• Sonuç bulunamadı

Almanya' da ilkokullara devam eden Türk öğrencilerin başarılarını etkileyen faktörlerin nitel bir analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Almanya' da ilkokullara devam eden Türk öğrencilerin başarılarını etkileyen faktörlerin nitel bir analizi"

Copied!
347
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI EĞİTİM YÖNETİMİ VE DENETİMİ BİLİM DALI

ALMANYA' DA İLKOKULLARA DEVAM EDEN TÜRK ÖĞRENCİLERİN BAŞARILARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN NİTEL BİR ANALİZİ

DOKTORA TEZİ

Hazırlayan Gülsün ŞAHAN

Ankara Aralık 2012

(2)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI EĞİTİM YÖNETİMİ VE DENETİMİ BİLİM DALI

ALMANYA' DA İLKOKULLARA DEVAM EDEN TÜRK ÖĞRENCİLERİN BAŞARILARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN NİTEL BİR ANALİZİ

DOKTORA TEZİ

Hazırlayan Gülsün ŞAHAN

Danışman: Prof.Dr. Temel ÇALIK

Ankara Aralık 2012

(3)

Gülsün ŞAHAN' ın “Almanya' da İlkokullara Devam Eden Türk Öğrencilerin Başarılarını Etkileyen Faktörlerin Nitel Bir Analizi” başlıklı tezi 05.12.2012 tarihinde, jürimiz tarafından Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalında Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Üye (Tez Danışmanı):Prof. Dr. Temel ÇALIK ...

Üye (Başkan): Prof. Dr. Ayşe DEMİRBOLAT ...

Üye :Doç. Dr. Bekir BULUÇ ...

Üye Doç. Dr. Necati CEMALOĞLU ...

(4)

ÖN SÖZ

Almanya'da ki Türk çocuklar ile 1996-1999 yılları arasında Freiburg Bölgesi Türkçe ve Türk Kültürü dersleri öğretmenliğim sırasında tanıştım. Almanya'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk yabancıların en büyük bölümünü oluşturmaktadır. Doktora Tez konum ile Almanya' da ilkokullara devam eden Türk çocukların başarılarını etkileyen faktörlerin ortaya konulması, başarının arrtırılmasına yönelik bir katkı sağlamayı amaçladım.

Bu araştırmanın her aşamasında pek çok kişinin katkıları ve yardımları olmuştur. Bu konuyu seçmeme ve karşılaştığım zorlukları aşmama yardım eden değerli hocam ve tez danışmanım Prof. Dr. Temel Çalık'a teşekkürlerimi sunuyorum.

Araştırmamın her aşamasında bana yol gösteren ve yardımcı olan, değerli görüş ve önerileriyle araştırmaya katkı sağlayan değerli hocam Doç. Dr. Bekir Buluç’a teşekkürlerim sonsuzdur. Ayrıca tez inceleme kurulu çalışmalarında her zaman olumlu görüşleriyle destek veren değerli hocam Doç. Dr.Necati Cemaloğlu’na, görüşleri benim için değerli olan sayın Doç.Dr.Ali Ekber Şahin'e teşekkür ederim.

Araştırmanın problem durumunun, amaç ve yönteminin ortaya konmasında, görüşme formu oluşturulmasında katkı sağlayan, emeği geçen değerli arkadaşım Yrd. Doç. Dr. Aynur Bozkurt Bostancı'ya en içten teşekkürler...

Almanya'da kaldığım her zaman bana evini sevgiyle açan Muazzez Demirbüken teyzeme, Almanya'da ki kardeşim, arkadaşım Dilek Boya ve ailesine, 1996-1999 yılları arasında öğrencim, şimdi ise Realschule matematik öğretmeni ve bu araştırmanın tercümanı olan Seher Hamdemir'e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Araştırmanın uygulamasında birlikte çalıştığımız Freiburg bölgesi yönetici, öğretmen, Türk konsolosluk öğretmenleri, öğrenci ve velilere, 1997 yılında yönetici olduğu okulda görev yaptığım, araştırmaya destek veren Gert Uwe Hüller'e teşekkür ederim. Ayrıca görüşleri ile katkı sağlayan Heidelberg Pedagogische Hochschule'den Prof. Dr. Havva Engin'e, Freiburg Pedagogische Hochschule’den Dr. Patricia Baquero Torres'e teşekkür ederim.

Sevgili oğlum, araştırma tercümanım, hayat desteğim Onur Yılmaz iyiki varsın. Bu çalışmayı haklarını hiçbir zaman ödeyemediğim, kendileri okula gitme şansı bulamamış ancak beş çocuğunu da öğretmen yetiştirmiş rahmetli annem Esmahan ve

babam Hacı Ali Şahan'ın aziz hatırasına adıyorum. Ankara, Aralık, 2012

(5)

ÖZET

ALMANYA' DA İLKOKULLARA DEVAM EDEN TÜRK ÖĞRENCİLERİN BAŞARILARINI

ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN NİTEL BİR ANALİZİ ŞAHAN, Gülsün

Doktora, Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Temel ÇALIK

Aralık-2012, 356 Sayfa

1961 yılında Almanya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma ile yüz binlerce Türk vatandaşı işçi olarak Almanya'ya gelmiştir.1974 yılından itibaren bu işçiler aile birleşimi yasası ile eş ve çocukların da yanlarına getirmeye başlamışlardır. İlk başlarda geri döneceği düşünülen işçiler Almanya'da kalıcı olmaya başlamış ve burada yeni bir yaşam alanı kurmuşlardır. Evde Türkçe konuşan çocuklar ana okullarında ikinci dil olan Almanca'yı öğrenmekte, dördüncü sınıf sonunda yönlendirmenin yapıldığı ikinci kademe okullara devam etmektedir. Almancayı iyi düzeyde öğrenen çocuklar üniversiteye yönlendirme yapan liselere gitme şansı bulurken, göçmen aile çocuklarının çoğunluğu alt düzeydeki meslek okullarına devam etmek durumunda kalmaktadır.

Araştırmanın amacı Almanya’daki ilkokullarda görev yapan yönetici, öğretmenler, öğrenci ve veli görüşlerine dayalı olarak, Türk çocuklarının akademik başarılarını etkileyen faktörleri belirlemek ve öğrencilerin akademik başarılarını yükseltmek için öneriler geliştirmektir.

Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve araştırma verileri yarı yapılandırılmış bir görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu Baden-Württenberg eyaletinde yer alan Karlsruhe ve Freiburg bölgelerinde görev yapan 9 ilkokul yöneticisi, 10 ilkokul öğretmeni, 11 konsolosluk öğretmeni, 9 öğrenci ve 18 veli, toplam 57 kişi “Maksimum Çeşitlilik Örneklemesi” tekniği ile tespit edilmiş, her birisiyle yaklaşık 40 dakika süren görüşmeler yapılmış, görüşmelerin çoğunluğu yazı ile bir kısmı ise ses kayıt cihazı ile kaydedilmiş olup araştırmacı ve tercümanlar yardımı ile yapılmıştır. Verilerin analizinde “içerik analizi” tekniği kullanılmıştır.

Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlar “öğrenci, aile, okul ve eğitim sisteminden kaynaklı faktörler ile alınacak önlemler” başlığı altında yer almaktadır. Akademik başarıyı etkileyen öğrenciden kaynaklı faktörler arasında aile ilgisi, okul öncesi eğitim, ailenin uyum ve Almanca bilgisi, çocuğun ailesi ve çevresi, kitap okuma, sinema ve tiyatro izleme, sosyal faaliyetlere katılma ve anadil başarısı yer almaktadır.

(6)

Akademik başarıyı etkileyen aileden kaynaklı faktörler arasında ailenin eğitimi ve mesleği, Almanca bilgisi, ailenin uyumu sayılmakta olup ailenin okul ile iletişimini ailenin eğitime ilgisi, iş yoğunluğu, dil sorunları ve çekingenliği etkilemektedir. Akademik başarıyı etkileyen okul ve eğitim sisteminden kaynaklı faktörlere göre okul öncesi eğitim, aile ilgisi, ayrımcılık, ailenin eğitimi ve ekonomisinin yönlendirmeleri etkilediği anlaşılmaktadır. Erken yönlendirme yabancı çocukları olumsuz etkilerken okul terklerinin eskiye göre daha az görüldüğü ve erkek çocukların bu konuda dikkati çektiği ortaya konulmuştur. Alınması gereken önlemler arasında uyum ve dil bilgisinin arttırlması, okul aile işbirliği, velilerin eğitim ile ilgili sorumluluk alması, Alman ve Türk hükümetlerinin eğitime daha fazla destek sağlaması, çocukların daha fazla ders çalışması, yabancılar için yönlendirmenin daha geç yapılması, yönetici ve öğretmenlerin yabancı çocuklara daha anlayışlı davranması, okullarda öğrencilere eşit davranılması ve ayrımcılık yapılmaması yer almaktadır.

Anahtar Kelimeler: Almanya'daki Türkler, uyum, entegrasyon, akademik başarı, göçmen çocuklar, nitel analiz.

(7)

ABSTRACT

A QUALITATIVE ANALYSIS OFTHE FACTORS AFFECTING THE ACADEMIC ACHIEVEMENT OF TURKISH STUDENTS IN GERMAN PRIMARY SCHOOLS

ŞAHAN, Gülsün

Ph.D, Department of Educational Administration and Inspection Thesis Advisor: Prof. Dr. Temel ÇALIK

December-2012, Pages 356

Upon the agreement signed by Turkey and Germany in 1961, thousands of Turkish citizens emigrated to Germany as workers. Beginning from 1974, thanks to the family reunion agreement, these workers have begun to take their spouses and children with them to Germany. In early times of this emigration trend, these workers were thought to be employed on a temporary basis and would return to Turkey however most of them settled down in the country for good and built a new life space there. Children, speaking Turkish at home are learning German in Kindergartens (preschools) and continue to the secondary schools where, at the end of the fourth year children are guided towards a variety of next stage schools. While children, speaking a good level of German can have the chance to study at high schools which give the students the opportunity of university education upon graduation, most of the students coming from immigrant families study at relatively inferior vocational schools.

The purpose of this study is to determine the factors affecting the academical success of Turkish students based on the opinions of the administrators, teachers, students and parents at the preschools in Germany and formulate suggestions to raiese the academics achievement level of the students.

Qualitative research model was used for the study and research data were collected with a semi structured interview form. Working group of the study, comprised of 9 primary school administrators, 10 primary school teachers, 11 consulate teachers, 9 students and 18 parents, 57 in total working, studying or living in Karlsruhe and Freiburg region of the State of Baden-Württenberg were chosen using "Maximum Diversity Sampling", interviews, each one taking approximately 40 minutes with the help of researcher and interpreters were made and recorded in written or by a sound recording device. "Content analysis" technique was used for the analysis of the data.

The results derived from the findings of the research are covered under the

(8)

headline "Students, families, schools and measures to be taken." Among the factors affecting the achievement of the students, there are attention of the families, preschool education, adaptation and German level of the families, families and close circles of the students, reading books, watching movies and plays, attending to social activities and success at speaking mother tongue. Among the family related factors affecting the success of the students, profession and education status of the families, speaking German at a good level and adaptation are considered as crucial and attention of the families to education, workload, language problems and shyness are affecting the communication between the families and schools. School and educational system related problems are preschool education, attention paid by the families, discrimination, educational and economic status of families. While it was observed that early orientation are affecting the immigrant students negatively, dropping outs are less than before and male students are standing out on this matter. According to the administrators, teachers, consulate teachers, students and parents among the measures to be taken there should be adaptation and language knowledge of the families, more educational support by both Germand and Turkish governments, more home study by students, late orientation for immigrant students, more understanding approach to immigrant students by administrators and teachers, equal and non discriminative treatment at schools.

Key words: Turkish people in Germany, adaptation, integration, academical success, immigrant children, qualitative research.

(9)

İÇİNDEKİLER ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii TABLOLAR LİSTESİ...xi ŞEKİLLER LİSTESİ...xxi BÖLÜM I...1 GİRİŞ...1 Problem Durumu………...1 Araştırmanı Amacı………...…. 4 Araştırmanın Önemi………...5 Varsayımlar………...…. 10 Sınırlılıklar ………...…………... 10 Tanımlar…...………... .11 Kısaltmalar... 12 BÖLÜM II………...13 KAVRAMSAL ÇERÇEVE... 13 Giriş...13

Almanya'daki Türklerin Göç Tarihçesi...13

Alman Eğitim Sistemi...17

Akademik Başarı...27 BÖLÜM III... .31 YÖNTEM...31 Araştırma Modeli………...………...31 Çalışma Grubu...32

Veri Toplama Aracı...…...40

Verilerin Toplanması ... .44

Verilerin Analizi...46

(10)

BÖLÜM IV...48

BULGULAR VE YORUMLAR...48

1.Akademik Başarısıyı Etkileyen Öğrenciden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar...48

Yöneticiler Göre... 48

Öğretmenlere Göre.. ...59

Konsolosluk Öğretmenlerine Göre.………...80

Öğrencilere Göre. ………...93

Velilere Göre.……...107

2. Akademik Başarıyı Etkileyen Aileden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar …...…...…………...…129

Yöneticilere Göre...129

Öğretmenlere Göre...139

Konsolosluk Öğretmenlerine Göre...151

Öğrencilere Göre...162

Velilere Göre...174

3. Akademik Başarıyı Etkileyen Okul ve Eğitim Sisteminden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar...186

Yöneticilere Göre...186

Öğretmenlere Göre...207

Konsolosluk Öğretmenlerine Göre. …...221

Öğrencilere Göre... 226

Velilere Göre...235

4. Akademik Başarının Arttırılmasına Yönelik Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar...245

Yöneticilere Göre...245

Öğretmenlere Göre...250

Konsolosluk Öğretmenlerine Göre...257

Öğrencilere Göre...264

(11)

BÖLÜM V...276

SONUÇ VE ÖNERİLER...276

1- Akademik Başarıyı Etkileyen Öğrenciden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Sonuçlar ...276

2- Akademik Başarıyı Etkileyen Aileden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Sonuçlar...278

3- Akademik Başarıyı Etkileyen Okul ve Eğitim Sisteminden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Sonuçlar ... 280

4- Akademik Başarının Arttırılmasına Yönelik Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Sonuçlar...283

Öneriler...286

KAYNAKÇA...291

EKLER...309

Ek 1.Okul Müdürü, Öğretmen, Türk Konsolosluk Öğretmeni, Öğrenci, Veli Görüşme Formları...308

Ek 2. Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İzin Yazısı... 317

Ek 3. Freiburg Eğitim Müdürlüğü ile Görüşmelerin Yapılması İçin Gerekli İzinle İlgili E-Posta Dokümanı...318

Ek 4.Grundschule Sınıf Kuralları...319

Ek 5. Veli Toplantısı (Elterncafe) Duyurusu...320

Ek 6. Veliler İçin Eyalet Tarafından Ücretsiz Yapılan Eğitimle İlgili Olarak Aileleri Güçlendirme, Çocukları Teşvik Etme Konulu Kurs Duyurusu...321

Ek 7. Schuleplus Programının İçeriği...321

Ek 8. Velilere Yönelik Yapılan (Schuleplus) Kursun Haftalara Göre İçeriği...322

Ek 9. Öğrencilere Yönelik Sosyal Faaliyetler Program Duyurusu...323

Ek 10. Anne, Baba ve Çocukların Diğer Ailelerle Buluştuğu, Ücretsiz Grup Çalışmaları Duyurusu...323

Ek 11. 04/12/2010 Tarihinde Bötzingen'de Yapılan Türk Veli Toplantısı...324

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.Türkiye Yurttaşı Öğrencilerin Okullara Göre Dağılımı …...18

Tablo 2. Baden-Württenberg Eyaleti Öğrenci Sayıları (2010/11)...18 Tablo 3.Berlin'de Meslek Eğitimi Alan Göçmen Grupların

Karşılaştırılması...25

Tablo 4. Okul Yöneticilerine Ait Kişisel Bilgilere İlişkin Bulgular...35 Tablo 5. Öğretmenlere Ait Kişisel Bilgilere İlişkin Bulgular...36 Tablo 6. Konsolosluk Öğretmenlerine Ait Kişisel Bilgilere İlişkin

Bulgular...37

Tablo 7. Öğrencilere Ait Kişisel Bilgilere İlişkin Bulgular …...38 Tablo 8. Velilere Ait Kişisel Bilgilere İlişkin Bulgular...39

Tablo 9. Akademik Başarıyı Etkileyen Öğrenciden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Görüşme Soruları...42 Tablo 10. Akademik Başarıyı Etkileyen Aileden Kaynaklı Faktörlere İlişkin Görüşme Soruları...42 Tablo 11. Akademik Başarıyı Etkileyen Okul ve Eğitim Sisteminden Kaynaklı

Faktörlere İlişkin Görüşme Soruları...43 Tablo 12. Verilerin Toplanma Sürecine İlişkin Bilgiler...46

Tablo 13. Yöneticilere Göre Uyum ve Disiplin Sorunlarına İlişkin Bulgular…...…..48 Tablo 14.Yöneticilere Göre Almanca'sı Yetersiz Olanlar İçin Yapılanlara İlişkin Bulgular...51

Tablo 15. Yöneticilere Göre Öğrencilerin Almanca Düzeyini Etkileyen Faktörlere

İlişkin Bulgular...53 Tablo 16. Yöneticilere Göre Okulda Yapılan Destek Programlarına İlişkin Bulgular...54

Tablo 17. Yöneticilere Göre Öğrencilerin Gezi ve Yüzme Derslerine Katılımında Karşılaşılan Sorunlara İlişkin Bulgular...56 Tablo 18. Yöneticilerin Okul Öncesi Eğitim İle İlgili Görüşlerine İlişkin Bulgular...57 Tablo 19. Öğretmenlere Göre Öğrencilerdeki Uyum Düzeyine İlişkin Bulgular...60 Tablo 20. Öğretmenlere Göre Türk Öğrencilerde Karşılaşılan Disiplin Sorunlarına

İlişkin Bulgular...60 Tablo 21. Öğretmenlere Göre Kız ve Erkek Öğrenciler Arasındaki Disipline Yönelik

(13)

Tablo 22. Öğretmenlere Göre Öğrencilerin Yardım İsteğine İlişkin Bulgular...62

Tablo 23. Öğretmenlere Göre Problem Durumunda Alınan Yardımlara İlişkin Bulgular...63 Tablo 24. Öğretmenlere Göre 1.Sınıf Öğrencilerinin Dil Düzeyine İlişkin

Bulgular...65 Tablo 25. Öğretmenlere Göre 1.Sınıfta Dil Düzeyini Arttıracak Önlemlere İlişkin

Bulgular...66 Tablo 26. Öğretmenlere Göre 4.Sınıf Öğrencilerinin Dil Düzeyine İlişkin Bulgular………..………...68

Tablo 27. Öğretmenlere Göre Yabancı Çocuklara Dil Öğretimi Konusunda Aldıkları Eğitime İlişkin Bulgular...69 Tablo 28. Öğretmenlere Göre Öğrencilerin Ödev Başarılarına İlişkin Bulgular...71 Tablo 29. Öğretmenlere Göre Ödevler Konusunda Yapılan Yönlendirmeye İlişkin Bulgular...72 Tablo 30. Öğretmenlere Göre Öğrencilerin Almanca Dışındaki Ders Başarılarına

İlişkin Bulgular...74 Tablo 31. Öğretmenlere Göre Sosyal Faaliyetlere Katılıma İlişkin Bulgular...75 Tablo 32. Öğretmenlere Göre Yüzme Derslerine ve Gezilere Katılıma İlişkin Bulgular...76 Tablo 33. Öğretmenlere Göre Okul Öncesi Eğitim Süresine İlişkin Bulgular...78 Tablo 34. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Uyum ve Disiplin Konusundaki

Başarıyı Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...80 Tablo 35. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Yönetici ve Öğretmenlerin Yardım

(14)

İsteklerine İlişkin Bulgular...82 Tablo 36. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Dil ve İletişim Yeterliğine İlişkin

Bulgular...83 Tablo 37. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Almanca Düzeyini Etkileyen

Faktörlere İlişkin Bulgular...84 Tablo 38. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Ana Dil Düzeyine İlişkin

Bulgular...85 Tablo 39. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Ana Dil Düzeyini Etkileyen

Faktörlere İlişkin

Bulgular...86 Tablo 40. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Ödev Yardımlarına İlişkin Bulgular...88 Tablo 41. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Sosyal Faaliyetlere Katılma Düzeyine

İlişkin Bulgular...89

Tablo 42. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Öğrencilerin Kardeş Sayısına İlişkin Bulgular...90

Tablo 43. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Öğrencilerin Okul Öncesi Eğitim Süresine İlişkin Bulgular...91 Tablo 44. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Dil Öğrenmek İçin Gerekli Süreye

İlişkin Bulgular...92 Tablo 45. Öğrencilere Göre İlkokul Döneminde Uyum ve Disiplin Konusundaki

Başarılarına İlişkin Bulgular...93 Tablo 46. Öğrencilere Göre Ailede İletişim Kurulan Dile İlişkin Bulgular...94 Tablo 47. Öğrencilere Göre Dil Başarısını Etkileyen Faktörlere İlişkin

Bulgular...95 Tablo 48. Öğrencilere Göre Türkçe ve Almanca Dışında Bildikleri Dillere İlişkin

Bulgular...97 Tablo 49. Öğrencilere Göre Ödevler Konusunda Aldıkları Yardımlara İlişkin

(15)

Tablo 50. Öğrencilere Göre Ders Dışında Okudukları Yayınlara İlişkin Bulgular...99 Tablo 51. Öğrencilere Göre Kitap, Dergi, Gazete Okumanın Başarılarına Etkisine

İlişkin Bulgular...100 Tablo 52. Öğrencilere Göre Sosyal Faaliyetlere Katılmalarına İlişkin Bulgular …....100 Tablo 53. Öğrencilere Göre Sosyal Faaliyetlere Katılmanın Başarıya Etkisine İlişkin Bulgular...101 Tablo 54. Öğrencilere Göre Katıldıkları Sosyal Faaliyetlere İlişkin Bulgular...102 Tablo 55. Öğrencilere Göre Kardeş Sayısına İlişkin Bulgular...102 Tablo 56. Öğrencilere Göre Kardeş Sayısının Başarılarına Etkisine İlişkin Bulgular.103 Tablo 57.Öğrencilere Göre Okul Öncesi Dönemde Başarılarını Etkileyen Faktörlere

İlişkin Bulgular...104 Tablo 58. Öğrencilere Göre Okul Öncesi Eğitim Süresine İlişkin Bulgular...105 Tablo 59. Öğrencilere Göre Okul Öncesi Eğitimin Başarıya Etkisine İlişkin

Bulgular...105 Tablo 60. Velilere Göre Çocukların Uyum ve Disiplin Konusundaki Başarılarına İlişkin Bulgular...107 Tablo 61. Veliler Göre Çocukların Ev İçindeki Kurallara Uyma Düzeylerine İlişkin

Bulgular...108 Tablo 62. Velilere Göre Çocukların Aile ve Çevre ile İletişim Düzeylerine İlişkin

Bulgular...109 Tablo 63. Velilere Göre Çocuklarının Okul Öncesi Eğitime Başlama Yaşına İlişkin

Bulgular...110 Tablo 64. Velilere Göre Çocuklarının Almanca Öğrenmesi İçin Aldıkları Önlemlere

(16)

Tablo 65. Velilere Göre Çocukların Almanca ve Türkçe Öğrenmelerini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...112 Tablo 66. Velilere Göre Çocukların Tercümanlık Düzeylerine İlişkin Bulgular...113 Tablo 67. Velilere Göre Çocuklarının Başarı Düzeyine İlişkin Bulgular...114 Tablo 68. Velilere Göre Çocuklarının Ödevleri İçin Aldıkları Yardıma İlişkin Bulgular...115

Tablo 69. Velilere Göre Çocuklarının Hayalindeki Mesleklere İlişkin Sonuçlar...116

Tablo 70. Velilerin Çocukları İçin Meslek Beklentilerine İlişkin Bulgular...118

Tablo 71. Velilere Göre Çocuklarının Hangi Mesleği Yapmasını İstediklerine İlişkin Bulgular...119 Tablo 72. Velilere Göre Çocuklarının Katıldıkları Sosyal Faaliyetlere İlişkin

Bulgular...120 Tablo 73. Velilere Göre Çocukları İle Birlikte Katıldıkları Sosyal Faaliyetlere İlişkin Bulgular...121 Tablo 74. Velilerin Okulda Yapılan Sosyal Faaliyetlere Katılmalarına İlişkin

Bulgular...122 Tablo 75. Velilere Göre Çocuk Sayısının Başarıyı Ne Düzeyde Etkilediğine İlişkin

Bulgular...122 Tablo 76. Velilere Göre Kardeşlerin Ödev Yardımlarına İlişkin Bulgular... 123

Tablo 77. Velilere Göre Çocuklarının Birbirleri İle İlişkilerine Ait Bulgular...124

Tablo 78. Çocukların Ne Kadar Süre İle Okul Öncesi Eğitim Aldığına İlişkin Bulgular...125 Tablo 79. Velilere Göre Okul Öncesi Dönemde Yaşadıkları Sorunlara İlişkin Bulgular...126

(17)

Tablo 80. Velilerin Çocuklarına Okudukları Masallara İlişkin Bulgular...127

Tablo 81. Yöneticilere Göre Velilerin Ekonomik Olarak Ait Olduğu Gruba İlişkin Bulgular...129 Tablo 82. Yöneticiler Göre Türk Velilerin Eğitim Düzeyine İlişkin Bulgular...130 Tablo 83. Yöneticilere Göre Sosyo-ekonomik Düzeyi Eşit Olan Alman ve Türk

Çocukların Başarısına İlişkin Bulgular...131 Tablo 84. Yöneticiler Göre Velilerin Toplantı ve Sosyal Faaliyetlere Katılımına İlişkin

Bulgular...133 Tablo 85. Yöneticilerin Velilere İletişim Konusundaki Önerilerine İlişkin

Bulgular...134 Tablo 86. Yöneticilere Göre Problem Durumunda Velilerin İlgisine İlişkin

Bulgular...135 Tablo 87. Yöneticilere Göre Velilerin Problem Çözmedeki Davranışlarına İlişkin

Bulgular...136 Tablo 88. Yöneticilere Göre Velilerin Eğitimi Sistemi Hakkındaki Bilgilerine İlişkin

Bulgular...138 Tablo 89. Öğretmenlere Göre Veli Beklentisinin Öğrenci Başarısına Etkisine İlişkin Bulgular...139 Tablo 90. Öğretmenlere Göre Veli Eğitim ve Mesleğinin Öğrenci Başarısına

Etkisine İlişkin Bulgular...140 Tablo 91. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Ekonomik Yönden Diğer Velilere Göre Durumlarına İlişkin Bulgular...141 Tablo 92. Öğretmenlere Göre Sosyo-ekonomik Yönden Eşit Olan Alman ve Türk

Çocukların Başarısı Arasındaki Farka İlişkin Bulgular...143 Tablo 93. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Sosyal Faaliyetlere Katılmalarına İlişkin Bulgular...144

(18)

Tablo 94. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Beklentilerine İlişkin Bulgular...145

Tablo 95. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Toplantılara Karşı İlgisine İlişkin Bulgular...146 Tablo 96. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Davetsiz Görüşme İsteklerine İlişkin Bulgular...147 Tablo 97. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Çocuklar İle İlgili Problemleri Çözme

İsteklerine İlişkin Bulgular...148 Tablo 98. Öğretmenlere Göre Türk Velilerin Okula Karşı Ön Yargılarına İlişkin

Bulgular...149 Tablo 99. Öğretmenlere Göre Velilerin Türkçe Derslerine ve Kültürel Faaliyetlere İlgi Düzeylerine İlişkin Bulgular...152 Tablo 100. Öğretmenlere Göre Velilerin Okulda Karşılaştıkları Sorunlara İlişkin

Bulgular...153 Tablo 101. Öğretmenlere Göre Velilerin Okul İle İletişim Konusunda Yardım

İsteklerine İlişkin Bulgular...155 Tablo 102. Öğretmenlere Göre Velilerin Eğitim ve Meslek Grubuna İlişkin

Bulgular...156 Tablo 103. Öğretmenlere Göre Velilerin Eğitimi ve Mesleğinin Başarıya Etkisine

İlişkin Bulgular...157 Tablo 104. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Velilerin Uyum Düzeyine İlişkin

Bulgular...158 Tablo 105. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Veli Uyumunun Başarıya Etkisine

İlişkin Bulgular...159 Tablo 106. Konsolosluk Öğretmenlerinin Velilerle İletişimlerine İlişkin Bulgular...159 Tablo 107. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Velilerin Davetsiz Görüşme İsteklerine İlişkin Bulgular...160

(19)

Tablo 108. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Velilerin Toplantılara Katılmama Nedenlerine İlişkin Bulgular... 161 Tablo 109. Öğrencilere Göre Anne Babanın Eğitimi ve Mesleğinin Başarıya Etkisine

İlişkin Bulgular...163 Tablo 110. Öğrencilere Göre Ailenin Mesleki Beklentilerine İlişkin Bulgular...163 Tablo 111. Öğrencilere Göre Anne ve Babaların Beklentisinin Başarılarına Etkisine

İlişkin Bulgular...165 Tablo 112. Öğrencilere Göre Ailede Bulunan Almanca ve Türkçe Yayınlara İlişkin

Bulgular...165 Tablo 113. Öğrencilere Göre Anne ve Babaları Almanca ve Türkçe Yayınlara Karşı

İlgisine İlişkin Bulgular...166 Tablo 114. Öğrencilere Göre Ailede Almanca ve Türkçe TV Yayınlarının İzlenmesine

İlişkin Bulgular...167 Tablo 115. Öğrenciye Göre Ailenin Sinema ve Tiyatroya Karşı İlgisine İlişkin

Bulgular...169 Tablo 116. Öğrencilerin Velilere Uyum Konusundaki Önerilerine İlişkin Bulgular...170 Tablo 117. Öğrencilere Göre Aile İçinde En Fazla İletişim Kurdukları Kişilere İlişkin

Bulgular...171 Tablo 118. Öğrencilere Göre Ailelerin Çevre İle İletişimine İlişkin Bulgular...172 Tablo 119. Öğrencilere Göre Ailelerinin İletişim Kurdukları Kişilere İlişkin

Bulgular...173 Tablo 120. Velilere Göre Ailenin Ekonomik Durumunun Çocukların Başarısına

Etkisine İlişkin Bulgular …...174 Tablo 121. Velilere Göre Ailenin Ekonomik Düzeyinin Çocuklarının Daha İyi Eğitim Almasına Yetecek Düzeyde Olmasına İlişkin Bulgular...175 Tablo 122. Velilere Göre Ailenin Alman Arkadaşlarına İlişkin Bulgular...176

(20)

Tablo 123. Velilere Göre Türk Asıllı Olmayan Komşuları Özel Zamanlarda Ziyaret Etmeye İlişkin Bulgular...177 Tablo 124. Velilere Göre Türkiye'ye Geri Dönüşle İlgili Düşüncelerine İlişkin

Bulgular...179 Tablo 125. Velilere Göre Almanya'dan Beklentilere İlişkin Bulgular...180 Tablo 126. Velilere Göre Öğretmenlerle İletişime İlişkin Bulgular …...183 Tablo 127. Velilere Göre Öğretmenlerin Öğrenci İçin Verdiği Tavsiyelere İlişkin

Bulgular...184 Tablo 128. Yöneticilere Göre Erken Yönlendirmenin Türk Çocukların Başarısına

Etkisine İlişkin Bulgular...187 Tablo 129. Yöneticilere Göre Öğrenci Yönlendirmesindeki Görevlerine İlişkin

Bulgular...190 Tablo 130. Yöneticilere Göre Türk Velilerin Yönlendirmeye Karşı İlgi Düzeyine

İlişkin Bulgular...192 Tablo 131. Yöneticilere Göre Türk Çocuklarının Yabancı Öğrenciler Arasında

Gymnasıum'a Düşük, Förder ya da Sonderschule'ye Yüksek Oranda Yönlendirilmesini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...194 Tablo 132. Yöneticilere Göre Hauptschule Diploması Almadan Okulu Terk Edenler

Arasında Türk Çocukların Oranının Yüksek Oluşunu Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...197 Tablo 133. Yöneticilere Göre Okulda Dezavantajlı Öğrenci ve Velilere Yönelik

Yapılan Programlara İlişkin Bulgular...201 Tablo 134. Yöneticilere Göre Türk çocuklarının Akademik Başarısını Etkileyen

Faktörlere İlişkin Bulgular...203 Tablo 135. Öğretmenlere Göre Gymnasium'a Yönlendirilen Türk Öğrenci Sayısına

İlişkin Bulgular...208 Tablo 136 Öğretmenlere Göre Türk Öğrencilerin Gymnasium'a En Düşük Förder yada

(21)

Sonderschule'ye Yüksek Oranda Yönlendirilmesini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...209 Tablo 137. Öğretmenlere Göre Birinci Sınıfa Başlayan Öğrencilerin Başarısını

Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...212 Tablo 138. Öğretmenlere Göre Alman Eğitim Sisteminde İki Dilli Çocuklar İçin

Alınacak Önlemlere İlişkin Bulgular...216 Tablo 139. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Sınıf Öğretmeninin Öğrencilerin

Başarısına Etkisine İlişkin Bulgular...221 Tablo 140. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Okul Yöneticilerinin Öğrenci

Başarısına Etkisine İlişkin Bulgular...222 Tablo 141. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Türk Çocuklarının Gymnasium'a En

Düşük, Förder yada Sonderschule'ye Yüksek Oranda Yönlendirilmesini

Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...223 Tablo 142. Öğrencilere Göre Erken Yönlendirmenin Türk Çocukların Başarısına

Etkisine İlişkin Bulgular...227 Tablo 143. Öğrencilere Göre Alman Eğitim Sisteminde Yabancılar İçin Değişiklik

Yapılmasına İlişkin Bulgular...228 Tablo 144. Öğrencilere Göre Almanya' ya Uyum Konusunda Kendilerini Nasıl Gördüklerine İlişkin Bulgular...229 Tablo 145. Öğrencilere Göre Uyum Konusunda Almanya'dan Beklentilerine İlişkin

Bulgular...230 Tablo 146. Öğrencilere Göre İlkokul Başarılarını Etkileyen Faktörlere İlişkin

Bulgular...232 Tablo 147. Velilere Göre Yönlendirme İçin Gerekli Süreye İlişkin Bulgular...235 Tablo 148. Velilere Göre Türk Çocukların Yabancı Öğrencilere Göre Gymnasiuma En Düşük, Förder ya da Sonderschule'ye Yüksek Oranda Yönlendirilmesini

Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular...237 Tablo 149. Velilere Göre Türk Çocukların Akademik Başarısını Etkileyen

(22)

Faktörlere İlişkin Bulgular...240 Tablo 150. Yöneticilere Göre Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Bulgular...245 Tablo 151. Öğretmenlere Göre Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Bulgular...250

Tablo 152. Konsolosluk Öğretmenlerine Göre Alınması Gereken Önlemlere İlişkin

Bulgular...…...258 Tablo 153. Öğrencilere Göre Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Bulgular...265

Tablo 154. Velilere Göre Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Bulgular...270

(23)

ŞEKİLLER LİSTESİ

(24)

BÖLÜM I GİRİŞ

Bu araştırmanın konusu Almanya'da ilkokullara devam eden Türk öğrencilerin akademik başarılarını etkileyen faktörlerin yönetici, öğretmen, konsolosluk öğretmeni, öğrenci ve veli görüşlerine göre değerlendirilmesini kapsamaktadır. Bu bölümde araştırmanın problem durumu, problem cümlesi ve alt problemler, varsayımlar, sınırlılıklar, tanımlar ve kısaltmalara yer verilmiştir.

Problem Durumu

Almanya'ya çalışma amacıyla giden Türk vatandaşlarının birçoğu oraya yerleşmiş, bir kısmı da Alman vatandaşı olmuştur. İki farklı kültürün bir arada yaşaması ilk başlarda pek çok zorluğa neden olsa da artık günümüzde uyumdan, birlikte yaşamaktan bahsedilmeye başlanmış, Türk-Almanlar diye adlandırılan yeni bir kuşak ortaya çıkmıştır. Almanya'da yaşayan Türklerin sayısı son verilere göre 2.690.000 kişiye ulaşmıştır (930.000 kadarı da Alman vatandaşlığına geçmiştir). Bu sayı toplam Almanya nüfusunun %3' lük bir bölümüdür ve bütün yabancıların %31'ini oluşturmaktadır (Şen, 2005; Ç.S.G.B. Raporu, 2007). Bu güne kadar Almanya’da yaşayan Türkler artık dördüncü nesli yakalamıştır. Misafir işçi olarak gelen topluluk Almanya ekonomisine de önemli işgücü sağlamaktadır. Almanya 2005 yılına kadar kendini bir göç ülkesi olarak tanımlamamış, buna göre de politik düzenlemeleri gerçekleştirmemiştir. Türklere ve diğer yabancılara 40 yılı aşkın ‘Misafir/Gast’ politikası uygulanmıştır (Bulgan, 2007: 42-143 ).

Toplumda etnik olarak azınlık olan ve çift dilli grup içinde yer alan insanların büyük bir kısmı endüstriyel sektörde düşük ücretli işlerde çalışan; toplumun geneli ile karşılaştırıldıklarında düşük sosyo-ekonomik koşullara, mesleki anlamda vasıfsız sayılabilecek becerilere, büyük bir kısmı da gençliklerinde sınırlı eğitim olanaklarına sahip bireylerdir. Bu nedenle çocuklarının eğitimlerinde başarılı olmalarına yönelik yüksek beklentileri vardır. Öte yandan ebeveynlerin bu özellikleri göçmen ideolojisi olarak tanımlanabilecek geri dönme miti, ana vatanlarıyla ilişkiyi devam ettirme gibi etmenlerle de ilişkilendirilebilir (Belet, 2009: 83).

Almanya'ya gelen ilk kuşak göçmenler, daha düşük eğitimli ve düşük vasıfta olduklarından bu ülkedeki ekonomik patlamanın ihtiyaç duyduğu işlerde çalışmışlar ve bu nedenle de bu ülkenin insanlarıyla rekabet edememişlerdir. Önceleri istenmeyen işlerde çalışan bu işçiler, yerli işçiler için tehdit oluşturmamışlardır. Irkçılık ya da

(25)

yabancı düşmanlığını tetikleyen en önemli etken, büyük oranda ikinci ve sonraki kuşaktaki yabancıların aldıkları eğitim ve kültürle o toplumdaki yerli bireylerle iş ve yüksek öğretim alanlarında rekabet etmeye başlamaları, ilk gelen işçilerin yaptığı işleri istememelerinden kaynaklanmaktadır. Küreselleşen dünyada bu tür bir rekabet bu ülke insanları için de olumlu sonuçlar doğurmamaktadır (Yalçın, 2002: 57). İyi eğitim iyi bir yaşam standardı anlamına gelmektedir.

Türk işçilerinin en önemli sorunu çocuklarının eğitimidir. Üçüncü kuşak Türklerin eğitim sorunları, ikinci kuşak çocukların ve gençlerinkinden farksızdır. Yeni nesillerin Almanya’ya uyumlarında ve Almanlarla eşit imkânlara sahip olup bu imkânlardan yararlanmalarında en temel etken “iyi bir eğitim” almaktır. Bu ülkenin eğitim imkânlarından yararlanmak, kendi kültüründen ve dilinden de kopmamak önemlidir. Alman Eğitim Sistemi içinde öncelikle yabancı öğrenciler, Alman ve diğer yabancılarla kıyaslandığında ise Türk öğrenciler dezavantajlı konumda olup, göçmen çocukları eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamamaktadırlar (Arslan, 2006/2: 243-244).

Alman Eğitim Sistemi federal yapısı nedeniyle bütüncül bir sistem değildir. Farklılıklara rağmen eğitim sisteminde bütüncül bir temel yapı mevcuttur. Almanya’da çocuklar 9 ya da 10 yıl okula gitmek zorundadır. 4 yıl ilkokul (ilk basamak), 5-6 yıl ikinci basamağın birinci bölümüdür. Dört yıllık ilk basamaktan sonra okullar Hauptschule, Realschule ve Gymnasium olarak ayrılır. İlkokul öğretmeni öğrencilere ve velilere dört yıllık ilkokuldan sonra hangi okula devam edilmesi gerektiği yönünde danışmanlık yapar. Bazı eyaletlerde bu üç okul tipinin birleşimi olan Gesamschule de vardır (Ehmke, 2005). İkinci basamağın ikinci bölümünde lise veya toplu okulun üst aşaması ve 9. veya 10. ders yılından sonra devam edilmesi gereken meslek okulları bulunmaktadır. Yüksek öğretim kademesi ikiye ayrılır ve yüksek okullar ile meslek eğitimi veren diğer kuruluşları (uzaktan öğretim, meslek okulları) kapsar. Almanya’da Gymnasium üniversite eğitiminin temel geçiş basamağı, Realschule nitelikli bir meslek eğitimine giden yoldur. Hauptschule ise bu iki tür okula giremeyen öğrencilerin devam ettiği okul türüdür. Özel eğitim kurumu ise Sonderschule'dir. Kendi içerisinde 9 farklı türü olan bu okulların amacı öğrencilere öncelikle temel eğitim ve sonrası gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve onların yeteneklerine uygun programları fırsat eşitliği çerçevesinde sunmaktır. Özel eğitim gerektiren okullar içerisinde en yüksek

(26)

orana sahip grup %19 ile öğrenme güçlüğü çekenlerin bulunduğu gruptur. Almancada Förderschule olarak da ifade edilen bu okullara devam eden öğrenciler diğer özür gruplarından birisine dâhil değildirler. “Öğrenme Güçlüğü Olanlar Okulu” olarak adlandırılan bu okullara yabancı ve Türk çocuklarının devam oranı oldukça yüksektir (Arslan, 2006: 236).

Türklerin bir bölümü Alman vatandaşlığına geçmiş olup Türkiye`ye dönmeyi düşünmemektedir. Sorunlara rağmen burada kalıcı oldukları anlaşılmaktadır. Almanya’da yaşayan yabancılar ve özellikle de Türkler uyum sorunları ile karşılaşmaktadırlar. Türk gençlerinin okul başarıları ile topluma entegrasyonları arasında doğru bir orantı vardır (Ültanir ve diğerleri, 2004). Yine de genç kuşak birinci ve ikinci kuşağa nazaran daha fazla ilk ve orta öğretim okullarında eğitim almaktadır (Şen, 2005). Üniversiteye gidenlerin sayısı 24.448 kişiye ulaşmış olup yabancı öğrencilerin %9,9' u Türk öğrencilerden oluşmaktadır (Ç.S.G.B. Raporu, 2007: 37). Birinci ve hatta ikinci kuşağa göre, eğitim düzeyi yüksek genç kuşak, ilk ve orta öğretim okullarında eğitim görmekte olup yüksek öğrenim yapma eğilimindedir. İstatistiklere göre genç Türk kuşağının eğitim seviyesinin yükseldiği görülse de, yabancı gençler arasında okulu terk edenlerin oranı oldukça yüksek olup (%18,8) bu oran içinde Türklerin payı daha fazladır. Mesleki eğitim sisteminde özellikle Türk öğrenciler Alman öğrencilerden daha fazla yer almaktadır. Alman Eğitim Sisteminde son verilere göre 411.641 Türk, 951.314 yabancı, toplam 9.624.854 öğrenci yer almaktadır. Türk öğrencilerin toplam öğrencilere oranı %4,3, Türk öğrencilerin yabancı öğrenciler içindeki oranı ise %43,3'tür. Kısaca Almanya'da ki tüm yabancı öğrencilerin yaklaşık yarısı Türk öğrencilerden oluşmaktadır. İlkokullardaki toplam öğrenci sayısı 3.149.548 kişidir ve yabancı öğrenciler 381.419, Türk öğrenciler 169.960' tır. Türk öğrenciler tüm öğrencilerin %5.1, yabancı öğrencilerin ise %44,5'ini oluşturmaktadır (Kızılocak, 2007). 2002-2003 Öğretim yılında yabancı öğrencilerin %20'si diploma almadan okulu bırakmış olup Alman öğrencilerde bu oran %8'dir. Alman öğrencilerin %26'sı lise diploması alırken yabancılarda bu oran %11'dir (Ç.S.G.B. Raporu, 2007: 36).

1970' li yıllarda lise bitirme diploması alan öğrencilerin 3/5'ünü erkekler oluştururken şimdilerde durum tersine görünmektedir. Üniversite hakkı kazanan kızlar %56, erkekler %44 oranındadır. 1970'lerde başarısız erkek öğrenci oranı %55 iken bugünlerde öğrencilerin %65'i Hauptschule diploması alamadan okuldan

(27)

ayrılmaktadırlar. Hauptschule dört yıllık ilkokuldan sonra devam edilen en düşük zorunlu eğitim kademesidir ve bu okuldan diploma alanlar meslek okullarına devam edebilmektedirler. Kız öğrencilerde okul terk oranı %35’tir. Kız öğrencilerin daha başarılı olduğu gözlenirken erkek öğrencilerin başarısı düşmektedir. Genç erkeklere özel bir ilgi gösterilmesi gerektiği son on yılda pedagoglar tarafından fark edilmektedir (Detlev, 2003: 329). Üniversiteye başlayan öğrenciler arasında Türk kökenli kızlar %11, erkekler ise %7-9 oranında yer almaktadır. Genç erkeklerin %70 kadarı ya diploma almadan ya da Hauptschule diploması ile yetinerek hayata atılmaktadır. Almanya'da herhangi bir diploması olmayanların ve meslek eğitimi almayanların iş bulma şansı çok düşüktür. Sosyal pedagojide daha çok kadınların elindedir. Bu nedenle bu alanda erkek çocuklarla ilgilenecek, onlara örnek olacak erkek pedagoglara ihtiyaç vardır (Kleff, 2003: 323). Genç erkeklerle çalışmak, onlara seçenek sunmak, toplumsallaşma koşullarını değiştirmek gereklidir (Döge, 2003: 350). Cezaevlerinde Türk gençlerinin oranı ortalamanın çok üstündedir (Özoğuz, 2003: 322). Şiddetin doğmasından önce alınacak tedbirler daha kalıcı sonuç verir, şiddet karşıtı tutumlar her iki cins içinde eğitimin bir parçası olmalıdır (Klett, 2003: 351). Almanya'da Türk çocukları ancak iyi bir eğitimle iyi meslekler edinir ve daha iyi yaşam standartlarına ulaşır. Eğitimsiz ve mesleksiz gençleri yanlış yönlere çekmenin daha kolay olduğu söylenebilir.

Eğitim konusunda federal düzeyde alınabilecek önlemlerle, eyaletler düzeyinde ortak çözüm bulmak mümkündür. Öğrencileri yüksek öğretime hazırlayan Gymnasium ve Realschule'lerdeki Türk öğrencilerin payı giderek arttırılmalıdır. Çoğunlukla dil yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerle çok sayıda Türk çocuğunun Sonderschule’lere gönderilmesi haksızlıktır. Yabancı öğrencilerin nitelikli bir eğitim almaları ve entegrasyonları Almanya için hayati bir öneme sahiptir (Arslan-2006/2: 243-244). Sonuç olarak bir çok neden Türk çocuklarının okul başarılarını doğrudan etkileyerek başarısızlığa yol açmaktadır. Var olan bu durum Almanya'da ilkokullara devam eden Türk öğrencilerin akademik başarılarını etkileyen faktörlerin araştırılmasını ve başarıyı arttıracak önerilerin geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.

Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı Almanya’daki ilkokullarda görev yapan yönetici, öğretmen, konsolosluk öğretmeni, veli ve öğrenci görüşlerine dayalı olarak, Türk çocuklarının akademik başarılarını etkileyen faktörleri belirlemek ve öğrencilerin akademik başarılarını yükseltmek için öneriler geliştirmektir.

(28)

Bu amaçla aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

Alt Problemler

1-Almanya'daki ilkokullara devam eden Türk çocuklarının akademik

başarılarını etkileyen faktörler,

2-Almanya'daki ilkokullara devam eden Türk çocuklarının akademik

başarılarının artırılmasına yönelik alınması gereken önlemler;

a) Yönetici, b) Öğretmen,

c) Konsolosluk öğretmeni, d) Öğrenci,

e) Veli görüşlerine göre nelerdir? Araştırmanın Önemi

Almanya'ya işçi olarak gelip burada yerleşik hayata geçen yabancılar arasında sayısal olarak en büyük grubu oluşturan Türk vatandaşların çocukları eğitim konusunda istenilen başarı düzeyini yakalayamamıştır. Başarısızlığı etkileyen bir çok faktör bulunmakta, bu faktörler öğrenci, aile, okul ve çevre başlıkları altında incelenebilmektedir. Almanya'da yaşayan Türkler ile ilgili yapılan çalışmalarda entegrasyon konusu en fazla dikkat çeken konuların ilk sırasında yer almaktadır. Almanya bir göç ülkesi olarak fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla dilde ve toplumsal alanda entegrasyon olanaklarını geliştirmek zorundadır (Ehmke, 2005). Ancak beklenen entegrasyon gerçekleşmemiş ve okul başarısızlıkları da artmaya başlamıştır. En son PISA araştırmaları azınlık gençlerini politik tartışmaların odağına yerleştirmiştir. Bu araştırmalar, üçüncü kuşak Türk gençlerinin Alman toplumu ile Türk toplumu arasında sıkışıp kaldıklarını ve büyük bir bölümünün kimlik sorunu ile karşı karşıya kaldığını ortaya koymaktadır (Ültanır ve diğerleri, 2004). Bu sonuçlara göre Türk çocuklarının okul başarısını uyum başarısının doğrudan etkilediği söylenebilir.

Göç alan bir ülkede eğitim sisteminin görevi her çocuğa yeteneklerine uygun çok yönlü eğitim olanakları sunarak var olan potansiyellerini değerlendirebilmektir (Hesemann, 2002: 373). Okul başarısını etkileyen bir diğer faktörün de aile olduğu araştırmalarda ortaya konulmuştur. Almanya'da sadece devlet değil veliler de çocuklarının eğitiminde aktif rol almalıdır. Yaklaşık 50 yıldır genç

(29)

kuşakların nasıl başarılı olabileceğine yönelik girişimler yeterli düzeyde değildir. Almanya’da 1987 yılında ilk Türk Veli Derneği kurulmuş olup ülke çapında sayıları yetersizdir ve velilere istedikleri oranda ulaşamamaktadır. Aynı yıllarda Almanya'ya gelen İspanya kökenli işçiler, 1960'lı yıllarda veli dernekleri ve federasyonunu kurmuşlar ve 1980'li yılların başında velilerin %50'sini örgütleyip akademilerde eğitim almasını sağlamışlardır. Günümüzde kökenleri İspanya'ya dayanan öğrenciler, Almanya'da en başarılı öğrencileri oluşturmakta olup Alman öğrencilerden daha başarılıdırlar (Engin, 2009). Almanya'da göçmen işçi çocuklarının eğitimi için gerekli önlemler zamanında alınamamıştır. Yabancılara yönelik ilk ciddi atılım 2005 yılındaki göç yasasının kabulüdür. Daha önce yabancılara yönelik kalıcı eğitim politikaları oluşturulmamıştır. Bu nedenle de Türk çocukları ağırlıklı olarak Hauptschule, Sonderschule ve Gesamtschule gibi düşük nitelikteki okullara yönlendirilmiştir (Bulgan, 2007: 142-143). Başarısızlığın nedenlerinden birisininde göçmen kökenli çocukların erken yaşlarda düşük performans beklentisi olan okullara yönlendirilmesinin olduğu, Almanya'da bu oranın göçmen öğrenciler için %36, Alman öğrenciler için % 5 olduğu belirtilmektedir (Ünver, 2009: 415. Türk öğrencilerin %5,7 si Sonderschule' ye gitmektedir (Ç.S.G.B. Raporu, 2007: 35). Türk çocuklarının eğitim sorunlarından bir diğeri de büyük oranda özel eğitim okullarına yönlendirilmeleridir. Bu çocukların özel eğitim okuluna gönderilmelerinin asıl sebebi ise ana dillerini tam öğrenmediklerinden ikinci dil olan Almancayı öğrenememeleridir. Almanya’da yabancıların eğitim problemlerinin başında dile hâkim olmamaları gelmektedir. Almancaya tam olarak hâkim olmak için yabancı çocukların okul öncesi eğitim almaları gerekmektedir. Ancak Alman eğitim sisteminde okul öncesi eğitim zorunlu değildir. Türk çocukları ailede ana dilleri ile ilgili yeterli ve doğru bir eğitim almamakta bu ülkenin dilini ise hiç bilmemektedirler. Bu durumdaki çocuklar herhangi bir okul öncesi eğitim kurumuna devam etmediğinde eğitim sorunları daha da artmaktadır (Bekir, 2004: 83-84).

Almanya gibi iki dilli ve çok kültürlü ülkelerde yaşayan çocuklar, yaşadıkları toplumun dili ile kendi anadillerinin farklı olduğunu anladığında bu farkı o toplumdaki bireylerden ayıran bir özellik olarak algılarlar. Sosyal çevresi aile dışında oluşan bireyler bu çevrede ikinci dille konuşurlar. Aile içindeki anadili dışında ikinci dil konuşmak zorunda kalan çocuklar, kendi ana dillerinin tercih edilmediği düşüncesiyle, aile içinde ve güvende hissettikleri yerde anadiliyle konuşmayı tercih ederler ve ana dilini öğrenmeye karşı tepki geliştirebilirler. Yapılan araştırmalara göre iki dilli ve çok

(30)

kültürlü ortamdaki çocukların sağlıklı bir benlik gelişimi için her iki dili de çok iyi geliştirmeleri gerekmektedir. Bu nedenle çocuğun yaşadığı toplumda olumlu bir benlik kazanması, iki kültür arasında olumlu bir geçiş yapabilmesi ve kendi kökeni ile ruhsal sorunlar yaşamaması için iyi bir eğitim dilinin yanında iyi bir ana dili eğitimine de ihtiyaç duyulmaktadır. İkinci dilin başarılı bir şekilde öğrenilebilmesi, anadil öğretiminin okul yönetimleri tarafından da desteklenmesinin sağlanması, velilerin de bu desteğe gerekli ilgiyi göstermesi gerekir. Veliler bu konuda alan uzmanları ve öğretmenler tarafından bilinçlendirilmelidir (Çakır, 2002-2003: 53).

Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı çok-kültürlü toplumlarda yaşam iki dilde düşünüp, konuşmayı ve yazabilmeyi, iki kültüre de uyum sağlayabilmeyi zorunlu kılmaktadır. Toplumunun dilini öğrenememiş, o yaşam tarzlarını kavrayamayan kısaca o toplumun normlarını bilmeyen göçmenlerin kendilerini 40 yıl sonra hala yabancı hissetmeleri ya da yabancı muamelesi görmeleri doğal karşılanmalıdır. Avrupa’da yaşayanların kültürel kimliklerini korumaları, ötekileşmeden ve asimile edilmeden yaşadıkları toplumun kültürüne uyum sağlamaları o ülke için de önemlidir. Uyumdaki en belirgin araç eğitimdir. Türk ana-babalar çocuklarını iki dilli ve çok kültürlü bir yaşama hazırlayacak şekilde eğitmeli, kendilerini geliştirmeli, üstlerine düşen görevleri de yerine getirmelidir (Bedirhan,2009: 113-115).

Ailede bulunan kitap sayısınında çocukların başarısına olumlu katkı yaptığı araştırmalarda ortaya konulmaktadır. Hamburg'da ilkokula başlayan çocuklar arasında yapılan bir araştırma sonuçlarına göre milliyetten bağımsız olarak aile evindeki kitap sayısı çocukların sahip oldukları başarı şansını dolaysız olarak etkilemektedir (Neumann, 2002: 378). Aileler evde kitap gazete okuyarak çocuklarına örnek olmalı, evde bol miktarda kitap bulundurmalıdır. Çocukların başarısında aile kadar okulun da etkisi vardır. Alman okullarındaki yabancı öğrencilerin durumunu saptamaya yönelik yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre öğretmenlerinin yarısının Türk öğrencilere karşı tutumlarının çoğunlukla olumlu olduğu, ancak bu sonucun yöneticiler için geçerli olmadığı bulunmuştur. Öğrencilerin üçte birinden fazlası yöneticilerin kendilerine eşit davrandığını, dörtte biri eşit davranmadığını, yaklaşık %40’ı ise bu konuda kararsız olduklarını belirtmişlerdir. Başka çalışmaların bulguları da bu sonuçları desteklemektedir. Bu sonuçlar, Türk öğrencilerin başarılarına doğrudan ya da dolaylı etki edecek faktörler arasında okulun da yer aldığını, bu faktörün daha ayrıntılı olarak incelenmesi gerektiğini göstermektedir (Özdemir, Benzer, Akbaş, 2009: 39). Yabancı

(31)

öğrencilerin başarısında okul yöneticileri ve öğretmenlerin uygulamaları gözden geçirilmeli, okuldan kaynaklanan sorunlar çözümlenmelidir.

Türklerin birçoğu yeni vatanlarının siyasi, ekonomik ve sosyal sistemlerine uyum sağlamışlardır. Üçte biri Alman vatandaşı olmuş, bir kısmı da başvurmayı planlamaktadır. Genel olarak entegrasyon, ikinci ya da üçüncü kuşağın tam uyum sağlaması ile gerçekleşir ve bu uyum yerel dile hakimiyet, daha üstün okul başarısı, sosyo-ekonomik seviyede yükselme, ‘karma’ evliliklerde artış, doğum oranında düşüş ve dini uygulamada azalma gibi göstergelerle ölçülebilmektedir (British Council, 2004: 30-31). Birçok olumsuzluğa rağmen Avrupa’da yaşayan Türkler içinde Almanya-Türkleri bulundukları ülkeye daha fazla adapte olmuş, küreselleşme getirisinden daha fazla yararlanmakta ve “Almanya’nın anlam coğrafyasını şekillendirecek gücü ve cesareti kendilerinde bulabilmektedirler”. Almanya örneğinde yönetmen Fatih Akın ve benzerleri aslında Avrupalılık ve dolayısıyla ‘Almanlık’ kimliğini etkin kılan ve buna katkı yapanlar olarak ortaya çıkmaktadır (Kaya, 2004: 7). Alman hükümetler de yabancılara dönük politikalarını gözden geçirmeli, göçmenlerin büyük bir kısmının vatandaş olduğunu, her iki tarafında bundan yarar sağlaması gerektiğini ortaya koymalıdır. Başarı odaklı sürekli bir entegrasyon politikasının Türk göçmenleri eksik ve sorunlu bir kitle olarak görmek yerine, onları potansiyelleri ve kaynak olarak değerleriyle takdir eden ve bu kaynak potansiyellerle ilişkilendirilmiş bir politika olması gerekmektedir (Şen, 2005).

Türk öğrenciler temel eğitimin ilk basamağında doğru yönlendirilir, var olan problemler çözümlenirse iyi eğitim almış bireylerde uyum sorunu görülmeyeceği düşünülmektedir. Aşıkoğlu (1989) yılında yaptığı araştırmada Almanya'da Türk çocuklarının problemlerini ve velilerin bu konudaki düşüncelerini incelemiştir. Ancak bu çalışma 20 yıl önceyi ve velilerin görüşünü yansıtmakta günümüzdeki problemleri ve okul yöneticileri ve öğretmen görüşlerini yansıtmamaktadır. Yölek (1999) yılında yaptığı çalışmada Almanya'da ki Türk çocukları ve Türkçe anadil derslerinin anadile katkısını incelenmiş velilerin ilgisizliğine dikkat çekmiştir. Türk çocuklarının başarısına doğrudan etki eden Alman okul yöneticileri ve öğretmenlerin görüşüne yer verilmemiş Türkçe derslerinin verimliliği Türk öğretmen, öğrenci ve velilerin görüşleri ile ortaya konulmuştur. Bekir 2004 yılında yaptığı doktora tezinde 5-6 yaş grubu Türk çocuklarına uygulanan dil eğitim programının dil gelişimine etkisini inceleyerek anadil eğitimine erken başlanması gerektiği sonucuna ulaşmış, bu çalışmada yönetici, öğretmen ve veli

(32)

görüşlerine yer verilmemiştir. Bingöl 2006 yılında yaptığı yüksek lisans tezinde de Almanya ve Hollanda'da Türk göçmen işçi çocuklarına dönük eğitim politikaları ve uygulamalarını değerlendirmiş, Türk çocuklarının başarısızlık nedenlerini literatür tarayarak betimsel bir çalışmayla ortaya koymuş ancak alan çalışması yapılmamıştır. Karakuş (2007) yüksek lisans tezinde Türk gençlerin Almanya'ya uyumunu konu ederek Türk gençlerin görüşlerine başvurmuş olup okullardaki yönetici ve öğretmen görüşlerine yer vermemiştir. Somçelik (2008) doktora tezinde Almanya'daki Türk, Alman ve yabancı çocukların okul başarısı, kimlik algıları ve aile yapıları karşılaştırılmış, bu çalışmada da okul yöneticiler ve öğretmenlerin görüşlerine başvurulmamıştır. Duman (2008) doktora tezinde Almanya'da yaşayan 13-16 yaş arası spor yapan ve yapmayan Türk öğrencilerin uyum düzeylerini belirleyip karşılaştırmış, spor yapanların daha uyumlu olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Konu ile ilgili araştırmalar incelendiğinde Türk çocukların uyum ve dil sorunları bulunduğu, Sonderschule'lere giden Türk öğrenci sayısının yüksek olduğu, Türk öğrencilerin yaklaşık % 40 ının meslek okullarına giden Hauptschule'lere yönlendirildiği, bu okullardaki öğrencilerin bir kısmının bu okulları bitirmeden terkettiği, Gymnasium denilen üniversiteye öğrenci gönderen okullarda Türk öğrenci sayısının düşük olduğu gibi sorunlar dikkat çekmektedir. Bu sorunların nedenleri arasında anadil seviyesi düşük olan çocukların Almanca'yı da iyi öğrenemediği, ayrımcılık ve aile ilgisizliğinin yer aldığı görülmektedir. Gelecekte Türk çocuklarının uyum sorunları yerine başarıları gündeme gelecektir. Küreselleşen dünyada rekabet şansları artarak kendilerine, yaşadıkları ülkeye kısaca tüm dünyaya yararlı bireyler haline gelecektir. Başarılarını engelleyen problemler doğru tespit edilirse ailede ve okulda alınacak önlemlerle gençler iyi bir eğitim ile uyum sorununu aşacaklar, hem kendilerine hem Almanya'ya daha yararlı olacaklardır. Bu konuda yapılmış çalışmaların daha çok sosyoloji alanında olduğu, eğitim alanında yapılmış çalışmaların ise okul öncesi, anadil ve ders kitaplarının karşılaştırılması gibi konularda olduğu görülmüştür. Türk çocuklarının başarısında okul yöneticileri, öğretmen, öğrenci ve velilerin görüşlerine dayalı bir çalışmaya rastlanmamış olup bu çalışma alana katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada Türk çocuklarının başarılarını etkileyen faktörler ve alınması gereken önlemler Almanya'da ki ilkokullarda görev yapan yönetici ve öğretmen, konsolosluk öğretmeni, başarılı olmuş öğrenciler ve velilerin görüşlerine göre değerlendirilecektir. Elde edilen sonuçlara yönelik olarak aile, okul, Alman ve Türk Hükümetince alınacak

(33)

önlemlerin Almanya'daki Türk çocuklarının okul başarısına olumlu katkı sağlayacağı, Türk Okul Aile Birliklerinin sonuçlardan yararlanarak veli eğitimine önem verecekleri, Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Almanya'daki Türk Eğitim Ataşeliklerinin yurt dışında görevlendirilecek öğretmenlerin eğitiminde bu araştırma sonuçlarından yararlanacağı düşünülmektedir.

Varsayımlar

Bu araştırma Almanya'daki ilkokullara devam eden Türk öğrencilerin bulundukları okullarda yabancı olmalarından dolayı akademik başarılarını etkileyen faktörlerin tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına yönelik olarak yönetici, öğretmen, konsolosluk öğretmeni, Türk öğrenci ve Türk velilerin akademik başarıyı etkileyen faktörlere ilişkin görüşlerini, düşüncelerini, algılarını doğru ve yansız bir şekilde betimleyebileceği varsayımı üzerine kurulmuştur.

Sınırlılıklar

Bu çalışma Baden Württenberg Eyaleti, Karlsruhe Eğitim Ataşeliğine bağlı Freiburg bölgesinde bulunan Grundschule'lerde görev yapan yönetici ve öğretmen, Karlsruhe Eğitim Ataşeliğine bağlı olarak görev yapan Türkiye'den görevlendirilmiş konsolosluk öğretmeni, Gymnasiuma giden ya da mezun olmuş Türk öğrenci ve Türk velilerden örnekleme uygun seçilen toplam 57 kişinin görüşleri ile sınırlıdır. Almanya'da değişik eyaletlerde Türklerin sayısal oranı farklıdır. Bu çalışmada elde edilen bulgular Türklerin yoğun ya da düşük oranda yer aldığı bölgelerdeki yaşantılara benzer bulgular içermeyebilir. Ancak genel olarak fikir verebilir. Baden-Württenberg Eyaletinde Türk vatandaşlarının nüfus büyüklüğü 16 eyalet arasında ikinci sırada yer alır ve bu sayı 300.409 kişidir (Ç.S.G.B. 2007: 24) .

Araştırma akademik başarıyı etkileyen öğrenci, aile, okul ve eğitim sisteminden kaynaklı faktörlere yönelik olarak hazırlanmış görüşme soruları ile sınırlıdır. Görüşme formlarında çocukların Almanca ders başarıları, sosyal faaliyetler, ödev başarıları yer alırken diğer derslere yönelik ayrıntılı sorulara yer verilmemiştir.

Bu çalışma Eğitim Bilimleri Enstitüsünce belirlenen üç yıllık bir süre ile sınırlıdır.

(34)

Tanımlar

Kindergarten: Okul öncesi eğitim; zorunlu olmayan ve 3-6 yaş grubunu

kapsayan sistemli eğitimin ilk basamağıdır (TC. Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği, 2002: 29).

Grundschule: Altı yaşını dolduran çocukların başladığı zorunlu eğitimin

genel olarak dört, bazı eyaletlerde altı yıllık ilk basamağıdır. Öğrenciler; ilgi, yetenek, çalışma ve başarılarındaki gelişim süreci dikkate alınarak ilkokul dördüncü sınıf sonunda okul türlerine yönlendirilir (Federal Hükümet Basın ve Enformasyon Dairesi, 1997: 469)

Hauptschule: Temel eğitimde diğer okullara yönlendirilecek derecede

başarılı olamamış öğrencilerin devam ettiği, genel kültür ve mesleklere hazırlama eğitiminin birlikte verildiği bir okul türüdür. Dokuzuncu sınıftan ayrılan öğrenciler, mesleki eğitime devam eder. Başarı düzeyi daha iyi olanlar 10/B diploması alarak bir üst okula devam edebilmektedir (TC. Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği, 2002: 39).

Realschule: Gelecekte teknik yeterlik gerektirecek işlere ve okullara

yönelten orta düzeydeki öğrencilerin yönlendirildiği 6 yıllık okuldur. Mezunları meslek yüksek okullarına ve üniversiteye eş değer okullara yönlendirilir (Federal Hükümet Basın ve Enformasyon Dairesi,1997: 470).

Gymnasium: Okullardaki en başarılı öğrencilerin yönlendirildiği, doğrudan

üniversiteye öğrenci yollayan 8 yıllık liselerdir ve abitur sınavı ile sona erer (Öz, 2001).

Gesamtsachule: Realschule ve Gymnasium karması olan Almanya

genelinde fazla yaygın olmayan bir okul türüdür. Bu okul modelinde Hauptschule, Realschule ve Gymnasium arasındaki yatay geçişler kolaylaştırılmıştır (MEB.Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, 2006: 39)

Abitur: Üniversiteye başvuru derecesini belirleyen lise bitirme sınavıdır ve

buradan alınan belge ile üniversitelere başvurulur (MEB, 2006: 42). .

Sonderschule: Bedensel ve zihinsel engeli olan çocukların durumlarına

uygun eğitimin verildiği bir okul türüdür (Perşembe, 2010: 63) .

Entegrasyon: Entegrasyon kavramında kesin bir tanım olmamakla birlikte,

(35)

kültürleşme kavramları bu kavram yerine kullanılabilmektedir. Kültür değerlerinin, etnik azınlıkların, toplumsal grupların bir bütüne dönüşmesidir de denilebilir (Aktaran, Özdemir, 1988: 2). Entegrasyon kavramını uyum olarak ele alınırsa iki ayrı kültüre ait insanlar arasında belirli oranlarda görülen uyumsuz davranışların en az düzeye indirilmesinin nasıl mümkün olabileceğinin tartışılması, kimin neye, niçin ve ne kadar uyması gerektiği tespit edilmelidir (Özdemir, 1988: 21).

Asimilasyon: Köck P. und Otto H.'ye göre (1976) sosyolojik anlamda bir

bireyin ya da grubun içinde yaşadığı bir grubun ve ya toplumun davranış biçimleri ve normlarına uymasıdır. Asimilasyon süreci bireyin etnik yönden kendine yabancılaşmasını ifade ederken asimilasyon yeni bir dille karşılaşıldığında oluşmaya başlayan, uzun dönem de bir kaç kuşağı içine alan bir süreçtir (Bernsdorf, W.1969. Akt. Özdemir, 1988: 12). Zaman zaman asimilasyon yerine “aclturation, integration” gibi farklı sözcükler kullanılmakta olup asıl yaklaşım yabancı işçi çocuklarının Avrupa kültürüne ve kurumlarına, Avrupai yaşam biçimine uyum sağlaması ile ilgilidir (Vassaf, 2010: 187).

Akademik Başarı: Eğitimde başarı genel olarak okuldaki derslerde

geliştirilen ve takdir edilen notlarla, test puanlarıyla ya da her ikisi ile belirlenen beceriler ve kazanılan bilgileri tanımlar (Erdoğdu, 2006: 97).

Kısaltmalar:

YE: Erkek yönetici, YK: Kadın yönetici

AE: Erkek Alman öğretmen, AK: Kadın Alman öğretmen

TE: Erkek Türk öğretmen,

TK: Kadın Türk öğretmen

ÖE: Erkek öğrenci,

ÖK: Kız öğrenci VE: Erkek veli, VK: Kadın veli

(36)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Giriş

Bu bölümde Almanya'daki Türklerin göç tarihçesi, Alman Eğitim Sistemi ve akademik başarıya ilişkin genel bilgiler yer almaktadır.

Almanya'ya Göçün Tarihçesi

İnsanların bir yerden başka bir yere göçü tarihin her döneminde değişik şekillerde gerçekleşmiştir. Türkiye tarih boyunca önemli göçlerin yaşandığı bir yer olmuştur. Türkiye'den Avrupa'ya göç ise önceleri tamamen ekonomik nedenlerle başlamıştır. En fazla göç edilen ülkelerin başında ise Almanya gelmektedir. Türkler 1961 yılından 2011 yılına dek yarım asırlık bir süreçte göçmen, yabancı, misafir işçi, Almancı, gurbetçi, Avrupalı Türk gibi değişik isimler altında geçici işçilikten kalıcı işçi, işveren ve vatandaşlık statüsünü almışlardır. Almanya'da yaşayan yabancılar arasında yaklaşık üç milyonluk nüfusla ilk sırada yer alırlar.

Göç olgusu sadece politik ya da ekonomik olmayıp sosyal, kültürel, dini ve insani boyutlarıyla oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Göçmenler geldikleri topraklarda geleneksel sosyal statülerini kaybederler ve yeni kültür karşısında var olan değerlerine ilişkin kabulleri sarsıntıya uğrar. Karşılaşılan yeni eğitim ve dil engeli de bu sarsıntıda öne çıkar. Göçmenler içinde bulundukları kültüre karşı ya kendini tamamen yeni kültüre teslim etme, uyum gösterme, eski kültürüne yapışma ya da hiç bir grup içinde yer bulamama gibi farklı refleksler geliştirirler (Düzgün, 2009: 485).

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa ülkeleri ciddi zarar görmüştür. Bu ülkeler ekonomik yönden gelişmek, savaşın izlerini silmek amacıyla yoğun bir iş gücüne ihtiyaç duymuşlar ve gelişmekte olan ülkelerle yaptıkları anlaşmalarla geçici işçi almışlardır. İşçi göçünün devam etmesi üzerine bu göçe sınırlamalar getirilmiş ancak göçmen işçilerin gelişi engellenememiştir. Göçmen işçiler gerek aile birleşimi gerekse kaçak giriş gibi farklı yollarla Avrupa’ya göçü devam ettirmişler, göçmenlerin bir bölümü ise ülkelerine geri dönmeyi tercih etmiştir. İlerleyen zamanlarda büyük çoğunluğu eşlerini ve çocuklarını da yanlarına almışlar, geri dönme düşüncelerine rağmen yerleşik konuma geçmeleri nedeniyle artık Avrupalı olmuşlardır (Şahin, 2010:103-104).

(37)

Türk işçileri, Almanya’da birkaç yıl kalarak maddi birikimle geri dönmeyi düşünüyorlardı ancak Alman ve Türk Hükümetlerinin planlarına göre belli bir çalışma dönemini içeren işçi göçü, daha sonra farklılaşarak kalıcı hale gelmiştir. İşçilerin aile birleşimleri 1970’li yıllarda başlamış, kaçak ve siyasi sığınmacı göçleriyle birlikte hız kazanmıştır. Almanya’da yaklaşık 2.7 milyon Türk vatandaşı yaşamaktadır. İşçi göçünün başlangıcından bu yana yaşananlar her iki toplum için de çok yönlü ve karmaşık sorunları beraberinde getirmiştir. Türk göçmenlerin iç içe geçmiş toplumsal, hukuki, siyasal ve ekonomik varlıkları her iki ülkeyi de kapsayan bir konuma gelmiştir (Perşembe, 2010: 57).

Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim 1961 tarihinde iş gücü anlaşması imzalanmıştır. İlk başta misafir isçi sıfatıyla gönderilen 2700 isçi ile başlayan ve sonraki yıllarda artarak devam eden işçi göçü bugünkü Türk asıllı nüfusun oluşmasına neden olmuştur. Türkler, zamanla bu ülkede hem ana vatanları Türkiye’nin hem de ikinci vatan olarak kabul ettikleri Almanya’nın ekonomik kalkınmasına yardımcı olmuşlar, her iki ülkenin de sosyo-kültürel yapısını etkilemişlerdir. Nitelik ve nicelik açısından değerlendirildiğinde Almanya’daki Türk varlığı karmaşık bir iş gücü göçünün sonucunda ortaya çıkmıştır. Dönmeyi planlayarak gelen isçiler ailelerini de getirerek kalıcı olmuşlardır. Türkler, en çok ekonomik alanda kendilerini gösterirlerken kendilerini ilgilendiren sorunlarda bile yeterince söz sahibi olamamışlardır (Kılıçaslan, 2006: 38-45).

1961 yılında başlayan Türkiye'den işçi göçü önceleri Almanya'ya daha sonra tüm Avrupa' ya doğru gerçekleşmiştir. Bu göç hareketi hem Türkiye hem de göç alan ülkeler için sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan büyük önem taşımaktadır. Almanya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşma 1961 yılından 1973 yılına kadar sürmüştür. Önceleri iki yıllık sözleşmelerle işçi gönderilmiş daha sonra işverenlerin isteğine göre bu süreler uzatılmıştır. Bu sözleşmeler 1974 yılına kadar aile birleşimini kapsamamış bu tarihten sonra işçiler ailelerini de getirmeye başlamışlardır 1981 yılında aile birleşimi konusunda özellikle Türklere kısıtlamalar getirilmiştir (Gündüz, 2009: 317).

Almanya’ya göç eden işçiler, başlangıçta büyük oranda halktan kopuk, işçi yurtlarında barındırılmış ve birçok haktan yoksun, izole bir hayat yaşamışlardır. Zira onların birkaç yıl çalıştıktan sonra ülkelerine dönecekleri hesap edilmiştir. 1973 yılından itibaren Alman işçi istihdamı politikasında değişme olmuş, Avrupalı ve diğer

Şekil

Tablo 2. Baden-Württenberg Eyaleti Öğrenci Sayıları (2010/11)
Tablo 3. Berlin'de Meslek Eğitimi Alan Göçmen Grupların Karşılaştırılması (%)
Tablo 4. Okul Yöneticilerine Ait Kişisel Bilgilere İlişkin Bulgular
Tablo 5. Öğretmenlere Ait Kişisel Bilgilere İlişkin Bulgular
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Üniversite öğrencilerinin başarılarını etkileyen sürükleyici ve engelleyici temel faktörleri tespit etmek ve bunların söz konusu öğrencilerin başarıları ve/veya

Bu çalışmada, Türkiye’nin en önemli dış ticaret ortağı olan Almanya’daki ekonomik beklentilerin Türkiye’deki ekonomik beklentileri etkileyip etkilemediği

Akranlarının Suriyeli öğrenciye destek olduğunu bir öğ- retmen(f=7)“Hep başarılı öğrenciler ile birlikte aynı sırayı paylaştılar ve onlar her konuda

Elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin çoğunluğu sosyal bilgiler dersi içerisinde geçen vatandaşlık ve insan hakları konularına öğrencilerin büyük ilgi

Hastalar›n paralitik taraf femur KMY de¤erleri, sa¤lam tarafa k›yasla anlaml› düzeyde düflüktü (p<0,001) (Tablo 3).. Hastalar›n demografik ve

Elde ed ilen bulgular istatistiki ola- rak değerlend irildiğinde, muhafaza süresince toplam mezotil ik aerob mikroorganizma sayısında meydana ge len değ işimlerin uygu lanan

Araştırma kapsamında öğrenci velilerine yöneltilen “Çocuğunuzun öğretmeni ne yaparsa sizi mutlu eder?” sorusuna öğrenci velilerinin verdiği yanıtların dağılımı

Bir ülkenin ekonomik kalkınması, beşeri sermayesinin büyüklüğü ve sosyo-ekonomik özellikleriyle yakından ilgilidir. Bu bağlamda, nüfusun yıllık artış hızı,