• Sonuç bulunamadı

VUK Amortisman

3.2.1. A İşletmesi’nin 30.06.2006 Tarihindeki Ticari ve Mali Karının Hesaplanması

arasındaki bu farklar sürekli fark niteliğinde olup ertelenen vergiye kaynaklık etmez.

3.2.1. A İşletmesi’nin 30.06.2006 Tarihindeki Ticari ve Mali Karının Hesaplanması

A İşletmesi’nin 30.06.2006 tarihindeki mali karı aşağıdaki şekilde hesaplanır:

Tutar

Brüt Satışlar 250.000

Satış İndirimleri (-) 0

Net Satışlar 250.000

Satışların Maliyeti (-) -200.000

Brüt Satış Karı veya Zararı 50.000

Faaliyet Giderleri (-)

-Amortisman Giderleri -50.200

-50.200

Faaliyet Karı veya Zararı -200 Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir Ve Karlar

-Faiz Geliri

-Reeskont Faiz Geliri

87.422 150 87.272

Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider Ve Zararlar (-) 0

Finansman Giderleri (-) 0

Olağan Kar veya Zarar 87.022

Olağandışı Gelir ve Karlar

-Yurt dışı onarım hizmetinden sağlanan kazanç 20.000

20.000 Olağandışı Gider ve Zararlar

-İdari para cezası -10.950

-10.950

Dönem Karı veya Zararı 96.072

Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler (+) 10.950

İndirilecek İndirim ve İstisnalar (-) -20.000

Kurumlar Vergisi Matrahı 87.022

Cari Dönem Vergi Gideri (%20) 17.404

30.06.2006 tarihinde A İşletmesinin vergi düzenlemelerine göre hesaplanan kurum kazancı 96.072 YTL, kurumlar vergisi matrahı 87.022 YTL ve cari dönem vergi gideri 17.404 YTL’dir. A İşletmesi’nin 30.06.2006 tarihli IFRS düzenlemelerine göre oluşturduğu gelir tablosu aşağıdaki gibidir:

A İşletmesi’nin 30.06.2006 tarihli IFRS düzenlemelerine göre oluşturduğu ara

Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler/Faiz+Temettü+Kira (Net) 0

Brüt Esas Faaliyet Karı/Zararı 60.000

Faaliyet Giderleri (-) -Amortisman Giderleri (-)

-29.500 -29.500

Net Esas Faaliyet Karı/Zararı 30.500

Diğer Faaliyetlerden Gelir Ve Karlar -Faiz Geliri

-Reeskont Faiz Geliri

48.531 4.692 43.839 Diğer Faaliyetlerden Gider ve Zararlar (-)

-Karşılık Gideri

- Reeskont Faiz Gideri (-)

-3.695 -3.695

Faaliyet Karı/Zararı 49.386

Net Parasal Pozisyon Kar/Zararı 0

Ana Ortaklık Dışı Kar/Zarar 0

Vergi Öncesi Kar/Zarar 49.386

Vergiler -8.028

Cari Dönem Vergi Gideri (-) -17.404

Ertelenen Vergi Geliri (+) -Ertelenen Vergi Geliri

VARLIKLAR Tutar

Menkul Kıymetler (net) 1.880

Ticari Alacaklar (net) 250.000

Stoklar (net) 185.000

Ertelenen Vergi Varlıkları 13.053

Cari Olmayan / Duran Varlıklar Maddi Varlıklar (net)

Maddi Olmayan Varlıklar (net) 265.000

Ertelenen Vergi Varlıkları 660

TOPLAM VARLIKLAR 1.290.337

Gelecek Aylara Ait Gelirler 5.338

Ertelenen Vergi Yükümlülüğü 2.275

Uzun Vadeli Yükümlülükler

Ödenecek Vergi ve Fonlar 17.404

Ertelenen Vergi Yükümlülüğü 4.800

TOPLAM ÖZSERMAYE VE YÜKÜMLÜLÜKLER 1.290.337

A İşletmesi’nin dönem içerisinde yaptığı işlemler sonucunda, 30.06.2006 tarihli bilançosunun aktifinde 13.713 YTL tutarında ertelenen vergi varlığı, pasifinde ise 7.075

79 Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin hesap dönemi sonunda kar elde etmeleri halinde kar dağıtsın ya da dağıtmasın TTK’da yer alan ilgili hükümlere göre dönem karından yedek akçe ayırması gerekir. Bu çalışmada bu durum göz ardı edilmiştir.

YTL tutarında ertelenen vergi yükümlülüğü meydana gelmiştir. Ertelenen vergi varlığı ve yükümlülüğü aynı vergi otoritesinin düzenlemeleri çerçevesinde oluştuğu için birbirinden mahsup edilebilir. Dönem içerisinde oluşan 7.075 YTL ertelenen vergi yükümlülüğüne ilişkin vergi giderinin 2.000 YTL’si Yeniden Değerleme Fonu altında bilançoya; 5.075 YTL’si ertelenen vergi gideri olarak gelir tablosuna yansıtılmıştır.

Dönem içerisinde toplam 14.645 TL ertelenen vergi varlığı meydana gelmiş bunun 932,4 YTL’si terse dönmüştür. Oluşan ertelenen vergi varlığına ilişkin 14.645 YTL tutarındaki vergi geliri ve 932,4 YTL tutarındaki vergi gideri gelir tablosunda raporlanmıştır.

IFRS 12 düzenlemelerine göre ertelenen vergi uzun vadeli bir varlık veya yükümlülük olarak nitelendirilmektedir. Ancak Türkiye’de vergi ve SPKr düzenlemelerine göre ara dönem finansal tablo düzenleme yükümü söz konusu olduğu için etkisi bir yıldan daha kısa sürecek olan ertelenen vergi varlık ve yükümlülüklerinin cari varlıklar içerisinde raporlanması gerekmektedir.80 Bu bağlamda A işletmesinin taşıtlarını ve binalarını kullanım amaçlı aldığı bu yüzden faydalı ömürlerinin sonuna kadar elden çıkarmadığı varsayımı altında Taşıtlar ve Binalar kalemlerinden kaynaklanan 4.800 YTL tutarındaki ertelenen vergi yükümlülüğü ve 660 YTL tutarındaki ertelenen vergi varlığı uzun vadeli olarak raporlanmış, geriye kalan ertelenen vergi varlık ve yükümlülükleri kısa vadeli olarak raporlanmıştır. Sonuç itibariyle A İşletmesi IFRS düzenlemelerine göre 8.766 YTL vergi ödemesi gerekirken vergi düzenlemeleri çerçevesinde 17.404 TL vergi ödemiştir. Aradaki fark A İşletmesi için gelecek dönemlerde vergi matrahından indirilebilecek bir geçici farktır.

80Aslı TÜREL, Ahmet TÜREL “Kurum Kazancı Üzeriden Hesaplanan Vergilerin Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: XI, No: 25 Sayılı Tebliği Doğrultusunda Finansal Tablolara Yansıtılması” Mali Çözüm Dergisi, 2006, sayı:74, s.274

SONUÇ

Günümüzde ortaklıklarla ilgili kesimlerin ve finansal tablo okuyucularının, finansal tabloların, ortaklıkların belirli bir dönemde faaliyetlerinin sonucunu ve finansal durumunu gerçeğe uygun, tam, doğru ve dürüst bir biçimde yansıtmasına, finansal tablolardan elde edilen bilgilerin önemli, güvenilir, tarafsız, anlaşılabilir, zamanında raporlanmış ve tutarlı olmasına olan ihtiyacı artmaktadır. Finansal raporlar arasındaki uyum ne kadar fazla olursa, finansal tablo kullanıcıları için o kadar faydalı olacaktır.

Finansal raporları uyumlaştırmanın yolu, standartların oluşturulmasıdır. Böylece, finansal raporlar arasındaki farklılıklar sınırlandırılmaktadır. Artan globalleşme ve dünyada finansal piyasaların entegrasyonun etkileri yenileyici finansal mekanizmaların gelişimine ihtiyaç duyulması kadar daha çok bilgilendirme olanağı gerekliliğine dikkat çekmektedir.

Finansal tablolar nezdinde ortaya çıkan bu ihtiyaçlar, finansal tablolara ilişkin muhasebe ve finansal raporlama sistemlerinin daha da önemli hale gelmesini sağlamıştır.

Dünya genelinde muhasebe ve finansal raporlama sistemleri ile ilgili olarak, iki önemli ekol olarak IFRS ve US GAAP’nin muhasebe ve finansal raporlamaya ilişkin öngördüğü düzenlemeler bulunmaktadır.

Ülkemizde muhasebe konusunda TTK, Vergi Kanunları, SPKn ve Bankalar Kanununda değişik düzenlemeler yer almaktadır. Ayrıca TMSK tarafından hazırlanan standartlar IFRSB tarafından hazırlanan standartların aynen yayınlanması şeklindedir.

2007 yılında yürürlüğe girmesi beklenen Türk Ticaret Kanunu’nun tasarı metninde tüm işletmelere TMSK tarafından yayınlanan standartlara uyma yükümlülüğü

getirilmektedir. Dolayısıyla TTK tasarısının bu hali ile yürürlüğe girmesi halinde halka açık olsun veya olmasın tüm ortaklıkların IFRS ile uyumlu TMSK standartlarına göre finansal tablo oluşturması gerekecektir.

Çalışmanın konusunu oluşturan ertelenen vergi, vergi otoritesinin çoğu kez ekonomik bir gerekçesi olmadan sosyal kaygılarla getirdiği düzenlenmelerden arındırılmış bir şekilde finansal tabloların ortaklıkların belirli bir dönemdeki finansal durumunu ve faaliyetlerinin sonucunu tam olarak ortaya koyabilmesi ve finansal tabloların şeffaf olması için getirilmiş bir kavramdır. Ayrıca ertelenen vergi düzenlemeleri ile ülkeden ülkeye hatta aynı ülke içerisinde farklılaşan vergi otoritesinin getirdiği düzenlemelerin finansal tablolar üzerindeki etkisini gidererek finansal tabloların karşılaştırılabilir olması sağlanmaktadır.

Çalışmanın ilgili bölümlerinde anlatılan hususlardan anlaşılabileceği gibi ertelenen verginin hesaplanması için konusunda uzman bir personelin bulunması, işletmenin gelecekteki faaliyetleri hakkında güvenilir tahminler yapabiliyor olması bunun için de işletmenin kurumsallaşmış bir yapıya sahip olması ve profesyonel bir yönetiminin olması gerekmektedir. Bu açıdan ertelenen verginin hesaplanması maliyetli bir iştir.

Türkiye’de halka açık olamayan küçük ve orta büyüklükte pek çok ortaklık bulunmaktadır. Bu ortaklıklar az sayıda ortağa sahip olup, aile şirketi yapısı egemendir.

Diğer taraftan küçük ve orta ölçekli şirketlerin faaliyetlerinin, hisse senetleri borsada işlem gören bir ortaklığın faaliyetlerine göre daha dar kapsamlı olduğu göz önüne alındığında ertelenen verginin hesaplanmasının gerektiği az sayıda işlem bulunmaktadır.

Bu husus ertelenen verginin küçük ve orta ölçekli şirketlerde raporlanmasını

kolaylaştıran bir unsurdur. Bu ortaklıklarda işletme sahipliği ve yöneticiliği genel olarak ayrılmamıştır. Dolayısıyla profesyonel bir yönetime sahip olmayan bu ortaklıkların kurumsallaşmış bir yapısı da bulunmamaktadır. Bu kapsamda tüm işletmeler tarafından IFRS uygulamasına geçilmeden önce söz konusu yapıdaki şirketlerin ertelenen vergiye ilişkin IFRS 12 nolu standartta yer alan hükümlerin uygulamasının anlaşılmasını kolaylaştıracak basitleştirilmiş örneklerin standartta yer alan örneklere dahil edilmesinin ve TMSK tarafından konu ile ilgili bilgilendirici eğitim veya seminerlerin düzenlenmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Sonuç itibariyle, TTK tasarısında yukarıda ifade edilen bu hususun dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla IFRS ile uyumlu TMSK standartlarına göre finansal tablo oluştururken halka açık olmayan ortaklıkların ertelenen vergiyi finansal tablolarda raporlanmasına kolaylık sağlayan ek bir takım hükümlerin de tasarıya konulması gerektiği düşünülmektedir.