventory of Psychological Terror) ölçeğidir. Orijinali Almanca olan ölçeğin dilimize çevrimi Osman Cem Önertoy (2003) tarafından “Mobbing: İşyerinde Duygusal Taciz” adlı kitapta yayımlanarak yapılmıştır. Yıldırma ile ilgili araştırmalarda sorulacak sorular konusunda açıklık sağlayan maddeleri barındırması ve sağlık çalışanları için uygulanabilecek geçerli bir yıldırma ölçeği olmaması nedeniyle bu çalışmada LIPT kullanımına karar verilmiştir.

LIPT’te bulunan 45 ifade toplam 5 alt gruba ayrılmakta ve sorularla ilişkisi şöyle olmaktadır. 1-11 nolu ifadeler “iletişim kurma olanağını hedef almaya yönelik davranışlar”, 12-16 nolu ifadeler “sosyal hayatı hedef almaya yönelik davranışlar”, 17-31 nolu ifadeler “itibarını ve saygınlığını hedef almaya yönelik davranışlar”, 32-40 nolu ifadeler “mesleki durumunu hedef almaya yönelik davranışlar” ve 41-45 nolu ifadeler

“fiziksel sağlığı hedef almaya yönelik davranışlar”dır. Yıldırma ile ilgili olarak LIPT’te bulunan 45 sorudan sadece herhangi birinde yıldırmaya maruz kalma durumunun saptanması bile katılımcının yıldırma mağduru olarak kabul edilmesini sağlamaktadır.

Ankette Leyman Tipolojisi ile ilgili bulunan 45 ifadeden hemen sonra yıldırmanın daha çok kimin tarafından uygulandığını belirlemek için orijinal ankete bir soru eklenmiştir. Bu sorunun amacı anketi cevaplayanların kim tarafından ne sıklıkta yıldırmaya maruz bırakıldıklarını belirlemektir.

Anketin üçüncü ve son bölümünde ise sağlık çalışanlarının çalıştıkları hastanelerin etik iklimine ilişkin görüşlerini tespit etmek için kullanılmış olan Victor ve Cullen (1993) tarafından geliştirilen ECQ (Ethical Climate Questionnaire)’ya yer verilmiştir. Tüm sağlık meslek gruplarına uygulanabilecek bir etik iklim ölçeği olmaması, ECQ’nun temel varsayımlarının hastanelere uyması ve temel iklim türleri olan üç iklim türünün de her örgütte bulunması nedeniyle bu araştırmada ECQ kullanılmasına karar verilmiştir.

Literatürde en sık kullanılan ölçek olan ECQ 36 maddeden oluşmaktadır ve ölçeğin Türkçe’ye uyarlanması etik iklim ve yöneticiye güvenin örgütsel bağlılığa etkisini ölçen Eser (2007) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin güvenilirliğini de ölçen Eser α=0,91 bulmuştur.

Ölçeğin 1,2,4,6,8,10,17,19,25,29,33 ve 36. maddeleri egoist iklim türü;

5,12,16,21,26,27,28,30,31,32,34, ve 35. maddeleri yardımseverlik iklim türü;

3,7,9,11,13,14,15,18,20,22,23 ve 24. maddeleri ise ilkelilik iklim türü ile ilgidir. LIPT ölçeğinin değerlendirmesine benzer olarak ECQ için de sadece bir ifadenin bile katılımcıların sosyo-demografik özellikleri açısından anlamlılık ifade etmesi bu hipotezin kabul edileceğini göstermektedir.

Bu çalışmada gerek LIPT ölçeğinin gerekse ECQ ölçeğinin güvenilirlik düzeyine ilişkin sonuçlar aşağıda sunulan Tablo 4.2’de verilmiş olup buna göre LIPT ölçeğinin güvenilirliğinin α=0,96; ECQ ölçeğinin güvenilirliğinin ise α=0,89 olduğu görülmektedir.

Tablo 4.2 Araştırma Ölçeğinin Güvenilirlik Düzeyine İlişkin Bulgular

Madde Sayısı Cronbach Alpha

LIPT Ölçeği Boyutları

İletişim Kurma Olanağını Hedef Almaya Yönelik Davranışlar Boyutu

11 0,91 Sosyal Hayatı Hedef Almaya Yönelik Davranışlar

Boyutu

5 0,80 İtibarını Ve Saygınlığını Hedef Almaya Yönelik

Davranışlar Boyutu

15 0,91 Mesleki Saygınlığını Hedef Almaya Yönelik

Davranışlar Boyutu

9 0,89 Fiziksel Sağlığı Hedef Almaya Yönelik Davranışlar

Boyutu

5 0,76 LIPT Ölçeği Genel Güvenilirlik Düzeyi 45 0,96

ECQ Ölçeği İklim Türleri

Egoist İklim Türü 12 0,60

Yardımseverlik İklim Türü 12 0,87

İlkelilik İklim Türü 12 0,76

ECQ Ölçeği Genel Güvenilirlik Düzeyi 36 0,89

Hazırlanan anket formu, sadece sağlık çalışanlarına araştırmacı tarafından dağıtılmıştır. Anketlerin dağıtımı sırasında sağlık çalışanlarına anketteki sorulara ilişkin gerçek düşüncelerini öğrenmenin araştırma açısından önemli olduğu ve anketlerin baskıdan uzak, rahat bir ortamda doldurulabilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yapılmıştır. Anketlerin doldurulması sırasında olası herhangi bir sorunla karşılaşıldığı

takdirde araştırmacıya ulaşılabileceği bildirilmiş ve anket formuna telefon numarası eklenmiştir.

4.8. Puanlama

Anketin birinci kısmında katılımcıların kişisel özelliklerini ölçmeye yönelik hazırlanan sorular kodlanarak istatistiksel olarak frekans dağılımına tabi tutulmuştur.

Yıldırma ile ilgili ikinci bölümdeki ifadeler sıklık derecesi olarak “her gün, haftada en az birkaç kez, ayda birkaç kez, yılda birkaç kez ve hiçbir zaman” şeklindeki beş seçenek ile değerlendirilmiş ve “her gün” 1, “hiçbir zaman” 5 olarak puanlandırılmıştır. Dolayısıyla ankete cevap verenlerin yıldırma ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların 1’e doğru yaklaşması katılımcıların her gün yıldırmaya maruz kaldıklarını gösterirken verdikleri cevapların ortalamasının 5’e yaklaşması hiç yıldırmanın olmadığını göstermektedir.

Üçüncü ve son bölüm olan etik iklim bölümüde yer alan ifadeler “tamamen katılıyorum, katılıyorum, kararsızım, katılmıyorum ve hiç katılmıyorum” ifadeleri ile değerlendirilmiş olup “hiç katılmıyorum” 1, “tamamen katılıyorum” 5 olarak puanlandırılmıştır. Böylece katılımcıların çalıştıkları hastanenin etik iklimi ile ilgili değerlendirmelerinin ortalama değerinin 1’e yaklaşması katılımcıların hastane etik iklimine katılmadıklarını, 5’e yaklaşması ise hastane etik iklimini onayladıklarını göstermektedir. Bu bölümdeki ifadelerden 1, 6 ve 10 numaralı olanlar ters kodlanmıştır.

4. 9. Verilerin Analizi

Araştırmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, SPSS 16.0 paket programı kullanılmıştır. Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının sosyo-demografik özelliklerini incelemek için tanımlayıcı istatistikler (ortalama, frekans, standart sapma vb.) kullanılmıştır.

Hastane çalışanlarının yıldırmaya maruz kalma ve çalıştıkları hastanelerin etik iklimi ile ilgili algılamalarının sosyo-demografik özelliklerle olan ilişkisinin incelenmesinde ise çeşitli istatistiki yöntemler kullanılmıştır. Hastane mülkiyeti, meslekler, eğitim düzeyi, çalışma süresi, çalışılan bölüm, vardiya, haftalık çalışma süresi ve kişilik

özelliklerinin yıldırma ve etik iklimle ilişkisinin incelenmesinde Tek Yönlü Varyans Analizi (One-Way ANOVA) kullanılmıştır. İkiden fazla ortalama arasında fark olup olmadığını incelemek için kullanılan bu yöntemde iki temel varsayım vardır. Bu varsayımlara göre, her grup normal dağılım gösterir ve homojendir. Varyans analizinden elde edilen sonuçlara göre gruplar arasında bir fark bulunduysa farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığını görebilmek için öncelikle homojenlik testi uygulanmış ve varyansların homojen olması durumunda yaygın post hoc testi olarak kullanılan Tukey HSD kullanılırken varyansların homojen olmaması durumunda Tamhane testi kullanılmıştır (Albayrak ve diğ., 2005).

Yaş, cinsiyet ve medeni durumun yıldırma ve etik iklimle olan ilişkisinin incelenmesinde ise bağımsız iki örnek arasındaki farkın önemlilik testi kullanılmıştır. İki farklı örneklem grubunun ortalamalarını karşılaştıran bu test, gruplar arasında gözlenen farkın anlamlı olup olmadığını ya da bu farkın şans eseri oluşup oluşmadığını incelemektedir (Büyüköztürk, 2006).

Yıldırma uygulamasının daha çok kimin tarafından yapıldığının belirlenmesine yönelik hazırlanan sorunun katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ile olan ilişkisinin incelenmesinde ki-kare (x²) testi kullanılmıştır. Bu kısımda tüm sosyo-demografik değişkenler kullanılmayarak yıldırma davranışları ile arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanan değişkenlere yer verilmiştir.

Çalışmanın son hipotezi olan yıldırma ile etik iklim arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığının belirlenmesinde ise Pearson Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Bu yöntem iki sürekli değişkenin doğrusal ilişkisinin yönünün ve derecesinin ölçümünde yani iki değişken arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığının belirlenmesinde kullanılır ve -1 ile +1 arasında değerler alır (Albayrak ve diğ., 2005).

5. BULGULAR

Bolu ilinde hizmet sunan sağlık çalışanlarının, çalıştıkları hastanelerin etik iklimine ilişkin değerlendirmelerini ve yıldırmaya maruz kalma düzeylerini tespit etmek, ayrıca yıldırmaya maruz kalma düzeylerinin ve çalıştıkları hastanelerin etik iklimine ilişkin değerlendirmelerinin sahip oldukları çeşitli demografik ve sosyo-ekonomik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığını ve yıldırma ile etik iklim arasında bir ilişki olup olmadığını ortaya koymak amacıyla 514 kişinin katılımı sonucu yapılmış olan çalışmadan elde edilen bulgular bu bölümde tablolar halinde sunulmaktadır.