2. ÇOCUK ve SUÇ
2.5. ÇOCUK SUÇLULUĞUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER
2.5.1. Ailenin Suça Etkisi
2.5.1.1. Aile Tiplerinin ve Tutumlarının Çocuk Suçluluğuna Etkisi
Modernleşme ve sanayileşme ile beraber kentlere yerleşen, ianne, baba ve çocuklardan oluşan aile tipinei “çekirdekiaile” denir (Sarı, 2013:17-39). Anne, ibaba veievlenmemiş çocuklardanioluşan buiküçük aileleriyalnız bireyisayısıyla değiliyapısıyla
daidiğeriaile türlerindenifarklılıkigöstermektedir. Çekirdekiaile, kentlerdekiiyaşam ve
üretim koşullarına bağlı olarak doğmuştur. Çekirdekiailede yetişeniçocuklara karşıianne babaitutumu (baskıcı, serbest) çocuğunisuça yönelmesindeietken birimaddedir, ayrıca
hane içerisinde dede, nene gibi büyük ebeveynlerin bulunmaması çocukların geleneksel aile kültüründen yoksun kalmasına ve bireyselciliğin ön plana çıkmasına neden olabilmektedir. Çocuğun değerikavramlarını, suçiolan ve suçiolmayan konusundaki düşüncelerini netleştirememesine ve pedagojikiproblemlerleikarşılaşmasına neden
olabilmektedir (Işıktaç, 1999).
Günümüzdeigeniş aileiyapısının yeriniigiderek çekirdekiaile yapısınınialdığı, bu
aile yapısı içerisinde çocuk ve gençlerin geleneksel kontrolünün giderek azaldığı görülmektedir. Ne yazık ki denetimdekiiaksaklık veieksiklikler suçunien güçlü
nedenlerinden birisi olarak karşımızaiçıkmaktadır (Şengül, 2012:14-15). Geniş
aileninietkisininiazalmasının, bireysellik, ibağımsızlık veiizolasyon (bireyiniaileden veiya toplumdaniayrıitutulması) üzerindeidolaylı birietkisi olduğuigörülmektedir.
Günümüzdeigeniş aileiyapılarındakiibu değişiminianlaşılmasının suçluidavranışın
temelindeiyatan sosyalifaktörleriniortaya çıkartılmasındaibir başlangıçinoktası olması
açısından önemitaşımaktadır (Uzun, 2015:37).
2.5.1.1.2. Geniş/Kalabalık Aile
Ana, ibaba veioğullarıylaibirlikte, oğulların eşleri veiçocuklarının bir arada
olmasından meydana gelen aileitipine “Genişiaile” denir (Sarı, 2013:17-39). Ailede kişi
kalabalık ailelerde aileyeisadece babaitarafından getirilenisınırlıigelir, kalabalıkiailenin ekonomikiyöndenisıkıntı çekmesineinedeniolurken; bununiyanında çocukların
kontrolünün anne babaitarafından sağlanmasınıidaigüçleştirmektedir (Ergündüz,
2010:164). Çocukisayısının fazlaiolduğu ailelerde, ebeveyniilgisinin veiaile içiieğitimin
yetersizihaleigelmesi, kişiibaşınaidüşenialanın azalması, heriçocuğun aileninisahip olduğu sınırlı imkan ve avantajlardanialdığıipayın azalması, içocukların temel
ihtiyaçlarının yeterliidüzeydeikarşılanamaması veiörgünieğitim olanaklarından
yararlanmaması gibi zorluklarıniyaşanması; demografik yapının aile üzerinde
oluşturduğu sıkıntılardan başlıcalarıdır. Bu bağlamda ailenin demografik yapısıyla çocuk suçluluğu arasında ilişki çocuğun suça yönlenmesinde etkili unsur olmaktadır.
iYetersiz imkânlarıiolan birievde ekonomikidüzey aynıiiken nüfusiartmakta, yaşanılan konut değiştirilmemekteidolayısıyla, aileiiçerisinde çeşitli sorunlar yaşanmakta; bunlar
ise çocuğu sokağaidolayısıyla suçaiyönlendirmektedir. Bununla beraber ailede
ekonomik zorlanmalar, aile içi çatışmalara ve buna bağlı aile içi şiddete ve ailenin parçalanmasına kadar gidebilmektedir. Parçalanmış ailede yetişen çocuk sokağa yönelerek burada olumsuz yönlendirmelerin etkisiyle suça yönelecektir (İçli, 2009:141).
Ailedeki birey sayısı artarken aynı oranda ekonomik gelirin artmadığı durumlarda çocuklarıniokul yerine para kazanmaya gönderilmesi zorunluluğunu
doğurmakta; buna paralel olarakiçocuklarda suçaiyönelme oranınıniarttığı
görülmektedir. Kazancının büyük bir çoğunluğuylaiaile bütçesineikatılmak zorunda klan
çocuk, kendiniikanıtlama, yaşıtlarınaiözenme duygularınınietkisiyle kolaycaisuç
işlemeye yönelebilmektedir (Gökpınar, 2007:220).
Yavuzer’in tanımlamasına göre (2009); bir konuttaki kalabalıktan, oda başına ikiden çok yetişkin insanın düşmesi anlaşılır. Bu hesaba göre 10 yaşından küçük iki çocuk, bir yetişkine eşit kabul edilmektedir. Yapılan bazı araştırmalar, sık rastlanan bir vaka olarak 7 veyaidahaiyukarıiyaşlardai3-4 kıziveya erkekikardeşin aynı yatakta
yattığını, bazen de anne babanıniarada perdeiolmaksızın çocuklarıylaiaynı odadaiyatmak durumundaikaldığını belirlemiştir. Böyleibir ortamdaianne babanınikendilerine ait gizli değerleri (cinsel yaşamlarını) saklıitutmaları çokizordur (Dinç, 2013:46). Bunaişahit
olaniçocuğunierken yaşlardaicinselliğe yönelimigöstereceği tahminiedilen bir sonuç olması açısından tedirgin edici bir durumur.
2.5.1.1.3.Parçalanmış/Tek Ebeveynli Aile
Toplumsalidüzene sahipiolan biriailenin suçlulukiolgusuna karşıiideal bir sigortaya sahip olduğunuidüşünen Yavuzer, bununitersi durumununiayrılık, ölüm gibi
nedenlerle toplumsal işlevini yitiren ailelerdeiyetişen çocuklarınida sorumluluğunu
yitirdiğini belirtir. Yapılan birçok araştırmada çocuk suçluluğuna en çok etki eden unsurun bozuk aile düzeni olduğunu ifade etmektedir (Yavuzer, 1985:132). Parçalanmış aile, çocuğunitoplumsallaşmaisürecini kesintiyeiuğratması nedeniyleihatalı veieksik biritoplumsallaşmayaiyoliaçar. Hatalıiveieksik toplumsallaşmanınisonuçlarından biri de
suçtur. Aileniniparçalanmış olmasıiveyaiaile bireylerindeniherhangi birininiolmaması
durumuiçocukların suçiniteliğindekiidavranışlara yönelmesindeietkili bir risk faktörü
olabilmektedir (Demirkan, Sayı:160, 2015). Anne ve babanın ikisi veya ikisinde birinin eksikliği, çocuk üzerinde kurulacak denetim ve kontrolün, çocuğun kişilik ve karakter yapısının oluşmasının ve çocuğun sosyalleşmesinin eksik veya hatalı olmasına yol açacaktır.
Erikson, bir çocuğun ilk 18 ayını “güven” ve “güvensizlik” evresi olarak tanımlamaktadır. Bebeğin bu dönemdeki tüm gereksinimlerinin anne tarafından sağlanması bebek ile anne arasında güven ilişkisini kurarak çocuğun ileriki yaşlarında çevresine karşı kendini daha değerli ve çevresine karşı daha güvenilir hissetmesini sağlayacaktır; aksi durumda gereksinimleri yeterince karşılanmayan çocuk öteki evrelere sağlıklı geçiş yapamayacaktır (Yavuzer, 1985:100). Küçüklükten güven ilişkisini kuramayan çocuk ileriki yaşlarında bunun da etkisiyle ailede bulamadığı güveni, sevgiyi dışarıda, sokakta arayacaktır. Bu ailelerde büyüyen çocukların toplumsallaşmalarında meydana gelen eksiklikler nedeniyle çevreden gelebilecek risklere ve olumsuz yönlendirmelere karşı daha fazla açık olduğu görülmüştür.
Aileiüyelerinden birininiölümü deiçocuk içiniörseleyiciibiriyaşam deneyimi
olacaktır. Kayıptanisonra aileiiçinde çözülmeleriyaşanmakta, ailedeiotorite kaynağınun
yitirilmekte, çocuğunievden uzaklaşmasınaiyoliaçabilmektedir. Babasınıiküçük yaşta
kaybeden çocukların yoğun ekonomik sıkıntılariyaşaması nedeniyleiaileye destekiolmak amacıylaiküçükiyaşlarda çalışmayaibaşladıklarıigörülmektedir. Bu da çocuğun aile
2008:115). Buna eşi cezaevine giren kadınlar da eklenebilir. Yaşamla mücadelede tek başına kalan ve çocuklarını daha azikontrol eden ebeveyn çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmekiiçin evinidışında olaniyerlerde (tarla, evitemizliği, iişiyeri, v.b.) kalmakizorunda olmasıinedeniyle çocuklarıiile ilgilenememekteiveiçocukları üzerinde
gerekli denetimi sağlayamamaktadırlar. Böyleceiçocuklar zamanlarınıniçoğunu
sokaktaigeçirebilmekte veisuça yönelmeiaçısından riskialtındaibulunmaktadırlar.
2.5.1.1.4. Baskıcı/Otoriter Aile
Çocuğun denetimi sağlanırken disipliniyöntemi olarakiçocuklara sık ve ölçüsüz
bir şekilde şiddet uygulanması, çocuklarıisuça iteninedenler arasındaisayılabilir
(Gökpınar, 2007:219). Dünyaigenelinde veiülkemizde çocukisuçları veiebeveyn tutumlarıiarasındaki ilişkiyiiortaya koymayaiyönelik birçok araştırmaigerçekleştirilmiş
veigerçekleştirilmeye devamiedilmektedir. 2004iyılında, cinselisuçtan hükümigiymiş
çocuklarlaiilgiliiyapılan araştırmaisırasında görüşüleniçocukların ailelerindeikısıtlayıcı
veibaskıcı yaida aşırıiserbestlik tanıyanitutumlar olarakiiki tipikive uçtaianne baba tutumunun hakim olduğu görülmüştür (Demirkan, 2015, Sayı:160). Bu nedenledir ki anne baba tutumunun çocuğun kişilik ve karakter yapısı üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Ailedekiiolumsuz etkileşim, disiplinianlayışı veiyöntemleri, çocuğu zamanla
aileden uzaklaştırabilmektedir. Buiuzaklaşma çocuğunikendisini dışarıdaivarietme, ortayaikoyma çabasınaigirmesine nedeniolacağından çocuğunisuça itilmesinde uygun
ortamlar yaratacaktır (Gökpınar, 2007:217). Ayrıcaibaskıcı, bedenselicezalara yeriveren, çocuğaikarşı yeterliisevgi veiilgi göstermeyeniailelerde yetişeniçocuklarda saldırganlık
belirtilerine, kızma ve öfkeigibi duygularaida sıklıklairastlanmaktadır. Çocuğun
doğrudan doğruya bu duygularını anneibabaya yansıtmasıiyasaklandığından, çocukiöfke
ve saldırganlıkiduygularını içineiatar. Bir süre sonra dışarıya açılan çocuk bu öfke ve
saldırganlığını dışarıda etrafında bulunan kişilere gösterecektir.
2.5.1.1.5. Serbest Aile
Çocuğu tüm isteklerinde serbestibırakan aşırıihoşgörülü ya da umursamaz bir
yoliaçabileceği gibiiçocukların buiolumsuzidavranışları, anne-baba-çocukiilişkisini,
gelişiminiilerikiievrelerinde daha daibozabilecektir. Hattaianti-sosyalidavranışlara ve
suçluluğa dahiidönüşebilecektir (Sürücü, A. &Arslan, 2002). Bununla beraber çocuğun
her hareketinin anneibaba tarafındanibağışlanması suçiişlemenin veisuçlu kişiliğin
oluşmasının nedenlerindenibiridir. Çünküiçocuk suçiişlediğinde heridefasında
bağışlanacağına inanır veiözellikleiçocuğuniilkisuç işlediğindeibağışlanması veihoş
görülmesiiçocuğuniyeniisuçlariişlemesindeiteşvikiediciibir etkeniolacaktır (Kunt, 2003).
Örneğiniçocuğun küçükiyaşlarda arkadaşınıniçokibeğendiği oyuncağınıiizinsiz alması
karşısında anne babanın alacağıitutum çokiönemlidir yaida sözgelimiiçocuğun okuldaki
olumsuz davranışlarıikarşısında anneiveibabanınigereğindenifazla koruyucuitutum yaida görmezdenigelme (benimiçocuğumiyapmaz?) durumuiçocuğunibu davranışını
pekiştirmesine nedeniolabilmektedir.
2.5.1.1.6. Hoşgörülü/Demokratik Aile
AileninAçocuğaAkarşıAolan yaklaşımıAve tutumları, çocuğunidavranışlarının
şekillenmesindeibüyük biriönemeisahiptir. Aşırıibaskıcı biriailenin çocuğuiçekingenive özgüveniiolmayan kişiiözellikleri gösterebilirken; bunaikarşılık, birbirine güven
duygusunun haim olduğu, kişilerinibirbirini duyguiveidüşüncelerine önemiverdiği,
demokratikibiriaile yapısıiiçerisinde yetişmişibiriçocuk, özgüvenisahibi veiistediklerini rahatçaiifadeiedebilenibir bireyiolarak yetişiridiyebiliriz (Demirkan, Sayı:160, 2015). Aileiiçerisinde sözihakkı verilen, kendiniideğerli hisseden, düşünceleriniidoğru yolla
ifade edebilen, özgüvenigelişimi açısındanisağlıklı olaniçocuklar kolayikolay şiddeteive suç niteliğindekiidavranışlara yönelmezler. Araştırmacılaraigöre, hoşgörülüive demokratik ailelerde büyüyen çocuklar, arkadaşlarıyla ilişkilerindeidaha etkin, girişken, iyaratıcı fikirleriöneisürebilen, fikirleriniiserbestçeieyleme dökmeieğiliminde görülen
çocuklar olmaktadırlar. Buitür çocuklardaikendiniidenetlemeiarzusuna daha erken rastlanmaktadır (Sürücü & Arslan, 2002).
2.5.1.2. Ailede Suç Öyküsünün Bulunmasının Çocuk Suçluluğuna Etkisi