1. BİRİNCİ BÖLÜM: YÜKSEK ÖĞRETİM KAVRAM
1.5. ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE YÖNETİM SİSTEMLERİ
1.5.1. Anglo-Sakson Ülkelerinde Üniversite Yönetim Sistemler
Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustrulya, Yeni Zelanda, gibi Anglo-Sakson ülkelerinde üniversite yönetimi, üniversite dışından, ancak, toplumda ün yapmış kişilerin elinde bulunmaktadır. Bu ülkelerde üniversite yönetimi, merkezi planlama, eşgüdüm ve denetleme görevi yapan ara kuruluşların yanında,
council (İngiltere, Avustralya), court (İskoçya), board of trustees (ABD) denilen ara kuruluşların elinde bulunmaktadır (Korkut, 2001: 143). Rektör, üniversite düzeyindeki ara kurulca atanır, görev süresi uzundur ve üniversitenin akademik idari başlıca icra organıdır. Eğitim Bakanlıklarının ise, üniversiteler üzerinde tasarrufu son derece sınırlıdır.
Bu sisteme örnek olarak aşağıda İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri örnekleri verilmiştir.
1.5.1.1. İngiltere
Geçtiğimiz son kırk yılda, Büyük Britanya’da birçok değişikliğe uğrayan yüksek öğretim sisteminde 1960’lı yıllarda yüksek öğretimde okuyan öğrenci sayısı 400.000 iken, 2000 yılına gelindiğinde bu rakam 2.000.000’un üzerinde olmuştur (Greenaway, Haynes, 2003: 150).
İngiliz üniversiteleri bugüne kadar çoğunlukla etkinlik ve verimliliği arttırmaya yönelik baskılara maruz kalmıştır (Groves, Pendlebury, Stiles, 1997: 1). Büyük Britanya ve İngiliz üniversiteleri yönetimleri bakımından ayrı olarak ele alındığında, buradaki üniversitelerde bir tip yönetim ve idare şeklinin olmadığı ve bütün sektörün yapısını net bir şekilde vermenin zor olduğu görülmektedir. Bunun sebebi, yüksek öğretim sisteminin yüzyıllar önce oluşması ve bu zaman zarfında çeşitli yeni üniversite modellerinin ortaya çıkmasıdır. Yeni kuruluşlar kurulduğunda, hemen hemen hepsi, yönetim ve idare şekillerinde şimdiki sistemden farklı bazı değişiklikleri getirmişlerdir.
Bununla birlikte genel olarak, II. Dünya Savaşı sonrası dönemde İngiltere’ de üniversite sektöründe iki tür kuruluş göze çarpmaktadır: üniversiteler ve politeknikler. Her bir kuruluş farklı tarihsel gelenekleri ve ilişkileri yansıtmaktadır. Bu ülkede 1992 yılında üniversiteler ve politeknikler arasındaki ayırımı kaldırmak amacı ile "Sürekli ve Yüksek Öğretim Kanunu" (Further and Higher Education Act) adlı yeni bir yüksek öğretim kanunu çıkarılmıştır (Knight, 2002: 280). 1992 yılındaki yasa ile yüksek öğretim sisteminde yeni bir düzenleme yapılmış ve politekniklere “üniversite” adını kullanma hakkı verilmiştir. Kanunun amacı, etkin, verimli ve nitelikli öğretim ve araştırmaları fon desteği ile teşvik ederek, öğrencilerin, ekonominin ve toplumun geniş ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu sektördeki birleşmeye rağmen, üniversitelerin farklı yönetim ve idare şekilleri vardır (Ackroyd, P&S, 1999: 2–3).
Günümüze gelindiğinde, üniversite yönetiminin yasal dayanakları, boyutu ve üyeleri 1992 öncesi üniversitelere nazaran büyük ölçüde değişmiştir. 1992 öncesi üniversitelerinde senato, yeni üniversitelerin akademik kurullarından daha büyük güce sahip idi ve birçok önemli konu hakkında fikir beyan edip, tavsiyelerde bulunabilirdi. 1992 sonrası üniversitelerinde ise, akademik kurulların sorumlulukları kısıtlanmıştır (Buckland, 2004: 250).
İngiltere’de üst kuruluş olarak “Üniversite Fonlar Konseyi” (Universities Funding Council) ve en üst organ olarak da bir genel kurul (university court) vardır. Çok kalabalık olan bu kurul, yılda bir defa toplanarak, yönetmelikler ve üniversitenin mali durumu hakkında verilen raporu dinleyerek onaylar. Örneğin Nottingham Üniversitesi
Kurulu’nun 421 üyesi vardır ve bunlardan 50’si üniversite içindeki profesörler, yurt müdürleri ve kütüphane müdürlerinden oluşmaktadır. Diğer üyeler, mezunlar, yerel yönetim temsilcileri, kilise, bu yörenin parlamenterleri, yöredeki ilk, orta ve diğer yüksek öğretim kurumları ile mesleki kuruluşların temsilcileri, Kurul’un kendi atadığı üyeler ve kraliyet konseyinin atadığı üyelerdir. Başkanı Kurul üyelerinden, kraliyet ailesinden ya da toplumdaki ünlü kişilerden seçilir. Yılda bir defa toplanır, üniversitenin mali durumu hakkında verilen raporu onaylar.
Üniversitenin idari ve mali yetkileri, yönetim kurulunda (council) dadır. Örneğin Nottingham Üniversitesi’nin yönetim kurulu 50 üyeli olup, 6’ sı genel kurul, 12’ si yönetim kurulu, 12’ si senato, 2’ si mezunlar, 2’ si öğrenci birliği, 8’ i yerel yönetimlerce atanır. Kalanları, devamlı personel, eski başkanlar ve genel sekreterdir. Senato, Nottingham Üniversitesi’nde 192 üyelidir. Bunların 11’i öğrenci temsilcisi olup, diğerleri genel sekreter, dekan, bölüm başkanı, profesörler, fakülte temsilcileri, kütüphane ve yurt müdürleridir (Korkut, 2001: 62).
Üniversitenin bütçesinin hazırlanması, gelir kaynaklarının idaresi, her düzeydeki yönetici, öğretim elamanı, idari ve teknik personelin atamaları ve üniversite ile ilgili yönetmeliklere son şeklinin vererek genel kurula sunma yetkisi yönetim kurulundadır. Bu kurul genellikle yılda beş defa toplanır. Gerek genel kurul gerekse yönetim kurulunun üyeleri ömür boyu görev yapar (YÖK, 1996: 33).
Bunlardan başka İngiltere’de, üniversitelerin gelir kaynakları, devlet yardımları, öğrenci harçları, bölgesel eğitim kurumlarından sağlanan bağış ve benzeri gelirlerden oluşmaktadır. Üniversite gelirlerinin %11’ i öğrenci harçlarından ve kalan kısmının çoğu da vergilendirme yoluyla sağlanmaktadır (Erdoğan,2003: 177).
1.5.1.2. Amerika Birleşik Devletleri
Dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmelere yıllardır öncülük yapan ve çağdaş üniversite anlayışının en iyi örneklerini bünyesinde bulunduran Amerika Birleşik
Devletleri, 3000’ini aşkın yüksek öğretim kurumu ile yerküre üzerindeki en büyük yüksek öğretim sistemine sahip bulunmaktadır ve halen bu ülke nüfusunun %50’si şu an yüksek öğrenim görmektedir.
Daha öncede belirtildiği gibi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yüksek öğretim kurumlarının %54’ü özel, %46’sı kamu kuruluşudur.
Amerika’da ilk üniversite eğitiminin temelleri 1700 yıllarında bir dini grup tarafından atılmış olup, rahip yetiştirme amaçlı bu kurumları zamanla profesyonel eğitim kurumları izlemiştir. Eyalet üniversiteleri de denen kamu üniversiteleri, 1862 yılında Kongre tarafından çıkarılan kanunun (The Land Grant College Act) yasallaşması ile büyük değişim göstermiş ve yüksek eğitimde tarım, mekanik ve sanat konularına ağırlık verilmeye başlanmıştır (YÖK,1996: 34–35).
ABD’nin 1950’li yılların sonu ve 1960 yılı başlarındaki fen programlarını geliştirmeye yönelen eğitim reformlarının temelinde rekabet ettiği ülkelerin eğitim sistemleri yoluyla elde ettikleri başarılar gelmektedir. Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Sputnik’i uzaya fırlatması, ABD’nin geri kaldığının iddia edilmesi belirtilen eğitim reformları için gerekçe oluşturmuştur [(Parkay and Hardcastle 1990: 30–31; Bracay 1996) aktaran Aksoy 2003: 2].
1963 yılında çıkarılan yüksek öğretim ile ilgili kanunla (The Higher Education Facilities Act), bir eyaletin Federal Hükümet tarafından finanse edilen yüksek öğretim ile ilgili bir programa katılabilmesi için, o eyaletteki yüksek öğretim faaliyetlerini planlayıp, koordine edecek, eyalet hükümetine bağlı bir organın bulunması zorunlu hale getirilmiştir. Buna benzer hükümler, 1965’te çıkarılan yasa (The Higher Education Act of 1965) ile 1972 yılında buna eklenen maddelerde de yer almış ve özel yüksek öğretim kurumlarının da bu tür kurullarda temsiline imkân sağlanmış ve söz konusu yasalar neticesinde her bir eyalette eyalet düzeyinde bir ara kuruluş oluşturulmuştur (YÖK, 1996: 35).
Amerikan üniversite yönetim sistemi üniterdir. Tek bir kişi -rektör- işin başındadır. Normal olarak, eğitim politikasında, yani ders programları, verilen diplomaların niteliği, öğretim üyelerinin seçimi, kabul şartları vs. gibi konularda karar öğretim üyelerine bırakılmaktadır. Ancak, bütçe, bağışlara dayalı programların yönetimi, yeni programlar hakkında karar verme, uzun vadeli planlar ve benzeri konularda yetki, bir mütevelli heyetine karşı sorumlu, bir rektörün başkanlığını yaptığı bir hiyerarşinin elindedir (Rosovky, 2003: 25).