• Sonuç bulunamadı

B. KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR

3. Araştırmalar

Kırım bölgesinin kendine has özelliklerini öğrenmek adına genel olarak Kırım coğrafyası, siyasî tarihi, ekonomisi ve kültürüne ilişkin yazılmış kitap ve makalelerden istifâde edilmiştir. Bunlardan bazısı yapılan gezilerden edinilen izlenimlere, bazıları Rus, Ukrayn, Alman yazarların eserlerine, yayımlanmış han yarlıklarına, ana kaynaklara dayanmaktadır. Bedriye Sabit, Edhem Fevzi Gözaydın, Akdes Nimet Kurat, Mirza Bala, Hakan Kırımlı, Halil İnalcık, Oktay Aslanapa, M.

Akif Albayrak, Abdullah Zihni Soysal, Yaşar Kalafat, Nurettin Ağat çalışmalarından istifâde edilen isimlerdendir.

Makaleler arasında, 1960’dan 1998’e kadar aralıksız yayımlanmış toplam 227 sayıdan oluşan Emel Dergisi’ndekiler yoğunluktadır. Özellikle sosyal hayata dair olanlar. Alan W. Fisher’in Sovyetler Birliği döneminde, Rus olmayan milletlerin tarihini ve gelişmesini ele alan ilk inceleme serisi olması açısından önem taşıyan Kırım Tatarları adlı eserinin seri halindeki çevirisi de burada yayımlanmıştır.

Yücel Öztürk’ün Osmanlı Hakimiyetinde Kefe (1475-1600) adıyla yayımladığı doktora tezi Kefe’nin ekonomik, sosyal ve siyasî tarihi dışında Akkerman, Balıklava, Suğdak, Kerş, Azak ve Taman hakkında da bilgiler içermektedir. Sicillerde geçen bazı bilgilerin tamamlanmasına yardımcı olmuştur.

Kırım’a ait diğer özel çalışma Nicole Kançal-Ferrari’nin Kırım’dan Kalan Miras Hansaray’ıdır. İdarî yapı ve saraylara dair bilgiler edinilmiştir.

Doğrudan Karasubazar’ı anlatan üç ansiklopedik madde -DİA’da Hakan Kırımlı, İA’da Mirza Bala ve EI² (İng)’de C. M. Kortepeter- vardır. Şehre ilişkin temel bilgiler bakımından verimlidirler. Üçünde de hemen hemen aynı yahut tamamlayıcı bilgiler mevcuttur. Günümüze en yakın tarihli olanı Kırımlı’nın yazdıklarıdır ve şehrin bugünkü durumu hakkında özet malumat içermektedir.

Hanlıkta Altınordu’dan miras kalan bazı özellikler hüküm sürse de –kabîle aristokrasisi ve buna göre şekillenen toprak sistemi gibi- 16. yüzyıldan itibâren her alanda Osmanlı sistemi tamamen yerleşmiştir. Bu nedenle bir Hanlık kadılığı olan Karasubazar’a ait sicilleri anlamak için Osmanlı idarî yapısı, sosyo-ekonomik hayatı ile ilgili temel bilgiler edinme amaçlı okumalar yapılmıştır. Halil İnalcık’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi ile İA ve DİA’daki ilgili makaleler bunlardandır. Ayrıca çeşitli konularda yapılmış özel çalışmalardan da faydalanılmıştır. Örneğin ticarî ortaklıklar hakkında Murat Çizakça’nın İslam Dünyasında ve Batı’da İş Ortaklıkları Tarihi.

Her araştırma kaynakları bakımından da kendini sınırlandırmak zorundadır.

Bibliyografik eksikliklerin bir gerekçesi bu olabilir. Diğeri imkânların yetersizliği.

Daha az kusurlu yeni incelemeler yapılırken bu çalışmadan da istifâde edileceğini ümit ederiz.

BİRİNCİ BÖLÜM

ŞEHRİN İDARî YAPISI VE GÖREVLİLERİ

A. İDARî YAPI

Osmanlı Devleti’ne tâbi Kırım Hanlığı’nda, Altınordu’dan miras kalan bazı özellikler hüküm sürmektedir. Buna göre hanlık esas itibâriyle kabîle aristokrasisine bağlı bir yapı arz etmektedir. Kabîlelerin nüfûz sırasında, han ile olan münasebetlerine göre değişmekle birlikte, Şirin kabîlesi her zaman birinci sırada yer almayı başarmış56 ve Kırımlıların ilk soylu ailesi olmakla daima övünmüşlerdir57. Bu konumlarını atalarının Altınordu’da oynadığı role boçludurlar58. Hanlık protokolünde ise hanın oğulları ya da kardeşleri arasından seçilen kalgay unvanlı sultan birinci veliaht, nureddin unvanlı sultan da ikinci veliaht konumundadır59. Hanlığın önemli mevkîlerinde yer alanların bir sıralamasını yapacak olursak60:

Han → Kalgay → Nureddin → Kuban-Yedisan-Bucak’taki üç serasker sultan

→ Or beyi61 (Şirin Beyi) → Diğer kabîle beyleri ( Karaçi beyleri ve mirzalar62).

56Halil İnalcık, “Kırım [Kırım Hanlığı]”, DİA, XXV, s. 455; Bu kabîlelerden dört önemli kabîle beyi

“karaçi beyleri” olarak ifâde edilmekle birlikte Şirin kabîlesi hariç diğerlerinin adları muayyen değildir. Farklı kaynaklara göre ismi geçen kabîleler şunlardır: Barın, Argın, Sicivut, Mangıt (Mansur), Dayirli, Bodrak, Kıpçak (Seyahatnâme, VIII. Kitap, s.14; Bronevskiy, aynı eser, s. 3; Tott, aynı eser, s. 177.) ve Yaşdağ (XXV, s. 8a/1)’dır.

57 Tott, aynı eser, s. 166.

58 Alan W. Fisher, “Kırım Tatarları III”, çev. Eşref Bengi Özbilen, Emel, 119, s. 37. Fisher, 1978 yılında, 264 sayfalık Kırım Tatarları adlı bir kitap çıkarmıştır. Bu eser, Sovyetler Birliği’ndeki Rus olmayan milletlerin tarihini ve gelişmesini ele alan bir inceleme serisinin ilki olması açısından önemlidir. Eser, Emel Dergisi’nin 1980-1984 yılları arasında çıkan 117.-140. sayılarında XXI seride Türkçe olarak yayımlanmıştır. Hanlık dönemiyle ilgili kısım I.-VI. serilerdir.

59 Halil İnalcık, “Kalgay”, İA, VI, s. 131-132.

60İnalcık, “Kırım Hanlığı”, s. 455-456.

61 Kırım yarım adasının karadan tek giriş yeri olan bu şehri ve kalesini idâre eden Or beyi şehrin ve civardaki Tatarların amiridir. Han topraklarının sınırlarını savunur. Mal getirip götüren tüccardan sorumlu tahsildâr ile uyum içerisinde çalışır. Bkz. Bronevskiy, aynı eser, s. 12-13, 37.

62 Farsça emirzâde’den gelen mirza unvanı, hanedân dışında aristokrasiye mensup beylere ve onların çocuklarına verilen unvandır. Karaçi beylerinin altında bir seviyede yer alırlar. Karaçi beylerinin çocukları örneğindeki gibi. Nicole Kançal-Ferrari, Kırım’dan Kalan Hansaray, İst. 2005, s. 13., Fisher, aynı makale, s. 39. Bunun dışında, eskiden gelen gelenek üzere değil de, hana gösterdikleri yararlılık neticesinde –özellikle harpte- sonradan asâlet kazanan ailelerin mensuplarına da mirza denilmektedir. Abdullah Soysal, “Kırım Hanlığında Asilzadeler”, Emel, 83, s. 19. Neticede ne şekilde kazanılırsa kazanılsın, mirzalar asilzâdeleri temsil etmektedir.

Bozkır kesiminden gelebilecek saldırılara karşı merkez Bahçesaray’ı koruyacak şekilde kurulmuş olan Akmescit, kalgay sultanın ikamet ettiği yerdir63. Akmescit’le birlikte, Kefe’ye kadar uzanan havâlisiyle, Karasu da kalgayın idâresine verilmiştir64. Şirin kabîlesinin mâlikâneleri Karasu’dan Kerç’e kadar uzanmakta ve Şirin beyi Karasu’da oturmaktadır65.

Hanlığın diğer şehirlerinde olduğu gibi, Karasu’da da sivil idâre ile bütün hukukî işler kadının sorumluluğu altındadır66.

B. GÖREVLİLER