• Sonuç bulunamadı

6. AB ve Türkiye 2001-2006 Arası İşgücü Verimliliği’nin Yıllık Yüzde

Kaynak: OECD, “Compendium of Productivity Indicators 2008” s.55 Verilerinden Derlenmiştir.

AB ülkeleri arasında yapılan bir karşılaştırmaya göre işsizlik oranlarının 2007 yılında düştüğü tespit edilmiştir. 2007 yılı verilerine göre AB27’de istihdam oranı, 2010 yılı istihdam hedefi olan %70’den hedefinden %4,6 puan geridedir.323 ekil 2.6’ya göre 2006 yılı itibariyle AB ülkeleri arasında Çek Cumhuriyeti en yüksek işgücü verimliliği ile dikkat çekmektedir. Çek Cumhuriyetini, İsveç, Macaristan ve Polonya izlemektedir. ekil 2.6’ya göre Türkiye’nin işgücü verimliliği ise %5 ile ABD’den sonra gelmektedir.

323 EU Commission. a.g.e, 2009. s.19.

4.3. Yatırımlar ve Uluslararası İşletmeler

Dışa açık ekonomi olmanın faydalarından birisi de ihracat firmalarının daha geniş pazar payına sahip olma şansı bulmalarıdır. Dış pazarlarda faaliyet göstermek pazar payını pek çok açıdan artırmaktadır ancak bu yollardan en önemlisi yatırım faaliyetleridir. Verimlilik her açıdan yatırımların düzeyini etkileyecektir çünkü sermaye verimliliği yeni yatırımların yapılmasını sağlamaktadır. Yabancı ülkelerde yatırım yapmanın pazar payını artırma, yüksek getiri elde etme ve verimliliği artırmak dışında bilgi ve teknoloji transferi sağlama gibi faydaları da vardır.324 Birlik içerisinde bir ülkenin diğer bir AB ülkesine yatırım yapması, hem yatırımı yapan ülke hem de Birlik genelinde toplam gelir ve verimliliği artırıcı etki yapmaktadır.

AB ve Japonya, 90’lı yılların başında ABD ile aralarındaki rekabet edebilirlik ve verimlilik açığını kapatacaklarını düşünülmekteydi çünkü o dönemde AB ve Japonya’nın fiziksel yatırımların ABD’den daha fazlaydı. AB ülkeleri 90’lı yılların başında gayrisafi yurtiçi gelirin %22’sini yatırıma ayırmaktaydı. Bu durum 1998’e kadar artarak devam etmiştir ve 1998 yılında AB’nin yatırımları ABD’ye oranla düşmeye başlamıştır. Aynı dönemde ABD’nin yatırımları 2 kat artarken Japonya’nın yatırımları AB’den de hızlı bir şekilde düşmeye başlamıştır. 1998 yılında AB ülkelerinde yatırım değerlerindeki en büyük düşüş, Finlandiya ve İsveç’te gerçekleşmiştir.325 AB’nin tek pazar olduğu dönemde elde ettiği rekabet avantajı, küresel rekabet ve teknolojik gelişmeler, Avrupa bünyesinde ekonomik bir yeniden yapılanma oluşmasını sağlamıştır. Bu süreç içerisinde, yeni firmaların oluşması, genişleme ve daralması, pazara girmesi ve çıkması yanı sıra firma birleşmeleri, satın almaları ve bununla birlikte

324 Aynı, s.34.

325 EU Commission, a.g.e, 1999. s.42.

firmaların, yaptıkları yatırımlarla, üretimlerini Avrupa içinde ve dışında farklı bölgelere taşımaları gibi pek çok gelişme olmuştur.326

Uluslararası rekabetin yoğunlaşması ve sürekli olarak yeni teknolojilerin ortaya çıkması, uluslararası işletmelerin karma bütünleşme sistemlerini benimsemesini sağlamıştır. AB bünyesinde entegrasyon süreciyle birlikte ekonomik uzaklık kavramı ortadan kalktığı için firma bütünleşmeleri daha bariz şekilde ortaya çıkmaktadır.327 AB’de ortaya çıkan yeni endüstriler, doğal kaynaklardan enerji elde etme ve daha sağlıklı ortamlarda üretim yapma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu da gelecekte çok önem kazanacak olan bu endüstriler için yatırım yapmayı zorunlu kılmaktadır. Verimlilik açısından düşünüldüğünde enerji etkinliğini artırmak için yapılan yatırımlar, üretim süreçlerindeki operasyon maliyetlerini düşürmekte ve bunun sonucu olarak da imalatta toplam verimliliği artırmaktadır.328

AB, Lizbon Stratejisi’nde belirlenmiş olan 2010 itibariyle Ar-Ge harcamalarının GSYİH’nın %3’ünü oluşturması hedefine yönelik olarak çalışmaya devam etmektedir. AB genelinde 2005 ve 2006 yıllarında Ar-Ge harcamaları ortalaması GSYİH’nın %1,84’ü düzeyinde kalmıştır. 2007 yılı itibariyle en yüksek Ar-Ge harcamaları ise %3,73 ile İsveç ve %3,45 ile Finlandiya’da gerçekleşmiştir.329 2007 yılında AB içerisindeki doğrudan yabancı yatırımların değeri %53 ve birlik dışına yapılan doğrudan yabancı yatırımlar

%79 oranında artmıştır.330

326 Aynı, s.67.

327 Aynı, s.68.

328 EU Commission. a.g.e, 2009. s.103.

329 Håkan WILÉN, “R&D Expenditure and Personnel”, Eurostat Science and Technology Working Paper, No. 91, (Luxemburg, 2008). s.1.

330 http://www.eubusiness.com/Factsfig/fdi-eurostat-0207/ Erişim Tarihi: 29.05.2009

Tablo 2. 6. Dünya Geneli ve Triad 1990 – 2007 Doğrudan Yabancı Yatırım Oranları

Doğrudan Yabancı Yatırım Akımları

1990-2000

ortalaması 2004 2005 2006 2007

ABD

Ülke İçine 109.513 135.826 104.773 236.701 232.839 Ülke Dışına 92.010 294.905 215.369 221.664 313.787 Japonya

Ülke İçine 3.149 7.816 2.775 6.506 22.549

Ülke Dışına 25.409 30.951 45.781 50.266 73.549

AB

Birlik İçine 209.482 214.342 498.400 562.444 804.290 Birlik Dışına 280.398 368.006 609.267 640.542 1.142.229 Dünya Geneli

Ülke İçi Toplam 492.605 717.695 958.697 1.411.018 1.833.324 Ülke Dışı Toplam 492.535 920.151 880.808 1.323.150 1.996.514

Kaynak: UNCTAD, Dünya Yatırım Raporu 2008 Verilerinden Derlenmiştir.

Dünya genelinde doğrudan yabancı yatırım oranlarında ilk sırayı ABD almaktadır. ABD menşeli uluslararası firmaların en çok tercih ettikleri yatırım bölgeleri Çin ve AB ülkeleridir. Tablo 2.6’ya göre AB’nin 1990 – 2000 arası dönemde çekmiş olduğu yabancı yatırımların değeri 209 milyar Dolar iken 2007 yılında bu rakam yaklaşık %75’lik bir artışla 804 milyar Dolara yükselmiştir. AB ülkelerindeki uluslararası işletmelerin yabancı ülkelerde yaptıkları yatırımlar ise 1990 – 2000 yılları arasında 280 milyar Dolar iken 2007 yılında 1 trilyon 142 milyar Dolara ulaşmıştır.

4.4. Avrupa Birliği Ekonomisinin Verimliliği ve Rekabet Edebilirliğinin Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksine Göre Değerlendirilmesi

AB ekonomisinin verimliliği, küresel ekonomik krize rağmen artmaya devam etmektedir. Özellikle Lizbon Hedeflerine ulaşma anlamında AB içerisinde verimliliği ve rekabet edebilirliği artırmak için pek çok çalışma yapılmaktadır.331 AB için önemli olan, yüksek istihdamın olduğu koşullarda, orta vadede sürdürülebilir ekonomik büyümenin yanı sıra yüksek verimlilik oranları elde edebilmektir ve AB ülkeleri, Lizbon Hedefleri doğrultusunda toplam verimliliği ve işgücü verimliliğini artırmak için belirlenen çalışmalara yoğunluk vermektedir.

ekil 2.7’ye göre AB’nin ekonomik büyümesi 2007 yılında da devam etmiştir ancak bununla birlikte aynı yılın dördüncü çeyreğinde ekonomik durgunluk kendini göstermeye başlamıştır. Bu dönemde AB’nin GSYİH’sı

%2,6’lık bir büyüme kaydetmiştir. Ekonomik performansın yüksek oluşu, yüksek istihdam değerlerini de beraberinde getirmiş ve istihdam oranı %1,7 artmıştır.

2006 yılında %1,5 artış göstermiş olan işgücü verimliliği ise 2007 yılında %1,3 civarında azalma göstermiştir.332

ekil 2.7’de, AB27 için 2002 yılında en düşük seviyede olan GSYİH genel anlamda artan bir grafik izleyerek 2007 yılında en yüksek seviyeye gelmiştir. Hızlı ekonomik büyüme beraberinde yüksek istihdam oranını da getirmiş ve 2007 yılı istihdam oranı %1,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte işgücü verimliliğinde %1’lik bir azalma oluşmuştur.

331 EU Commission, “Strategic Report on the Renewed Lisbon Strategy for Growth and Jobs: Launching the New Cycle 2008 - 2010”, (2007). s.16.

332 EU Commission. a.g.e,2009. s.7.

ekil 2. 7. AB27’de 2000 - 2007 Milli Gelir, İstihdam ve Verimlilik Değişim