• Sonuç bulunamadı

1.6.17 Abdurrahim Künhî Dede (ö 1247/1831-1832)

Abdurrahim Künhî Dede 20 Receb 1183/17 Kasım 1769 tarihinde dünyaya gelmiştir.206 Babası Kütahyavî Ebûbekir Dede Efendi’dir. Babasını küçük yaşta kaybettiğinden dolayı ağabeyi Ali Nutkî Dede’nin himâyesinde mûsiki, edebiyat, tasavvuf dersleri almış ve kendisini yetiştirme fırsatı bulmuştur. Kısa süre sonra dergâhın kudümzenbaşılığına getirilmiştir.207 Mevlevîhânenin kurallarına uygun olarak çile mertebelerini aşmış, özellikle edebiyat ve ledün ilminde kendisini yetiştirmiştir. Sesinin çok güzel olması dolayısıyla dikkat çekmiş, hatta III. Selim kendisini saraya davet etmiştir.208 Recep Hüseyin Hüsnü Dede’nin yerine 1245/1830 tarihinde Mevlevîhâneye postnişin olmuştur.209 Yaklaşık iki yıl bu makamda kalan Abdurrahim Künhî Dede 1247/1831-1832 yılında vefat etmiş210 ve Mevlevîhânenin türbesinde Sâfî Mûsâ Dede’nin kabrinin bitişiğine defnedilmiştir.211

Ünlü mûsıkîşinaslardan olan Abdurrahim Künhî Dede’nin Hicaz ve Nühüft makamlarında bestelediği Âyîn-î Şerîf’i meşhurdur. Ali Enver bu eserden “Hicâz

202

Mehmed Ziyâ, a.g.e., s.153.

203

Ayvansarayî, a.g.e., I, s. 230.

204

Hüseyin Vassaf, a.g.e., s.239.

205

a.e., s.154.

206

Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s.336.

207

Nuri Özcan, "Abdurrahim Künhî Dede", DİA, C. I, 1998, 199.

208

Mehmed Ziyâ, a.g.e., s.108.

209

Ayvansarayî, a.g.e., I, 230.

210

Mehmed Süreyya, a.g.e., III, 334.

211

46

Âyîn-i makamına kâim olmak üzere mükemmel bir âyîn-i ran‘a bestelemiştir.”212

şeklinde bahsetmektedir.

1.6.18. Osman Selâhaddin Dede (ö. 1304/1887)

Yenikapı Mevlevîhânesi’nin önde gelen şeyhlerinden olan “Ebu’l-kemâleyn”213 diye ünlenmiş Osman Selâhaddin Dede 1235/1820 senesinde Yenikapı Mevlevîhânesinin bitişiğindeki evlerinde dünyaya gelmiştir.214 Babası dergâhın postnişinlerinden Seyyid Abdülbâki Nâsır Dede’dir.215 Osman Selâhaddin Dede daha henüz birkaç aylıkken babası tarafından başına arakiye tekbirlenmiştir.216 Babasının vefatının ardından ise şeyhlik makamına önce ağabeyi Receb Hüsnü Dede, daha sonra da amcası Abdurrahim Künhî Dede geçmiştir.217 Osman Selâhaddin Dede Kadrî Dede’nin terbiyesi altında yetişmiş daha sonra Mahmud Ağa isminde Sıbyan Mektebi’ne devam etmiştir.218

Abdurrahim Künhî Dede’nin 1244/1828 senesinde vefatı üzerine Osman Selâhaddin Dede Konya’da bulunan Hemdem Çelebi tarafından on bir yaşında iken Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhliğine getirilmiştir.219 Yaşının küçük olması nedeniyle dergâhın yönetimi dergâhın sertabbahı da olan Mehmed Sâdık Dede’ye verilmiştir. Kadrî Dede ve Mehmed Sadık Dede’nin terbiyeleri altında yetişen Osman Selâhaddin Dede eğitimine önemli hocalardan dersler alarak devam etmiştir. Kürt Hâfız Abdurrahman Efendi’den ulûm-ı âliye dersi, Hoca Mahmud Efendi’den Mantık, Kaldırımîzâde Şehri Ahmed Efendi’den ilm-i hakâyık, Tunuslu Mustafa Efendi’den ve Hoca Hüsameddin Efendi hadis, tefsir, Mesnevî dersleri almıştır.220 Osman Selâhaddin Dede 1275/1858 yılından sonra aralarında yüksek dereceli kişilerin de bulunduğu birçok kimseye İbn-i Arabî’nin Fusûsu’l-Hikem’ini okutmuş,

212

Ali Enver, a.g.e., s. 209.

213

Hüseyin Vassaf, a.g.e., s.240.

214

Defter-i Dervîşân -II”., 28a; Hasîrîzâde Elif Efendi, Tenşîtü’l-Muhibbin bi Menâkıb-ı Hâce

Hüsâmeddin, İstanbul, Matbaa-i Bahriye, 1342/1923, s. 43.

215

Bursalı Mehmed Tahir, a.g.e., I, 133.

216

Defter-i Dervîşân –II., vr., 28a.

217

Mehmed Ziyâ, a.g.e. s. 162; Ayvansarayî, a.g.e., I, 230.

218

Mehmed Ziyâ, a.g.e. s. 162.

219

Mehmed Ziyâ, a.g.e. s. 162; Ayvansarayî, a.g.e., I, 230; Hüseyin Vassaf, a.g.e., s.240.

220

47 zamanın önemli kişilerinin de bulunduğu ortamda icâzet vermiştir.221 Hoca Hüsâmeddin Efendi’den Eyüp Hâtuniye Dergâhında Mesnevî dersleri almıştır. Aynı tekkede Hoca Hüsâmeddin Efendi’den Mesnevîhânlık icâzeti de almıştır.222 Hoca Hüsâmeddin Efendi’nin vefatı üzerine Osman Selâhaddin Dede Yenikapı Mevlevîhânesi’nde kendisi Mesnevî dersleri vermeye başlamış, bu sebeple de kendisine Mesnevîhân Osman Selâhaddin Dede denilmiştir.223

Osman Selâhaddin Dede Efendi döneminde Yenikapı Mevlevîhânesi dönemin ileri gelen devlet adamlarının âlimlerin uğrak mekânı haline gelmiştir. Osman Selâhaddin Dede’ye intisab edenler arasında Keçecizâde Fuat Paşa ve Ali Paşa, Mısırlı Kâmil Paşa, Mehmed Ali Paşa, Sadrazam Mithat Paşa, Şeyhulislam Sadeddin ve Refik Efendiler gibi devlet ricâli de bulunmaktadır.224

Osman Salahaddin Dede’nin bir başka önemli özelliği’de tarikatleri kontrol altında tutmak maksadı ile kurulmuş olan Meclis-i Meşâyih’in ilk reisi olmasıdır. 1285/1868-1296-1878 seneleri arasında on yıl bu görevi yürütmüştür.225

Mehmed Ziyâ Osman Selâhaddin Dede’yi siyasi olayların içerisine çeken kişinin Sadrazam Midhat Paşa olduğunu belirterek, Midhat Paşa’nın kızı Memduha Hanım’dan duyduğuna göre Paşa, zaman zaman konağında başında Mevlevî sikkesi ile oturduğunu nakletmiştir. Midhat Paşa’nın Yenikapı Mevlevîhânesi’nin yakınında bulunan Arapzâde Çiftliği’ni satın alması da Osman Selâhaddin Dede’ye olan muhabbeti sayesinde olmalıdır.226

Osman Selâhaddin Dede’nin önemli bir özelliği de XIX. yüzyılda Osmanlı tahtına geçen üç padişahın dönemlerine yetişmesidir. II. Mahmud’un Osman Selâhaddin Dede döneminde dergâha ayrı ilgi duyması, Sultan Abdülmecid’in de

221

a.e., s. 168.

222

Elif Efendi, a.g.e., s.39-41.

223

a.e., s.18.

224

Ekrem Işın, “İstanbul’un Mistik Tarihinde Mevlevîhâneler”, İstanbul Dergisi, Sayı: 4, İstanbul, 1993, s.130; Mehmed Ziyâ, a.g.e., s.180; Kaya, a.g.e., s.195; Küçük., Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s.124.

225

Mehmed Süreyya, a.g.e., III, s.451.

226

48 tahta geçtikten sonra dergâhı sık sık ziyaret etmesi dikkat çekicidir. Şehsade Abdülhamid ve Reşad Efendilerinde dergâha geldikleri bilinmektedir. 227

Osman Selâhaddin Dede’nin Sultan II. Abdülhamid’le dergâha geliş gidişleri sırasında kurmuş oldukları diyalog sayesinde, Sultan II. Abdülhamid tahta çıkarken destek talebinde bulunmuş ve olumlu cevap alınmıştır. Hatta devrin etkili siyâsi ismi Midhat Paşa ile Abdülhamid’in görüşmelerine Osman Selâhaddin Dede vesile olmuş, bu vesileyle Midhat Paşa Sultan Abdülhâmid’e destek sözü vermiştir.228

Osman Selâhaddin Dede Sultan V. Murad’ın tahttan indirilip yerine Abdülhamid’in getirildiği gün Topkapı Sarayı’nda bulunan beyat merasimine davet edilmiştir. Sultan Abdülhamid’in tahta geçmesş için yazılan fetva gecikince telaşa düşen Şeyhülislam Hayrullah Efendi’ye “içtimâ-i ümmet fetvâ değimlidir?” diyerek orada bulunan kişilerin Abdülhamid’e biat etmesini sağlamıştır. Sultan Abdülhamid Osman Selâhaddin Dede’nin bu sözlerinden etkilenmiş eğilerek elini öpmek istemiş ve saygısını göstermiştir. Sultan II. Abdülhamid tahta geçtikten sonra Osman Selâhaddin Dede’ye saygısını göstermiş, zaman zaman görüşlerine başvurmuş, sarayda Mesnevî okumasını istemiş, kendisine ayda 1000 guruş maaş bağlatmıştır.229 Ancak zamanla Sultan Abdülhamid ile Osman Selâhaddin Dede’nin arası, Sultan Abdülhamid’in Kanûn-ı Esâsi taraftarları ile ters düşmesi yüzünden açılmıştır. Özellikle Mithat Paşa’nın Sultan Abdülmecid’in hal‘înde etkisi bulunduğu suçlamasıyla karşı karşıya kalması saray nezdinde gözden düşmesine vesile olmuş, Osman Selâhaddin Dede’nin de Midhat Paşa ile samimiyeti bilindiği için Osman Selahaddin Dede de Sultan Abdülhamid’in gözünden düşmüştür. Bu nedenle sarayda verdiği Mesnevî derslerine Sultan Abdülhamid’in hastalığı bahane edilerek son verilmiş, kendisine verilen 1000 guruş maaş kesilmiştir. Yaşanan olaylardan fazlasıyla etkilenen Osman Selâhaddin Dede bu olaydan sonra dergâhta inzivaya

227

a.e., s. 182.

228

Mehmed Ziyâ, a.g.e., s.184-185; “Osman Selâhaddin Dede”, TDEA, İstanbul, 1990, C.VII, s.145; Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s.125; Kaya, a.g.e., s.196.

229

Mehmed Ziyâ, a.g.e., s.186; “Osman Selâhaddin Dede”, TDEA, İstanbul, 1990, C.VII, s.145; Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s.125; Kaya, a.g.e., s.196.

49 çekilmiş, harem dairesinden çıkmamış, vefatına dek ömrünü ilim tahsil ederek ve hastalığı ile uğraşarak geçirmiştir.230

Osman Selâhaddin Dede karaciğer iltihâbı hastalığına yakalanmış, daha sonra zatürre nöbetlerine sık sık yakalanmış, vefatından az bir süre önce damadı olan Hüseyin Fahreddin Dede’nin yanına gitmiş, orada hastalığı daha da ilerlemiş, “hummâ-yı hâbîse” diye adlandırılan hastalığı sebebiyle altmış sekiz yaşında 18 Cemâziye’l-evvel 1304/11 Şubat 1887 tarihinde Cuma gecesi Bahâriye Mevlevîhânesi’nde vefat etmiştir.231

Osman Selâhaddin Dede’nin cenazesinin yıkanması ve kefenlenmesi işlerini kendi halifelerinden olan ve Eskişehir Mevlevîhânesi şeyhlerinden olan Hasan Efendi, muhaddis Mustafa Şemsî Efendi, Bedeviye tarîkatı şeyhlerinden Şeyh Âşir Efendi, Halvetiye halîfelerinden Hâfız Şükrü Efendi ve oğlu Mehmed Kemâleddin Dede tarafından yapılmış, cenaze namazı cuma günü ikindi namazından sonra Eyüp Camî-i Şerîfinde kılınmış, na‘âşı büyük bir kalabalık eşliğinde elli yedi yıl postnişinliğini yaptığı Yanikapı Mevlevîhânesi hazîresine daha önce hazırlatmış olduğu kabrine defnedilmiştir.232

Osman Selâhaddin Dede’nin tasavvuf erbabına saldırılarıyla bilinen Hoca İshak Efendi’ye cevaben yazdığı Risâle-i Vahdet-i Vücûd adlı eseri, Hristiyanlığın nasıl batıl bir din haline geldiğini anlatan Arapça kaleme alınmış, el-Lisânü’l-

Muhammediyye Fîmâ Dalle Bihi’l-Îseviyye adlı eseri, Sultan Reşad adına yazdığı,

padişahlara gerekli ahlâki ve siyâsi vasıflar ile yüksek hasletlerden bahseden Ahlâk-ı

Mülûk adlı eseri ve Mesnevî-i Şerîf’e yazmış olduğu Mesnevî Hâşiyesi adı altında

230

Mehmed Ziyâ, a.g.e., s.189; “Osman Selâhaddin Dede”, TDEA, İstanbul, 1990, C.VII, s.145; Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, s.126; Kaya, a.g.e., s.196.

231

Defter-i Dervîşân-II, vr. 80b; Mustafa Erdoğan, “Yenikapı Mevlevîhânesi’yle İlgili Kaynaklara Bir İlâve: Kemâleddin Efendi’nin Terâcim-i Ahvâl’i” Türk Kültürü ve Hacı Bektâş Veli Araştırma

Dergisi, Sayı:47, Güz 2008, s.168; Elif Efendi, a.g.e., s.42; Kaya, a.g.e., s.197; Hüseyin Vassaf,

a.g.e., s.240.

232

Erdoğan, a.g.m., s.168; Elif Efendi, a.g.e., s.42; Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı., s.130-131; Kaya, a.g.e., s.197.

50 eserleri vardır. Bu eserler de diğeleri gibi 1323/1906 yılında çıkan yangınla yanmıştır.233