• Sonuç bulunamadı

ADİL YARGILANMA HAKKI VE UZLAŞTIRMA

Adil yargılanma hakkından anlaşılması gereken, ceza muhakemesi işlemlerinde irade serbestisini engelleyen veya savunmanın kısıtlanması sonucunu doğuracak yollara başvurulmaksızın mevzuat kapsamında soruşturma ve kovuşturmanın tamamlanmasıdır136. Adil yargılanma hakkı hukuk devleti ilkesinden ve insan onurunun korunmasından türetilmiş yargılamaya ilişkin temel bir hak niteliğindedir137. Adil yargılanma hakkı bütün yargılama kolları bakımından

130 Özgenç-Uzlaşma, s.94.

131 Aközek, Esra, Türk Ceza Adalet Sisteminde Uzlaşma Kurumu, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa, 2016, s.47; Kaymaz, Seydi/Gökcan, Hasan Tahsin, Uzlaşma ve Önödeme, 2. Baskı, Ankara, 2007, s.82.

132 Beccaria, Cesare, Çev. Sami Selçuk, Suçlar ve Cezalar Hakkında, 2. Baskı, Ankara, 2010, s.69-70.

133 Aközek, s.47.

134 Yerdelen v.d., s.80.

135 Öztürk, Bahri/Tezcan, Durmuş/Erdem, Mustafa Ruhan/Özge Sırma, Gezer/Saygılar, Kırıt/Yasemin, F./Özaydın, Özdem/Alan Akcan, Esra/Özaydın, Özdem; Erden Tütüncü/Efser, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Baskı, Ankara, 2017, s.31 (Öztürk v.d.-Nazari ve Uygulamalı).

136 Yerdelen v.d., s.80.

137 Ersoy, Uğur, Ceza Muhakemesi Hukukunda Aleyhe Değiştirme (reformatio in peius) Yasağı, 1.

Baskı, Ankara, 2018, s.161 (Ersoy-Aleyhe Değiştirme Yasağı).

geçerlilik taşıyan, vazgeçilmesi mümkün olmayan, etik bir temeli olan usuli bir güvence veya usuli bir şart olarak ifade edilebilir138.

AİHS’in 6. maddesinde adil yargılanma hakkı düzenlenmiş olup sözleşmenin tarafı olmamız nedeniyle Anayasa’nın 36. maddesinde de adil yargılanma hakkı düzenlenmiştir. Buna göre, herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Yine CMK’nın 160/2. maddesinde Cumhuriyet savcısı maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk personeli marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.

Anayasamızın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden birisi olarak sayılan hukuk devleti ilkesi ile adil yargılanma hakkı vatandaşlar açısından hak, devlet açısından ise temel bir görev olarak ifade edilebilir139.

Adil yargılanma hakkı AİHS’in 6. maddesinde sayılan öğelerden bağımsız, genel bir haktır140. Adil yargılanma hakkı kavramı; makul sürede yargılanma hakkını, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma hakkını, duruşmaya katılma hakkını, aleni duruşma hakkını, yargılama sonucu verilen kararın denetlenmesi hakkını, kanunla kurulmuş mahkemede ve tabiî hakim tarafından yargılanma hakkını, silahların eşitliği hakkını içermektedir.

1. Makul Sürede Yargılanma Hakkı

Hukuk devletinin gereği olarak isnat olunan eylemin makul bir süre içinde sonuçlandırılması gerekir141. Anayasa’nın 141/4. maddesinde, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu belirtilmiştir.

Makul sürenin hesabında soruşturma evresi de dahildir142. Uzlaştırma, mağdurun zararının giderilmesi sonucunda mahkemelerin iş yükünü azaltarak yargı sürecini hızlandırmakta ve makul sürede yargılanma hakkına hizmet etmektedir. Kısa süren

138 Tanrıver, Süha, “Hukuk Yargısı (Medeni Yargı) Bağlamında Adil Yargılanma Hakkı”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı:53, Yıl:2004, s.191 (Tanrıver-Adil Yargılanma Hakkı).

139 Ersoy-Aleyhe Değiştirme Yasağı, s.164.

140 Centel, Nur/Zafer, Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Baskı, İstanbul, 2017, s.162.

141 Özbek, Veli Özer/Doğan, Koray/Bacaksız, Pınar/Tepe, İlker, Ceza Muhakemesi Hukuku, 10.

Baskı, Ankara, 2017, s.54 (Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe-Muhakeme).

142 Öztürk v.d.-Nazari ve Uygulamalı, s.159.

yargı süreci ile yargıya olan güven artmakta, mağdurun zararı daha hızlı telafi edilmekte ve fail ceza tehdidinden kurtulmaktadır143.

2. Bağımsızlık ve Tarafsızlık

Hakim, aynı olaylarda vermiş olduğu kararlarında tarafsız ve bağımsız olduğu sürece adalet herkes için aynı sonucu doğuracaktır. Failin uzlaşma teklifini kabulü, suçu işlediği anlamına gelmez. Failin amacı kendisini ceza sorumluluğundan kurtarmaktır. Fail tarafından uzlaşmanın kabul edilmesine rağmen uzlaşmanın sağlanamaması halinde hakim salt bu nedenle failin suçlu olduğunu düşünmemeli ve tarafsız olmalıdır144.

AİHS’in 6. maddesinde herkesin tarafsız ve bağımsız bir mahkemede yargılanma hakkının bulunduğu, Anayasa’nın 9. maddesinde yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı, 138/2. maddesinde hiçbir organ, makam, merci, veya kişinin yargılama yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı belirtilerek hakimlerin bağımsız ve tarafsız olduğu vurgulanmıştır.

CMK’nın 253/10. maddesinde hakimin davaya bakamayacağı haller ile reddi sebeplerinin, uzlaştırmacılar için de geçerli olduğu belirtilerek uzlaştırmacının da tarafsız ve bağımsız olacağı vurgulanmıştır. Ayrıca CMUY’nin 6/1-a maddesinde de tarafsız ve bağımsızlığa ek olarak taraflara eşit fırsatlar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Eşit fırsatların verilmesi de kimseye üstünlük verilmeyerek tarafsız olunması gerektiğinin göstergesidir. Yine CMUY’nin 6/1-e maddesine göre uzlaştırmacı, “Taraflardan biriyle herhangi bir kişisel veya iş ilişkisinin bulunması, uzlaştırmanın sonucuna yönelik doğrudan veya dolaylı, malî veya diğer menfaatinin bulunması ya da taraflardan biri için uzlaştırma dışında bir yetkiyle görev yapması gibi bağımsızlığı veya taraflarla arasındaki menfaat çatışmasını etkileyebilecek ya da bu izlenimi verebilecek durumları açıklamadan görev yapamaz veya göreve devam edemez.” Böyle bir durumun varlığının açıklanması halinde dahi uzlaştırmacının hissi davranmasına yol açacağından görevlendirilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

143 Yerdelen v.d., s.81-82.

144 Yerdelen v.d., s.82.

3. Aleniyet

Adil yargılanma hakkı aleni yargılamayı da gerektirmektedir. AİHS’in 6/1.

maddesinde duruşmanın aleni bir şekilde yürütülmesi ve hüküm verilmesi gerektiği, Anayasa’nın 141/1. maddesinde duruşmaların herkese açık olduğu belirtilerek aleniyet vurgulanmıştır.

Uzlaştırmanın, kovuşturma aşamasında duruşma salonu dışında yapılması nedeniyle aleniyet ilkesinin ihlal edildiği, soruşturma aşamasında ise ihlal edilmediğine dair görüşler vardır145.

4. Denetim

Hakimler tarafından verilen kararların hukuka aykırı olabilmeleri mümkündür.

Bu nedenle bu kararların başka bir mahkeme veya yüksek yargı organı tarafından incelenmesi mümkün kılınarak kişiler arasındaki adalete güven duygusunun artması sağlanır146. AİHS Ek 7 No’lu Protokolün 2. maddesinde mahkûmiyet halinde sanığın daha yüksek mahkemede hükmü inceletebilme hakkı öngörülmüştür. Yine Anayasa’nın 141. maddesinde mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği belirtilerek, mahkemenin hükme etki eden nedenleri tartışması ile de denetim sağlanmaktadır.

CMK’nın 253/23. maddesinde de uzlaşma sonucunda kanun yollarına başvurulabileceği belirtilmiştir. Soruşturma aşamasında uzlaşma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı CMK’nın 173/1. maddesi gereğince bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz yoluna;

kovuşturma aşamasında verilen düşme kararlarına karşı ise istinaf yoluna başvurulabilecektir.

5. Kanunla Kurulmuş Mahkeme ve Tabiî Hakim İlkesi

AİHS’in 6. maddesinde herkesin, esas hakkında karar vermeye yetkili yasayla kurulmuş bir mahkemeden davasının görülmesini isteme yetkisinin bulunduğu belirtilmiştir. Anayasa’nın 37. maddesinde hiç kimsenin tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağı, bir kimseyi kanunen tabi olduğu

145 Yerdelen v.d., s.85.

146 Toroslu, Nevzat/Feyzioğlu, Metin, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara, 2016, s.320-321;

Yerdelen v.d., s.85.

mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü mercilerin kurulamayacağı belirtilmiştir.

Uzlaştırma işlemlerinde yargılama yapılmadığından tabiî hakim ilkesi uygulanamayacaktır147.

6. Silahların Eşitliği

Silahların eşitliği ilkesi, şüpheli veya sanığın savunma için ihtiyaç duyulan zaman ve kolaylıklara sahip olması, yargılamada savunma hakkının kısıtlanmaması, şüpheli veya sanığa tanınan hakların hiçbir engelleme ve zorlaştırma olmadan kullanılabilmesi demektir148. Şüpheli veya sanığın ve müdafin bu anlamda silahların eşitliğine yönelik haklarının başında delillerin toplanmasını talep etme, dosyayı inceleme, belge örneği alma gibi haklar gelmektedir149. Silahların eşitliği tarafların davayı takip ederken karşı tarafın sahip olduğu şartlarla iddialarını mahkemeye sunabilmesidir150.

Silahların eşitliği ilkesi anayasal ilkeler olan hukuk devleti ve eşitlik ilkelerinin (Any.m.2,10) yargılama hukuklarındaki yansıma biçimlerindendir151.

CMK’nın 160. maddesine göre Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. CMK’nın 170/5. maddesine göre iddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin lehine ve aleyhine olan hususların ileri sürüleceği belirtilmiştir. Her iki madde de şüpheli veya sanığın aleyhine olan delillerin yanı sıra lehe delillerin de toplanması ile eşitliğin sağlanacağı açıktır.

Uzlaştırma işlemlerinde yargılama yapılmadığından silahların eşitliği ilkesi uygulanamayacaktır. Tarafların iddialarına dayanak teşkil eden delilleri belirterek kendi lehlerine sonuç alma gibi bir durumları yoktur152.

147 Yerdelen v.d., s.87.

148 Öztürk v.d.-Nazari ve Uygulamalı, s.133.

149 Kaymaz/Gökcan, s.93; Yerdelen v.d., s.87.

150 Ersoy-Aleyhe Değiştirme Yasağı, s.173.

151 Tanrıver-Adil Yargılanma Hakkı, s.210.

152 Yerdelen v.d., s.88.