2. ÇOCUK ve SUÇ
2.6. Çocuğun En Çok Karıştığı/İşlediği Suç Türleri
Gerekiçok sayıdaisuç türününiolması (hırsızlık, taciz/tecavüz, zimmete para geçirme, adam yaralama, adam öldürme, mala zarar verme, dolandırıcılık, rüşvet, gasp, v.b.), gerek suçlulukla bağlantılıiçokisayıda değişkeninivariolması (yoksulluk, iişsizlik, ieşitsizlik, isuçlu akranigrubu, sorunluiaile yapısı, göç, ialkol ve uyuşturucu, iyerleşim
yerininiözelliği, ikültür, yaftalanmaivb.) ve gerekse de suç işleyenlerin sahip olduğu
bireysel özelliklerinin (yaş durumları, medeni durumları, eğitim durumları, mesleki yapıları, toplumsallaşma biçimleri, cinsiyet durumu vb.) farklılık arz etmesi gibi nedenler, suç olgusunun çok boyutlu açıklanmasını gerekli kılmıştır (Aktaran Güllü &Yıldırım, Kızmaz, 2016:50). Her bölgenin kendi sosyo-ekonomik, kültürel yapısına göre suç türleri ve suç oranı olduğu ve kendi içinde değişkenlik gösterdiği bilinmektedir. Bu sebeple her yerleşim alanının kendi koşulları dikkate alımak suretiyle suç önleme politikalarıigeliştirilmesi dahaidoğru biriyaklaşımiolmakla birlikte geliştirilecek çözüm yollarının etki derecesini arttıracağı düşünülmektedir. En çok işlenen türleri genel bir bakış açısıyla incelenecek olursa bunlar üç başlık altında incelenebilir:
2.6.1. ŞahsaiKarşı İşleneniSuçlar
Şahsaikarşıisuçlariiçerisinden özellikle “Yaralama suçu” çocuk suçluluğunda
önemli bir noktada yer almaktadır. YaralamaiSuçu: “Kastenibir başkasının vücuduna
acı veren veya sağlığınıniya da algılamaiyeteneğinin bozulmasınaineden olmak
durumunda ortaya çıkan suç türüdür. Kasten yaralama, Kasteniyaralama, taksirle
yaralama bu suç grubu içerisinde değerlendirilmektedir” (CMK, i2004, m. i86-87-88-
almaktadır. Evde, okulda, sokakta, iş yerinde, medyadaişiddetiigören, şiddeteimaruz kalaniçocuk şiddetiiöğrenmekte veibir süre sonraimaruzikaldığı, şahitiolduğu şiddetin
uygulayıcısı durumuna gelebilmektedir. Günümüzde çocuklar özellikle akran grupları arasında yaşanan anlaşmazlıkları büyük çoğunlukla şiddete başvurarak çözmeye çalışmakta olduğunu görmekteyiz. Kişiler arasında yaşanan iletişim kopukluğunun çocuklar arasında da yaygın bir hal aldığı görülmektedir. Bunun dışında çocuklar arasında yaralama suçu kadar yoğun işlenmese de şahsa karşı suçlardan biri olan kasten veya bilerek adam öldürmek suçu da 18 yaş altı çocuklarda görülen ve geleceğimizin teminatı olan çocuklar için son derece riskli bir durumdur.
2.6.2. Mala Karşı İşlenen Suçlar
Geneliolarak bakıldığındaiTürkiye’deisuça sürükleneniçocuklar bakımından
karşılaşılan en yoğun suç türü “mala karşı suçlar” olup bunlar arasında da “hırsızlık” ve “gasp” suçlarıiön planaiçıkmaktadır. Hırsızlık: i “Zilyedininirızası olmadanibaşkasına
aititaşınıribirimalı, kendisineiveya başkasınaibir yarar sağlamakimaksadıyla
bulunduğu yerden alınması suretiyle ortaya çıkan suç türüdür.” (TCK, 2004, m.141-
147). Nitelikliihırsızlık, ikullanma hırsızlığıibu suç grubu içerisinde
değerlendirilmektedir. Gasp: “Biribaşkasını, ikendisinin veyaiyakınının hayatına, ivücut
veyaicinsel dokunulmazlığınaiyönelik birisaldırı gerçekleştireceğindeniya da malvarlığı
itibarıyla büyükibir zararaiuğratacağındanibahisle tehditiederek veyaicebir kullanarak,
birimalı teslimeiveya malınialınmasına karşıikoymamaya mecbur” (TCK, 2004 m.148)
kılınmasıidurumunda ortayaiçıkan suçitürleridir. Çocukların içindeibulundukları sosyal
ve kültürel çevreniniyaklaşımları ileiekonomikiyoksunlukları onları suça
sürüklemektedir. Günümüzde kolluk kayıtlarında büyük oranda artış kaydeden “hırsızlık” suçu, suçların önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu nedenle bu suçların nerelerde işlendiği, suçluların ve mağdurların genel yapısını tasvir etmek ne kadar önemli ise, bu suçlarınineden işlendiğiniianlamak, nedenibazı mağdurların seçildiğini
açıklamak veya neden bazı mahallelerde fazlaca suç işlendiğini açıklamak bir o kadar önemlidir (Yücel, 2002).
Hırsızlık suçunun ilkiplanda dahaiçokiekonomikizorluklarinedeniyleiyapıldığı,
çocuğun ihtiyaçlarınıikarşılamak içinibu yolaibaşvurduğuidüşünülebilir.
Gerçekteinedenlerinive tehlikeninien büyüğüianaibabanın sevgi, şefkativeibakımından
aileniniveiokulunidenetiminden uzakikalmanın verdiğiibir
başıboşlukiiçindeisuçaiyönelmekte, sevgiiveisevecenlikieksikliğini gidermekiiçin bu
yolaibaşvurmaktadır (Hancı, 1999). Biribaşka nedeniiiseiçocukların aileleriitarafından
yaşlarınıniküçüklüğü nedeniyleidaha az cezaialacaklarındanidolayı
kullanılmalarıidışında, sevgiieksikliği, çocuklarıniçevresi tarafındaniilgiigörmemesi, ibelirli bir grubaigirmek isteyeniçocuğun o grupiüyeleri tarafındanikullanılması,
çocuğunikendine haksızlıkiyaptıklarını düşündüğüikişilerden intikamialmaya çalışması
vs. igelmektedir (Toprak, 2011:326).
İnsanların başkasına ait bir eşyayı, malı çalması, çoğu kez çaldığı nesneye sahip olma isteklerinden doğması biçiminde açıklanırken; bu konuda Psikanalistler farklı bir yorum getiriştir. Onlara göre; çalma olayının çalınan nesnenin bilinçaltında arzulanan ama elde edilmesi yasak olan nesnelerin bir görüntüsü olduğunu savunur. Yani hırsızlık yapan bir çocuk başkasına ait bir malı (yiyecek, para, eşya) çalarken, yalnızca fizyolojik gereksinimlerini gidermekle kalmaz aynı zamanda sevgi eksikliğini de gidermiş olacaktır (Yavuzer, 1985:61).
2.6.3.Cinsel Suçlar
CinseliSuçlar: “Cinselidavranışlarla birikimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal
edilmesi durumunda ortaya çıkan suçitürüdür. Çocuklarınicinsel istismarı, reşit
olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz bu suç grubu içerisinde değerlendirilmektedir”
(TCK, 2004, madde 102-103-104-105). Cinselisuçlar arasında toplumsal yapıyı meşkul
eden ve bir anlamda alarm veren sorun alanlarından biri ise çocuklara yönelik cinsel suçlariveyaikavramsal tanımlamaylaiçocuğa yönelikicinseliistismardır. (Acar, 2012:15).
Ceyhaniilçesine baktığımızdaigörülenicinsel suçlariiçerisinde; Reşitiolmayanla cinsel ilişki (erken yaşta evlilik) ve çocuğunicinsel istismarıibulunmaktadır. Çocuğa yönelik
cinsel istismar olaylarındaisayısı az olmaklaibirlikteigörülenibirisuçitürüdür.
Sonuçiolarak; suçidavranışı, büyükiölçüde belirli birisorunun çözümüne yönelik
olarak ortaya çıkan bir sonuçtur. Daha açık bir ifade ile hırsızlık yapan parasal sorununu, tecavüz edenicinsel istek sorununuiveya cinayetiişleyen birey; miras
bölüşümü, alacak verecek meselesi, hakarete uğrama gibi çok farklı değişkenlerde biriaraya gelebilecekiproblemlerini hukuklaiçelişen bir tarzlaiçözme çabasınıisergilemiş
olanisorunların insancıl, hukuksaliveirasyonel bir biçimdeiçözümlenmesinde eğitim
düzeyinin etkisi yadsınamaz (Kızmaz, 2004:293). Sadece eğitim düzeyi değil, bunun yanında çocuğun anne ve babasının çocuğa yönelik takındığı tutum ve davranışları, çocuğa yönelik denetimi, çocuğun içinde yaşadığı sosyal çevrenin sosyo-ekonomik ve kültürel durumu gibi daha birçok etken çocuğun suça yönelimini arttırıcı etkenler arasında sayılabilir. Bu nedenle önleyici tedbirler alınırken bunların dikkate alınması sorunun çözümüne yönelik kolaylaştırıcı olacaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. ÇOCUĞUN TUTUKLANMASI VE CEZALANDIRILMASI SÜRECİ İLE BU