• Sonuç bulunamadı

4.2. Öğrencilerin Saldırganlıklarının Tanıtıcı Özelliklerle ĠliĢkisi

4.2.12. Anne ve Babaların Çocuklara Verdiği Ceza Türleri

Tablo 4.14. Öğrencilere anne ve babalarının verdiği cezalar.

Verilen Cezalar Anne Baba

n* % n* %

Odaya kapatma 6 5.1 3 3

Oyun oynamaya izin vermeme 28 23.5 20 20

Televizyon izlemeye izin vermeme 15 12.6 20 20

Bir süre konuşmama 24 20.2 14 14

Harçlık kesme 3 2.5 7 7

Azarlama 32 26.9 29 29

Dövme 11 9.2 7 7

Toplam 119 100 100 100

* n katlanmıştır

Tablo 4.14‟de çalışma kapsamına alınan öğrencilere anne ve babalarının verdiği cezalar gösterilmektedir. Annelerin %26.9‟u çocuklarını azarlayarak, %23.5‟i çocuklarının oyun oynamalarına izin vermeyerek, %20.2‟si çocukları ile bir süre konuşmayarak, %12.6‟sı televizyon izlemesine izin vermeyerek, %9.2‟si çocuklarını döverek, %5.1‟i çocuklarını odaya kapatarak ve %2.5‟i çocuklarının harçlığını keserek cezalandırmaktadır. Babaların ise %29‟u çocuklarını azarlayarak, %20‟si çocuklarının oyun oynamalarına, %20‟si çocuklarının televizyon izlemesine izin vermeyerek, %14‟ü çocukları ile bir süre konuşmayarak, %7‟si çocuklarını döverek, %7‟si çocuklarının harçlığını keserek ve %3‟ü çocuklarını odaya kapatarak cezalandırmaktadır.

4.2.13. Annenin ve Babanın Çocuğa KarĢı Tutum ve DavranıĢı

Tablo 4.15. Annenin ve babanın çocuğa karşı tutum ve davranışına göre öğrencilerin saldırganlık puan ortalamaları.

Ç o cu ğa Ka ı T u tu m v e Da vr an ış

SALDIRGANLIK EĞĠLĠMĠ Saldırganlık Bunalımı Saldırganlık YansıtılmıĢ Kendine Yönelik Saldırganlık Saldırgalık Prososyal Saldırganlık Antisosyal

Anne

Önem verme, sevme, iyi

davranma (n=73) 44.29 ± 9.33 42.26 ± 7.91 14.16 ± 4.26 28.29 ± 5.26 23.59 ± 6.49 Küsme, aşağılama, ceza verme (n=16) 45.56 ± 7.40 46.81 ± 8.54 14.63 ± 3.52 29.50 ± 5.02 24.75 ± 6.09 Ġstatistiksel Analiz* Z -0.942 -2.166 -0.547 -0.771 -0.359 p 0.346 0.030 0.584 0.441 0.720 Baba

Sevme, İlgilenme, anlayışlı

davranma, rehberlik etme (n=67) 43.99 ± 8.39 41.96 ± 7.91 13.43 ± 3.89 28.75 ± 5.21 23.46 ± 6.23 Aşağılama, ilgilenmeme,

ceza verme, dövme (n=18)

46.44 ± 11.58 46.61 ± 7.33 16.33 ± 4.03 27.94 ± 5.02 24.83 ± 7.63 Ġstatistiksel Analiz* Z -0.183 -2.133 -2.549 -0.350 -0.684 p 0.855 0.033 0.011 0.726 0.494

* Mann Whitney U testi ile yapılmıştır

Tablo 4.15‟e göre; annenin çocuğa karşı tutum ve davranışına göre öğrencilerin Saldırganlık Bunalımı, Kendine Yönelik, Prososyal ve Antisosyal Saldırganlık alt ölçekleri puan ortalamaları; babanın çocuğa karşı tutum ve davranışına göre ise öğrencilerin Saldırganlık Bunalımı, Prososyal ve Antisosyal Saldırganlık alt ölçek puan ortalamaları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık saptanmamıştır (p>0.05).

Anneleri “Önem veren, seven, iyi davranan” öğrencilerin Yansıtılmış Saldırganlık puan ortalamaları, anneleri “Küsen, aşağılayan, ceza veren” öğrencilerden daha düşük bulunmuştur (p<0.05).

Babası “Aşağılayan, ilgilenmeyen, ceza veren, döven” çocukların Yansıtılmış ve Kendine Yönelik Saldırganlık alt ölçek puanları, babası “seven, ilgili, anlayışlı davranan, rehberlik eden”lere göre istatistiksel açıdan anlamlı biçimde yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05).

5. TARTIġMA

Bu bölümde, öğrencilerin saldırganlık eğilimleri ve bunu etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılan araştırmadan elde edilen bulgular, literatür ışığında tartışılmaktadır.

5.1. Öğrencilerin Saldırganlık Puanlarının Tanıtıcı Özelliklerle KarĢılaĢtırılması

Öğrencilerin saldırganlık alt ölçekleri puan ortalamalarının “Saldırganlık Bunalımı” için 44.52±8.94 (Max puan=60; Min puan=12), “Yansıtılmış Saldırganlık” için 43.07±8.12 (Max puan=65; Min puan=13), “Kendine Yönelik Saldırganlık” için 14.29±4.12 (Max puan=25; Min puan=5), “Prososyal Saldırganlık” için 28.50±5.18 (Max puan=40; Min puan=8), “Antisosyal Saldırganlık” için 23.91±6.45 (Max puan=45; Min puan=9) puan ortalamalarına sahip oldukları görülmüştür. Öğrencilerin “Saldırganlık Bunalımı”, “Yansıtılmış Saldırganlık” ve “Prososyal Saldırganlık” alt ölçeklerinin ortalama puanından yüksek puan aldıkları saptanmıştır. Bu bulguya göre öğrencilerin saldırganlıktan korktukları, toplum tarafından onaylanan saldırgan davranışlara ve dolaylı saldırganlık eğilimlerinin daha yüksek olduğu sonucuna varılmaktadır.

Araştırma bulgularına bakıldığında erkek öğrencilerin “Yansıtılmış”, “Kendine Yönelik” ve Antisosyal Saldırganlık” puan ortalamalarının kız öğrencilere göre istatistiksel anlamlılıkta daha yüksek olduğu saptanmıştır (Bkz. Tablo 4.3, p<0.05). Bu durum erkeklerin saldırganlıklarının kızlara göre daha yüksek olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Literatürde erkeklerin kızlara göre saldırganlık oranlarının daha yüksek olduğu ile ilgili çalışmalar yer almaktadır (33, 55, 66, 76, 81, 93, 100, 108). Toplumumuzda kız ve erkek çocuklara farklı davranılması, erkek çocukların saldırgan davranışlarına göz yumulurken ya da bu davranışlar desteklenebilirken, kız çocukların saldırgan davranışlarının yadırganması kız ve erkek çocuklarının davranışları arasında farklılıklar olmasına neden olabilir.

Araştırmada annenin eğitim durumuna göre öğrencilerin saldırganlık puan ortalamalarına bakıldığında; annesi ortaokul mezunu olan öğrencilerin “Yansıtılmış

Saldırganlık” puan ortalamalarının annesi okur-yazar olmayan, ilkokul ve lise mezunu olan öğrencilerin puan ortalamalarından daha düşük bulunmuştur (Bkz. Tablo 4.5, p<0.05). Annesi ortaokul mezunu olan öğrencilerin “Antisosyal Saldırganlık” alt ölçeği puan ortalamaları annesi okur-yazar olmayan, okur-yazar olan ve ilkokul mezunu olan öğrencilerin puan ortalamalarından daha düşük bulunmuştur (Bkz. Tablo 4.5, p<0.05). Literatürde karşıt fikirlerin (11, 55, 80, 108, 109, 113) olmasıyla birlikte, annenin ve babanın eğitim seviyesi arttıkça çocuklarda görülecek saldırganlık davranışlarının azalacağı ile ilgili bulgular da yer almaktadır (2, 3, 35). Bu durum annenin eğitim seviyesi arttıkça çocukla olan iletişiminin daha sağlıklı olması sonucu çocuklarda daha az saldırganlık davranışının görülmesi ile açıklanabilir. Annesi lise mezunu olan öğrencilerin “Yansıtılmış Saldırganlık” ve “Antisosyal Saldırganlık” puan ortalamaları, annesi ortaokul mezunu olan öğrencilerden daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuç ise annesi lise mezunu olan öğrencilerin sayısının az olması (n=4) ile açıklanabilir.

Araştırmada öğrencilerin annelerinin tamamına yakının, babalarının ise üçte birinin çalışmadığı görülmektedir (Bkz. Tablo 4.1). Anne ve babaları çalışan ve çalışmayan öğrencilerin saldırganlık puan ortalamaları arasında istatistiksel anlamlılıkta bir fark saptanmamıştır (Bkz. Tablo 4.6, p>0.05). Ancak anne ve babaları çalışsa da çalışmasa da öğrencilerin puan ortalamalarının yüksek olduğu görülmektedir. Ekonomik sıkıntıların aile üyelerinde engellenmeye neden olduğu bu nedenle saldırganlığı artırdığı bildirilmektedir (96, 102). Bu çalışmada anne ve babaları çalışan ve çalışmayan öğrencilerin saldırganlık puan ortalamaları arasında fark olmaması ve her iki grupta da saldırganlık puan ortalamalarının yüksek olması, çalışan anne ve babaların düzenli bir işlerinin olmaması ve aylık gelirlerinin de az olması ile açıklanabilir.

Kronik hastalığı olan öğrencilerin “Kendine Yönelik Saldırganlık” puan ortalamaları kronik hastalığı olmayan öğrencilerden daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Tablo 4.8, p<0.05). Yapılan bir çalışmada 9-11 yaşlarındaki astım ve diyabeti olan çocukların sağlıklı çocuklara göre daha saldırgan oldukları saptanmıştır (77). Kronik hastalığı olan çocukların üzüntü, isyankarlık ve şaşkınlık yaşadıkları ve kronik hastalığın hem okul hem de aile yaşantısını etkilediği bilinmektedir (95). Aynı

zamanda okul dönemindeki çocuklarda kronik hastalığa sahip olma ve hastaneye yatmanın çocukta saldırgan davranışları artırabildiği belirtilmiştir (34). Diyabetli çocuklarda kan glikoz seviyesinin düşük olmasının da anksiyete ve saldırganlığa neden olabildiği kanıtlanmıştır (21). Kronik hastalıklar sonucu çocuğun sürekli hastaneye gitmesi, ilaç kullanması ve oyun, yeme ve öğrenme gibi faliyetlerinin etkilenmesi çocukta engellenmeye ve saldırganlığa neden olabilir. Bu durum ayrıca çocuklarda kronik hastalık sonucu olumsuz benlik kavramı gelişmesi ve çocuğun kendine yönelik saldırgan davranışlar sergilemesiyle de açıklanabilir.

Araştırmada ailede kararlara katılan öğrencilerin “Saldırganlık Bunalımı”, “Yansıtılmış Saldırganlık” ve “Prososyal Saldırganlık” puan ortalamalarının, ailede kararlara katılmayan öğrencilere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ailede kararlara katılmayan öğrencilerin ise “Antisosyal Saldırganlık” puan ortalamalarının ailede kararlara katılan öğrencilere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (Bkz. Tablo-4.9, p<0.05). Bu durum çocukların kararlara olumlu bir katılımları olmaması nedeniyle saldırganlık alt ölçekleri puan ortalamalarının yüksek olması ile açıklanabilir.

Babaları sigara kullanan öğrencilerin “Antisosyal Saldırganlık” puan ortalamaları, babaları sigara kullanmayan öğrencilerin puan ortalamalarından istatistiksel anlamlılıkta daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Tablo-4.12, p<0.05). Madde kullanımının, sorun odaklı etkin bir baş etme yönteminden çok duygusal gerilimi azaltıcı stresle başa çıkmada bir yol olduğu bildirilmiştir (26). Bu durum, ebeveynlerini rol model alarak öğrenen çocukların (13,14,92-94,100), sorunların çözümünde uygun olmayan baş etme yöntemlerini de ebeveynlerinden öğrendikleri şeklinde açıklanabilir.

Bu çalışmada annenin ve babanın çocuğa sinirlendiği zaman verdiği tepki “bağırma,kızma+ tokat atma, dövme” olan öğrencilerin “Yansıtılmış Saldırganlık” puan ortalamaları diğer gruplardan istatistiksel anlamlılıkta daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4.10, p<0.05). Kızdıklarında anne ve babalarının birbirlerine gösterdikleri tepki “bağırma” olan öğrencilerin “Antisosyal Saldırganlık” puan ortalamaları anne ve babalarının birbirlerine gösterdikleri tepki “dövme, birbirlerine bir şey fırlatma”

olan öğrencilerin puan ortalamalarından daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Tablo-4.11, p<0.05). Literatürde annesi ve babası tarafından şiddet gören ya da evde şiddete tanık olan çocukların saldırganlık puanlarının daha yüksek olduğu ile ilgili çalışmalar (35, 40, 68, 72) bulunmaktadır. Bandura (13, 14) bireyin her şeyi doğrudan öğrenmesine gerek olmadığını, diğer insanları gözlemleyerek de bir çok şeyi öğrenebildiklerini vurgulamıştır. Model alma yoluyla öğrenmede, çocuğun ilk bulunduğu kurum olan aile çok etkili olmaktadır. Bu nedenle ailede saldırgan davranışa tanık olan ya da maruz kalan çocuğun saldırganlık eğiliminin yükseldiği söylenebilir.

Araştırmada anneleri ve babaları “Bazen” cezalandıran öğrencilerin “Kendine Yönelik Saldırganlık” puan ortalamaları, anneleri ve babaları “Hiçbir zaman” cezalandırmayan öğrencilerin puan ortalamalarından daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Tablo 4.13, p<0.05). Babaları “Bazen” cezalandıran öğrencilerin “Antisosyal Saldırganlık” puan ortalamaları, babaları “Hiçbir zaman” cezalandırmayan öğrencilerin puan ortalamalarından daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Tablo 4.13, p<0.05). Cezalar saldırgan davranışın engellenmesinde önemli bir etken olarak bilinmektedir. Evde verilen cezalarla çocuğun saldıragan davranışları engellenmektedir. Ancak çocuk ev dışına çıktığında saldırgan davranışı durduran engelle karşılaşmadığı ve bu davranışını değerlendirecek kendi iç denetimi yani otonomisi gelişmediği için daha fazla saldırgan davranışlar gösterebilmektedir. Literatürde engellenmenin saldırganlığı artırdığı yönünde bulgular bulunmaktadır (47,92,93,98). Toplumumuzda da çocukların olumlu davranış geliştirmesi amacıyla cezaların kullanılması yaygın olarak görülmektedir. Araştırmadan elde edilen bu bulgu, cezaların kullanılmasının çocuklarda saldırgan davranışı engellemediği, aksine ceza verilmediği durumlarda saldırganlık davranışlarında artış olması ile açıklanabilir.

Annelerinin çocuğa karşı tutum ve davranışı “Küsme, aşağılama, ceza verme” olan öğrencilerin “Yansıtılmış Saldırganlık” puan ortalamaları, annelerinin çocuğa karşı tutum ve davranışı “Önem verme, sevme, iyi davranma” olan öğrencilerden daha yüksek olduğu saptanmıştır (Bkz. Tablo 4.15, p<0.05). Babalarının çocuğa karşı tutum ve davranışı “Aşağılama, ilgilenmeme, ceza verme, dövme” olan

öğrencilerin “Yansıtılmış Saldırganlık” ve “Kendine Yönelik Saldırganlık” puan ortalamaları, babalarının çocuğa karşı tutum ve davranışı “Sevme, ilgilenme, anlayışlı davranma, rehberlik etme” olan öğrencilerin puan ortalamalarından daha yüksektir (Bkz. Tablo 4.15, p<0.05). Uluğtekin(100)‟in yaptığı çalışmada da anne baba tutumlarının çocuğun saldırganlık eğilimlerini etkilediği yönünde bulgular yer almaktadır. Underwood ve diğ.(102) aşırı baskıcı ya da aşırı ilgisiz annelerin çocuklarında saldırganlık puanlarının daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Öz (81)‟ün yaptığı çalışmada ise anne baba tutumların saldırganlığı etkilemediği yönünde bulgular vardır. Bu çalışmada çocuklardaki saldırganlığın anne baba tutumlarından etkilendiği görülmektedir. Anne ve baba tutumları çocuğun kimlik gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle anne ve babaların bu tutumlarına maruz kalan çocuklarda olumsuz olarak etkilenme olacağı için çocukta davranış bozuklukları görülebilir.

10-12 yaşlarındaki öğrenciler üzerinde yapılan bu araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğrencilerin Saldırganlık Ölçeği‟nin alt ölçekleri olan “Saldırganlık Bunalımı”, “Yansıtılmış Saldırganlık” ve “Prososyal Saldırganlık” puan ortalamalarından yüksek puan aldıkları saptanmıştır. Bu grup öğrencilerin demografik özelliklerinden cinsiyet, anne ve babanın eğitimi, kronik hastalığa sahip olma durumu, babanın sigara kullanması saldırganlığı etkileyen faktörler olarak belirlenmiştir. Ayrıca anne, baba ve çocuk iletişimini kapsayan tutum ve davranışların da saldırganlıkta önemli bir rol oynadığı bulunmuştur. Çocuğun davranışlarında anne ve babayı rol model olarak gördüğü ve aile içi iletişimin çocuğun olumlu kimlik kazanmasında önemli bir etken olduğu sonucuna varılmıştır.

6. SONUÇLAR ve ÖNERĠLER

Benzer Belgeler