• Sonuç bulunamadı

2.3. ĠÇSEL BÜYÜME TEORĠSĠ VE BEġERĠ SERMAYE

2.3.4. Ar-Ge Modeli

Literatürde Schumpeterian modeller ya da yenilik temelli modeller olarak da adlandırılanAr-Ge dayalı modellerin ortak özelliği, teknolojik geliĢmenin ayrı bir sektör tarafından gerçekleĢtirileceği fikrine dayanması ve rekabetçi olmayan piyasa koĢullarına esas almasıdır (Taban, 2016: 155).

Ar-Ge modelinde eksik rekabetin varlığı teknolojik geliĢmenin özelliklerine dayanmaktadır. Yeni bilgi-teknolojik geliĢme, kısmen dıĢlanabilir ve rakip olmayan bir maldır. Özel bir firma belirli bir maliyete katlanarak dıĢlanabilir bir mal üretirse bu maldan bir gelir elde edemez. Aynı Ģekilde tam rekabet ortamında firma rakip olmayan bir mal üretirse kiralama fiyatı sıfır olur ve firma bilgi üretmenin kendine yüklediği maliyet kadar zarara maruz kalmaktadır (Ünsal, 2007: 252-253). Ar-Ge modeli bu bahsedilen özellikler nedeniyle, teknolojik geliĢmeye dolaylı katkıda bulunur ve rekabetçi piyasa koĢullarını esas alan diğer içsel büyüme modellerinden farklıdır (Taban, 2016: 155). Dolayısıyla Ar-Ge modeli, bu sektörde istihdam edilen beĢeri sermaye ve üretilen yeni ürünlere dayalı bir modeldir (Taban, 2010: 65).

Ar-Ge faaliyetlerine dayalı büyüme literatürüne en önemli katkı Romer (1990) tarafından yapılmıĢtır. Romer, 1986 yılındaki çalıĢmasıyla Ar-Ge‟ye dayalı büyüme modellerinin temelini atmıĢtır. Romer‟in modelinde, Solow modelinde dıĢsal olan teknolojik geliĢme içselleĢtirilmiĢtir.

Romer (1990) teknoloji üretimini diğer geleneksel mallardan ayrı olarak incelemiĢtir. Bu modelde sunulan açıklamalar üç önermeye dayanmaktadır: Birincisi, ekonomik büyümenin temel kaynağıteknolojik geliĢmedir. Büyüme, rakip olmayan ve kısmen dıĢlanabilir teknolojiden kaynaklanmaktadır. Ġkincisi, teknolojik geliĢme piyasa teĢvikleri sonucu bireyler tarafından bilinçli faaliyetlerle ortaya çıkmaktadır. Üçüncüsü, teknoloji girdisinin üretim maliyeti onun ilk sabit maliyetine eĢittir. Teknolojiyi tekrar üretme maliyeti düĢüktür. Bu önermeler birlikte değerlendirildiğinde Romer, teknolojik geliĢme için rekabetçi piyasa koĢullarının uygun olmayacağını belirtmiĢtir (Yardımcı, 2006: 102).

50

Romer‟in modelinin temel varsayımları aĢağıdaki gibiifade edilmektedir (Romer, 1990: 79-80):

 Modelde; iĢgücü, sermaye, teknoloji vebeĢeri sermaye olmak üzere dört temel üretim girdisi vardır. Sermaye, tüketim malları biriminde ölçülmektedir. ĠĢgücü, sağlıklı fiziksel yapıya sahip birinden ulaĢılabilen el-göz koordinasyonu gibi yeteneklerden oluĢmaktadır. BeĢeri sermaye H, resmi eğitim ve iĢbaĢında eğitim gibi faaliyetlerin birikimli etkisinin farklı bir ölçüsüdür.

 Rakip olmayan bilgi A, sınır olmadan büyümektedir. A, birçok tasarımın toplamıdır. Her bir birim yeni bilgi, bir yeni mal tasarımına karĢılık gelmektedir.

 Ekonomide Ar-Ge, ara malları ve nihai mallar sektörü olmak üzere üç sektör bulunmaktadır. Ar-Ge sektörü, yeni bilgi üretmek için beĢeri sermaye vevar olan bilgi stokunu kullanmakta ve tasarımlar üretmektedir. Ara mallar sektörü, Ar-Ge sektörünün tasarımlarını kullanır ve bu sektör nihai sektörün kullanacağı dayanaklı girdiler üretir. Nihai mallar sektörü ise, iĢ gücü, beĢeri sermaye ve ara mallar sektöründen aldığı dayanıklı tüketim malları kullanarak nihai mal üretmektedir. Çıktı, yeni sermaye olarak ya tasarruf yapılmaktaya da tüketilmektedir.

 ĠĢgücü arzı ve nüfus sabittir. Bu varsayım, doğurganlığı, iĢgücüne katılımı ya da iĢçi baĢına çalıĢma saatlerinin çeĢitliliğini dıĢlamaktadır.

 Toplum nüfus içerisindeki beĢeri sermaye stoku ve beĢeri sermayenin piyasada arz edilen kısmı sabittir. Bu nedenle L ve H faktörlerinin toplam arzı da sabit olacaktır.

 Modelde beĢeri sermaye, nihai mal ve Ar-Ge sektörü arasında optimal dağılmaktadır. Nihai çıktı Y, fiziksel iĢgücünün L, nihai çıktı için ayrılan beĢeri sermaye HY ve fiziksel sermayenin fonksiyonudur.

 Fiziksel sermaye, homojen bir mal değil farklılaĢtırılmıĢ girdilerin süreklilik gösteren bir toplamı (K yerine x ) olarak ele alınmaktadır.

Bu varsayımlar altında, üretim fonksiyonu Cobb-Douglas biçimde aĢağıdaki gibi yazılmaktadır (Romer, 1990: 80):

51

Y (HY, L, x)= HY L ∞𝑖=1𝑥i1-- (2.18)

2.18‟deki üretim fonksiyonu nihai mallar için yazılmıĢ olupbirinci dereceden homojendir ve firma piyasa fiyatını veri olarak almaktadır(Taban, 2010: 71).

Ar-Ge sektöründeki çıktı, araĢtırma için ayrılan beĢeri sermeye miktarına ve bireylerin araĢtırma yaparak elde ettikleri bilgi stokuna bağlıdır. Bilgi stoku A, rakip olamayan bir girdi olduğu için tüm araĢtırmacılar tarafından bedava ulaĢılabilir. Bu nedenle j araĢtırmacısının çıktısı, δHjA olacaktır. Tüm araĢtırmacılara ait toplam

tasarım stoku (Romer, 1990: 83),

A= δHAA (2.19)

Ģeklinde ifade edilmektedir. Burada HA,araĢtırmada istihdam edilen toplam

beĢeri sermayeyi ve δ, verimlilik katsayısını göstermektedir.Bu denklem iki önemli varsayım içermektedir. Ġlk varsayım, araĢtırma yapmak için daha fazla beĢeri sermeyenin ayrılması yeni tasarım üretim oranını arttıracağıdır. Ġkincisi, tasarım ve bilgi stoku ne kadar artarsa, Ar-Ge sektöründeki beĢeri sermaye verimliliği o kadar yüksek olacaktır(Romer, 1990: 83).

Ġkinci varsayım gereği, Ar-Ge sektöründe artan getiriler durumu vardır. Bu sektöre ne kadar çok kaynak ayrılırsa, verim o kadar artmaktadır. Bu hipotez, teknolojinin büyüme oranı (A) A artarken sıfır olmadığı ve teknoloji üretiminde

artan getirilen olduğu anlamına gelmektedir (Üzümcü, 2015: 303). Modelin varsayımları gereği uzun dönem Ar-Ge sektörü, istihdam edilen beĢeri sermayeye bağlıdır (Taban, 2010: 77). Dolayısıyla bir ekonomi ne kadar çok beĢeri sermayeye sahipse ve beĢeri sermayenin daha büyük kısmını Ar-Ge sektörüne ayırabiliyorsa, Ar-Ge bazlı modellerin birçoğunda görülen ölçek etkisi sonucu olarak o kadar hızlı büyüyebilir (Üzümcü, 2015: 303).

BeĢeri sermayesi fazla olan bir ekonominin daha hızlı büyüyeceği bulgusu, yirminci yüzyılda insanlık tarihinde emsali görülmemiĢ geliĢmiĢ ülkelerin kiĢi baĢına büyüme oranları hakkında bilgi vermektedir. Ayrıca model, kapalı ekonomiye ve düĢük beĢeri sermayeye sahip az geliĢmiĢ ülkelerde neden büyümenin gözlenmediği hakkında da bilgi vermektedir (Taban, 2010: 78).

52

Benzer Belgeler