• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ARAġTIRMANIN TEMEL KAVRAMSAL ÇERÇEVESĠ

1.1. Tanımlar:

1.1.4. Affetme:

1.1.4.10. Affetmeyle karıĢtırılan kavramlar

Gerçek affedicilikle sahte affediciliği ve benzer ama farklı olan kavramları birbirinden ayırmak son derece önemlidir (Enright ve Coyle, 1998). Affetme suça göz yumma (condone), mazur görme (excuse), unutma (forget), görmezden gelme (ignore) yasal af

29

(legal pardon), uzlaĢma (reconciliation), inkar etme (deny) ile aynı Ģey değildir (Enright ve diğ., 1998;Enright ve Kittle, 1999; Wade ve diğ., 2005).

Gerçek affetme:

Gerçek affetme baĢkalarını gerçek anlamda (iyisiyle kötüsüyle) görme yeteneği gerektirir (Wade ve diğ., 2005). Suçlu tarafından yapılan yanlıĢın tanınması ya da gönül almaya dayanmaz. Üç nokta gerçek affetmede önemlidir. Ġlk olarak, incinen kiĢi mevcut haksızlığın farkına varabilmektedir. Ġkincisi incinen kiĢinin, istekli bir Ģekilde ve zorlama olmadan hakkı olarak görebileceği intikamdan ziyade merhametle karĢılık vermeyi seçmesidir. Üçüncüsü affedicilik iyi insan etkileĢimiyle ilgili olarak kesinlikle ahlakidir (Enright ve Coyle, 1998).

Affetme gerçekleĢtiğinde suçlu kiĢi herkesle eĢit derecede saygıya değer olarak görülür (Enright ve diğ., 1998). KiĢilerarası affetmede olduğu gibi, kendini affetmede de bir kiĢi doğal öz değer duygusunu deneyimlemek için bütün davranıĢlarını ahlaki açıdan iyi olarak değerlendirmesi gerekmez. Gerçek kendini affetmede, affedilmeye ihtiyaç duyma ve hatta belki de bunu karĢı taraftan istemenin gerekli olduğu görülür (Enright ve The Human Development Study Group, 1996).

Sahte affedicilik:

Sahte affedicilik baĢkaları üzerinde güç kazanma ya da sürdürme giriĢimidir. Eğer bir aile üyesi affedildiğinde, sürekli bir biçimde incitici olayı hatırlatırsa bu, yaĢanan olaydan elde edilen üstünlüğün kullanıldığı anlamına gelir. Eğer incinen kiĢi suçlu kiĢiyi kendisine sürekli olarak minnettar olsun diye affederse, bu durumda da doğru affetmeden bahsedilemez (Enright ve diğ., 1998). Sahte affedicilik korku ve zayıflığın bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Eğer incinen kiĢi haksızlığın derecesini onaylayamazsa ya da sağlıklı özsaygısı eksikse, o zaman suçluya göz yumar ya da bahane üretir (Enright ve Coyle, 1998).

Unutma: Katlanılan derin bir adaletsizlik genelde bilinçten silinmez (Enright ve diğ., 1998). Bir kiĢi affettiğinde, olayı nadiren unutur. Ġnsanlar trajik olayları hatırlama eğilimindedir, fakat affetmede kiĢi derinde tutulan öfkeyi barındırmaya devam etmeyerek, öfke duygusundan uzak yeni yollarla hatırlayabilir (Baskin ve Enright, 2004).

30

Ġnkar etme: Gerçek affetmenin içerdiği çabadan ve bir yaranın acısıyla yüzleĢmekten kaçınmak için kullanılabilir (Enright ve Coyle, 1998). Bireyin geçmiĢe ait öfkesini yaĢanan ana yansıttığını anlamasını engeller (Fitzgibbons, 1986). Affetme süreci yaĢanan kırgınlık durumuyla yüzleĢmeyi gerektirir. Bu nedenle yaĢanan kırgınlık durumlarıyla yüzleĢmekten kaçınan bireylerin affetme sürecini doğru bir Ģekilde tamamlaması mümkün değildir. YaĢantısal olarak kaçıngan birey kırıcı olayın düĢünce, duygu ve hatıralarıyla bağlantıda kalmak istemeyecektir (Orcutt ve diğ., 2005). KiĢinin davranıĢını haklı göstermesine yardımcı olma ve ulaĢılamayan amaçlara iliĢkin düĢ kırıklığının etkisini yumuĢatma olmak üzere iki temel savunma öğesini barındıran, anksiyetenin gücünü azaltmak amacıyla çoğu kez inkar mekanizmasıyla birlikte kullanılan neden bulma mekanizması kiĢinin kendine olan saygısını korumak için güçlükle kurduğu savunma sistemlerine karĢı bir tehlike yaratır. Neden bulma her ne kadar kiĢiyi gereksiz engellenme duygularından korur ve yetersizlik duygularının hafifletilmesine yardımcı olursa da karĢılığı kiĢinin kendisini aldatmasıyla ödenir (Geçtan, 1984).

Göz yumma ve mazur görme: Bir kiĢi belirli bir davranıĢa göz yumduğunda, suçlunun davranıĢı için bir gerekçeye sahip olabileceğini fark eder. Mazur görme ise incinen kiĢinin, suçlunun suçu iĢlemek için savunulabilir bir nedeni olduğuna inanması anlamındadır. Bu gibi durumlarda affetme tartıĢma konusu olacaktır (Enright ve Coyle, 1998). Kurban, suçlunun verdiği zarardan dolayı suçluya karĢı negatif duygulara sahip olmalı ve en azından bu duyguları kaybetmeye istekli olmalı ve bunun için çaba harcamalıdır (Yandell, 1998). Bir kiĢi göz yumduğunda ya da bahane ürettiğinde haksızlığın olmadığını fark eder (Baskin ve Enright, 2004). Buna karĢılık, bir kiĢi affettiğinde, suçlunun davranıĢını açıkça ahlaki açıdan yanlıĢ olarak nitelendirir, ancak iĢlediği suça karĢın suçluyu doğuĢtan bir değere sahip bir kiĢi olarak kabul eder (Enright ve Kittle, 1999).

HoĢgörmek (tolerate): Affetme kötü muamele eden kiĢinin kendi öfkesini ifade etmesine olanak sağlamak ve bunu hoĢ görmek anlamına gelmez (Fitzgibbons ve diğ., 2004). Çünkü tutumlar kalbimizde ya da yaĢamlarımızda suçluya yer açmama ihtiyacını içerir (Enright ve diğ., 1998).

31

Yasal af (pardon): Bazı insanlar affetmeyi, tüm suçluların yıkıcı amaçlarını ilerletmek için özgür olmalarına izin vermek olarak düĢünmektedir. Affedicilik adalet sistemiyle gerçekten bağlantılı değildir. Affedicilik birinin kendi incinmesine karĢı kiĢisel bir tepkisidir (Enright ve diğ., 1998). Suç nedeniyle maruz kalınan yasal cezadan suçlunun bağıĢlanması önerilir; oysaki adalet sistemi suçlunun cezasını uygulamasa dahi affetme gerçekleĢebilir (Enright ve Coyle, 1998).

UzlaĢma (reconciliation):

UzlaĢma affetmenin ardından olması gereken bir Ģey değildir (Harris ve diğ., 2007). Affetme bir insanın, uzlaĢmaysa bir iliĢkinin içinde olur (Worthington, 1998b). UzlaĢma iki insanın tekrar bir araya gelmesini içerir (Enright ve diğ., 1998). UzlaĢmada, her iki tarafta durumu iyileĢtirmek için kendi payına düĢeni yapmalıdır, özellikle güveni yeniden kurmak için adım atması gereken suçludur. Bu nedenle uzlaĢma olmadan affetme olasıdır (Baskin ve Enright, 2004; Enright ve Kittle, 1999). Affedicilik kapılarını uzlaĢmaya açabilirken, iliĢkinin doğası incinen kiĢinin isteğinden çok suçlunun güvenilirliğine dayanır (Enright ve Coyle, 1998; Fitzgibbons ve diğ., 2004). Güçlü bir iliĢkide biri suç iĢlediğinde, affedici genellikle uzlaĢır (Enright ve diğ., 1998). KiĢi aynı zamanda affederek iliĢkiye son vermeye karar verebilir (Wade ve Worthington, 2005). Suçlu birini affetmeyi seçen kiĢi bu kiĢiye güvenmeyi seçmeyebilir (Enright ve Coyle, 1998). Devamlı ve kronik istismar gibi belirli durumlarda, affeden kiĢi diğer kiĢiyi insan olarak görür ancak belirli bir alanda zayıf olduğunu gerçekçi bir Ģekilde kabul eder (Enright ve diğ., 1992). KiĢiler arası affetmeden farklı olarak kendini affetme ve kendiyle uzlaĢma daima bağlantılıdır. (Enright ve The Human Development Study Group, 1996).