• Sonuç bulunamadı

tutumuna eğilim göstermesinin nedenlerini açıklamaya yönelik doğrudan ifadelere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, bu tutumlara etki edebileceği düşünülen faktörleri destekler nitelikte bazı görüşler dikkati çekmektedir (Mızrakçı, 1994).

Anne-babaların, çocuk yetiştirme tutumlarına yönelik, birçok kuramcı tarafından ortaya atılan farklı görüşler vardır. Bu görüşler, organizmik, mekanik ve sistem olmak üzere üç model içerisinde toplanmıştır.

2.4.1.Organizmik Model

Organizmik modelde insanın gelişimine odaklanılmıştır. Modelde, insanın her bir gelişim evresinde sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve gelişmesi önemlidir. Bu ilerlemenin organizmanın doğuştan getirdiği potansiyelle ilgili olduğu kabul edilmektedir. Freud’un psikoanalitik kuramı ve Piaget’in bilişsel gelişim kuramı bu model içinde yer almaktadır (Yeşilyaprak, 2003).

2.4.1.1.Psikoanalitik Kuram: Freud’a göre çocuğun kişiliği 0-6 yaşlarında biçimlenir ve bunda en önemli etki ana baba tutumlarına aittir. Bir diğer ifade ile ‘aile ortamı’ yeni kuşakların yetiştiği ortam olduğu için bu ortamın sağlıklı olması çocuğun kişiliğinin de dengeli ve uyumlu olarak gelişmesini sağlar (Yeşilyaprak, 2003).

Freud, psikoanalitik kuramında kişilik gelişiminin anne babayla kurulan özdeşim sonucu oluştuğu fikrini savunur. Fonksiyonalist görüşe yakın psikologlar da bu görüşü destekleyerek, kişilik gelişiminde içselleştirme kavramının önemini vurgularlar. Anne babanın tutum ve değerlerinin küçük yaşlardan itibaren benimsenmesi sonucu kişiler ileriki yıllarda kendi çocuklarına karşı benzer tutum ve davranışlar içine girebilirler (Mızrakçı, 1994).

Freud’a göre özdeşim, çocuk için duygusal önem taşıyan bir kişinin pek çok davranışının, değer yargılarının, ilgilerinin benimsenmesi durumudur. Anne babayla özdeşim, “analitik özdeşim” ve “rakiple özdeşim” olmak üzere iki şekilde

gerçekleşmektedir (Doğan, 1998). Anaklitik özdeşim, çocuğun bağlandığı kişiyle özdeşim kurmasını ifade eder. Freud’a göre, oral dönemde başlayan ve yaşam boyu devam eden ilk sevgi nesnesi anneyle kurulan özdeşimdir (Doğan, 1998; Ekşi, 1999). Rakiple özdeşim ise çocuğun aynı cins ebeveynle kurduğu özdeşimdir. Burada çocuğun aynı cins ebeveynin davranışını herhangi bir baskı olmaksızın gönüllü olarak benimsemesi önemlidir (Doğan, 1998; Ekşi, 1999; Yörükoğlu, 2000; Yavuzer, 2002).

Okul öncesi dönem toplumsallaşma eğitiminin anne baba tarafından çocuğa yoğun biçimde verildiği bir dönemdir. Bu eğitim verilirken ebeveynlerin kullandıkları disiplin seçimleri ve çocuğa yaklaşım tarzının çocuk tarafından özümsenebileceği ve yetişkin çağında da hatırlanabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle çocuğun ebeveyn ile kurduğu özdeşim, anne babanın çocuk yetiştirmede tercih ettikleri tutum ve davranışlarını da içermelidir. Bu durum ise kişilerin kendi çocuklarına, kendi çocukluk dönemlerinde ebeveynlerinin kendilerine davrandığı biçimde davranma ihtimallerine işaret eder (Mızrakçı, 1994; Doğan, 1998).

2.4.1.2.Bilişsel Kuram: Piaget bilişsel gelişim kuramında organizmanın çevresine aktif adaptasyonundan bahsederek, gelişimin basamaklar halinde oluştuğu, çocuğun her gelişim döneminde ayrı yetenek ve sınırlılıklara sahip olduğu görüşünü savunmuştur. Bu ise bazı araştırmacıları ana baba tutum, davranış ve beklentilerin, çocuğun içinde bulunduğu gelişim düzeyine uygun olup olmadığı konusunda araştırmalar yapmaya itmiştir. Piaget ana baba tutum ve bu tutumların çocuklar üzerinde etkisine değinmemiştir ancak ailelerin çocuk gelişim basamakları konusundaki bilgi düzeylerinin, çocuklarına karşı tutumlarını etkileyeceği düşünülmektedir (Mızrakçı, 1994).

2.4.2.Mekanik Model

Bu model, ailesel ve çevresel şartların, kişilerin tutum ve davranışları üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğu görüşünü savunur. Bandura`nın sosyal öğrenme kuramı bu model içerisinde yer almaktadır (Gander ve Gardiner, 2001).

2.4.2.1.Sosyal Öğrenme Kuramı: Bandura, insan davranışı incelenirken insanın yaşadığı ortam içerisinde değerlendirilmesi gereğini vurgular. Öğrenme sürecine, sosyal ortam içinde bakıldığında gözlem yoluyla öğrenme öncelik kazanır. Çocuk çevresindeki kişileri gözler ve onların davranışlarını taklit eder. Bu tür öğrenmeye, model alarak öğrenme denilmektedir. Çocuğun gözlediği davranışı taklit etmesi için modelin bazı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu özellikler, “model almada dikkat”, “model almada sıcaklık”, “modelin insiyatif sahibi olması” ve “modelle gözlemci arasındaki benzerlik” olarak belirtilmektedir (Doğan, 1998; Gander ve Gardiner, 2001). Bu durumda, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların gözünde saygın bir yere sahip olan ana baba ve öğretmenler kendileri iyi birer model olarak, çocuklara pek çok istendik davranışları kazandırabilirler (Senemoğlu, 2015).

Anne babaların yukarıda sayılan özelliklerden hemen hepsini taşımaları sonucu, çocuklar anne babalarını özellikle de aynı cins ebeveyni model olarak alırlar. İleriki yaşlarda onlara benzer tutum, davranış ve değer yargıları gösterirler. Bu durum anne babaların ve çocukların aynı çevrede yaşamasıyla da ilgidir. Kişiler anne babaları kadar o çevreye ait diğer kişilerle de benzer özellikler gösterirler (Mızrakçı, 1994).

2.4.3.Sistem Modeli

Bu model, sistemin dengeyi bulmak ve korumak amacıyla işlev gösterdiği görüşünü savunur. İnsan gelişiminin psikolojik ve sosyal sistemlerin kaynaşması yoluyla oluştuğu fikrini temel alır. Bu görüşe göre çevre ve insan karşılıklı ilişki sırasında bir denge arayışı içindedir ve bu arayış yaşam boyu sürmektedir. Dialektik kuram, etkileşim kuramı ve ekolojik kuram bu model içinde ele alınmaktadır (Cüceloğlu, 1998).

2.4.3.1.Dialektik Kuram: Gelişen insan ve değişen çevre koşullarının etkileşimleri üzerine odaklanır. “Kişi, çevresel şartlardan hiç değilse bir kısmını seçmekte özgürdür ve sonuçta bu çevre tarafından şekillendirilir” görüşünü temel alır. Bu kuram, aile ilişkileri konusuna da değinir. Anne baba çocuk arasındaki

ilişkinin yalnızca ikili ilişki düzeyinde incelenmekle kalınmaması, çocuk ve aileyle ilişkide olduğu düşünülen tüm çevre etkenlerinin araştırmalara katılması gereğini vurgulamaktadır. Dialektik kuramcılar aile ve eğitim kurumlarının çocuğu etkilerken, aynı zamanda onlardan etkilendikleri görüşünü de savunmaktadır (Mızrakçı, 1994).

2.4.3.2.Etkileşim Kuramı: Maccoby ve Martin (1983); aileyi ifade eden şeyin, aile üyelerinin özelliklerinin toplamı değil de bu özelliklerin bir araya geldikten sonra birbirleriyle etkileşim sonucu oluşan entegre bir sistem olduğu görüşündedir. Bu yüzden anne babaların tutum ve davranışları çocukların tutum ve davranışlarından bağımsız ele alınamaz. Bu kuramda, anne babaların çocuğun davranışlarını şekillendirmeye çalışırken, kendi davranışlarını da çocuğa göre şekillendirdikleri görüşü savunulmaktadır (Akt. Mızrakçı, 1994).

2.4.3.3.Ekolojik Kuram: Ekolojik kuramda gelişen insan ve değişen çevrenin sürekli etkileşimine bakılmaktadır. Yakın çevre ile başlayan ilk etkileşimleri, sosyokültürel çevrenin de katılımıyla daha geniş çevrelerle etkileşimler izlemektedir. Ekolojik yaklaşımı benimseyen araştırmacıların en belirgin özelliği, şartların doğal haliyle korunması gerektiği görüşünü savunmalarıdır (Mızrakçı, 1994).

Anne baba tutumlarının nasıl şekillendiğini açıklamaya çalışan kuramlar, anne baba tutumlarını sınıflandırma çalışmalarına da katkı sağlamıştır.

2.5. Anne Babaların Çocuk Yetiştirme Tutumlarını Etkileyen Faktörler