• Sonuç bulunamadı

2. ALGI VE ALGILANAN DEĞER KAVRAMI

2.2. Algılanan Değer Kavramı

2.2.1. Algılanan Değer Tanımı

Algılanan değer çok boyutlu bir kavramdır ve dinamik bir yapıya sahiptir. Algılanan değer tüketicinin, “ne aldığı ve karĢılığında ne verdiğine” dair algılamalarını temel alarak ürüne genel bir fayda ataması yapılması olarak tanımlanabilir. Buradan yola çıkarak algılanan değer aĢağıdaki gibi formüle edilmiĢtir (Monroe and Chapman, 1987: 193):

Algılanan Değer = Algılanan Faydalar/ Algılanan Fedakarlık

Algılanan Faydalar = f (algılanan kalite)

Değer kavramı; kökleri eskiye dayanan tüketici davranıĢına özgü bir konu olmasına rağmen birçok araĢtırmacı algılanan değerin anlaĢılmasına ve ölçülmesine yönelik yetersizliğe dikkat çekmiĢtir (Gallarza and Saura, 2006: 437).

Algılanan değer ile ilgili yazında kesin ve kabul görmüĢ bir tanımlama yapılamamıĢtır. Algılanan değer; tüketici faydası, katlanılan fedakârlığa karĢılık algılanan kazanç, psikolojik bedel, değer ve kalite gibi birçok farklı biçimde kavramsalbir çerçeve kazanmıĢtır. Algılanan değerin bu Ģekilde birçok değiĢik kavramla ifade edilmesi fikir birliği sağlanmasını zorlaĢtırmaktadır. Bunun yanı sıra algılanan değer; çeĢitli malların ve hizmetlerin türlerine ve tüketicilerin kiĢilik özelliklerine bağlıdır (Cengiz ve Kırkbir, 2007: 253).

Algılanan değer elde edilen yarar ile katlanılan fedakârlık (maddi ve maddi olmayan maliyet) arasındaki oran olarak da tanımlanabilmektedir. MüĢter, satın aldığı bir mal veya hizmet için olması gerekenden daha az ödediğini veya ödediği miktara karĢı daha fazla fayda sağladığını düĢündüğünde kendisi için değer yaratılmıĢ demektir. Algılanan değer bunu sağlayan iĢletmeler için rekabet üstünlüğü sağlayarak iĢletmeye yarar sağlar. Algılanan değerin müĢteriler için sağlayacağı faydalar ise; iĢlevsel fayda (fiziksel performans), sosyal fayda (statü), duygusal fayda, epistemik fayda (biliĢsel ihtiyaçları karĢılama), estetik fayda (güzellik duygusu), hedonik fayda (eğlenme, zevk alma ihtiyaçlarını karĢılama), durumsal fayda, holistik fayda (hizmetin bir bütün olarak algılanması) ve ekonomik fayda olarak sıralanabilir (Köroğlu ve Avcıkurt, 2009: 240).

Algılanan değer kavramına yönelik olan alan yazındaki çalıĢmaların geneli, tüketim olgusu üzerine odaklanmıĢtır. AraĢtırmalarda üstü kapalı olarak bir çok defa değer kavramı tanımlanırken “kullanım değerinden” bahsedilmektedir (Butz and Goodstein, 1996, Woodruff, 1997). Kullanımdaki değer ifadesi ürün veya hizmetlerin kullanım sonucunda elde edilen yararları ortaya koysa da, bu ifadedeki temel amaç esasen ürünün tüketimi sürecindeki değerini ifade etmektedir (Burns and Woodruff, 1992; Woodruff and Gardial, 1996., akt, Payne and Holt, 2001:162). Değer, deneyime eklenmekte, nesnenin (ürün, kiĢi, Ģey, hizmet, yer, olay ya da fikir) kazanımıyla iliĢkili olmaktan ziyade, hizmetlerin tüketimi (örneğin; kullanımı ve değerlendirme) ile iliĢkilidir (Holbrook, 1994, akt., Payne and Holt, 2001:163). Örneğin; tüketicinin, bulaĢık makinesi tercihi yaparken, sadece bulaĢıkların temiz yıkanmasını değil, aynı zamanda yıkanma sürecinde; kısa zamanda yıkama, az

harcanan elektrik ve su, sessiz çalıĢma gibi özelliklerle, algıladığı değerin Ģekillendirilmesinde önemli rol oynadığı söylenebilir.

Algılanan değerin kavramlaĢtırılmasına yönelik çalıĢmalarda, bunun için algılanan fayda, algılanan parasal fiyat, algılanan parasal olmayan fiyat, algılanan kalite gibi kavramlardan yararlanıldığı görülmektedir. Bunun yanında, tüketicilerin ürün ya da hizmetlere yönelik algıladığı değer üzerinde; ürün özellikleri, tüketicilerin ürünlere olan ilgi düzeyi, farklı gereksinimler, beklentiler, kiĢilik ve sosyal statü gibi özelliklerin, etkili olabileceği söylenebilmektedir (Ateljevic, 2000; Solomon, 1999, akt., Al-Sabbahy, 2004:227). Bu yüzden algılanan değere yönelik yapılan değerlendirmeler kiĢiler arasında farklılık göstermekte ve bu nedenle algılanan değerin ölçümü karmaĢık olarak nitelendirilmektedir (Semon, 1998). Algılanan değere yönelik çalıĢmalarda algılanan değer kavramını temsil eden çeĢitli pazarlama terimlerinin kullanıldığı farkedilmiĢtir. Söz konusu terimlerin büyük bir kısmının benzer anlama geldiği görülmektedir. Alan yazında sık kullanılan bu terimler, “algılanan değer (perceived value)” (Zeithaml, 1988; Dodds et al., 1991; Sweeney and Soutar, 2001; Petrick, 2002b, 2004a,b), “hizmet değeri (service value)” (Bolton and Drew, 1991), “tüketici değeri (consumer value)” (Holbrook, 1999; Jensen and Hansen, 2005), “müĢteri değeri” (Nauman, 1995; Holbrook, 1996; Woodruff, 1997; Parasuraman, 1997; Oh, 2000), “algılanan müĢteri değeri (perceived customer value)” (Lai, 1995; Chen and Dubinski, 2003), “değer (value)” (Lemmink et al., 1997a,b), “paranın karĢılığında değer (value for money)” (Sweeney and diğ, 1999), “tüketim değeri (consumption value)” (Tse et al., 1988; Sheth et al., 1991a; Sin et al., 2001), “ elde etme (kazanım) ve değiĢim değeri (acquisition and transaction value)”, (Grewal et al., 1998a; Parasuraman and Grewal, 2000) biçiminde ifade edilmektedir.

Algılanan değer, kültürden kültüre, tüketiciden tüketiciye ve zamana göre değiĢiklik gösterebilen öznel bir yapıya sahiptir. Dinamik bir yapı olarak değerlendirilen algılanan değer; satın alma öncesinde, sırasında ve sonrasında ve ürün/hizmetin kullanılmasından sonraki deneyimlerin değerlendirmesini içerir. Bu dönemlerin her biri için yapılan değerlendirmeler farklılık gösterebilir. Turist tarafından değerlendirilen etkenler turizm ürününün kullanımı sırasındaki ve sonrasındaki sonuçları içerirken turizm ürünün değeri ve fiyatı satın alma esnasındaki belirleyici faktör olabilir (Sanchez et al., 2006: 394).

Algılanan değer pazarlama alanındaki stratejik önemine rağmen alan yazında yeterinde yer alamamıĢtır. Bunun temelinde algılanan değerin kavramsallaĢtırılması ile ilgili

bazı açıklama zorluklarının yaĢanmasının yattığı düĢünülmektedir. Algılanan değerin teorik olarak geçmiĢi 1970‟lere uzanmaktadır. Ancak konunun ampirik (deneysel-görgül) yaklaĢımlarla ele alınması çok yenidir. Ampirik araĢtırmalarda iĢlevsel tanımlara gereksinim duyulmakta ancak algılanan değer kavramı söz konusu olduğunda bu konuda iki nedenden dolayı engelle karĢılaĢılmaktadır. Bu engellerden birincisi; değer kavramını oluĢturan bileĢenlerin sayısının çok fazla olması, ikincisi ise; kiĢisel psikolojik unsurların etkileridir. Algılanan faydalar, algılanan fiyat, parasal değer, psikolojik bedel ve davranıĢsal bedel kavramlarının tümü algılanan değer kavramının bileĢenleri arasındadır. Bunlara ürünün algılanan karakteristik özellikleri, ürüne olan ilgi, kiĢisel gereksinimler, kiĢilik, güdüler, beklentiler, sosyal konum gibi uyaranları ve kiĢisel tepki unsurlarını da eklemek mümkündür. Tüm bu unsurlar algılanan değerin ölçümünü zorlaĢtıran bileĢenler olarak gösterilmektedir (Al-Sabbahy et al., 2004: 226).

Dinamik bir kavram olarak değerlendirilen algılanan değerin yapısı ve değer belirleyicileri müĢterinin iĢletme ile iletiĢimde olduğu çeĢitli aĢamalar sırasında da değiĢiklik gösterebilmektedir (Parasuraman and Grewal, 2000: 169-170). Algılanan değerin çok boyutlu ve karmaĢık bir yapıya sahip olması algılanan değerin duruma, kiĢiye ve/veya tüketim alıĢkanlıklarına göre değiĢiklik göstermesine yol açabilmektedir. Böylece yeni tüketim alıĢkanlıklarının ve Ģekillerinin ortaya çıkması algılanan değer kavramının değiĢmesine neden olabilmektedir (Chen ve Dubinsky, 2003: 324). Tüketiciler; ağızdan ağza iletiĢimle, iĢletmeyle veya iĢletmenin rakipleriyle kurdukları iletiĢimle ve hizmetler hakkında edindikleri bilgiler aracılığıyla beklentilerini devamlı güncellemektedirler (Boulding et al., 1993: 7-8).

Malların aksine hizmetlerin üretimi ve tüketimi çoğunlukla eĢ zamanlıdır. Bu da mallardan farklı olarak hizmetlerde değer algısının hizmetlerin deneyimlendiği sırada oluĢması sonucunu ortaya çıkarmakta ve bu durum hizmetlerin üretim sürecinden ayrılmazlığı olarak ifade edilmektedir (Lemmink et al., 1998: 162; Ġslamoğlu, 2010: 131). Algılanan değerin tüm bu kendine özgü durumları özellikle hizmet sektöründe kavramsallaĢtırmadaki ve ölçmedeki zorluğu oluĢturmaktadır.

Zeithaml‟ın (1988) algılanan değer tanımından sonra, konuyla ilgili araĢtırmacılar tarafından yapılan çalıĢmalarda (örneğin, Dodds et al., 1991, Jayanti and Gosh, 1996; Woodruff and Gardial 1996; Grewal et al., 1998; Oh, 1999; Parasuraman and Grewal, 2000; Sweeney and Soutar, 2001) algılanan değer, tüketicilerin ürün ya da hizmeti elde etmek ve

kullanmak için katlandıkları fedakarlıkları, söz konusu ürün ya da hizmetlerden elde ettikleri faydalar arasındaki kıyaslama olarak ele alınmıĢtır.

Algılanan değer kavramına yönelik diğer bir yaklaĢım, algılanan değeri göreceli sorgulama olarak nitelendirilen bakıĢ açısıdır. Buna göre, tüketici bir ürünü değerlendirirken diğer ürünlerle kıyaslaması sonucunda algıladığı değer Ģekillenmektedir. Bojanic‟e (1996, akt., Petrick, 2002b:2) göre göreceli algılanan değer üç değer olgusuyla sonuçlanabilmektedir. Bunlar; 1-KarsılaĢtırılabilir kaliteyi karsılaĢtırılabilir fiyattan tüketiciye sunmak 2- Üstün kaliteyi indirimli fiyattan sunmak (tüketiciyi ödüllendirmek) 3- Kalitesiz ürünü indirimli fiyattan sunmak. Algılanan değer bu nedenle, yönetim uygulamalarındaki farklılaĢma, rakiplerin uygulamalarındaki değiĢim ve tüketicilerin taleplerinin değiĢmesiyle farklılaĢabilmektedir. Benzer biçimde, Bolton ve Drew (1991) yapmıĢ oldukları çalıĢmada, anlatılan karsılaĢtırmanın algılanan değerin belirleyicilerinden birisi olarak belirlemiĢlerdir (Konuk, 2008:21).

Buzell ve Gale (1987, akt., Petrick, 2002a:2) algılanan değeri, kalite ve fiyat arasındaki iliĢki olarak kavramsallaĢtırmıĢtır. Yazarlar, rekabet üstünlüğünün, tüketici davranıĢlarını etkileyen toplam ürün ya da hizmet paketlerinin “algılanan göreceli değerinin” elde edilmesiyle sağlanabileceğini ifade etmiĢlerdir. Yine, bu çalıĢmada göreceli değer, bir ürün veya hizmetin benzer ürün ya da hizmetlerle karsılaĢtırılması sonucunda elde edilen değer olarak tanımlanmıĢtır.

Alan yazında yer alan değer tanımlarına bakıldığında esas olarak bazı ortak noktaların olduğu görülmektedir (Woodruff, 1997:141):

1. Algılanan değer, belirli bir ürün ya da hizmetin kullanımıyla iliĢkilidir.

2. Algılanan değer tüketiciler tarafından algılanmaktadır.

3. Değer algılaması, genel olarak tüketicilerin ürün ya da hizmeti elde etmek ya da kullanmak için katlandığı ödünler ile üründen sağlanan fayda arasındaki kıyaslamaya dayanmaktadır.

Çizelge 2.1. Literatürde Yer Alan Algılanan Değer Tanımları

Kaynak Tanım (ÇalıĢma)

Rokeach (1979, akt., Tek, 2006)

Belirli bir davranıĢeveya eriĢilen durumun, alternatif davranıĢlar veya eriĢilebilecek durumlara göre, kiĢisel ve sosyal olarak tercih edilebilirliğine dair inanç olarak tanımlamaktadır.

Schechter (1984: 12) Nitel ya da nicel, sübjektif ya da objektif tüm faktörler daha sonra dikkate alınarak bir tüketicinin verdiğinin karĢılığında almayı umduğu Ģeyden sağladığı faydadır.

Zeithaml (1988:14) Sweeney ve Soutar (2001)

Algılanan değer, faydaların ve ödünlerin karĢılaĢtırılması sonucunda ürün ya da hizmetlerin faydasının genel değerlendirmeleri olarak tanımlanmaktadır.

Monroe (1990:46) Tüketicinin üründen algıladığı fayda veya kalite ile ödemeyi gözden çıkardığı fiyat arasındaki değiĢ tokuĢ oranıdır.

Bolton, Drew (1991: 2) Tüketicinin aldığı ile ödediğini karĢılaĢtırmasıdır.

Dodds vd., (1991:316) Algılanan değer, algılanan kalite ve ödünlerin karĢılaĢtırılması (kaliteyi elde etmek için ne düzeyde ödünlere katlanılmasına yönelik-elde edilenler ile vazgeçilenler arasında denge kurulması) olarak kavramsallaĢtırılmaktadır.

Nilson (1992: 28) Tüketicinin ürünün toplam maliyeti ve kullanımı ile ürünün maddi ve manevi tüm özelliklerini karĢılaĢtırılmasından elde ettiği sonuçtur. Spreng vd., (1993: 51) Mal ve hizmetin satın alınmasından sonra ortaya çıkan tüketici

önsezisidir. Anderson, Jain ve

Chintagunta (1993:5, akt.,Woodruff:1997:141)

ĠĢt.,Woodruff:1997:141)lınmasından sonra ortaya çıkan tüketici önsezisidir. üĢt.,Woodruff:1997:141)lınmasından sonra ortaya çıkan tüketici önsezisidir. dir. ikleri ekonomik, teknik ve sosyal faydalar aya tüketici ler karĢılığında algılanan değeri olarak tanımlanmaktadır. Day (1994: 38) “MüĢterinin algıladığı fayda” ve “müĢterinin algıladığı maliyet”

arasında farklılıktır. Algılanan MüĢteri Değeri=Algılanan Faydalar- Algılanan Maliyetler

Gale (1994:14, akt., Woodruff, 1997:141)

MüĢteri değeri, ürünün göreceli fiyata göre düzenlenmiĢrpazarın algılanan kalitesidir. MüĢterilerin ürün ya da hizmetler hakkında rakiplerle karĢılaĢtırma yapılması sonucundaki fikirleridir.

Holbrook (1994: 27) Tüketimden kaynaklanan deneyimdir. Nauman (1995:102),

Mcdougall ve Levesque, (2000:394), Finne, (2007:3)

Ürünlerden elde edilen faydaların, ürün faydası sağlamak için verilen ödünlere oranıdır.

Treacy vd., (1995: 648) Mal ve hizmetten elde edilmesi beklenen tüm faydadan tüketicinin aynı mal ve hizmeti elde etmesi için katlandığı fedakârlığın çıkarılması sonucu oluĢan farktır.

Holbrook (1996:139, 1999:5, 2005:46)

Ġ005:46) (1996:139, 1999:5,esi beklenen t Woodruff ve Gardial

(1996:20)

Ürün veya hizmet kullanımının, arzulanan amaç ve hedefleri yerine getirme düzeyine yönelik tüketici algılamasıdır. Kullanım deneyimi sonrasında ortaya çıkması beklenen müĢterinin kabul ettiği ile müĢteriye teklif edilen arasındaki uyumdur.

Ravald, Grönross (1996: 21) Satın alma fiyatı ve algılanan kalitenin göstergesi olan algılanan fayda ile ürünün kullanımından kaynaklanan hizmet ve teknik destek katkısının bileĢimidir.

Çizelge 2.1. Literatürde Yer Alan Algılanan Değer Tanımları (Devamı)

Kaynak Tanım (ÇalıĢma)

Butz ve Goodstein (1996:63)

MüĢteri Değeri, müĢterinin üreticinin sunduğu dikkat çeken ürün ve hizmetleri kullanımı sonrasında ve müĢterinin bu ürünlerin kendilerine katma değer sağladığını algılaması sonucunda oluĢan müĢteri ve üretici arasındaki duygusal bağeolarak tanımlanmaktadır.

Woodruff (1997:142) MüĢterilerin algıladığı tercihler ve ürünlerin özellikleri ve performanslarının değerlendirilmesi, kullanım sonrasındaki sonuçlar, bu sonuçların müĢterilerin hedef ve amaçlarını nasıl

karĢıladığına yönelik değerlendirmelerdir.

Woodal (1997:21) MüĢteri değeri; müĢterilerin algıladığı tercihler ve ürünlerin özellikleri ve bu özelliklerin performansları, kullanımdan sonraki müĢteri hedefleri ve amaçlarını, kullanım sırasında ve sonrasında bu ürünlerin ne düzeyde karĢıladığına yönelik değerlendirmeler olarak tanımlamıĢtır. Sirohi vd., (1998: . 228) MüĢterinin ödediğinin karĢılığında ne aldığını

algılamasıdır.

Slate, Narver (2000: 122) Uzun dönemde bir tüketicinin bir ürüne sahip olurken katlandıklarından daha fazlasını elde etmeyi ummasıdır.

Cronin vd., (2000: 195) Algılanan fiyatın algılanan kaliteye oranıdır. Sweeney ve Soutar, (2001: 206) Tüketicinin ürün ya da hizmete sahip olurken

verdikleri ile beklentileri arasındaki değiĢ tokuĢ oranıdır.

Huber vd., (2001: 42) MüĢterinin satın alma esnasında maliyet ile fayda karĢılaĢtırmasını yaptıktan sonra algıladığı faydadır.

Zhan ve Dubisnsky, (2003: 326) Maliyetler karĢılandığında kazanılan net faydanın müĢteri tarafından algılanmasıdır.

Woodall (2003: 21) ĠĢletmenin sunduğunun karĢılığında tüketicinin ortaya çıkardığı kiĢisel algının sonucunda ortaya çıkan fayda değeridir.

Snoj vd., (2004: 157) Fiyat olarak verilenin karĢılığında kalite olarak alınan Ģeydir.

Khalifa (2004: 647) Faydanın maliyete oranıdır.

Sanchez-Fernandez vd. (2007). Tek boyutlu, hizmet odaklı ve iliĢki temelli bir konsepttir. Bir müĢteri, kazanılan ve kazançların durumunu değerlendirir.

Roig vd., (2009) Çok boyutlu kavramsallaĢtırmadır, iĢlevsel ve duygusal boyutları birleĢtiren bir çerçevedir Ryu vd.,(2010) hedonik değer, ampirik-duyuĢsal niyetlerdir ve

çoğu zaman maddi olmayan ürün analizini ima eder

Boksberger ve Melsen, (2011) Faydacı bileĢen ise mantıksal-ekonomik bir değerlendirmedir, hedonik bileĢen ise duygusal bir değerlendirmedir.

Gallarza vd., (2011). Tarafların her biri değerli bir Ģey elde etmek için değerli bir Ģey vermek üzere hazır bulunduğu bir değiĢim sürecidir.

Kaynak: Yazar tarafından, Konuk (2008:30), Sarıyer (2008:166) ve Moradi vd. (2017)‟den yararlanarak

Çizelge 2.1.‟de görüldüğü üzere, algılanan değer, çok boyutlu bir yapı olup, yazarların konuya genel bakıĢ açısındaki tanımlar birleĢtirildiğinde, tüketicilerin algıladığı değerin; tüketicilerin ürün ya da hizmetlere yönelik satın alma öncesi, kullanım süreci ve satın alma sonrası algıladıkları faydalar ve fedakarlıkların kıyaslanması sonucunda, ürün ya da hizmet faydasına yönelik genel değerlendirmeler olduğu söylenebilir.

Algılanan değer kavramına iliĢkin olarak ilk modellerden biri Dodds ve Krishnan (1984) tarafından sunulmuĢtur (Akturan, 2007). Algılanan değer, tüketicilerin kalite ve fedakarlık algılamalarından doğrudan etkilenmektedir. Bu altyapıyı temel alarak Dodds ve Monroe (1985) çalıĢmalarında önerilen modelden farklı olarak algılanan değer kavramında marka etkisini kapsamıĢ ve algılanan fedakarlık kavramını modelden çıkartmıĢtır. Algılanan kalite, fiyat ve algılanan değer arasındaki iliĢkinin yanında fiyatın, algılanan kalite üzerindeki etkisi de bu çalıĢmada ortaya konmuĢtur. Bir baĢka ifade ile ürünün fiyatı arttıkça ürün, tüketiciler tarafından daha kaliteli olarak algılanmaktadır (Monroe and Chapman, 1987: 193; Dodds and Monroe, 1985: 89).

Monroe ve Krishnan (1984) ile Dodds ve Monroe (1985) tarafından ortaya konulan algılanan değere iliĢkin modeller Zeithaml (1988) tarafından içsel ve dıĢsal özellikler ile algılanan, maddi-olmayan maliyet değiĢkenlerinin eklenmesiyle geliĢtirilmiĢtir. Daha önceki modeller algılanan değer kavramına iliĢkin olarak faydacı bir yaklaĢım eksenindeyken, Zeithaml tarafından geliĢtirilen model fiyatın yanı sıra diğer değiĢkenleri de kapsamasından dolayı davranıĢsal bir yaklaĢımı içermektedir (Duman, 2002: 16).

Lai‟ye (1995: 385) göre; sadece ürüne iliĢkin fayda algılamalarının yanı sıra tüketiciler lojistik fayda algılamasına da sahiptir. Ürürüne kolay ulaĢabilmek, sipariĢin zamanında teslimi, parçaların temini, satıĢ sonrası hizmetler gibi lojistik faydalar da tüketicilerin değer algılamalarını etkilemektedir. Yine, modelden tüketicilerin maliyet algılamalarının maddi maliyetlerin yanı sıra zaman, enerji, çaba ve riskler gibi maddi olmayan maliyetlerden etkilendiği de görülmektedir. Bir diğer deyiĢle, satınalma karar sürecinde hem somut hem de soyut maliyetler vardır.

Tüketicilerin değer algılaması, fayda boyutunda algılanan kalite düzeyi ve maliyet boyutunda da algılanan maddi ve maddi olmayan maliyet düzeyi yönünde belirlenmektedir (Petrick, 2002b: 123).

Parasuraman ve Grewal (2000) algılanan değeri dört farklı çeĢit içeren dinamik bir yapı olarak kavramsallaĢtırmıĢtır. Bunlar, kazanç değeri, iĢlem değeri, kullanım değeri ve paraya çevirme değeridir. Kazanç değeri tüketicilerin, ürüne sahip olmaları yoluyla elde ettiklerine inandıkları faydalar, iĢlem değeri iyi bir alıĢ veriĢ yapmıĢ olmanın sağladığı haz, kullanım değeri ürünü kullanıyor olmanın sağladığı fayda, paraya çevirme değeri ise ürünün kullanıldıktan veya kullanım ömrü tamamlandıktan sonra sağlayacağı değerdir. Bu algılanan değer bileĢenlerinin her birinin zaman içerisinde farklılık göstermesi nedeniyle algılanan risk dinamik bir yapı olarak tanımlanmaktadır (Akturan, 2007:79).