• Sonuç bulunamadı

3.2.2.1. Teması

Filmin rastlantı olarak tanımladığı bir trafik kazası sonucu üç kişinin kesişen ve iç içice geçmiş hayatlarını konu alır.

3.2.2.2. Filmin Geniş Özeti ( Cristina Peck )

Cristina Peck, Mimar Michael Peck ile evlidir. Laura Peck ve Kedia Peck adında iki kızları vardır. Cristina Peck evliliğinin ilk yıllarında büyük sıkıntılar çekmiştir. Grup terapisi alır. Terapi sırasında hastanede kalbi durmasına rağmen bu sıkıntılı durumdan kurtulmuştur. İyileşme sürecinde ilk kızının doğumu, eşi Michael Peck’in bütün zamanını ona ayırması ve çabaları sayesinde hayata tutunabilmiştir. Ama halen eski bir kokain bağımlısı olduğu için grup terapilerine katılmaktadır. Yüzmeyi çok sevmektedir. Düzenli olarak bir spor kompleksine gitmekte ve kızlarıyla birlikte (pasta yaparak) vakit geçirmektedir.

Cristina Peck, arkadaşı Claudia ile birlikte yüzmektedir. Telefonunun sesini duyan Claudia durumu kendisine ilettiğinde havuzdan çıkar ve telefonuna bakar. Arkadaşı Claudia’nın havuz içerisinde bir tur daha atma teklifini nazikçe geri çevirerek çantasını alır, eşi Michael Peck ve kızlarının onu beklediğini söyleyerek havuzdan eve gitmek üzere çıkar.

134

Eve geldiğinde kızlarına seslenir ama ses veren yoktur. Telefonuna bırakılan mesajlarını dinler. İlk mesaj babasına aittir ve onunla hafta içi bir gün yemek yemek istemektedir. İkinci mesaj ise kocası Michael’e aittir. Ardından eşi Michael Peck’in kızlarla birlikte eve dönüş yolunda bıraktığı mesajı gülümseyerek dinler.

Michael Peck, kızları Laura Peck ve Kedia Peck birlikte dondurma yerler197. Bir süre eğlendikten sonra eve gitmek üzere çıkarlar. Yürürken kızları Laura Peck ve Kedia Peck kaldırıma konan güvercinin peşinden koşarlar. Bir taraftan Michale Peck onları güvercini incitmemeleri konusunda uyarırken diğer yandan eşi Cristina Peck’i arayıp telefonuna mesaj bırakır. Yürüdükleri yol üzerinde bulunan müstakil bir evin bahçesinde sonbahar yapraklarını temizleyen genç bahçıvan Lucio’ya cumartesi kendi bahçesini de unutmaması gerektiği konusunda uyarır. Ardında kaldırım boyunca devam ederler yürümeye. Kamera açısı Lucio’da kalır ve yoldan kamyonetiyle Jack Jordon geçer ve bir süre sonra firen sesleri duyulur. Elinde sonbahar yapraklarını süpüren makineyi atarak hemen olay yerine koşar Lucio. 26 Ekim saat 15’de gerçekleşmiştir kaza. Michael 37 yaşındadır.

Çocukların odasını toplar Cristina Peck. Mutfağa geçtiği ve yemek masasını hazırlamaya yeltendiği sırada ev telefonu çalar. Telefon açar ve apar topar hastaneye gider. Danışmaya kızları Laura Peck ve Kedia Peck ile eşi Michale Peck’in adlarını verir. Danışmadaki kadın birkaç dakika isteyerek içeriye gider ve doktorlara haber verir. Bu sırada hastaneye babası, arkadaşı Claudia’da haberi alarak gelirler ve neler olduğunu sorarlar.

Cristina Peck’in yanına doktor gelir. İki kızının da hastaneye zamanında yetiştirilemediğini ve kaza yerinde hayatını kaybettiğini, kocasının ise durumunun ağır olduğunu ifade eder. Kızlarını görmek ister ama doktorlar bunu tavsiye etmez. Doktorlar eşinin düşük beyin faaliyeti gösterdiğini söyler ve ayrılır. Cristina Peck ise babasına sarılır, ağlar.

Michale Peck’in durumu kötüdür ve hastanede bekledikleri sırada organ bağışı için bir yetkili dernek üyeleri Cristina Peck’i bilgilendirir. Gerekli formaliteleri imzalatır. Hastaneden ayrılırken bir poşetin içinde kızları ve eşinin

135

kaza sırasında üzerlerindeki kıyafetleri ve özel eşyaları verilir. Claudia, babası ve Cristina Peck birlikte koridordan yürüyerek çıkar. Eş zamanlı olarak Paul Rivers hastaneye kalp ameliyatı olmak için çağrılmıştır. Hastaneye eşi Mary Rivers ile birlikte gelmiştir. Paul Rivers ameliyata alındığında Mary Rivers hastane koridorunda Claudia ve babası ile birlikte eşi ve çocuklarının üzerindeki eşyaların verildiği poşette sarılmış olarak güçlükle ayakta durabilecek şekilde hastaneden çıkan Cristina Peck ile koridorda karşılaşır.

Michael Peck, kızları Laura Peck ve Kedia Peck’in cenazelerinde babası Cristina Peck’i telkin etmeye çalışır. Bir şeyler yiyip yememesinden başlayan konuşma ardında annesi öldüğünden toparlanamayacağını sandığını ama hayatın devam ettiğinden söz eder. ‘‘Annen öldüğünde üstesinden gelemeyeceğimi düşünmüştüm, ayağa kalkamayacak gibi hissetmiştim’’der ve sözünü Cristina Peck keser: ‘‘Annem öldüğünde ne düşündüm biliyor musun? Senin nasıl olup da insanlarla yeniden konuştuğunu anlayamadım’’ diye karşılık verir.

Ardından konuklar salonda konuşurlarken mutfağa geçerek içki alır. Arkadaşı Claudia kalmasını isteyip istemediğini sorar. ‘‘Hayır’’ cevabını alınca; polisin aradığını ve karakola gidip suçlama yapması gerektiğini söyler. Cristina Peck’e her ne yaparsa yapsın çocukları ve eşini geri getiremeyeceğini söyler. Yalnız kalmak istediğini ifade eder.

Cristina Peck evde poşetin içinde kanlı elbiseler çıkartarak bazılarını yıkar bir taraftan da sigara ve içki içmektedir. Kedia Peck’in her zaman mavi ayakkabılar istediğini ama almadığı, öldüğünde ise üzerinde kırmızı ayakkabılar olduğu için poşetten çıkan kırmızı ayakkabılara uzun uzun bakar.

Barda uyuşturucu satışı yapan arkadaşı Ana’yı arar ama konuşmadan telefonu kapatır. Kızlarının evde kalan eşyalarını toparlar, çocukların yatak odalarına giremez kapı aralığından bakmakla yetinir.

( Paul Rivers )

Paul Rivers matematik profesörüdür. Sigara içmektedir ve kalp yetmezliği sorunu yaşamaktadır. Mary Rivers ile evlidir. Paul Rivers’ın hastalığında dolayı ilişkilerinde erteledikleri bazı sorunlar mevcuttur. Bu sorunlar öylesine derindir ki geçmişte ayrılmaya kadar varmış ve o dönem hamile olan Mary Rivers sorunlu bir kürtaj yaşamıştır. Şimdi ise Paul Rivers’a uygun kalp bulunamazsa bir ay ancak

136

ömrü kalmıştır. Ondan çocuk istemektedir. Görüştüğü uzman doktor ise geçmişte yaptırdığı kürtajın neden olduğu sorunları atlatması için ameliyat olması gerektiğini ve bu ameliyattan sonra 3 ay içerisinde hamile kalabileceğini ifade etmektedir.

Paul Rivers evde bilgisayarda satranç oynayarak sıkıntılarını bir an olsun gidermeye çalışmakta ve rahat nefes alabilmek için tüple dolaşmaktadır. Doktorun yasaklamasına rağmen lavaboda ilaç kutusunun içinde sakladığı sigarayı eşi Mary Rivers’den gizleyerek içmektedir. Doktorla yaptığı görüşme sonrası eve gelen karısı ise Paul Rivers’ı öpünce sigara içtiğini anlar, lavaboya giderek sigaraları bulup yok eder.

Gece yatmak üzere iken Mary Rivers makyajını temizler, Paul Rivers ise yatağa uzanmış konuşmaktadır. Mary Rivers’ın Paul Rivers’a bakmak, evi temizlemek ve yemek yapması için tutuğu kişiyi kovduğundan bahseder. Mary Rivers doğum kliniğine gittiğini söyler. Ameliyat olup hamile kalacağını ifade eder. Ama Paul Rivers’ın spermlerini bağışlaması gerekmektedir. Paul Rivers ise bakamayacağı bir çocuk yapmak taraftarı değildir. Eşi Mary Rivers ise ondan çocuğu olmasını çok istemektedir ve bunu kendisi için yapmasını ister.

Paul Rivers ve eşi Mary Rivers doktorun yanına giderler. Doktor Paul Rivers’a muhtemelen çocuğu hiç göremeyeceğini söyler ve durumu bilincinde olmasını ister. Sonrada spermini almak için ayrı bir odaya alır.

Gece Paul Rivers ve eşi Mary Rivers yattıkları sırada çağrı cihazı çalar ve hastaneyi Mary Rivers aradığında nereye götürmesi gerektiğini sorar. Hastanede ameliyata alınır. Paul Rivers ameliyata girdiğinde eşi Mary Rivers koridordan Cristina Peck yanın Claudia ve babası ile birlikte hastaneden çıkmaktadır.

Paul Rivers hastane odasında solunum cihazına bağlanmış bir şekilde nefes alıp vererek hayatını sürdürebilmektedir. Kalp nakil ameliyatını yapan doktorlar genel ve rutin kontrollerini yapmaktadır. Bu sırada onun isteği üzerine kavanoz içinde kendi kalbi eline verilmiştir. Kalbini yattığı yerden inceler. Giderek iyileşen Paul Rivers’ı gözetim altında bulundurulduğu hastane odasına gelen doktora bağışçıyı merakla sormaktadır. Doktor ise hastane kuralları gereği bilmemesi gerektiği söylenmektedir. Hemşire ise bağış derneği aracılığıyla bir teşekkür mektubu yazabileceğini belirtir.

137

Hastaneden çıkan ve artık eski sağlığına kavuşan Paul Rivers dostlarıyla birlikte yemek yedikleri ve eğlendikleri bir sırada Mary Rivers şampanya kadehine bıçakla vurarak söz ister. Ameliyat olacağını ardından suni döllenme ile çocuk sahibi olacaklarını dostlarıyla paylaşır. Paul Rivers ise hiçbir şey demez. Yemekten sonra Mary Rivers bulaşıkları yıkarken neden bu konuyu misafirlerle paylaştığını sorar Paul Rivers. Mary Rivers ısrarla çocuk istemesine rağmen Paul Rivers bu konuyu tekrar düşünmek istemektedir. Bir taraftan da kalbi bağışlayanın ismini bulmaya çalışmaktadır. Bu işlerde iyi olan Bay P.I. vasıtasıyla bilgi edinmeye çalışır; bilgi almak için bowling salonunda buluşurlar. Şahısla daha önce buluşmak istediği fakat adamın yoğunluğunda dolayı buluşamadıkları arada geçen konuşmadan anlaşılır. Ardından da yemek yenen bir kafe de buluşurlar. Adam bağışçının kim olduğu ile ilgili belgelere ulaşmıştır.

Bağışçının adı Michael Peck, 37 yaşında evli bir mimardır. 26 Ekim, saat 15’de eski bir sabıkalı olan 16 yaşından beri hapse girip çıkan Jack Jordon kamyoneti ile çarpmıştır. Araba hırsızlığı, uyuşturucu, karşılıksız çek ve alkol. Hapse en son yıllar önce girmiş biridir. Cristina Peck’in imzaladığı bağış belgesi ve tıbbi raporun bir kopyasını da almıştır. Olayın olduğu güne ait bir gazete küpürünü Paul Rivers’a verir. Cristina Peck’in ev adresi ve telefonunu da verir. Bu sırada bunları duyan Paul Rivers’ın elinin titrediğini görünce iyi olup olmadığını sorma gereği hisseder. Su isteyip istemediğini sorar. Paul Rivers su içer.

Aldığı bilgilerle birlikte ve karısı Mary Rivers’a olaya ait gazete küpürünü gösterir. Mary Rivers deşmeye ne gerek olduğunu sorar. Paul Rivers ‘‘ne olduğumu bilmek istiyorum’’ diye cevaplar. Mary Rivers ise yaptığı araştırmayı doğru bulmamakla birlikte geçmişi geride bırakıp kendisiyle birlikte geleceğe doğru gitmeleri gerektiği kanısındadır.

Paul Rivers ve Mary Rivers doktora gidip ameliyat tarihi saptarlar. Pazartesi saat 9 olarak belirlenir. Bu sırada Mary Rivers’in hamile kalmasının yüzde oranını öğrenmek istediğinden doktor daha önce yapılan kürtajın olasılıkları azalttığını söylediğinde Paul Rivers’ın bundan haberdar olmadığı ortaya çıkar ve doktorun yanından ayrılırlar. Koridorda Mary Rivers ile konuşurlar. İlişkilerinin çok önceden bittiğini ve Mary Rivers’in yalnızlık hissettiği için geri geldiğini söylediğinde Mary Rivers neden hastayken bunları

138

söylemediğini ifade eder. Mary Rivers’ın susması üzerine özür diler ve sarılırlar. Bir taraftan da sürmeyecek bir şeyi sürdürmeye çalıştıklarını ifade eder. Mary Rivers suni döllenme ve bebek ile tekrar denemelerinden yana olsa da, Paul Rivers artık bittiği konusunda nettir. Mary Rivers, Paul Rivers’ın her zaman bencil olduğunu söyler ve kapısı açılan asansöre binerler.

( Cristina Peck ve Paul Rivers )

Paul Rivers verilen adrese gider ve kapıyı çalar ama kimse kapıyı açmaz bir süre evin önünde bekledikten sonra evden Cristina Peck çıkar, kaldırımda yürüyerek ilerler. Aracı park halinde bırakarak Paul Rivers’da ardından onu takip ederek yürür. Birlikte içki satılan bir markete girerler. İçki alan Cristina Peck kasaya gider ve ödeme yapar. Ardından Paul Rivers el yordamıyla aldığı bir şişe içki ile kasada sırasının gelmesini bekleyen Cristina Peck arkasında bekler. Cristina Peck çıkınca ne istediğini bilmediğini kasiyere söyleyerek Paul Rivers marketten çıkar.

Paul Rivers yüzme havuzunun kafesinde Cristina Peck’i takip etmektedir. Yanındaki masaya oturup yüzerken onu izlediğini ve güçlü kulaçları olduğunu söyleyerek lafa girer. Masasına oturmak istediğinde ise Cristina Peck: ‘‘Aslında çıkıyordum’’ diyerek teklifini kibarca geri çevirir. Ama tam o sırada masaya garson siparişlerini getirir. Paul River masasına döner. Cristina Peck’e bir espri ile karşılık verir ve ayrılır198.

Cristina Peck bara arkadaşı Ana’nın yanına gider. Paul Rivers da onu aracıyla takip etmektedir. Cristina Peck ve Ana birlikte lavaboya geçerler. Ana hala son defasında geldiği adamla mı evli olduğunu sorduğunda ‘‘evet’’ cevabını alır ve Ana’ya olan biteni anlatmaz. Para karşılığı uyuşturucu alır ve kimyasal bir bileşim olan haplardan kullanır.

Cristina Peck bardan çıktığı sırada peşinden Paul Rivers’da çıkar. Cristina Peck aracını getiren bar görevlileri ile tartışır. Aracının direksiyonuna bindiğinde önündeki araca çarpar. Paul Rivers araya girer ve öndeki aracın şoförüne herhangi bir hasar olmadığını kabul ettirdikten sonra aracı getiren görevliye de Cristina Peck’i tanıdığını söyler. Cristina Peck’e de spor kulübünde tanıştıklarını ifade ettikten sonra görevliye onu evine götüreceğini söyleyerek aracın başından

139

uzaklaştırır. Yoldan geçen polis aracının da yardımıyla Cristina Peck’in böyle araç kullanamayacağına ikna eder, aracının direksiyonuna geçer. İçkinin ve kullandığı uyuşturucunun da etkisiyle Cristina Peck aracın yan koltuğunda sızar. Evinin garajına kadar getirip aracı park eder. Anahtarları şoför mahallinde bulunan üst güneşliğe bıraktıktan sonra Cristina Peck’in oturduğu koltuğu yatırarak ceketini üzerine bırakır ve araçtan garajın kapısını kapattıktan sonra dışarı çıkar.

Cristina Peck’in Havuzda kendini suya bırakır. Nefessiz durmaya çalışır. Havuzdan çıkınca dışarıda yağmur vardır ve telefonla konuştuğu sırada Paul Rivers yanına yaklaşır. Arabası olup olmadığını sorar ‘‘hayır’’ cevabı karşısında kendi aracının hemen ileride park halinde olduğunu söyler ama Cristina Peck bu teklifi taksi çağırdığını söyleyerek geri çevirir. Paul Rivers, gecen hafta olaylı bar çıkışı Cristina Peck’i arabasıyla eve bırakan kişi olduğunu söylemek zorunda kalır. O akşam kullandığı maddeden dolayı hatırlayamaması üzerine ceketinin Cristina Peck’te kaldığını belirtir. Cristina Peck yarın ceketini getirebileceğini söyler. Fakat onu yağan yoğun yağmurunda yardımıyla aracıyla evine bırakmaya ikna eder. Birlikte Paul Rivers’ın aracına doğru koşarlar.

İkisinin de saçları ıslanmış bir halde Cristina Peck’in evinin önüne gelirler. Paul Rivers telefon numarasını küçük bir kâğıda yazarak verir. Cristina Peck’in eline tutuşturur, yarın yemek yemek için buluşmak istediğini söyler. Yakın bir restoranın adını verir. Cristina Peck ısrarı üzerine olumlu cevap verir.

Paul Rivers aracıyla dönüş yolunda seyir halinde iken ani, şiddetli bir şekilde kusmaya başlar. Yol kenarına çeker aracını ve normale döndüğünde hareket eder.

Ardından Paul Rivers doktora gider ve çok kustuğunu söyler doktor ise yakında nakil aldığı kalbin iflas edeceğini hastaneye yatması gerektiğini söyler. Paul ise bu odada birinin daha ölmesini bekleyemeyeceğini ifade eder. Doktor kalbinin her an durma tehlikesi olduğunu söyler. Kalırsa kurtulma şansını sorar. Pek şansı olmadığını söyler ve boğularak ölmenin çok açı verici olduğu ifade eder. Paul Rivers ise tercihini dışarıdan yana kullanır.

Paul Rivers, Cristina Peck’i yemeğe çıkartır. Konuşmaya rakamların dilinden bahseder. Bir şiirden alıntı yapar; bir araya gelmekle ilgili ve

140

karşılaştırmalarla ilgilidir. Yıllardır yüzdüğünü söyler Cristina Peck. Evin önüne geldiğinde içeri davet eder. İçecek bir şeyler hazırlarken, Paul Rivers evdeki resimleri inceler. Ama buna dayanamaz ve başı döndüğünü söyleyerek ayrılmak ister. Kapıda Cristina Peck onu uğurlarken ondan çok hoşlandığını ifade eder. Tekrar görmek istediğini yeniler. Cristina Peck ise evli bir kadın olduğunu söyler ve bu teklifi geri çevirir. Evinin garajında üzerine örttüğü ceketini verir. Paul Rivers onu öperek ayrılır.

Gece Paul Rivers karısı Mary Rivers ile yattığı sırada, Paul Rivers’ın telefonu çalar ve arayan Cristina Peck’dir. Yatak odasında çıkarak koridorda konuşur. Cristina Peck evine davet eder. Mary Rivers ise koridora çıkmıştır Paul Rivers’ın ardından. Tam olarak kime ve nereye gideceğini sorar ama Paul Rivers soruları cevapsız bırakır. Cristina Peck’nın evine gider. Cristina Peck aylardır kimseyle konuşmadığını, onu tanımadığını ve onunla konuşması gerektiğini söyler. Neden ona ondan hoşlandığını söylediğini sorar. Evli olmadığını söyler. Paul Rivers ona sarılır ve ardında Cristina Peck onu öper. Paul Rivers onu durdurmaya çalışır ve onu durdurduğunda Michael Peck’in kalbinin onda olduğunu söyler. 11 Ekim’de St. Francis Memorial Hastanesinde nakil yapıldığını ifade eder. Daha önce söylemeye çalıştığını ama bir türlü söyleyemediğini dile getirir. Cristina Peck ise bu sözce ona tokat atarak karşılık verir ve evinden kovar.

Cristina Peck sabah bitkin bir şekilde uyanır. Pencereden dışarıya baktığında Paul Rivers’ın aracının dışarıda olduğunu görür. Paul Rivers sabaha kadar evin önünde aracın içinde yatmıştır. Sabah dışarı çıkan Cristina Peck, Paul Rivers’ı uyandırır. Aracın içine biner. Paul Rivers neden onu bulduğunu anlatır. Cristina Peck’i gördüğünde ondan uzak duramadığını söyler. Cristina Peck onun merhametine ihtiyacı olmadığını söyler. Paul Rivers ölmek üzere olduğunu ve çok hasta olduğunu ona bu kalbi nasıl aldığını öğrenmek istediğini belirtir. Michael Peck ve iki kızı Laura Peck ve Kedia Peck’in nasıl öldüğünü öğrendiğinde açı duyduğunu, uyuyamadığını belirtir. Cristina Peck’e teşekkür etmek istediğini söyler. Korkmasına gerek olmadığını iyi bir kalp taşıdığını ifade eder. Paul Rivers ağlayan Cristina Peck’e sarılır ve öpüşürler.

Paul Rivers ve Cristina Peck evde sevişirler. Cristina Peck yatakta uyurken Paul Rivers uyanır ve odadaki eşyaları karıştırır. Yatağın baş uçundan aldığı yazar

141

Sam Shepard’ın ‘‘Cruising Paradise’’199 isimli kitabının sayfaları arasında Cristina Peck ve eşi Michael Peck’in samimi iki fotoğraflarına denk gelir. Ardından çekmeceyi açtığında ise uyuşturucuyla karşılaşır. Ardından Paul Rivers yatakta Cristina Peck’in başucunda sigara içer ve Cristina Peck’in yanına yatağa uzanır200. Bir süre sonra Cristina Peck uyanır ve parmağındaki yüzüğe ve kapısı

açık kalan gardıropta eşi Michael’in kravatlarına bakar ve üzerini giyer.

Evine döndüğünde ise Mary Rivers eşyalarını toplamıştır ve Londra’ya dönecektir. Paul Rivers birkaç gündür ortalarda yoktur. Mary Rivers ameliyat olmuş ve onun çocuğunu doğuracaktır; onunla ya da onsuz. İznin imzalı kopyası elindedir. Karar verdiğinde onu görmeye gelmesini söyler Paul Rivers’a.

Cristina Peck, eşi Michael Peck, kızları Laura Peck ve Kedia Peck’in kaza anının tek tanığı olan bahçıvan Lucio’nun yanına gider. Olay konusunda Lucio’dan bilgi alır. Olay günü Brown ve Jack Jordon’ın birlikte oturdukları kafeye gider. İçkili bir yer olup olmadığını kapıdan kontrol eder. Ardından kazanın olduğu kavşağa yürür. Kavşağı inceler ve kaldırıma kenarına sonbaharın kurumuş yaprakları arasına oturur.

Ardından evine geri döner Cristina Peck. Yatağa uzanır ve gözyaşı içinde eşi Michael Peck’in kızları Laura Peck ve Kedia Peck ile birlikte kaza anından biraz önce eve doğru yürürken bıraktıkları telesekreter mesajını dinler.

Paul Rivers, Cristina Peck’e tavuk yaptığını isteyip istemediğini sorar. Hayır cevabı karşısında sandviç yapabileceğini söyler. Tam bu sırada Cristina Peck bir taraftan sigara içmekte bir taraftan ise uyuşturucu almaya çalışırken Paul Rivers yanına gider ve olaya muadele eder. Uyuşturucuya ihtiyacı olmadığını söyler Paul Rivers. Cristina Peck ise ‘‘bana neye ihtiyacım olduğunu söyleme’’ diyerek duruma karşı çıkar.

Bir süre sonra kendine gelir Cristina Peck. Mutfakta bir kahve alır. Paul Rivers yanına gelir, mutfak tezgâhına sırtını vererek yere oturur. Eğer Jack Jordon’ın kaza yerinden korkup kaçmasaydı Kedia’nın yaşayabileceğini kızının birinin hayatta olabileceğini, şu an yanında olabileceğini söyler. Kızlarının

199 Filmin 97’02’’ dk. sında geçer ve yazar Sam Shepard’ın ‘‘Cruising Paradise’’ isimli

yapıtıdır.

200 Film Paul Rivers’ın bir yatağın kenarında sigara içerken aynı yatakta Cristina Peck’in

142

odasına dahi giremediğini belirtir. Jack Jordon’ı öldürmek istediğini, kendisini

Benzer Belgeler