• Sonuç bulunamadı

K anuni Tem silcilerin V ergi B orcundan K aynaklanan Sorum luluğunun Şartları

KAYNAKLANAN SORUMLULUKLARI

3.4.4. K anuni Tem silcilerin V ergi B orcundan K aynaklanan Sorum luluğunun Şartları

3.4.4.1. A A T U H K U yarınca K anuni Tem silcilerin Sorum luluğunun Şartları

AATUHK’nun Mükerrer 35’inci Maddesinde; “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların,

vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal

varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.

Kanun maddelerinde geçen “tahsil edilemeyen amme alacağı” ve “tahsil edilemeyeceği

anlaşılan amme alacağı” ifadelerinden ne anlaşılması gerektiği AATUHK’nun 3’üncü

176Danıştay 4. Dairesi 23.03.2009 tarihli, E. 2007/2421, K. 2009/1335 sayılı Kararı, http://www.vmhk.org.tr/wp- content/uploads/2012/08/Caner-Atik-Limited-%C5%9Eirketlerin-Kanuni-Temsilcileri-veSorumluluklar%C4%B1.pdf 177 Atik, s.189.

maddesinde aşağıdaki gibi açıklanmıştır:

“Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacakları”

“Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları”

Buna göre, amme borçlusu nezdinde sürdürülen takip işlemleri sonucunda yukarıda belirtilen hallerden herhangi birinin varlığı halinde amme alacağının takibine, kanuni temsilciler adına AATUHK’nun 55’inci Maddesi uyarınca tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır.

Alacağın, ortaklığın mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş sayılabilmesi için AATUHK’nun 54’üncü maddesinde sayılan cebri tahsil şekillerinin tümünün kullanılması ya da tüketilmesinin gerekli olmadığını, asıl borçlunun bulunamaması, haczedilen mal, alacak ve hakların aynı kanunun 81’inci maddesi uyarınca haczi yapan memur ya da bilirkişi tarafından değerlendirilmesi sonucu bu mal, alacak ve hakların alacağı karşılamayacağının ortaya çıkmış olması durumunda alacağın asıl borçlunun mal varlığından karşılanamayacağı anlaşılmış olacağını ve bu halde kanuni temsilcinin mal varlığına müracaat için haczedilerek değerlemesi yapılan mal,

178

alacak ve haklarının satışını beklemenin gerekmeyeceğini belirtmiştir .

Bu bilgiler ışığında Mükerrer 35’inci Madde hükmünce kanuni temsilcilerin sorumluluğunun işletilebilmesi için tek bir koşul vardır o da kamu alacağının asıl borçlunun malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olması veya tahsil

179

edilemeyeceğinin anlaşılmasıdır .

Vergi alacağının tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin

180

anlaşılması durumları uygulamada aşağıdaki şekillerde ortaya çıkmaktadır:

•Şirketin haczedilen mal varlığının AATUHK’a göre belirlenen değerinin kamu alacağını karşılamaması ya da söz konusu malvarlığının satışının yapılmış olmasına rağmen kamu alacağının tamamının tahsil edilememesi,

• Şirketin haczedilebilir nitelikte her hangi bir değerinin bulunmaması,

• Şirketin iflasının istenmiş ya da iflasının açılmış olması durumlarında kamu alacağının iflas yoluyla tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,

• Yapılan araştırmalara rağmen borçlu şirketin bulunamamış olması,

• Yukarıdaki durumlara benzer olup, alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı diğer haller.

Ancak dikkat edilmesi gereken önemli nokta, asıl borçlunun mal varlığı araştırmasının etraflıca yapılmasının, tapu kayıtları, trafik sicili, banka hesapları gibi kaynaklardan hiç birinin atlanılmadan araştırılmasının, bilinen tüm adreslerde gerekli araştırmaların

181

yapılmasının büyük önem taşıdığıdır .

3.4.4.1.1. A nonim Şirketlerde

Anonim şirketlerin kamu borçlarına ilişkin yükümlülükleri kanuni temsilcileri

182

aracılığıyla yerine getirilmektedir . Dolayısıyla kanuni temsilciler görevlerini yerine

getirmemeleri nedeniyle doğan ve şirketlerin varlıkları ile karşılayamadığı borçlardan

183

sorumludur .

Anonim şirket malvarlığından alınmayan kamu borçlarından dolayı sorumluluk, IRA

yönetim kurulu üyelerine aittir . Dolayısıyla yönetim kurulu üyeleri, şirketin kamu

179 Barlass, Anonim ve Limited Ortaklıklarda Kanuni Temsilcilerin Vergisel Sorumluluğu, s.77. 180 Gümüş, Limited Şirketlerde Vergi Borçlarından Sorumluluk

181 Atik, s.191.

182 Ozan Uslu, “Limited Ve Anonim Şirket Ortaklarıyla, Kanuni Temsilcilerin Şirketlerin Kamu Ve Özel Borçlarından Doğan Sorumlulukları”, E-Yaklaşım Dergisi, Kasım 2005, Sayı:28

183 Uslu,

184 A.Bumin Doğrusöz, “Anonim ve Limited Şirket Ortaklarının Şirket Borçlarından Sorumluluğu”, Yaklaşım Dergisi, Sayı.139, Temmuz 2004, s.23.

borçları dolayısıyla ikinci derecede, bir başka deyişle şirket mal varlığından tahsil edilememesi kaydıyla, şahsi mal varlıklarıyla da sınırsız ve müteselsil olarak

185

sorumludurlar185.

Kamu alacağının anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişiliğinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde tüzel kişiliğin kanuni temsilcisi konumundaki yönetim kurulu üyelerinin şahsi malvarlıklarından takip ve tahsil cihetine gidilmeden önce, şirket esas sözleşmesinin incelenmesi, temsil yetkisinin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan murahhas bir veya birkaç üyeye veya şirkette pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmış olup olmadığının tespit edilmesi gerekir186.

Anonim şirketin idare ve temsil yetkisinin yönetim kurulunun bir ya da birden fazla üyesine ya da şirkette pay sahibi olmayan murahhas müdürlere verilmesi durumunda anonim şirketin vergi hukuku açısından kanuni temsilcisi idare ve temsil yetkisi verilen yönetim kurulu üyeleri ya da şirkette pay sahibi olmayan murahhas müdürler olacaktır187.

Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyeleri, vergi ve buna bağlı alacaklardan, vergi ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesinde “kasıt” ve “ihmal” şartı aranmaksızın ikinci 188

derecede kusursuz, müteselsil ve şahsi malvarlıklarıyla sınırsız olarak sorumludurlar .

Ortakların sorumluluğu ise şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Ortaklar şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye tutarında şirketin borçlarından tüm

189

mal varlıkları ile sorumludur189.

3.4.4.1.2. Lim ited Şirketlerde

AATUHK’nun 35’inci maddesine göre; “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen

veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri

185Doğrusöz, s.23 186 Özyer, s.53.

187 Erhan Gümüş, “Şahıs Ve Sermaye Şirketlerinde Vergi Borçlarından Sorumluluk”, İSMM Odası Mali Çözüm, Sayı.77,İstanbul 2006.

188 Gümüş, Limited Şirketlerde Vergi Borclarından Sorumluluk 189 Uslu,