• Sonuç bulunamadı

1.4. Siber Kültürü Yordayan Model ve Yaklaşımlar

1.4.2. Alvin Toffler ve Peter Drucker’ın Siber Kültüre Yönelik Yaklaşımları

Gelişen teknolojiler içinde toplumsal anlamda da değişmeler meydana gelmiş ve enformasyon toplumu olarak nitelendirilen toplum yapısı ortaya çıkmıştır. Bu yapıya geçiş genel manada sanayi toplumundan enformasyon toplumuna geçiş olarak kabul edilir ki bunu toplumsal yapıdan enformasyon merkezli yapıya geçiş olarak da ele almak mümkündür. Enformasyon toplumu kaynaklarda; bilgi ve iletişim alanındaki teknolojilerin gelişimiyle paralel bir şekilde meta yönelimli bilgi biçimlerinin hızla artış gösterdiği yeni bir toplumsal yapı olarak değerlendirilmektedir217. Burada ele alınan dönüşüm hususunun toplumsal çerçeveye yayılması toplumun her alanıyla ilgili olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim belirlenen yapı incelendiğinde küresel ekonomik yapılar içinde, örgütsel dönüşümlerde, politik yapıların geçirdiği

215 Derya Altay, Küresel Köyün Medyatik Mimarı Marshall McLuhan, “Kadife Karanlık”, Haz.

Nurdoğan Rigel, Gül Batuş, Güleada Yücedoğan, Barış Çoban, Su Yayınları, İstanbul, 2. Baskı, 2005 s. 2.

216 Harold A. Innis, İmparatorluk ve iletişim Araçları, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2006, s. 28.

217 Nurcan Törenli, Enformasyon Toplumu ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye, Bilim ve Sanat

54

buhranlı dönemlerde ve kültürel anlamdaki yaklaşımlarda etkili olduğunu görmek mümkündür218.

Enformasyon toplumu ile ilgili pek çok araştırma ve inceleme yapılmıştır. Bu konuda görüş belirtenler olduğu gibi enformasyon toplum yapısına yakın toplum şekilleri hakkında görüş bildirenler de vardır. Bunlardan biri de Alvin Toffler’dir. Toffler’in öne sürdüğü yapı enformasyon toplumuna fazlasıyla benzerlik gösterir. Toffler bu yapı üzerinde iletişim teknolojilerindeki yapısal değişim ve dönüşümü vurgulayarak enformasyon toplumunu teknolojik gelişmelerin sonucunda nihai bir nokta olarak değerlendirir219. Toffler’a göre, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler toplum içinde bankalar, devlet daireleri, mağazalar, iş yerleri vb. yapılar üzerinde bilgisayar ağı sayesinde bir paylaşım alanı meydana getirmiştir. Oluşturulan bu ağ yapılan işleri etkilediği gibi işin kalitesini ve hatta toplumsal yapının temel taşı olan aile yapısını bile etkileyecek bir niteliktedir. Bununla birlikte yaşanan gelişmelerle uygarlığın da boyutunun değişeceğini öne süren Toffler, bu yapı altında “yeni uygarlık” olarak tabir edilen yapının oluştuğunu öne sürmektedir220.

Toplumsal değişmeler konusunda hassasiyetle çalışan Toffler, insanlık tarihinde önemli değişimlerin yaşandığı üç büyük değişim dalgasının olduğundan bahsetmektedir. Ona göre, yaşanan bu değişimler var olan kültürleri ortadan kaldırmış ve bunların yerine bu kültürleri yaşayanların akıllarına bir yaşam şekli ortaya çıkarmıştır. Bu üç dalgayı ise;

Tarımsal üretimin başladığı ve yegâne uğraş olduğu Tarım Devrimi,

Makineleşme ve üretimin makinelerle sağlanmaya başladığı Sanayi Devrimi,

Sanayi Devrimi’nin ötesine geçilen Sanayi Sonrası Devrim

olarak ele almaktadır. Toffler’in gruplandırmasında son basamağı oluşturan nokta bilgi ve iletişim teknolojileridir221.

Toffler, Hane Merkezli Toplum olarak tanımladığı yapı içinde, yaşanan gelişmelerin günümüz insanının toplumsal alandaki faaliyetlerini iş dışındaki alanlara

218 Krishan Kumar, Sanayi Sonrası Toplumdan Post-Modern Topluma: Çağdaş Dünyanın Yeni

Kuramları, Çev. Mehmet Küçük, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2004, s. 10.

219 Alvin Toffler, Üçüncü Dalga, Çev. Ali Seden, Altın Kitaplar, İstanbul, 1996, s. 200. 220 Toffler, a.g.e., s. 200.

55

taşıdığına değinmektedir222. Bu yapı içinde gelişen teknolojilerin insanların evden de çalışmalarına imkân vermesi sonucunda toplumsal yapıda güçlenme olabileceğine de dikkat çekmektedir223.

Toffler’in bu düşünceleri değerlendirildiği zaman teknolojik gelişmelerle birlikte bir siber kültürün oluştuğunu kabul ettiği ve hatta bu gelişmelerle eski kültürlerin ortadan kalktığını da kabul ettiğini söylemek mümkündür. Bu yapı içinde gelişmelerle paralel olarak iş yaklaşımlarının da değişebileceğine değinen Toffler, bu değişimin evden çalışmaya izin verecek bir hale geldiği ve bunun da toplumsal yapıyı güçlendireceği yönündeki düşünceleriyle siber kültürün olumlu yönlerine değinmektedir.

Enformasyon toplumu veya toplumsal gelişmelerde varılacak nokta konusunda Peter Drucker’in görüşleri incelendiğinde Toffler ile aynı doğrultuda görüşler belirttiği görülmektedir. Drucker, toplumsal sınıflamada Kapitalist Sonrası

Toplum olarak adlandırdığı yapıda mevcut durumda temel ekonomik kaynağın veya

üretim araçlarının sermaye, emek, doğal kaynaklar vb. olmadığına değinmektedir. Bu noktada bahsedilen varlıkların yerini bilgiye bıraktığından ve bundan sonra da bilginin bu noktada yegâne unsur olarak kalacağından bahsetmektedir224.

Bilgi konusundaki bu önemin yanında emeğin de bilgi işçisi olarak nitelendirilen bireylerden sağlanacağı ve bu noktada bilgi işçilerinin ön plana çıkacağına değinilmektedir. Drucker’in bu görüşleri incelendiğinde ekonomik yapıdaki en büyük dönüşümün bilgi toplumuna geçişle sağlandığını söylemek mümkündür. Nitekim yeni ekonomik yapıda bilgi, kültür, veri ve dijitalleşme temel belirleyici olacaktır. Peter belirlediği bu yapıyı yeni ekonomi olarak adlandırmaktadır. Bu ekonomi biçiminde, toplumun ekonomisi bilgi toplumu ekonomisi şeklinde ele alınır. Nitekim bu yapı içinde bilgi temel ekonomik varlık olarak kabul edilir ve emek, sermaye veya ham madde gibi üretim faktörlerinin yanı sıra işçi ve işveren gibi üretim güçleri arasındaki ilişkilerin de bilgi ve veri olarak adlandırılan temeller üzerine konumlandırıldığı görülür. Bu yapıda bilgi ve iletişim teknolojilerine dair araçlar üretim araçları olarak kabul edilir. Bahsedilen ekonomik yapı üzerinden elde

222 Toffler, a.g.e., s. 293.

223 Toffler, a.g.e., s. 412.

56

edilen menfaatlerin fark edilmesi pek çok ülkenin ve uluslararası kuruluşun bu alanda girişimler yapması sonucunu doğurmuştur225.

Drucker da Toffler gibi bilişim teknolojilerinin ve bu noktada internetin yaygın kullanımının hem ekonomik faaliyetler hem de bu faaliyetler için de emek faktörünün durumunu değiştireceği üzerinde durur ona göre internetin yaygın kullanımı çalışma koşullarında belirli bir değişimin yaşanmasını sağlamıştır bu değişim sonucunda insanlar beden gücünün yoğun kullanımının yerine teknolojik araçlarla diledikleri zaman ve diledikleri yerde üretim sürecine dâhil olabilmektedirler. Bu da mobil iş yaşamı olarak tabir edilen yapının oluşmasını sağlamış ve bireyleri bu yapı içine dâhil etmiştir226. Bunun yanı sıra toplumsal anlamda da işgücü yapısının değiştiğini görmek mümkündür. Geçmiş dönemlerdeki sanayi toplumunda yoğun olarak görülen mavi yaka çalışanlar teknolojik toplumlarda yerini beyaz yakalı çalışanlara bırakmıştır227.

Drucker, bahsedilen yapı içinde bilgi toplumunun bireyler arasında ve toplum yapısındaki farklılaşma etkisinin kültür boyutuna yansıdığına da değinmektedir. Ona göre, yaşanan değişimlerle toplum yaşamı ve kültürel ögeler teknolojik bir karakter kazanmıştır. Bu bağlamda bahsedilen dönemin insanları da teknolojik insan olarak nitelendirilen bir yapıya bürünmüştür228 .

1.4.3. David Bell, Henry Jenkins ve Pierre Levy’nin Siber Kültüre Yönelik