• Sonuç bulunamadı

ALMANYA

Belgede Meclis soruşturması (sayfa 47-50)

2.1. KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA MECLİS SORUŞTURMASI

2.1.5. ALMANYA

Alman sisteminde meclis soruşturması, diğer sistemlerden daha farklı ve daha kapsamlıdır. Alman Anayasası’nda bakanların görevleriyle ilgili itham edilmesi ve yargılanması konularında özel bir düzenleme öngörülmemiştir. Üst düzey yöneticilerin işledikleri iddia edilen görev suçlarından dolayı yargılamaları Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu (CMUK) ve Mahkemelerin Kuruluş ve Yargılamaları Usulleri Hakkındaki Kanun hükümleri çerçevesinde yapılır.110 Başka bir ifadeyle bütün üst düzey görevlilerin yargılanması için özellikle Yüce Divan mahkemesi öngörülmemiştir. Sadece bazı üst düzey kamu görevlilerini vatana ihanet suçu bakımından yargılama görevi Federal Anayasa Mahkemesi’ne verilmiştir. Meclis soruşturma kurulunun olmaması nedeniyle Alman Hukuk Sistemi ve uygulanmasının incelenmesinde fayda vardır.

Alman Hukuku’nda başbakanın ve bakanların sorumlulukları ayrılmıştır. Bu ayrıma göre federal başbakan hükümet politikalarını belirlemekte ve bu nedenle sorumluluk taşımaktadır. Bakanlar ise bu politikalar gereği kendi görev alanındaki işlere bakmaktadır. Hükümet üyelerinin her biri kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili Meclis oturumlarına katılmak zorundadır. Bu yönüyle Alman Hukuku’nu, Türk Hukuku’ndan ayıran iki yön vardır: İlki, Alman Hukuku’nda bir bakan güven oy istemiyle görevinden düşürülemez; ikinci olarak başbakan güvenoyu istediği zaman yerine seçilecek kişi de belirlenmelidir.111

109 YANIK, s.51 110 ÖZTÜRK, s.65 111 ÜNAL, s.25

Alman Federal Meclisi üyelerinin dörtte birinin vereceği oy ile bir komisyon kurulmaktadır. Bu komisyon çalışmalarını kamuya açık bir biçimde sürdürmekte ve delilleri toplarken ceza usul yasasına uygun davranmaktadır. Bu yönüyle Alman Hukuku’ndaki soruşturma komisyonu Türk Hukuku’ndaki meclis soruşturmasına benzemektedir.112 Bu iki kurum, aynı mahiyette olmakla birlikte aralarındaki en büyük

fark Alman komisyonlarının araştırma yaparken Alman Ceza Usul Kanunu’nda (ACUK) savcılara verilen yetkileri açıkça kullanmaları ve kanundaki kuralları doğrudan uygulamalarıdır. Alman Hukuku’ndaki soruşturma komisyonlarının birçok işlevi vardır. Bu komisyonlar, yasa yapımı sırasında bilgi toplamakta; kamuyu rahatsız eden olay ve skandalları incelemektedir. Bunlara ek olarak şüphe çeken kurul ve kişileri kontrol etmektedir. 2001 yılında Alman Hukuku’nda çıkartılan bu yasayla bu komisyonların faaliyetleri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu komisyonlar parlamentonun yetki alanı ile sınırlı faaliyet göstermektedir; çünkü parlamento sahip olmadığı bir yetkiyi komisyona devredemez.113 Bu komisyonlar sadece kendilerine bildirilen konu ile ilgili faaliyet gösterir ve daha önceki komisyonların yetkili olduğu alanda araştırma yapamaz. Bu komisyonların karar metinleri kamuya açık olmadığı halde deliller komisyon önünde tartışılır ve kamuya açıktır. Ayrıca hükümet, federal organlar ve kamu kuruluşları ile kamuya açık faaliyet gösteren vakıflar anayasa hukuku ile belirlenen sınırlar içinde komisyonlara bilgi vermekle yükümlüdür. Komisyon, keşif yapabilir, tarafları dinleyebilir ve tanık çağırabilir. Tanıklara neden çağrıldığı ve hazır bulunmamaları durumunda ne olacağı (10.000 Euro’ya kadar para cezası) bildirilmek zorundadır; ancak tanıklar, varsa ACUK’a göre tanıklıktan çekinme hakkı, komisyon önünde tanıklık yapmayabilir. Komisyon bilirkişiye gidebilir. Ancak bilirkişi seçiminde ACUK uygulanmaz.114

Komisyon çalışmaları sonunda soruşturmanın aşamaları, ulaşılan gerçekler ve soruşturmanın sonucunu belirten yazılı bir rapor federal meclise verilir. Türk Hukuku’ndan farklı olarak Meclis’te cezai sorumluluk ortaya çıkaran (Yüce Divan’a

112 KARAGÖZ, s.37 113 TÜLEN, s.59 114 ÜNAL, s.27

sevk gibi) bir karar alınamaz. Bu sebeple komisyon çalışmaları daha ziyade kamuoyunun aydınlatılması, federal meclisin bilgi edinmesi ve kontrol fonksiyonunun kullanılması amacını taşır. Bu komisyon raporu çerçevesinde hükümet hakkında güvenoyu istenebilir. Buradan anlaşılacağı gibi Alman Hukuku’nda Parlamento’nun hükümeti denetlemesi sonucu sadece siyasi bir sorumluluk doğurmaktadır.. Denetim sonucunda bakanların cezai sorumluluklarının ortaya çıkartılmasıyla ilgili herhangi bir kural yoktur.115 Bu nedenle bakanlar, görev suçlarından dolayı Alman Mahkemelerin Kuruluş ve Yargılamaları Usulü Kanunu (CVG) hükümlerine göre genel mahkemelerde yargılanır.116 Aslında Alman Hukuku bu yönüyle bütün kaygıları bir tarafa bırakarak tüm vatandaşların unvanını ve sıfatı bakmadan eşit yargılanmalarına izin vermektedir. Almanya’da sadece cumhurbaşkanı hakkında farklı bir düzenleme yapılmıştır. Federal Almanya Anayasası’nın “Federal Anayasa Mahkemesi Önünde Federal Başkana Karşı Dava” başlığı taşıyan 61. maddesine göre federal devlet başkanı Federal Anayasa’yı veya federal kanunları kasten ihlal ederse meclis veya konsey üyelerinin en az dörtte birinin istemiyle veya senatodaki üçte iki çoğunluğun kararıyla suçlanabilir. Bu itham üzerine yargılamayı Federal Anayasa Mahkemesi yapmaktadır. Federal Anayasa Mahkemesi, itham kararından sonra devlet başkanını geçici olarak görevden uzaklaştırabileceği gibi yargılama hususunda eylemi sabit görmesi durumunda görevine tamamen son verebilmektedir.

Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere Alman Hukuku’nda federal başkan (cumhurbaşkanı) dışında başbakan veya bakanların cezai sorumluluğunun ortaya çıkartılmasında özel bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bu konuda meclise de herhangi bir yetki verilmemiştir. Bu kişiler, ACUK ve CVG’ye göre genel mahkemelerde yargılamaktadır. Bu durumun tek istisnası yasama dokunulmazlığıdır. Ancak bu haktan yararlanabilmek için meclis üyesi olma şartı bulunmaktadır. Meclis üyesi olmayan hükümet görevlileri bu haktan yararlanamaz. Ancak Alman Hukuku’na göre hükümetin bütün üyelerinin, meclis üyesi olmama imkanı vardır. Hatta

115 ÜNAL, s.27 116 YANIK, s.59

cumhurbaşkanı, başbakanı bile meclisteki üyelerden seçmek zorunda değildir. Bu durum çok ilginçtir. Çünkü teorik olarak, meclis üyesi olmayan ancak başbakan olan bir kişi genel mahkemelerde yargılanabilecek ve yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Görüldüğü gibi Alman Hukuku’na göre ülke yönetiminde bulunanların yargılanması birçok yönden normal vatandaşların yargılanmasına benzemektedir. Bu yönüyle yönetenlerin sorumluluğunun ileri düzeyde olduğu söylenebilir. Bu açıklamalar ışığında milletvekili olan bakanların sahip olduğu ayrıcalıklar dışında başbakan veya bakanların görevleri nedeniyle işledikleri fiillerden dolayı hangi mahkemede yargılanacağına dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu kişilerin yargılaması, işlenen suça göre ACUK ve CVG’ye göre tespit edilecek makamlarca yapılacaktır.117

Belgede Meclis soruşturması (sayfa 47-50)

Benzer Belgeler