• Sonuç bulunamadı

Ankilozan spondilitin kronik romatolojik bir hastalık olması nedeniyle fizik tedavi ve rehabilitasyon programları tedavinin büyük bölümünü oluşturmaktadır. Yapılan birçok çalışmada, fizik tedavi ve egzersizlerin omurga hareketleri ve ağrı üzerine olumlu etkilerini göstermiştir [96-99]. Ankilozan spondilitte önerilen egzersizler: spinal mobilite devamlılığını sağlamak amacıyla omurga hareket açıklığına yönelik germe egzersizleri, posturun iyileşmesi ve devamlılığının sağlanması adına özelikle spinal ekstansör kas grubunu güçlendirme egzersizleri, göğüs ekspansiyonunun geliştirilmesi ve devamlılığını sağlayacak solunum egzersizleridir. Bunlara ilave olarak; pulmoner ve kardiak fonksiyonların gelişimini

37 sağlayarak fiziksel çalışma kapasitesinin iyileştirilmesinde rol oynayan, düşük yoğunluklu aerobik tarzda egzersiz yapılması da önerilmektedir [100].

AS‘lılarda yaşam kalitelerini artırmaları için düzenli ve yaşam boyu egzersiz yapmaları gereği bildirilmektedir [100-103]. Ankilozan spondilitte egzersizin amacı:

1-Vertebral kolon hareketliliğini devam ettirmek 2-Ağrı ve tutukluğu gidermek

3-Kontraktur oluşumunu engellemek, oluşmuşsa ilerlemesini yavaşlatmak 4-Göğüs kafesi hareketliğinin kısıtlanmasını engellemek

5-Postural deformiteyi engellemek

6-Kısalmış kasları germek, zayıf olan kasları güçlendirmek

7-Yaşam kalitesini artırmak

AS’da önerilen egzersizler supervizörlü veya supervizörsüz yapılabildiği gibi ev programı veya hastanede uygulama şeklinde de verilebilmektedir. Ayrıca bireysel egzersiz programları veya grup şeklinde de yapılabilmektedir. AS tedavisinde verilen grup egzersizlerinin, ev programlarına göre sabah tutukluluğu, spinal mobilite, fonksiyonel kapasite üzerine daha etkin olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir [97, 104-106]. Bunun nedeni olarak; süpervisör eşliğinde yapılan grup egzersiz programlarının hastalardaki sosyal izolasyonu azaltmada daha etkili olduğu ve hastaların egzersize inancının daha fazla olduğu şeklinde belirtilmektedir [97- 99]. Buna rağmen kolay uygulanabilirlik, düşük maliyet, iş gücü kaybının olmaması açısından ev programları şeklinde verilen egzersizler daha çok tercih edilmektedir [4, 105-108]. Burda önemli olan nokta, hastanın egzersize devamının sağlanmasıdır. Zayıf olan abdominal kasları güçlendirmek için yüzme ve ekstansiyonu artırıcı egzersizler (voleybol, kayak gibi) önerilmekle birlikte, oluşabilecek kırık riskini azaltmak için kontakt sporlardan (judo, hentbol, basketbol, futbol) kaçınılmalıdır [109].

AS hastalarında hastalık aktivitesi ile egzersiz alışkanlıklarının ilişkisinin incelendiği bir çalışmada [110]; hastalık aktivitesi yüksek olan grubun düşük olan gruba göre daha fazla yüzme sporu ve daha az yokuş çıkma sporu ile ilgilendikleri gösterilmiştir. Bu çalışmada aynı

38 yaş ve cinsteki normal sağlıklı populasyona göre AS hastalarının boş zamanlarında (hastalık aktivitesine bakmaksızın) daha fazla bel egzersizleri yaptıkları belirtilmiştir.

Aksiyel iskelet tutulumuna yönelik uygulanan rutin egzersizlerin yanı sıra AS'lı hastalar için solunum sistemi fonksiyonlarını ve egzersiz kapasitesini arttırmaya yönelik kardiyopulmoner rehabilitasyon programlarının da oluşturulması gereklidir. Tüm bu egzersiz programlarının ana hedefi, hastayı mümkün olan en yüksek fonksiyonel kapasiteye ulaştırmaktır. Bu programlar solunum egzersizleri, ekstremite kaslarını kuvvetlendirme egzersizleri ve aerobik egzersizler içerecek şekilde düzenlenmelidir [100, 101]. Karin ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada [111]; fleksibilite egzersizlerine eklenen kardiovaskuler egzersizlerin AS hastalarında fitness düzeyini artırdığı ve periferal ağrıyı azalttığı gösterilmiştir.

a) Güçlendirme egzersizleri: AS hastalığında uzun dönemde kas atrofileri ve güçsüzlük ile

karşılaşılmaktadır. Bu yüzden kas güçlendirme programları güçsüzlüğü azaltmak, ağrıya toleransı artırmak ve hastanın fonksiyonlarını düzeltmek için en önemli tedavi programıdır. Bu amaçla izometrik egzersizler boyun ve bel için önerilmektedir [4]. İzometrik egzersizden sonra düşük ağırlıkla başlanan izotonik egzersizlere geçilmelidir. Bu egzersizlerin en önemli etkileri, protein sentezi ve kas lifi sayısındaki artıştan kaynaklanan kas lifi hipertrofisidir [107]. AS’lı hastaların egzersiz programları; özellikle karın, sırt ve bel kaslarını güçlendirmeyi içermelidir [111]. Sırtta ekstansör kasların güçlendirilmesi, postur anomalisinin gelişimini de engellemektedir [4].

b) Germe egzersizleri: Normalde günlük aktiviteler eklem hareket açıklığının korunması için

yeterli iken, AS‘da hastalık şiddeti ile korele olarak eklem hareket açıklığı hızla kısıtlanabilmektedir [107]. AS’da verilen germe egzersizleri; eklem hareket açıklığınının artırılmasında, kas sertliklerinin azaltılmasında, respiratuar fonksiyonların artırılmasında, normal fleksibilitenin korunmasında ve ağrıların azaltılmasında etkilidir [112]. Kasların ısınması ve fleksibilitenin sağlanması için egzersiz öncesi ve sonrası yapılmalıdır [112]. Germe egzersizleri terapist tarafından pasif olarak yapılabildiği gibi hasta kendi kendine diğer ekstremitelerini veya ağırlığını kullanarak da aktif olarak manuel germe yapabilir [103]. Aktif statik germe, 10-30 saniye süre ile kasın ağrı eşiğinin biraz altında gerdirilerek bekletilmesidir [112]. Germe egzersizleri yapılırken hareketler yavaş yapılmalı ve germe yoğunluğu yavaş yavaş artırılmalıdır. Ağrı eşiği geçilmemelidir. Yapılan bazı çalışmalarda;

39 germe egzersizlerinin, AS’lı hastaların yaşam kalitesini artırmada, spinal mobiliteyi sağlamada ve ağrıyı azaltmada etkili olduğu gösterilmiştir [104, 106].

c) Dayanıklılığı artıran egzersizler: Bunlar, maksimal eforun %60’ından az ve yapabildiği

kadar çok tekrarlı egzersizler olmalıdır. Bu tip egzersizler genellikle izotonik olup; yürüme, bisiklet ve kol ergometrisi bu amaçla kullanılmaktadır. AS’da eklem hareket açıklığı, güçlendirme ve aerobik kondisyon egzersizlerinin uygulanması yararlıdır [113].

d) Pilates: Özellikle kısalmış sırt kasları ve zayıflamış karın kaslarına yönelik yapılan bu

programın; AS hastalarında ağrı ve spinal mobilite üzerine olumlu etkilerini gösteren birçok çalışma vardır [114-116].

Altan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada [117]; pilates yapan AS hastalarında 12. ve 24. haftalarda ağrı, BASMI, BASFI, BASDAI ve göğüs ekspansiyonunda anlamlı artış olduğu saptanmıştır [117].

e) Diğer egzersizler: Başta AS olmak üzere birçok kas iskelet sistemi hastalıklarında,

konvansiyonel egzersizler dışında kullanımı giderek yaygınlaşan özel egzersiz protokolleri oluşturulmaya başlanmıştır.

İnce ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada [118]; AS’da verilen step aerobik, germe ve solunum egzersizlerini içeren çok yönlü program ile birçok spinal mobilite ve vertebral esneklik parametrelerinde anlamlı artış saptanmıştır.

Bir başka çalışmada [119]; AS hastalarında pilates, McKenzie ve Hecksecker egzersiz programının pulmoner fonksiyonlar üzerine olan etkisi değerlendirilmiştir. Klasik kinetik programa göre çok yönlü program verilen grupta AS ile ilgili tüm parametreler ve göğüs ekspansiyonunda anlamlı iyileşme saptanmıştır.

Luca ve arkadaşlarının yaptıkları çalışma [120]; anti-TNFα alan AS hastalarında kombine spa terapisi (termal banyo ve çamur paketi) ve rehabilitasyonun etkisini ve uyumluluğunu değerlendiren literaturdeki ilk çalışmadır. En az 3 aydır anti-TNF alan 30 AS hastası, kombine spa terapisi (paraspinal kaslara 15 dakika çamur paketleri, ardından 10 dakika immersiyon tankında termal banyo) ve rehabilitasyon programı (süpervisör eşiliğinde omurga mobilizasyon egzerizleri) alan grup ile kontrol grubu olacak şekilde 2’ye ayrılmıştır. Spa ve rehabilitasyon programı alan çalışma grubunda; tedavi sonrası 6.ayda başta BASFI olmak

40 üzere tüm parametrelerde anlamlı gelişme saptanırken; kontrol grubunda takiplerde değişiklik saptanmamıştır. Bu çalışmada; egzersize eklenen spa programının uzun dönemde de etkili olduğu gösterilmiş olup termal tedavinin bu hastalarda iyi tolere edildiği de belirtilmiştir. Ayrıca çalışma başında 2 gruptaki hastaların karakteristik özelliklerinin homojen olması ve BASFI skorlarının diğer çalışmalara göre düşük olması, çalışmadan önce anti-TNF başlanmasının hastaların fonksiyonelliğine (BASFI) pozitif etkili olduğunu göstermiştir [120].

Benzer Belgeler