• Sonuç bulunamadı

5.4. Yalan Dünya Dizisindeki Karakter Tahlilleri

5.4.1. Ana Karakterler

ġehmuz KocabaĢ (Altan Erkekli): Antakyalı KocabaĢ ailesinin reisi, muhafazakâr

bir baba figürüdür. Otoriter, orta yaĢlı, milliyetçi, geleneklerine bağlı, orta durumlu ailelerin babasıyla aynı görüĢleri ve duruĢları yansıtır. Modern yaĢamı sevmemektedir. Zamanının çoğunu ise evinde geçirmektedir. Patronu olduğu mobilya atölyesini iĢletir. Antakya‟dan Ġstanbul yaĢantısına geçen serüvenlerinde Cihangir‟de sahip olduğu iki evi vardır: Bunların biri, kendi ailesinin yaĢadığı ev; diğeri, yan taraftaki dairede kiraya verdiği Deniz, Bora, Açılay ve Emir‟in yaĢadıkları evdir. Uyanık bir ev sahibidir. Tutumludur. Cihangir‟den hoĢlanmamakta ve bu lüks semti ailenin birliğine bir tehdit unsuru olarak görmektedir. Antakya Ģivesiyle konuĢmaktadır. Kendine özgü birtakım kuralları vardır ve bunlardan ödün vermemektedir.

Servet KocabaĢ (Füsun Demirel): KocabaĢ Ailesi‟nin temizlik ve yemeklerinden

sorumlu anne figürüdür. Evin düzeni ondan sorulur. Ev içinde yapılan iĢlerden son derece mutluluk duymaktadır. Kendisiyle de bu iĢlerdeki baĢarısından dolayı gurur duymaktadır. Geleneklerine bağlı, orta yaĢlı, kendine ait bir dünyası olan bir karakterdir. Kendi bildikleriyle dünyayı algılar ve buna göre hareket eder. EĢi ġehmuz ile Antakya‟da evlenmiĢler ve yakın bir süre sonra da Ġstanbul‟a taĢınmıĢlardır. EĢine karĢı son derece itaatkâr bir ev kadınıdır. Giysileri, tavırları, konuĢmaları ve yaĢayıĢ biçimiyle alaturka olduğu söylenebilir. Özellikle ev temizliğinde çok titiz ve kuralcıdır. Elinden çamaĢır suyu eksik olmaz. Bu nedenle de diğer aile üyeleri tarafından evde “kafası güzel” dolaĢtığı yer yer alay konusu olur. Kadının evdeki durumunun bu karakter üzerinden aktarılması kadının ev yaĢantısındaki konumunu pasif kılmaktadır. Çünkü Servet karakteri dizide çoğunlukla örgü ören, yemek yapan, temizlikle uğraĢan anaç bir durumda sunulmaktadır.

Rıza KocabaĢ (Beyazıt Öztürk): Geleneksel anne ve babanın öğretileriyle yetiĢmiĢ,

bekar, bıçkın bir delikanlı imajını yansıtır. Duygusal bir karakter olan Rıza, KocabaĢ Ailesi‟nin oğlu, en küçük çocuğudur. Ailesine de son derece bağlıdır, aile çocuğudur. Üniversitede seramik bölümüne baĢlasa da devamını getirememiĢtir. Eğitimini yarıda bırakan Rıza, bir yandan da gerçek aĢkı bulma peĢindedir. ġimdiye dek doğru kimse ile karĢılaĢmamıĢtır. Ailesinin baskısıyla sevmediği bir kızla, Nurhayat ile niĢanlanmıĢtır. Ailesi, ticari ortaklık ve ağlarını geniĢletmesi nedeniyle Rıza‟nın KarakaĢ ĠnĢaat‟ın sahibinin kızı Nurhayat ile evlenmesini istemektedir. Rıza ise, ilgi duymadığı Nurhayat‟tan daha dizinin ilk bölümünden ayrılma kararı verir. Çünkü Rıza, evlerini kiralayan Oyuncu Deniz ile yakından ilgilenmekte ve onunla iliĢki yaĢamaktadır. YaĢamına müdahale eden ailesine karĢı kendini savunan Rıza, çoğunlukla aile karĢısında pasif bir konum sergilemektedir. Ancak zamanla aĢkı için sonuna kadar mücadele eder.

Deniz Alsancak (Gülse Birsel): Soyadından da anlaĢılacağı üzere, Ġzmirli bir

karakteri yansıtan Deniz, 34 yaĢında, Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuar Bölümü mezunu genç bir kadındır. Dizi oyunculuğu yapmak üzere Ġzmir‟den Ġstanbul‟a gelen Deniz, bir rastlantı sayesinde bölüm oyunculuğu yapacağı dizide baĢrolü alması üzerine KocabaĢ Ailesi‟nin kiralık dairesine kardeĢi Bora ve yanında bir arkadaĢıyla, Açılay ile birlikte taĢınır ve artık burada yaĢamak üzere yerleĢirler. Kendi ayakları üzerinde durabilen, modern çağdaki ekonomik özgürlüğe sahip yenilikçi bir kadın imajı yaratır. Tuttuğunu koparan cinsten, hırslı ve oyunculuk kariyerinde baĢarıya odaklanan bir karakterdir. KardeĢi Bora‟ya kalın ve vurgulu bir biçimde “oğlum!” diye seslenmesiyle bilinir. Deniz, Rıza ile tanıĢtıktan sonra ondan hoĢlanır. Ancak KocabaĢ Ailesi‟nin geleneksel ve muhafazakâr oluĢu nedeniyle

Deniz‟e yapılan eleĢtiriler, onun ailenin gelini olması yolunda engeldir. Özellikle giyim tarzına yapılan eleĢtiriler Deniz‟in kentli ve modern yaĢam tarzından kaynaklanmaktadır. Sonuçta kendi ailesi de Rıza‟nın ailesi de (KocabaĢlar) Rıza ile olan iliĢkilerini onaylamamaktadır. Dizide ve dizinin içerisindeki dizide olmak üzere her iki dizide de baĢrol oynayan tek karakterdir. Dizi içerisinde çekilen “Fırat‟ın Yazgısı” dizisinde Yazgı karakterini oynamaktadır.

Selahattin Çakaler/Ahmet Çakaler (Olgun ġimĢek): Tek yumurta ikizi kardeĢler

olan Selahattin ve Ahmet aynı oyuncu tarafından canlandırılan iki farklı dünyayı yansıtır. Selahattin, KocabaĢ Ailesi‟nin hayırsız olan Adıyamanlı damadı ve geleneklerine bağlı, ailenin varisliğine aday olacak kadar paragöz, uyanık, kurnaz, iĢ bitirici, bir o kadar pinti, ailesine ilgisiz, gözü dıĢarıda bir sektör adamıdır. Dizinin senaryo yazarı Gülse Birsel de, Selahattin‟i dizinin en üçkâğıtçı, en sahtekâr karakteri olarak görmekte ve “para için babasını satar” denilen biri olarak nitelemektedir (http://www.hurriyet.com.tr; EriĢim: 11.03.2015). Selahattin‟in eğitim düzeyi oldukça düĢüktür. ġehmuz Bey‟in sahibi olduğu KocabaĢ ĠnĢaat‟ta sürekli çalıĢıyor gibi görünse de aslında zamanının çok azını iĢ ile geçirmektedir. Oğlu Orçun‟u önemsememekle kalmaz bazen onu kendisine rakip olarak dahi görür. EĢi Gülistan‟a düĢkün olmadığı için onu pavyonda Ģarkıcılık yapan Tülay ile aldatmaktadır. Çapkındır ve içgüveysidir. Hem “aile babası” rolüyle dikkat çeker, hem de metresi olan iĢ adamlarına gönderme yapar. Parlak takım elbiseleriyle dikkat çeken Selahattin, soyadından da anlaĢılacağı üzere çakal bir damattır. Dizinin 17. Bölümünde Gülistan‟ın onu arayıĢıyla bir korumaya yaptığı tasvir doğrultusunda da Selahattin saçlarını arkasına doğru yatık biçimde taramaktadır. Ayrıca, piknik tipi, kısa boylu ve bıyıklıdır. Her türlü hilebazlığı kendi çıkarları doğrultusunda kullanır. ĠĢlerin kötüleĢtiğini sezinlediği takdirde kendini o iĢten sıyırmasını bilir. EĢ deyiĢle, düzenbaz bir karaktere sahiptir. Fiziksel olarak en belirgin özelliği, kalçasını dıĢarı çıkararak yürüyüĢü ve hıçkırmayı andıran gülümsemesidir. Bazı zamanlarda kekeleyerek de konuĢtuğu görülür. Dizinin en popüler karakterlerinden olan Selahattin‟in Adıyamanlı Ģivesinin ise, Adıyaman doğumlu olan HDP Ġstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder‟den esinlenerek oluĢturulduğu bilinmektedir. Önder‟in, HaberTürk‟ün canlı yayınında verdiği bir röportajında, kendisine benzetildiği gerekçesiyle yöneltilen Selahattin‟in performansını ve karakterin kendisini nasıl buluyorsunuz sorusuna verdiği yanıt Ģöyledir: “Olgun benim kardeĢim ve arkadaĢım, dostum. Bunun geyiği daha önce aramızda dönerdi. Herkes ihbar ederdi: „Yav sen yokken bu Olgun seni taklit ediyor‟ diye. Dizi baĢladı. Tesadüfen mutfaktaydım… Ben mutfaktayken salondan kendi sesimi duydum. Fakat ben böyle bir laf etmemiĢim falan. Geldim ki Olgun konuĢuyor. O kadar baĢarılı. Aradım, tebrik

ettim tabii. Ne diyeyim bu kadar baĢarılı bir Ģeye. Millet Ģunu diyor: „Lan en çakal karakter senin taklidini yapıyor‟ falan. Bir sinemacının karakterini tartıĢmayacak kadar „olgun‟ olmalıyız. Onun için zaten Olgun‟un…” (https://www.youtube.com; EriĢim: 15.03.2015). Bu noktada, Önder‟in ve dizi karakterinin konuĢmaları ve fiziksel görüntüsü incelendiğinde, her ikisinin de taĢıdıkları özelliklerin benzerlikler taĢıması çarpıcıdır. Selahattin‟i canlandıran sanatçı Olgun ġimĢek de bu iddianın üzerine bir röportajında söylenenleri onaylayarak Ģöyle konuĢmuĢtur: “Adıyaman Ģivesi çok duyduğum bir Ģive. Dizi için gidip özellikle çalıĢmaya gerek duymayacak kadar bildiğim bir Ģive. En son Adıyamanlı tanıdığım Sırrı Süreyya'dır mesela. Daha önce Kâhtalı Mıçı'nın taklitlerini yapardık. Adıyaman Ģivesi biraz Sırrı'dan çıktı. Sırrı gibi bir adamı dillendirmek istedim. Sırrı gibi derken dizideki karakterin Sırrı Süreyya Önder'le bir alakası yok tabii…” (http://www.gazeteciler.com; EriĢim: 15.03.2015).

Fotoğraf 5.2. Önder’den Esinlenerek Yaratılan Selahattin Karakteri, Fiziksel Görüntüsünün Yanı Sıra KonuĢmasıyla da Önder’e Benzerliğiyle Dikkat Çekmektedir.

Ahmet ise, ikizi Selahattin‟in aksine, yalnız baĢına kendini yetiĢtirmiĢ, modern düĢüncelere sahip, adabı bilen ve entelektüel birikime sahip olan, yardımsever, vefakâr, sadık bir “Ġstanbul Beyefendisi”dir. Kibar ve nezaketlidir. DüĢünceli ve alkolik olarak bilinen bir dizi oyuncusudur. Konservatuar mezunu bir oyuncudur. Emek harcamasına karĢın baĢarıya ulaĢamamıĢ sıklıkla oynadığı yan karakterlerle kendi parasını kazanmaya çalıĢan sakin yapılı bir karakterdir. Gelir durumu alt düzeydedir. Çoğu ay kirasını ödeyemez. Çünkü Ahmet de cimri bir yönetmen olan Tufan Hoca ile çalıĢan mağdur oyunculardandır. Her figürasyon role girse de tek ücret alan üstüne bir de çaycılık yapan tahsilli alt statü temsilidir. Böyle olmasının sebebi de bildiği yoldan ĢaĢmadığı, doğruluğu ve dürüstlüğü ilke edindiği tutum ve tavırları üzerinden gösterilir. Bu yüzden Selahattin de kardeĢini dürüst tavrından dolayı sevmemektedir. Dizide de ekmek kavgası uğruna, para kazanmak uğruna Ģekilden Ģekle girerek her türlü karaktere hayat verir.

Gülistan KocabaĢ Çakaler (Hasibe Eren): Selahattin‟in eĢi olan Gülistan, Antakya

geleneğini de sürdüren ve anne-babasının yanında çocuğunu yetiĢtirmiĢ bir ev kadını figürüdür. Evliliği problemlidir. Hilekâr Selahattin‟in oyunlarını çözebilmek için kimi zaman kurnaz davranır, çözüm arayıĢı içerisinde olaylara Ģüpheci yaklaĢabilmektedir. Bir yandan da

görgüsüz tavır ve tutumlarıyla, dikkat çekici üslûbuyla dizinin ana karakterleri içerisindeki yerini alır. KocabaĢ Ailesi‟nin sınıf atlama çabası içerisine girmiĢ, çokbilmiĢ kızları Gülistan, olaylar karĢısında “elitist davranma” taraftarıdır. “Kolektif çalıĢma”yı, “sistemli yaklaĢımı” ve “organze olmayı” (organize) ön planda tutar. Nurhayat ile çevresi sebebiyle çok yakın arkadaĢ olur çünkü böylelikle statü kazanacağını, sınıf atlayacağını düĢünmektedir. Rıza‟nın ablası, Orçun‟un da annesidir. Zerrin ona “Atarlı Gülistan, Deli Gülistan” Ģeklinde seslenir. Saf olduğundan herkes tarafından kolay bir biçimde kandırılabilen bir karakteri de yansıtır. Bu açıdan Selahattin için Gülistan‟ı kandırmak kolay gözükmektedir. Kırklı yaĢlarındadır. Selahattin ile mutsuz bir evlilikleri vardır. Kendini bakımlı bir kadın olarak görse de rüküĢ giyimi ve dip boyası gelmiĢ saçlarıyla komik duruma düĢürülen çeliĢkili bir yapıda sunulur. Bu durum gündemden gerçek bir örnekle de Ģöyle açıklanabilir: Gülistan karakteri, dizinin 18. Bölümünde Roman marka bir turuncu giysi giydiği için firma sponsorluk anlaĢmasını iptal etmiĢtir (https://www.kanald.com.tr; EriĢim: 14.03.2015). Nedeni Gülistan‟ın genel anlamda rüküĢ ve özenti biri olmasından kaynaklanmaktadır. Marka, imajı ve prestiji açısından bu figürün gülünçlüğünü düĢünerek hareket etmiĢtir (http://www.haberturk.com; EriĢim: 14.03.2015). Bu da bireylerin kimliği ve statüsü üzerinden yapılan bir imaj çalıĢması örneği olabilmektedir.

Fotoğraf 5.3. Gülistan’ın Bir Gece Giysisini Gündelik Bir Giysi Olarak Beyaz Çorap ve Kahve Tonu Ayakkabı/Çanta Kombini Yaptığı Sahnelerden Görüntüler (18. Bölüm).

Öte yandan dizide, eĢi Selahattin, Gülistan‟ı Tülay ile aldatmaktadır. EĢinin kendisini aldatmasını da kabullenmektedir. Selahattin‟i her seferinde oğlu Orçun ile ilgilenmesi konusunda uyaran Gülistan‟ın Defne adında oğluyla aralarında epey yaĢ farkı olan bir de kızı olur. Gülistan kötü ve üzücü olaylar karĢısında kendi türküsünü söyleyerek bir yandan yakınırken bir yandan oynamaktadır. Bu da kendisiyle çeliĢkisine dikkat çeken bir vurgudur. Kendini her durumda haklı göstermeye çalıĢan bir karakterdir. Kendisini ve ailesini sürekli olarak modern ve belirli kimseler olarak tanımlar. Çünkü o “Kalbi ak pak, yüzü gül pembe Gülistan.. Sen alemi ne sandın, alem seni kandırır Gülistan… Antakya‟nın kibar kızı, kanatsız

bir melektir o.. Gülistan… Bir gül bahçesi gibi, bülbüller sana hayran Gülistan.. güzel Gülistan”dır.

Benzer Belgeler