• Sonuç bulunamadı

Adli Kontrol Kararının Kaldırılması veya Değiştirilmesi

Belgede Çocukların cezai sorumluluğu (sayfa 116-121)

Soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise ilgili

mahkeme olayın oluşu, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suç ve deliller, çocuğun fiziki, akli, ruhi ve ahlaki gelişimi ile ailesinin ve kendisinin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı, içinde bulunduğu çevre gibi hususları dikkate alarak adli kontrol uygulamasında suça sürüklenen çocuğu bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir. Ayrıca hakim, adli kontrol kapsamındaki yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir; bazılarına uymaktan muaf tutabilir.

Hakim veya mahkeme, adli kontrol kararının kaldırılması veya değiştirilmesine, suça sürüklenen çocukların kanuni temsilcilerinin veya müdafilerinin istemi üzerine, Cumhuriyet Savcısının görüşünü aldıktan sonra CMK’nun 110. maddesinin ikinci fıkrasına göre beş gün içinde karar verebilir. Hakim veya mahkeme tarafından verilmiş olan adli kontrole ilişkin kararlara CMK’nun 111. maddesi gereğince çocukların kanuni temsilcileri veya müdafileri itiraz edebilirler.

X-ÖNÖDEME

Önödeme, suç karşısında iddia olunan suçu sanığın kabulü ile yasaya göre tayin

edilen para cezasını süresinde ilgili makama yatırarak, soruşturma evresinde kovuşturmanın açılmasına engel olan, dava sırasında ise yargılama yapılmasına son

verip davanın düşmesini sağlayan bir ceza yargılaması kurumudur218.

YTCK’nın 75. maddesinde önödemeye ilişkin olarak düzenleme yapılmıştır. YTCK’nın 75. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde soruşturma evresinde, Cumhuriyet Savcılığınca fail hakkında CMK’nun 172. maddesi gereğince “Kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verilecektir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kovuşturma evresinde ise, mahkeme tarafından, “davanın düşürülmesine” karar verilecektir.

Yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddelerinde öngörülmüş hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan, uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere suçların faili;

a-Adli para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını

218

b-Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi Türk lirası

üzerinden bulunacak miktarı

c-Hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu

fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adli para cezasının aşağı sınırını

soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine

on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz219.

Oniki yaşını doldurmuş küçüklere ön ödeme önerisinin ne şekilde tebliğ edileceği, 5237 sayılı TCK’da düzenlenmemiştir. Bu sebeple bu sorunun 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na göre çözümlenmesi gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11/2. maddesinde; “kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat bizzat kendilerine yapılması icap etmedikçe bu mümessillere yapılır” denilmektedir. Ön ödeme önerisinin bizzat faillere yapılması koşulu bulunmadığına göre, küçüklere yapılacak ön ödeme önerisinin yasal temsilcilerine yapılması gerekir. Aksi halde ön ödeme önerisi usulüne uygun bir ön ödeme önerisi olmayacak ve bu şekildeki ön ödeme önerisine uyulmaması üzerine kişilerin cezalandırılması mümkün olmayacaktır. Ayrıca 7201 sayılı yasada tebligat yasal temsilcilere yapılması gerektiği belirtildiğinden sanığın müdafiine yapılan ön ödeme önerisinin usulüne uygun

olmadığını kabul etmek gerekir220.

219 YTCK m.75:” 1- Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren

veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçların faili; a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını, b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,

c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını, Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği

takdirde hakkında kamu davası açılmaz.

2- Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi hâlinde de fail, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer. 3- Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi hâlinde de yukarıdaki fıkra uygulanır. 4-Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı üç ayı aşmayan hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hâllerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adlî para

cezası esas alınarak belirlenir.

5- Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.”

220

A-12 Yaşını Tamamlamamış Çocuklar

Suç tarihinde 12 yaşını tamamlamamış olan çocuklar hakkında kovuşturma yapılamaz ve bu çocuklar hakkında kamu davası açılamaz. Bu nedenle 12 yaşını bitirmeyen çocuk ceza ilişkisinin tarafı olamayacağı için usuli ilişkinin de tarafı olamaz. Bu sebeple 12 yaşından küçük çocuklar hakkında, ön ödeme kapsamında kalan suçlardan dolayı, ön ödeme kurumu kuralları uygulanmayacaktır.Ancak ceza sorumluluğu olmayan bu çocuklar hakkında ön ödeme kurumunun uygulanmaması, ÇKK’ nun 11. maddesinde belirtilen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.

B-12 Yaşını Bitirip 15 Yaşını Tamamlamamış Çocuklar

Suç tarihinde ceza sorumluluğu bulunan 12 yaşını bitirmiş ve 15 yaşını tamamlamamış çocuğun işlediği suçun ön ödemeyi gerektiren suçlardan olması durumunda soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından yaş küçüklüğü nedeniyle herhangi bir indirim yapılmadan ve ceza sorumluluğu olup olmadığı araştırılmadan ön ödeme tebliğ yapılacaktır.

C-15 Yaşını Bitirip 18 Yaşını Tamamlamamış Çocuklar

Suç tarihinde 15 yaşını bitirip 18 yaşını tamamlamamış çocuk sanıklar hakkında ön ödeme konusunda, YTCK’nun 75. maddesinde yer alan genel hükümler yaş

küçüklüğü nedeniyle ceza indirimi yapılmadan uygulanacaktır221.

XI-ÇOCUK MAHKEMELERĐ ĐLE GENEL MAHKEMELER

ARASINDAKĐ FARKLAR

1-Çocuk mahkemelerinde, suça sürüklenen çocuğu, suç işlemeye yönelten etken

ve saikler ile çocuğun kişiliği ve çevresinden kaynaklanan sorunlar ele alınmaktadır.

2-Çocuk mahkemelerinde, öncelikli olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanma alanı

araştırılır, eğer suça sürüklenen çocuğun mevcut tedbirler ile eğitilemeyeceği kanaati ağır basmışsa, en son çare olarak indirilmiş hürriyeti bağlayıcı ceza uygulanması yoluna başvurulacaktır.

221 Yargıtay 7.CD.10.06.1997 tarih, 4815/5197 Esas-Karar, Yargıtay 11.CD.31.03.2003 tarih,121/579

Esas-Karar, Yargıtay 7.CD.23.10.1997 tarih 8178/8310 Esas-Karar, Yargıtay 7.CD.23.02.2000 tarih 2028/2615 Esas-Karar

3-Çocuk mahkemeleri tarafından verilen güvenlik tedbiri ve cezalar, çocuğun

cezalandırmak için değil, sadece çocuğun eğitimi, iyileştirilmesi ve topluma kazandırılabilmesine yönelik verilmektedir.

4-Çocuk mahkemeleri tarafından verilen kararların üstünlüğü, amaçlarıyla ilgili

olarak kesin hüküm sayılmamalarıdır. ÇKK’da düzenlenen bütün koruyucu, destekleyici ve çocuklara özgü güvenlik tedbirleri kesin hüküm niteliğinde olmadığından ve güvenlik tedbiri çocuğun kişiliği ve ihtiyaçlarına göre belirlendiğinden, hakim tedbirin uygulanması sırasında çocuğun kişiliğinde, sosyal durumunda ve ihtiyaçlarında oluşan değişime ve gelişimine bağlı olarak ya da ondaki tehlikelilik halinin ortadan kalkmasıyla, amaca ulaşabilmek için gerek re’sen gerekse ilgililerin talebi üzerine uygulanan tedbiri değiştirebilir veya kaldırabilir.

5-Çocuk mahkemelerinde, çocuk hakkında karar verilmiş olsa bile hakimin

çocukla ilişkisi kesilmemekte, yargılamadan sonrada çocukla ilgilenmeye devam etmektedir.

6-Çocuk mahkemelerinde, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre, velayet,

vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar verilir.

7-Çocuk hakimi, bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duyusal gelişimi ile kişisel

güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru ve özel korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında ÇKKT’nın 5.maddesinde sayılan koruyucu ve destekleyici tedbirlere hükmeder.

Çocuk mahkemelerinde bu hususlara dikkat edilerek yargılama yapılması halinde çocuğun topluma kazandırılması ve bir daha suç işlemesinin önlenmesi amacı gerçekleştirilebilir. Bu hükümlere karşın, mahkemeler kanunun öngördüğü yargılama usullerini genellikle uygulamamakta, genel ceza mahkemesi gibi yargılamaya devam etmekte ve onları cezalandırma amacı ile hüküm vermektedirler.

Çocuk mahkemeleri, işlenen suç kadar çocuğun kişilik özelliklerini ve içinde bulunduğu koşulları da göz önünde bulundurarak karar veren mahkemelerden olmasına rağmen, genel mahkemelerde çocuğu inceleme olanağı bulunamadığı gibi sadece isnat edilen suç göz önüne alınmaktadır. Bu durum Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’nin

çocuk ceza adaleti sisteminin uygulanmasını gösteren gerek 39. ve 40. maddelerine

gerekse eşitlik ve çocuğun yüksek yararı ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir222.

222

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÇOCUK MAHKEMELERĐ TARAFINDAN VERĐLEN TEDBĐR

VE CEZALAR

I-CEZA VE TEDBĐR UYGULANMASINDAN ÖNCE YAPILACAK

ĐNCELEMELER

A-Fiili Đşlediği Sırada Oniki Yaşını Doldurmuş Olup da Onbeş Yaşını Doldurmamış Olanların Đşlediği Fiilin Hukuki Anlam ve Sonuçlarını Algılayamaması veya Davranışlarını Yönlendirme Yeteneğinin Yeterince Gelişmemiş Olması Durumunun Đncelenmesi

Hukukumuzda 12 yaşını doldurmuş 15 yaşını doldurmamış suça sürüklenen

çocukların ceza sorumluluğu açısından tek ölçüt fiili işledikleri sırada işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilip, davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediğidir. Bu durum YTCK’nun 31. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, bu yaş grubundaki suça sürüklenen çocuk sanıklar hakkında hangi ceza ve tedbirin uygulanmasına karar verileceğinin belirlenmesinden önce, çocukların işledikleri iddia edilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilmeleri ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediği yönünden, bedeni, akli ve ruhi durumlarının uzman kişilere tespit ettirileceği belirtilmiştir.

Çocuk hakkında işlediği iddia olunan suç ile ilgili olarak suçun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneğinin tespitine ilişkin raporun psikoloji, psikiyatri ve pedagoloji bilim dallarında uzmanlaşmış doktorlar tarafından verilmesi gerekmektedir. Uzman olmayan sağlık ocağı doktorunun verdiği raporlar geçerli değildir.

Belgede Çocukların cezai sorumluluğu (sayfa 116-121)