• Sonuç bulunamadı

Aileye (anne ve baba için) ait yaĢ, cinsiyet, öğrenim durumu, meslek, aylık gelir durumları ile aile içinde bulunan birey sayıları değiĢkenleri, çocukların beslenme becerilerini oluĢturan Besin Bilgi Formu, Beslenme AlıĢkanlıkları ve Besin Tüketim Sıklıkları ile karĢılaĢtırmalar yapılmıĢ olup, bulgular sonucunda Ģu yorumlarda bulunabilir:

Kontrol Grubu Ġçin Aileye Yönelik DeğiĢkenler Ġle Çocukların besin Bilgi

Formları Öntest-Sontest Arası Farklılık Analizi‟nde Ģu sonuçlara ulaĢılmıĢtır: ANOVA sonuçlarına göre, p=0,013<0,05 olduğundan annenin meslek gruplarından olan “Emekli” grubuna göre Besin Bilgi Formu Son Test sonuçları farklılık göstermektedir. Bütün demografik değiĢkenler karĢılaĢtırılarak, çocuklara uygulanan Besin Bilgi Formu Ön test ve Son test sonuçlarına göre sadece anne meslek durumu farklılık göstermektedir (Tablo-38). Emekli annelerin çocukları ile beslenme konusunda diğer meslek grubu annelere göre daha çok ilgilendikleri ve besinler hakkında bilgi verdikleri ya da besinleri tanıttıkları düĢünülebilir. Besin Bilgi Formu ile Aileye ait diğer değiĢkenler karĢılaĢtırıldığında bulunan sonuçlara göre bir farklılık bulunmamaktadır. Yani çocukların besin bilgi formu puanları üzerinde ailenin demografik değiĢkenleri kontrol grubu için etken değildir.

Çocukların Beslenme AlıĢkanlıkları ile Aileye Ait değiĢkenlerin karĢılaĢtırıldığı Tablo-39‟daki ANOVA sonuçlarına Tahıllara göre, p=0,008<0,05 olduğundan ailede bulunan birey sayısı gruplarından olan “2” olana göre Beslenme

alıĢkanlıkları Test sonuçları farklılık göstermektedir. Bu bulgulara göre iki kiĢilik ailede yaĢayan çocuklar tahıllardan büyük farklılıkla hoĢlanmamaktadırlar. Bütün demografik değiĢkenler karĢılaĢtırılarak, sadece tahıllar, et ve enerji veren ile yiyecek gruplarında farklılık göstermektedir.

Tablo-40‟da verilen Besin Tüketim Sıklıkları ile Aileye Ait DeğiĢkenlere yönelik Yapılan ANOVA testi sonucuna göre Besin tüketim sıklıkları puanı anne meslek gruplarından “iĢçi” grubunda daha yüksek farklılık göstermektedir. Diğer değiĢkenlerle yapılan karĢılaĢtırmalarda farklılık ortaya çıkmamıĢtır.

Deney A Grubu Aileye yönelik tüm demografik değiĢkenler, besin bilgi formu

ön test ve son test sonuçları ile karĢılaĢtırıldığında hiçbir değiĢkene göre farklılık göstermediği görülmüĢtür. Yani Deney A grubuna ait aileye yönelik değiĢkenler çocukların besin bilgi formu değerlerini etkilememektedir diyebilirz.

Beslenme AlıĢkanlıkları açısından 0,05 anlam seviyesinde ANNOVA farklılık testi ile yapılan ölçüm sonucunda Tablo-41‟de Ģu sonuçlara ulaĢılmıĢtır:

1. Tahıllara göre, baba gelir durumu gruplarından ilki olan “0-750 TL”. olana göre; anne meslek gruplarından olan “iĢçi” olana göre; anne gelir gruplarından olan “1551-2250 TL” olana göre; anne öğrenim durumu gruplarından olan “ilköğretim” olana göre ve ailede bulunan birey sayısı gruplarından olan “6 ve üstü” birey sayısı olana göre Beslenme alıĢkanlıkları Test sonuçları farklılık göstermektedir.

2. Sebzelere göre, p=0,049<0,05 olduğundan baba öğrenim durumu gruplarından olan Lisansüstü olana göre Beslenme alıĢkanlıkları Test sonuçları farklılık göstermektedir.

3. Süt ve Süt ürünlerine göre, p=0,049<0,05 olduğundan anne öğrenim gruplarından olan “Üniversite” olana göre Beslenme alıĢkanlıkları Test sonuçları farklılık göstermektedir. p=0,017<0,05 olduğundan anne gelir gruplarından olan 1551-2250 TL olana göre Beslenme alıĢkanlıkları Test sonuçları farklılık göstermektedir.

Deney A Grubu‟nun Besin tüketim sıklıkları ile aile değiĢkenleri arasındaki

1. Babanın gelir gruplarından “1501-2250 TL.” olan gruba göre Besin Tüketim Sıklığı sonuçları farklılık göstermektedir

2. p=0,003<0,05 olduğundan annenin meslek gruplarından olan “ĠĢçi” grubuna göre Besin Tüketim Sıklığı sonuçları farklılık göstermektedir. 3. Anne gelir gruplarından 751-1500 TL. olan gruba göre Besin Tüketim

Sıklığı sonuçları farklılık göstermektedir (p=0,001<0,05).

Deney B grubu’nda Aileye yönelik tüm demografik değiĢkenler besin bilgi

formu ön test ve son test sonuçları ile karĢılaĢtırıldığında hiçbir değiĢkene göre farklılık göstermemektedir.

Deney B grubuna baba gelir durumu ve baba yaĢ için beslenme alıĢkanlıkları toplam puan ortalamaları arasında fark yoktur hipotezini, Deney B grubuna baba gelir durumu ve baba yaĢ için beslenme alıĢkanlıkları toplam puan ortalamaları arasında fark vardır hipotezine karĢı 0,05 anlam seviyesinde test etmek için ANOVA Testi kullanılmıĢtır. Tablo-43‟te verilen analiz sonuçlarına göre:

1. Süt ve süt ürünlerine göre, p=0,019<0,05 olduğundan baba gelir durumu gruplarından olan 1501-2250 TL olana göre;

2. Et-baklagil-yumurta-yağlı tohumlara göre, baba yaĢ gruplarından olan “46 ve üzeri” olana göre Beslenme alıĢkanlıkları Test sonuçları farklılık göstermektedir (p<0,05).

Aileye yönelik tüm demografik değiĢkenler ile Besin Tüketim Sıklıkları ölçeği normal dağılım göstermekte ama yapılan ANOVA farklılık testi sonuçları karĢılaĢtırıldığında hiçbir değiĢkene göre farklılık göstermemektedir.

Albayrak (1989), Konya il merkezi okul öncesi kurumlarına devam eden 4-6 yaĢ çocukların beslenme alıĢkanlıklarını incelediği araĢtırmasında, ailelere ait değiĢkenlere dayalı sonuçlarından biri de: Annelerin eğitim durumları ile ailelerin gelir durumlarının çocukların beslenme alıĢkanlık puanları üzerinde fazla etkisinin bulunmadığı saptanmıĢtır. 1989 yılında yapılan bu araĢtırma ile araĢtırmamız arasında aileye ait değiĢkenlerin çocukların beslenme alıĢkanlıkları üzerine etkilerinde paralellikler olduğu saptanmıĢtır. Ayrıca, Akar (2006) tarafından, Ankara

ili merkez ilçelerindeki özel ve resmi okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 4- 6 yaĢ arasındaki 362 çocuğun beslenme alıĢkanlıklarını ve yeme davranıĢlarını karĢılaĢtırmak amacı ile sosyo-ekonomik özellikler, beslenme alıĢkanlıkları ve yeme davranıĢlarını tespiti için geliĢtirilen anket formu ile tarama modelinde bir araĢtırma yapılmıĢtır. AraĢtırmanın verilerine göre Ģu sonuçlara ulaĢılmıĢtır: 1. Özel okula devam eden çocukların % 42si ile resmi kurumlara giden çocukların % 44‟ü bazen öğün atladığı, çocukların atladığı öğünün de ağırlıklı olarak öğle öğünü olduğu görülmüĢ. 2. Çocukların %5 5,4‟ünün her gün sebze tüketmediği buna karĢılık özel okullara giden çocukların % 33,8‟inin haftada 1-2 kez hızlı üretilen hazır yiyecekleri tükettikleri tespit edilmiĢtir.

Özdemir (2006)‟in, 1. Sınıf ile 8. Sınıf arası 1124 öğrenci ile çalıĢılan araĢtırmasında, öğrencilerin beslenme davranıĢlarının tespiti için çocuklaraın, sosyodemgorafik özelliklerinın yanı sıra çocuğa ait değiĢkenler olarak vücut ağırlığı, boy ölçümleri, BKĠ tespit edildikten sonra beslenme özelliklerini içeren soruların yer aldığı anket formu uygulanmıĢ. AraĢtırmanın sonucunda, CDC kızlar ve erkekler arasında kilolu ve obez olma açısından 10 yaĢın altındaki çocuklarda prevalansın belirgin olarak yüksek olduğu hesaplanmıĢ. Öğrencilerin büyümeleri üzerinde en önemli belirleyici faktörler; sosyoekonomik durum ile ailelerin eğitim düzeyleridir.

Ayala ve arkadaĢları (2007), 8-18 yaĢ 167 Meksikalı Amerikan çocukların, aile değiĢkenleri ile çocukların beslenme arasındaki iliĢkiyi incelemek amacı ile karĢılaĢtırmalı bir çalıĢma yapmıĢlardır. Aile değiĢkenleri: Ev büyüklüğü, ailenin büyüklüğü, sağlıklı beslenme için aile desteği, birlikte yenilen yemeklerin sayısı, evde fastfood‟un ulaĢılabilirliği, tvdeki yiyecek reklamlarının görülmesi ve çocukların televizyonda gördüğü ürünleri alan ebeveynler ölçülmüĢtür. Televizyonlardaki reklamların çocukların bu ürünlerine olan taleplerini azaltmak için aileye dayalı uygulamalara yer verilmesi gerektiği ortaya çıkmıĢtır.

Hildebrand (2007), okulöncesi dönem çocukları olan ve 238 düĢük gelirli ailenin, meyve ve sebzeye eriĢimini ve kullanımını etkileyen psikososyal etkenlerin değerlendirilmesini araĢtırmıĢtır. araĢtırmada, sebze ve meyvelerin temini ve kullanımında negatif yönlü bir yaklaĢım ortaya çıkmıĢtır.

Altamirano (2007), okulöncesi çocukların beslenmesinde annelerin karar verme sürecini incelemiĢtir. Elde edilen bulgulara göre, düĢük gelir düzeyindeki anneler, çocuklarının yemek yemesi için daha az baskı uygulamaktadır ve çocuğun kilosuna dair daha az endiĢe taĢımaktadırlar. Aile tarafından yapılan yemek yeme baskısı ve çocuğun kilosu hakkındaki ebeveyn kaygısına dair bulgular arasında istatistiki anlamlı farklılıklar bulunmuĢtur.

Gittelsohn ve arkadaĢları (2006), Kızılderili Amerikalıların, gıda satın alırken veya hazırlarken etkisi altında kaldıkları psikososyal faktörlere dair yaptıkları araĢtırmada 270 haneye uygulamıĢlardır. Bu çalıĢmada, bağımsız değiĢkenler: sağlıklı gıda bilgisi, öz yeterlilik, amaçlar çok sorulu ölçekler kullanılarak değerlendirilmiĢtir. Bağımlı değiĢken ise, sağlıklı gıdaların alıĢveriĢ sıklığı ve sağlık piĢirme yöntemlerinin puanları ele alınmıĢtır. ÇalıĢmanın sonucunda, Kızılderililerin yüksek düzeyde Ģeker ve yağ içeren ürünleri daha sağlıklı alternatiflere göre, daha çok tercih ettikleri görülmüĢtür. Hazır gıdalar, diyetlerinin önemli bir kısmını oluĢturmaktadır. Gıdaların yağ oranları üzerinde, çok etkisi olan veya biraz yağ eklenmesi gereken piĢirilme yöntemleri yağ azaltıcı piĢirme yöntemlerine göre daha yaygındır. Gıda edinim ve kullanım alıĢkanlıkları, gıda tüketim amaçları (yumurta piĢirmek amacı ile kullanılan yağlar) sayesinde belirlenebilmektedir. Gıda kullanım amaçları puanları, gıda öz yeterlilik puanları ile ve gıda bilgisine dayalı gıda öz yeterlilik puanları sayesinde belirlenmiĢtir.

Mushi-Brunt ve arkadaĢları (2007), yaptıkları çalıĢmada, 6-12 yaĢ arası çocukların ve ailelerin meyve ve sebze tüketimi ile ilgili algıları ve gıda tüketim davranıĢları arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. ÇalıĢmaya, PARADE çalıĢmasına katılan 555 aile-çocuk çifti katılmıĢtır. Yaptıkları bu çalıĢmada, gelir düzeyi ile meyve sebze tüketimi arasında anlamlı bir iliĢki bulunmamıĢtır. Haftalık olarak, en az meyve ve sebze için para harcanan hanelerde çocuklar, günlük olarak daha az meyve ve sebze tükettikleri ortaya çıkmıĢtır. Meyve ve sebzelere dair fiyat algıları çocukları ve ebeveynlerinin meyve ve sebze tüketimleri ile ilgili olarak istatistiki olarak belirgin olduğu görülmüĢtür. ÇalıĢmadan çıkartılan sonuçlara göre, düĢük maliyetli meyve ve sebzeler hakkında farkındalık oluĢturma kamu sağlığı

gayretlerinin arttırılması gerektiği belirtilmiĢtir. Bu gayretler, düĢük gelir grubu hanelerde meyve ve sebzeleri, daha çok tüketilebilir politikaları ile desteklenebilir.

Onur (2007), ailelerin beslenme bilgi düzeyleri ile sebze-meyve tüketim alıĢkanlıklarını saptamayı amaçlamıĢ ve elde edilen veriler, ailelerin sosyo-ekenomik durumları ile ölçülüp yorumlanmıĢtır. AraĢtırmanın sonuçlarına göre, Bireylerin beslenme puan ortalamaları baĢarı derecesine göre “Ġyi” seviye puan aralığında olduğu saptanmıĢ. En çok atlanan öğün sabah öğünüdür. DüĢük sosyo-ekonomik düzeydeki bireylerin % 95,3‟ü, yüksek sosyo-ekonomik düzeydeki bireylerin ise % 37,7‟si her zaman kahvaltı yapmaktadır. Bireylerin her iki mevsimde de en çok domates, kuru fasulye, patates, kuru soğan, sarımsak gibi sebzeler ile meyve olarak da limon tüketilmektedir.

5.6. Çocuklara Ait DeğiĢkenlerin Çocukların Beslenme Becerileri Üzerilerine