• Sonuç bulunamadı

Akran eğitiminde öğretmen ve öğrencin rolleri

Giderek sistemleşen ve gelişen akran öğretiminde öğretmenin rolü yeniden yapılanmakla birlikte daha da önem kazanmaktadır. Akran eğitimini kullanan öğretmen, öğrencilerle birlikte hareket eden, öğrenen, bütün sorularına cevap veren değil, onlara fikir veren, farklı bakış açısı katan, düşünme becerilerini ve hayal dünyasını genişletmesinde değişik stratejiler göstererek doğruya ulaşmasında bir rehberdir (Yardım, 2009). Akran öğretimi programının öğretici eğitimi ve denetimini de kapsayan süreçlerinde öğretmenin iyi bir gözlemci ve ne zaman hareket edeceğini bilmesi önem taşımaktadır (Can, 2009). Akran öğretimi sürecinde öğretmenler, yardım eden öğrencilere öğretimi nasıl sunacaklarına dair model olurlar ve her bir öğretim adımı için fırsatlar sunarlar. Öğretmenin programın yapılandırılmasında, yardımı alacak ve yardım edecek öğrencilerin seçilmesinde ve eğitilmesinde, programın yürütülmesinde ve izlenmesinde büyük sorumlulukları vardır (Demirel, 2013).

Öğretmenler; öğrendikleri konuları kontrol etmeleri ve bu konular hakkında eleştirel bakabilmeleri konusunda öğrencileri teşvik etmektedir. Aynı zamanda, sınıf

içerisinde öğrencilerin hem kendi çalışmalarını hem de başkalarının çalışmalarını değerlendirirken hangi ölçütleri kullanması gerektiği konusunda onlara yardımcı olmak, onların objektif olmalarını, eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmelerini, işbirlikli çalışmalar yapmalarını ve öğrencilerin akranlarının çalışmaları hakkında geri bildirim vermelerine rehberlik eden kişi olmalıdır (Biri, 2014).

Etkili bir akran öğretiminin yapılması için, bu öğretim aşamalarının nitelikli programlanmış olması ve her aşamanın takibinin dikkatle yapılması gerekmektedir (Demirel, 2013). Bu sebeple öğreten ve öğrenen akranlardan daha çok, öğretmene görev düşmektedir. Ayrıca akran öğretim modeli uygulanırken öğretmen şu hususlara dikkat etmelidir; her oturum için açık hedefler belirlemeli, hedefe ulaşmak için etkinlikler hazırlamalı, gerekli materyalleri seçmeli, materyali sunmalı, tepkileri not almalı, geri dönüt ve pekiştirmeyi uygulamalı, öğrenciyi akranla öğretim modelini kavraması ve bir akranla çalışması için yönlendirmeli, öğrenci ve akranı arasında rekabet ilişkisi oluşturmalı, oturumları 30 dakikadan uzun olmayacak şekilde ayarlamalı, akranla öğretim yöntemini periyodik olarak gözlemlemeli ve değerlendirmeli, ailelere akranla öğretim yöntemi hakkında bilgi vermeli ve onları destek olacak şekilde bilinçlendirmeli, öğrencilerin özel ve bireysel ihtiyaçlarını göz önüne almalıdır (Demirel, 2013).

Her bir biçim farklı ihtiyaçları karşılasa da akran eğitimi programını yürütmenin başlıca hatları vardır (Yardım, 2009). Akran eğitiminde öğretmen öğrencilerin başarı düzeylerine göre gruplar oluşturur. Öğretmen rolünde olacak öğrenciyle ders öncesi ön çalışma yapılır (Demirel, 2013). Goodlad (1999) akran eğitimi programı tasarlamak için yedi altın kural belirlemiştir (Yardım, 2009):

Ed. Deniz, (2010, s.140-141) tarafından öğretmenlerin, çocuklara akran ilişkileri konusunda rehberlik ederken dikkat etmesi gereken durumlar:

Çocuklara akranlarıyla yaşadığı sorunları yetişkinlerle rahatlıkla paylaşabilmesi için çeşitli fırsatlar sunmalıdır.

Çocuğun akran ilişkilerini güçlendirmesi için sosyal ortamlar oluştururken kontrolcü ve baskıcı bir tutum sergilememelidir.

Arkadaşlarıyla sorun yaşayan çocuğa hayat boyu pek çok alanda kişiler arası problemler yaşayabileceği sakin bir üslupla açıklanmalı, bu problemlerle baş

etmesini sağlayacak uygun çözüm yollarının bulunabileceğini hem sözel olarak hem de davranışlarla ifade etmelidir.

Yetişkin, çocuğun arkadaşıyla bir problem yaşadığına tanık olduğu zaman müdahale edebilir ve ne yapmaları gerektiği konusunda onları destekleyebilir. Ancak müdahalenin yapıcı olması önemlidir. Yani çocuğa yönelik sert ve kırıcı ifadelerden kaçınmalı, davranışı hedef almalı ve problemin nasıl çözülebileceğine dair rehber olmalıdır. Aksi durumda yıkıcı bir müdahale çocukların özgüvenlerine zarar vermektedir.

Çocukların akranlarıyla sorun yaşadığı durumlarda çocuğa daha önce tecrübe ettiği başarılı akran ilişkileri hatırlatılarak çözümün çok uzak olmadığı hissettirmelidir. Çocuklar, yaşıtlarının duygu ve düşüncelerine değer vermesi için desteklenmelidir. Çocukla birlikte tanık olunan bir çatışma olayı hakkında, ona diğerlerinin hisleri ve düşünceleri hakkında dikkat çekici sorular sormalıdır.

Çocuğun öfkesi yatıştırıp kontrol altında tutarak, muhataplarını incitmeden kendisini nasıl ifade edebileceği konusunda desteklemelidir.

Çocuklara seçenekler oluşturmalı ve yapmak istediğini kendisinin belirlemesi sağlamalıdır.

Bunun yanında çocuklar üzerinde her zaman bütün insanlarca sevilebileceği şeklinde bir beklenti oluşturmamaya özen göstermelidir. Aynı zamanda çocuğun bireysel tercihlerine ve sosyal gereksinimlerine saygı göstermelidir. Bazı çocuklar birkaç arkadaşıyla mutluyken bazıları ise akran ilişkilerinde yüksek beklentilere sahip olabilir. Her iki durum için öğretmenlerin öğrencilerinin bireysel özelliklerinin farkında olması gereklidir. Öğrenci anlaşıldığını düşündüğü yetişkinlere daha çok güvenmekte olduğu için öğretmenlerin bu tür kriz durumlarında yapıcı çözümler üretmeleri gerekmektedir. Öğretmen-öğrenci, öğrenci-öğrenci arasındaki olumlu tutum, öğrencilerin okula olan sevgisini olumlu yönde etkilemektedir. Okulunu, öğretmenini ve arkadaşlarını seven çocukların öğrenmeleri daha kolay olmaktadır. Okulları sıkıcı hale getiren duvarları değil, öğretmenler ve idaredir. Okulu mutlu bir öğrenme yuvası haline getiren de öğretmenlerdir. Çocuktan çocuğa öğrenme şekilleri değişmekte olduğu için öğretmenlerin farklı yöntem ve biliyor ve severek uyguluyor olmaları, her öğrencisinin dünyasına adım atmak için ve her öğrencisinin kendisini keşfetmesi için bir fırsattır.

2.1.6.2 Akran eğitiminde öğrencinin rolü

Öğrenci, öğretmeninin rolü olan otorite, saygı ve yetkin olma özelliklerini akranlarına ders anlatırken üstlenmektedir. Yeni bilgiler aktarmak, sorulara cevap vermek, dinlemeyi sağlamak, ödevleri düzeltmek ve sorumluluk oluşturabilecek davranışlarda bulunmak ders anlatan öğrencinin, öğretmen rolünün birçok yönünü yansıttığını göstermektedir. Dersi anlatan öğrenci ya da öğrenciler akademik ve sosyal olarak olumlu nitelikler kazanmaktadır (Can, 2009). Grup içerisinde konuyu anlatmak, konu ile ilgili soruları çözüme ulaştırmak için arkadaşlarına yardım etmektedirler. Öğrenciler anlamadıkları yerleri birbirilerine daha rahat sorup öğrenecekleri için her iki tarafa da katkı sağlamaktadır (Demirel, 2013). Bu şekilde okulu ve derslerini sevme, arkadaşlarına yardım etme, bu yardımdan hoşnut olma ve onlar tarafından sevilme gibi önemli özellikleri bu rolle kazanmaktadırlar (Can, 2009).

Öğretmen rolünü üstlenen öğrenci aynı zamanda özgüveni ve sorumluluk duygusu da gelişmektedir (Demirel, 2013). Ayrıca kendileri öğreten rolü içinde olduklarında öğretmenlerinin onlar üzerinde uyguladığı tutum ve davranışlarla empati yapmaktadırlar. Böylece öğrenciler iyi olmak için daha doğru davranış sergilemenin önemli olduğunu görmektedirler. Bu sayede öğretmenleriyle empati kurduklarından üslendikleri öğreten rolünden geri döndüklerinde sergiledikleri davranışlarla sınıftaki diğer arkadaşlarına örnek olurlar (Robinson ve diğerleri akt., Can, 2009).