• Sonuç bulunamadı

Akademik Başarıyı Etkileyen Öğrenciden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar

BULGULAR VE YORUMLAR

1. Akademik Başarıyı Etkileyen Öğrenciden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar

Bu bölümde Almanya'daki ilkokullara devam eden Türk çocuklarının akademik başarılarını etkileyen öğrenciden kaynaklı faktörler arasında yer alan uyum ve disiplin, iletişim, dil, sınavlar ve ödevler, sosyal faaliyetler, kardeş sayısı ve okul öncesi eğitime ilişkin yönetici, öğretmen, konsolosluk öğretmeni, öğrenci ve velilerin görüşlerine ilişkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.

1.1.Yöneticilere Göre

Almanya'daki ilkokullara devam eden Türk çocukların akademik başarılarını etkileyen öğrenciden kaynaklı faktörleri belirlemek amacıyla ilk sırada ilkokullarda görev yapan okul yöneticilerine “Türk çocukların uyum ve disiplin sorunları var mı? Varsa sizce nelerdir?” şeklinde açık uçlu bir soru yöneltilmiştir. Uyum ve disiplin sorununa yönelik olarak okul yöneticilerinin verdiği cevaplar Tablo 13'te sunulmuştur.

Tablo 13. Yöneticilere Göre Uyum ve Disiplin Sorunlarına İlişkin Bulgular

Türk çocuklarında uyum ve disiplin Yöneticiler n Erkek çocuklar YK3-YE8-YK10 3 Aile YK3-YK5 2 Kurallar YK5-YE8 2 Entegrasyon YK3-YK6 2 Fark yok YK2 1 Problem yok YE1-YK2 2

Tablo 13'te yöneticilerin uyum ve disiplin sorunlarına ilişkin görüşlerinin altı başlık altında toplanmış olduğu görülmektedir. Araştırmaya katılan dokuz yöneticiden yedisi bu soruya ilişkin görüş belirtmişlerdir. İlk sırada üç yönetici uyum ve

disiplin sorunlarının daha çok erkek çocuklarda görüldüğünü, iki yönetici ise aileden kaynaklı olduğu konusunda açıklama yapmışlardır. İki yönetici sorunların kuralların tam öğrenilmemesinden kaynaklı olduğunu belirtirken daha sonra iki yönetici de entegrasyonun disipline de etkisinin olduğunu belirtmiştir. Bir yönetici uyum ve disiplin sorununun milliyete bağlı olmadığını, sorunların her çocukta olabileceğini belirtirken, iki yönetici Türk çocuklarında uyum ve disiplin sorunu olmadığını belirtmektedirler.

Tabloda görüldüğü gibi okul yöneticileri ilk sırada uyum ve disiplin sorunlarının erkek çocuklarda daha fazla görüldüğünü belirtmektedirler. Bu bağlamda bir yönetici;

“Kız çocukları ile okulda fazla problem yaşanmazken, erkek çocuklar tartışmaları çoğu zaman kavgaya götürmektedirler. Türk erkek çocukları aile tarafından el üstünde tutulmakta olup onlara daha fazla özgürlük tanınmaktadır. Erkek çocuklar kızlara göre daha rahat olup, okulu fazla önemsememektedirler (YE8)” demiştir. Bu yönetici okulda ortaya çıkan Türk öğrenci problemlerine açıklama getirmiştir. Türk aile yapısındaki geleneksel tutumlar okuldaki davranışları etkilemektedir. Ancak son yıllarda Türkiye'de daha hızlı değişim yaşanırken Almanya'daki Türk ailelerin değişiminin daha yavaş olduğu söylenebilir. Diğer bir yönetici ise;

“Erkek aile bireylerini örnek alan Müslüman erkek çocukların tutumları okulda problemlere neden olmaktadır (YK10)“ diyerek sadece Türk çocuklarının değil başka ülkelerden gelen diğer Müslüman erkek öğrencilerin davranışlarına da açıklama getirmektedir. Bu tanımlar birçok çocuk için geçerli olsa da bu konuda genelleme yapmak bazı yanlış anlamalara neden olabilecektir. Görüşme süresince bazı öğretmen ve yöneticiler sorulara genel olarak yaklaşıldığını ancak Freiburg ve civarındaki Türklerin birbirinden oldukça farklı olduğunu, bu yüzden genellemelerin yanlış olabileceğini belirtmişlerdir. Bu görüşlerin dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir.

İkinci sırada aileden kaynaklı sorunlar başlığı altında yer alan görüşü destekleyen bir yönetici ;

“Ailenin eğitim düzeyi, eğitime verdiği önem, evdeki yetiştirme tarzı, mesleği, meslek seçimi ve ev ortamı çocuğun uyum ve disiplini etkiliyor (YK5)”derken diğer yönetici de;

“Aile desteği eksik (YK3)” diyerek çocuklarda uyum ve disiplin problemi yaşanmaması için velilerin destek olması gerektiğini belirtmiştir.

Türk çocukların kurallarla ilgili sorunu olduğu bir sonraki sırada yer alan görüştür. Bu konuda bir yönetici;

“Erkek çocuklar kurallara uymakta daha fazla güçlük çekerler ve okulda düzensiz olup, ev ödevlerini de eksik yaparlar (YE8)” demiştir. Aynı yönetici erkek çocukların kurallarla ilgili sorunları olduğunu da belirtmektedir. Diğer yönetici ise;

“Okul ve ders saatleri ile ilgili, kurallar ile ilgili sorunlar var (YK5)” diye açıklama yapmaktadır. Bir sonraki görüş ise uyum ve disiplin sorunlarının entegrasyonla ilişkili olduğuna yöneliktir. Bir yönetici;

“Entegrasyon sorunu ile disiplin sorunu birbirini etkiliyor. Daha çok göçmen veliler okuldan ne beklediğini bilmiyor, okulun ne istediğini anlamıyor. Çoğunlukla buradaki okulları kendi ülkelerindeki okullar gibi düşünüyorlar. Örneğin okula gelince selam vermiyor, dersi bölüp öğrenciyi almak istiyor daha doğrusu nasıl davranacaklarını bilmiyorlar. Disiplin değil uyum sorunu var (YK3)” demiştir. Diğer yönetici de gettolaşmaya dikkat çekerek;

“Çok fazla Türk kendi grupları içinde kaldığından uyum ve disiplin sorunları oluyor (YK6)” demektedir. İki yönetici ise uyum ve disiplin sorunu olmadığını belirtmiştir. Son olarak bir yönetici uyum ve disiplin sorunlarının milliyete bağlı olmadığını açıklamıştır. Bu yönetici;

“Milliyete bağlı değil ama erkek çocuklarda daha fazla sorun oluyor (YK2)” diyerek konuya genel bir açıklık getirmiştir. Tüm görüşlere bakıldığında erkek çocuklarda daha fazla disiplin sorunu olduğu, ailelerin uyumu ve ilgisinin bu konuda önemli olduğu görülmektedir. Alman toplumunda ve özellikle okullarda kurallar önemli bir yer tutar, bu kuralları bilmenin ve bunlara uymanın Almanya'ya uyumu daha da kolaylaştıracağı söylenebilir. Disiplin sorunları milliyete bağlı değildir ancak göçmen çocukların uyumdan kaynaklı sorunları dikkat çekmektedir. Okul yöneticilerine ikinci sırada öğrencilerin dilinin yetersiz olduğu durumlarda neler yapıldığı sorulmuş olup alınan görüşler analiz edilerek bulgular Tablo 14'te yer almıştır.

Tablo 14. Yöneticilere Göre Almanca'sı Yetersiz Olanlar İçin Yapılanlara İlişkin Bulgular

Almanca'sı yetersiz olanlar için Yöneticiler n yapılan çalışmalar

Almanca ek dersler YK2-YK3-YE4-YK5-YE9-YK10 6 Özel projeler YE4-YK10-YE8 3 Alt sınıftan başlatmak YE8 1 Dil hazırlık sınıfı YE1 1 Fazla destek yok YE8 1

Tablo 14'te görüşlerin beş başlık altında toplandığı görülmektedir. Bu soruda sekiz yönetici görüş belirtmektedir. İlk sırada altı yönetici okullarında Almanca ek derslerin yapıldığını belirtmiş, üç yönetici de okullarında dil yetersizliği konusunda özel projelerin yapıldığını, bir yönetici dili yetersiz öğrencilerin bir alt sınıfa, bir yönetici ise dil hazırlık sınıfına gönderildiğini belirtmiştir. Son olarak bir yönetici ise dili yetersiz olan öğrencilere fazla destek verilemediğini belirtmektedir.

Öğrenciler okula başladığında dillerinin yetersiz olduğu durumda Almanca ek dersler yapıldığı alınan önlemlerin ilk sırasında yer almaktadır. Bu konu ile ilgili görüş belirten bir yönetici;

“Dili yetersiz öğrenciler dil eğitimi, dildeki eksikliği tamamlama eğitimi alıyorlar. Bu okulda dil hazırlık sınıfı var. Bu sınıfın işleyişi bu yıl değişti, ihtiyacı olan öğrenci sınıfından kopmadan hem dil sınıfından hem de kendi sınıfından dersler görecek (YF2)” demiş, bir diğer yönetici de;

“Dili yetersiz öğrenciler için hazırlık sınıfı var, bu öğrenciler oraya gidiyor (YK3)” diyerek açıklama yapmıştır. Diğer yöneticilerde benzer görüşler açıklamıştır. Bu açıklamalara göre dili yetersiz olan öğrenciler için çalışmaların yapıldığı, okulların farklı çözüm arayışlarında olduğu anlaşılmaktadır.

İkinci olarak üç yönetici okullarında dil eğitimine yönelik olarak özel projelerin yapıldığını belirtilmiştir. Bir yönetici bu konuda;

“Göçmen aile çocukları için üniversite öğrencileri haftada yarım gün geliyor, bu çalışmaya 26 öğrenci katılıyor, bir tanesi Türk (YE4)”diyerek yapılan projeden bahsetmiştir. Bir yönetici de başka bir projeden bahsetmiş;

“Okuma anneleri ve göçmen çocuklar derneği aracılığı ile dil gelişimi sağlanıyor (YK10)” demiştir. Sadece üç okulda böyle proje yapılmakta olup diğer okullarda da dil desteği için önlemlerin alındığı anlaşılmaktadır.

Bir diğer görüş ise dil eksiği olan çocukların bir alt sınıftan başlatıldığına ilişkin olup bu konuda bir yönetici;

“Bir alt sınıfa almak (YE8) demiştir. Bir alt sınıftan başlatma uygulaması başka ülkeden geldiği için hiç dil bilmeyen öğrenciler için uygulanmaktadır. Dil hazırlık sınıfı ise bir başka uygulamadır. Bir yönetici bu konuda görüş belirterek;

“Normal dışı olaylarda acil durumlarda dil hazırlık sınıfına yollanır. Karl Schule'de bu sınıf var. Almanya'ya yeni gelmiş hiç dil bilmeyen okul çağındaki öğrenciler bu okullara gider (YE1)” demiştir. Bu konuda son olarak daha önce de görüş belirtmiş bir yönetici şöyle bir açıklama yaparak;

“Maalesef çocuk okula başladıktan sonra fazla bir şey yapılamıyor (YE8)”

demektedir. Bu açıklama oldukça dikkat çekici olup velilerin bu konuya dikkat etmesi, çocuklarının dil konusunda yeterli hale gelmesi için erken önlemler alması gerekmektedir. Heuchert'e (1989) göre yurt dışında yasayan göçmen çocuklar anaokuluna gitme ve yaşadığı bölgede ikinci dili öğrenmek için yeteri kadar imkân bulamamaktadırlar. Velilerin öğrenim durumlarının alt düzeyde olması sorunu arttırmaktadır. Ancak velilerin öğrenim durumlarının düşük olmasına rağmen iki dile de iyi bir şekil de hâkim olanlara da rastlanmaktadır (akt. Bekir, 2004: 211). Bu konudaki görüşler genel olarak değerlendirildiğinde; okula başladığında dil yetersizliği olan öğrenciler için her okul farklı çözümler geliştirmekte olup Almanca ek dersler, özel projeler, dil hazırlık sınıfı çözümler arasındadır. Bazı okulların dili yetersiz öğrenciyi bir alt sınıftan başlattığı, ancak bazen herhangi bir yardımın yapılamadığı anlaşılmaktadır. Göçmen asıllı öğrencilerin yoğun olduğu okullarda dili yetersiz öğrenciler için daha kalıcı çözümlerin geliştirilmesi, okul öncesi dönemde önlemlerin alınması gerektiği söylenebilir.

Yöneticilere öğrencilerin dil düzeyleri ile ilgili bir soru daha yöneltilerek öğrencilerin dil düzeyini etkileyen faktörlerin neler olduğu sorulmuş, yöneticilerin bu konu ile ilgili görüşleri alınarak analiz edilmiş, bulgular Tablo 15' te yer almıştır. Tablo 15' te görüşlerin beş başlık altında toplandığı görülmektedir. Bu konu ile ilgili olarak sekiz yönetici görüş belirtmektedir. Altı yönetici öğrencilerin yeterli dil düzeyine sahip olmaları için anaokuluna devam etmelerinin önemli olduğu görüşündedir. Dört yönetici de anne ve babanın Almanca bilgisinin öğrencinin dil gelişimi için önemli olduğunu belirtmektedir

Tablo 15. Yöneticilere Göre Öğrencilerin Almanca Düzeyini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular

Öğrencilerin Almanca düzeyini etkileyen faktörler Yöneticiler n Anaokulu YK2-YE4-YK6-YE8-YE9-YK10 6 Anne ve babanın Almanca bilgisi YK3-YK6-YE8-YK10 4 Aile çevresi YK2-YK3-YE4-YK5 4 Ailede konuşulan dil YE9-YK10 2 Arkadaş çevresi YK6-YE9 2 Dört yönetici aile çevresinin, iki yönetici ailede konuşulan dilin önemli olduğunu, iki yönetici ise arkadaş çevresinin dil öğrenmeye etkisi olduğunu belirtmektedirler.

İlk sırada yer alan görüşe göre okul öncesi eğitim dil seviyesini doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Anadili Almanca olmayan çocuklar anaokulunda yeterli düzeyde Almanca öğrenerek okula iyi bir dil düzeyi ile başlayacaklarıdır. Araştırma için görüşlerinin alındığı başarılı olmuş Türk öğrenciler de anaokuluna gitmenin önemine dikkat çekerek, anaokuluna en az üç yıl gittiklerini belirtmişlerdir.

Velilerin dil bilgisi öğrencinin yeterli dil seviyesi için önemlidir. İkinci sıradaki görüş anne ve babanın Almanca bilgisine ilişkindir. Bu konu ile ilgili olarak bir yönetici;

“Ailenin Almancayı ne kadar önemsediği ve Almanca kursuna gidip gitmediği, iyi Almanca konuşan abla ya da ağabeyin olup olmaması, evde izlenen Almanca ya da Türkçe tv kanalları, okul ile işbirliği ve Alman arkadaş çevresi önemlidir (YE8)“ demiştir. Başka bir yönetici de;

“Dili Almanca olan ya da iyi Almanca konuşan başka ailelerle ilişki kurmak dil öğrenmek için önemlidir (YK10)“ diyerek görüş belirtmektedir. Anne ve babanın Almanca bilmesi, birlikte Almanca öğrenip çocuklarına örnek olması, ailenin evde Almanca konuşması dil yeterliğini arttıracak önlemler arasında sayılabilir. Görüşme yapılan Türk öğrencilere ailede hangi dille iletişim kurdukları sorulduğunda iki dili de kullandıklarını, anneleri ile Türkçe, babaları ve kardeşleri ile Almanca konuştuklarını belirtmişlerdir. Bu görüşlere göre başarılı Türk çocukların ailede Almancayı daha fazla kullandıkları anlaşılmaktadır.

Yöneticiler aile çevresinin de dil yeterliğinde önemli olduğunu belirtmiştir. Bir yönetici;

anne Türkiye'den geldiyse sorunlar başa dönüyor. Sosyal gelir düzeyi düşük olan aileler maddi yük getireceği düşüncesiyle özel projeleri istemiyorlar. Çok nadir bazı veliler de çocuğu dil destek sınıfına (Sprach fördererung) yollamak istemiyorlar (YK2)“ derken, bir diğer yönetici de;

“Anne babanın, çocuklarla birlikte vakit geçirmesi önemlidir (YK3)“ diye düşünmektedir.

Bir sonraki görüş ise ailede konuşulan dilin önemi ile ilgilidir. Bir yönetici anadilin kalitesini vurgulamış, diğer yönetici ise evde konuşulan dilin yeterli dil düzeyini etkilediğini belirtmiştir. Bu görüşlere göre yeni bir dil öğrenmede iyi bir anadil ve evde konuşulan dil önemli etkenler arasındadır. Türk çocuklarının Almanca başarısı için bu konulara dikkat edilmelidir. Ayrıca anadilin kalitesinin vurgulanması da oldukça önemlidir. Ana dilinde başarılı olanların ikinci dili daha kolay öğrendiği bilinmektedir..

Son sırada yer alan görüşe göre arkadaş çevresi öğrencilerin dil gelişimini etkilemektedir. Çocukların Alman arkadaşlarının olması hem dilin gelişimine hem de sosyalleşmeye katkı sağlayacaktır. Elde edilen görüşler genel olarak değerlendirildiğinde okula başlayan yabancı öğrencilerin dil düzeyini anaokuluna devam, anne ve babanın Almanca bilgisi, ailede konuşulan dil ve aile çevresinin olumlu olarak etkileyeceği anlaşılmaktadır.

Yöneticilere görev yaptıkları okulda öğrencilere yönelik ne tür destek programlarının yapıldığı sorulmuş, bu konuya ait yönetici görüşleri analiz edilerek elde edilen bulgular Tablo 16 'da yer almıştır.

Tablo 16. Yöneticilere Göre Okulda Yapılan Destek Programlarına İlişkin Bulgular

Okulda yapılan destek programları Yöneticiler n Ev ödevi yardım YE1-YK2-YE4-YK5-YK10 5 Velilere yönelik toplantılar ve kurslar var. YK2-YE4_YE9-YK10 4 Veliler için bir kurs yok YK3-YE8 2 Almanca destek dersleri YK3 1

Tablo 16 incelendiğinde görüşlerin dört başlık altında toplandığı görülmektedir. Yöneticilere çalıştıkları okulda öğrencilere yönelik ne tür destek programlarının yapıldığı ile ilgili soruyu sekiz yönetici cevaplamıştır. İlk olarak beş yönetici okullarında ev ödevi yardım kurslarının yapıldığını, dört yönetici velilere yönelik toplantı ve kurslarında olduğunu belirtmektedir. İki yönetici çalıştıkları okulda velilere yönelik bir kurs bulunmadığını açıklarken bir yönetici de okullarında Almanca

destek derslerinin yapıldığı ile ilgili açıklama yapmıştır.

İlk sırada yer alan görüşe göre bazı okullarda ev ödevi yardım kursları yapılmaktadır. Bu tür kurslar çeşitli dernekler tarafından bir ücret karşılığında verilmektedir. Kurs yerleri okul olduğu gibi dernek binaları da olabilmektedir. Bir yönetici;

“Ev ödevi yardımı var, buna birçok öğrenci gidiyor, kapasite fazla değil, bu

kurslara öğretmenler yönlendiriyor (YK2)” diyerek görüş belirtmiş, diğer yöneticilerde benzer açıklamalar yapmıştır. Özellikle yabancı öğrencilerin bu tür kurslara ihtiyacı olduğu, ailelerin dil ve eğitim eksikliği, yoğun çalışma saatleri nedeniyle çocuklarına ödev konusunda yardımcı olamadıkları söylenebilir.

Bir sonraki görüş okullarda velilere yönelik toplantı ve kursların yapıldığına ilişkindir. Bu konuda bir yönetici;

“Anne baba dil kursu, bu okulda ücretsiz entegrasyon dil kursu da var. Anne Almanca Öğreniyor adında da bir kurs var. Anneler bilgilendiriliyor, eğitim sistemi hakkında bilgi veriliyor. Türk velilere de ana baba eğitimi ve eğitim hakkında bilgilendirme kursu var. Velilerin okul için çalışması bu okulda çok fazla, yabancı velilerde okul aile birliklerinde yer almalı, yoksa tüm işler yöneticiye kalıyor. Onların yardımına ihtiyacım var bu tür çalışmaları sürdürebilmek için (YK2)” diyerek çalışmalarını açıklamıştır. Diğer bir yönetici de;

“Yılda altı kez veli toplantısı dört kez okul aile kahvesi (elterncafe) yapıyoruz. Uyum ve birbirini daha iyi anlama üzerine program yapmayı planlıyoruz, bir de kendim on bir dile çevrilen bilgilendirme broşürü hazırlıyorum (YE4)” demiştir. Bir diğer yöneticide okulda bir derneğin yaptığı aile eğitiminden bahsederek;

“Südvind adlı dernek ile işbirliğimiz var. Bu dernek ile aile eğitimi yapılmaktadır (YK10)” demiştir. Bu görüşlerden bazı okullarda yabancı öğrenci ve velilere yönelik farklı çalışmaların yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tür çalışmaların hem yabancıların uyumuna hemde çocukların başarısının artmasına katkı yaptığı başarılı çalışmalar olduğu, bu tür çalışmaların diğer okullarda da yapılmasının yararlı olacağı söylenebilir. İki okul yöneticisi ise okullarında velilere dönük bir kurs olmadığını belirtmişlerdir. Son görüş ise Almanca destek derslerinin olduğunu belirten bir yöneticiye aittir. Bu yönetici;

“Almancası yetersiz olanlar için dil kursu var (YK3)” demiştir. Almancası yetersiz olan öğrenciler için böyle bir çalışma olumludur ancak bu tür çalışmaların

yetersiz olduğu düşünülmektedir. Dört okulda özellikle yabancı velilere dönük çalışmaların olduğu, planlandığı görülmektedir. Bir okul yöneticisi de velilere yönelik on bir dilde bir broşür hazırladığını belirtmiştir. Tablo 15 genel olarak değerlendirildiğinde, okullarda öncelikle ev ödevi yardım kurslarının bulunduğu, yabancı öğrencilerin fazla olduğu bazı okullarda veliler için toplantı ve kursların bulunduğu, bazı okullarda velilere yönelik kursların bulunmadığı, Almanca destek derslerinin de yapıldığı anlaşılmaktadır. Yabancıların yoğun olarak yer aldığı bölgelerde velileri okula çekecek, onları dil ve eğitim konusunda bilgilendirecek çalışmaların yapılması, velileri bilgilendirecek kitap, dergi gibi yayınların hazırlanıp velilere ulaştırılması gibi çalışmaların okul ve aile iletişimi için de yararlı olacağı, bu çalışmaların örnek çalışmalar olduğu söylenebilir.

Yöneticilere Türk öğrencilerin gezi ve yüzme derslerine katılma düzeyleri, sorunlarla karşılaşılıp karşılaşmadığı sorulmuş olup alınan görüşler analiz edilerek bulgular Tablo 17'de gösterilmiştir.

Tablo 17. Yöneticilere Göre Öğrencilerin Gezi ve Yüzme Derslerine Katılımında Karşılaşılan Sorunlara İlişkin Bulgular

Yüzme ve gezilerde karşılaşılan sorunlar Yöneticiler n Özellikle kız çocuklarında sorun yaşanıyor. YK3-YK5-YE9-YK10 4 Türk öğrencilerde sorun yok YK2 1

Tablo 17 incelendiğinde bu konu ile ilgili olarak beş yöneticinin görüş belirttiği, bu görüşlerin iki başlık altında yer aldığı görülmektedir. Dört yönetici “özellikle kız çocukların katılımında sorun yaşanıyor” diye görüş belirtirken bir yönetici de Türk çocuklarında bu derslere katılım ile ilgili sorun olmadığını belirtmektedirler.

Yöneticilerin bir bölümüne göre Türk çocuklarının gezi ve yüzme derslerine katılması ile ilgili olarak özellikle kız çocuklarda sorun yaşandığı belirtilmektedir. Yöneticilerden birisi bu konuda;

“Kız öğrencilerin çoğu yüzme derslerine katılmıyor, bayan öğretmen olmasına rağmen sınıf gezilerinde gecelemelerine izin verilmiyor, para yok bunlar için diyorlar ama bence istemiyorlar. Bu tür etkinliklere katılmanın önemini kabullenmiyorlar. Kurallara uymuyorlar (YK5)” demiştir. Konu ile ilgili olarak bir yönetici de;

yüzme dersine katılmasına izin vermiyorlar (YK10)” diyerek bu konuda yaşanan probleme dikkat çekmiştir. Bu görüşlere göre bazı ailelerde yasakların olduğu söylenebilir. Bu konuda velilerle iletişime geçilerek gezilerde bayan öğretmenlerinde bulunduğu, Müslüman öğrenciler için de uygun yemeklerin hazırlandığının anlatılmasının bazı sorunları çözebileceği düşünülmektedir. Bir çalışmaya göre okulda yapılan staj gözlemlerinde okul yöneticisinin Türk ailelerle sürekli iletişim kurmaya çalıştığı, genelde Türk kızların yüzme dersine ve sınıf gezilerine katılması konusunda ailelerin ikna edilmesine çalışıldığı, geleneksel yapıdan dolayı fazla ısrar edilemediği gözlenmiştir (Auernheimer ve diğerleri, 1996: 137). Genel olarak kız çocuklarının gezi ve yüzme derslerine katılmalarında sorun yaşandığı anlaşılmaktadır. Okul aile birliği derneklerinde bu konu gündeme getirilerek yüzme derslerinin büyük sınıflarda kız ve erkek öğrencilere ayrı yapıldığı bazı velilerin gezilere katılabileceği, bu tür çalışmaların çocukların yararına olduğu anlatılmalıdır. Bazı yöneticilerin çalıştığı okullarda yabancı