• Sonuç bulunamadı

AB AÇISINDAN FIRSATLAR VE RİSKLER

3. KUŞAK-YOL İNİSİYATİFİ ÇERÇEVESİNDE KARADENİZ HAVZASINDAKİ

3.3. AB AÇISINDAN FIRSATLAR VE RİSKLER

AB’nin daha önce 16+1 Platformuna şüpheci yaklaştığını belirtmiştik. Söz konusu bu 16 ülkeden 13’ünün Karadeniz Havzası ülkesi olduğu dikkate alındığında AB’nin rahatsızlıklarının dolayısıyle Karadeniz Havzasındaki Çin faaliyetleri ile de ilgili olduğu söylenebilir. Zira bu bölgedeki ülkelerin bazıları AB üyesi, bazıları da AB ile entegrasyon sürecinde olan ülkelerdir. AB, kendi sınırlarına yakın bölgede yabancı güçler tarafından oluşturulmaya çalışılan bölgesel girişimlerin AB’nin bütünlüğüne ve dayanışmasına olumsuz yönde etki edeceğinden ve AB’nin bölgedeki üstünlüğünü sarsacağından rahatsızlık duymaktadır. AB’nin bu rahatsızlıkları ile ilgili örnek olarak

301 Zuokui, op.cit., s. 63.

302 Hendrix, s. 10.

303 Zuokui, op.cit., s. 75.

110

AB’nin demiryolu ulaşımı ile Karadeniz Havzası bölgesi olan Balkanlar’ı AB’ye entegre etmeyi planlamasına rağmen, Çin’in AB’ye rakip olacak bir biçimde bölgedeki ulaşım altyapısının yeniden oluşturulması ve modernizasyonu için finansal destek sağlamasını gösterebiliriz.304

AB Balkanlar’ı ulaşım açısından AB’ye entegre etmek amacı ile Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Yunanistan üzerinden geçerek Avusturya’nın Salzburg ve Yunanistan’ın Selanik kentleri arasında bağlantı kuracak Pan Avrupa Koridoru-X projesini gündeme getirmiştir. Fakat 2008 yılındaki finansal kriz nedeni ile projenin uygulanması ile ilgili zorluklar ortaya çıkmıştır. Çin tarafı adeta ortaya çıkan bu krizden yararlanarak Pan Avrupa Koridoru-X projesi ile benzer bir biçimde bölgedeki ulaşım altyapısı ile ilgili kendi çıkarlarına hizmet edecek yatırımlar yapmaya başlamıştır. Bu örnek Karadeniz Havzası ve Balkanlar’da AB üstünlüğünün Çin tarafından bertaraf edilmesi endişelerinin haksız olmadığını göstermektedir. 305

Aynı zamanda AB açısından Çin’in 16+1 Platformu çerçevesinde Karadeniz Havzasındaki ve AB’nin doğrudan odak noktası olduğu bölgedeki faaliyetlerinin yeni bir “Orta ve Doğu Avrupa” grubu oluşturma girişimi olarak algıladığını söyleyebiliriz.306 Yani yukarıda da belirttiğimiz gibi AB Çin’in Avrupa’daki faaliyetlerinin “böl-yönet” politikasının bir parçası olabileceğinden endişe duymaktadır.

Aslına bakarsak bölge ülkelerinin de tarihsel olarak sosyalizm ve komünizm deneyimlerinin olması Çin’in faaliyetleri sonucunda bölgenin kontölden çıkması endişelerinin haklılık payını artırmaktadır.

Karadeniz Havzası, özellikle de Balkanlar Avrupa’nın güvenliği için oldukça önemli bir bölgedir. Balkanlar’ın Avrupa’nın güvenliğindeki söz konusu önemi 1990’larda Yugoslavya Cumhuriyeti dağıldıktan sonra bölgede ortaya çıkan etnik çatışmalarla kendisini açıkça göstermiştir. Şöyle ki, ABD ve Rusya’nın da dahil olduğu Balkanlar’daki çatışmalar sonuç olarak adeta insani bir felakete dönüştü. Bu durum İkinci Dünya savaşından beri savaş çıkmayan Balkan bölgesinin tüm Avrupa’nın

304 Junbo Jian, “China in Central Asia and the Balkans: Challenges from a Geopolitical Perspective”, The Belt & Road Initiative in the Global Arena: Chinese and European Perspectives, ed. Yu Cheng, Lilei Song, Lihe Huang, Singapore: Springer Nature Publishing, 2018, s. 249.

305 Jian, op.cit., s. 249.

306 Zuokui, op.cit., s. 13.

111

güvenliğini tehdit edebilecek anahtar bir bölge olduğunu gösterdi.307 Bundan dolayı AB, Çin’in bölgedeki girişimlerini hassasiyetle takip etmekte ve kendi rahatsızlıklarını dile getirmektedir.

Yukarıdaki risklerle beraber Kuşak-Yol İnisiyatifinin Çin-AB ilişkileri açısından ortaya çıkardığı fırsatlar da hiç kuşkusuz vardır. Bu fırsatlardan ilki söz konusu inisiyatifin uygulanması ile Çin-AB ilişkilerinde yeni imkanlar ortaya çıkarması ile ilgilidir. Şöyle ki, Kuşak-Yol İnisiyatifi Çin ile AB arasındaki ticaret ve yatırım iş birliğinin her geçen gün derinleşmesine yardımcı olmakla beraber, söz konusu inisiyatif kapsamındaki ülkeler arasında ortak ekonomik koridorların ve iletişim güzergahlarının oluşturulması ile bu ülkeler arasındaki iş birliği ağı genişlemekte, Çin ve AB arasındaki ticaret değeri ise artmaktadır.308

Kuşak-Yol İnisiyatifi hem Çin hem de AB’de ekonomik büyüme ve yapısal reformlar için de aynı zamanda yeni fırsatlar ortaya çıkaracaktır. Özellikle 2008 ekonomik krizinden sonra birçok AB ülkesi tasarruf yapma yoluna gitmiş ve bundan dolayı birlik içindeki yatırım oranlarında azalmalar yaşanmıştır. Bu durum ise kriz sonrasında ekonominin toparlanmasına ve Avrupa entegrasyona olumsuz biçimde etki yapmaktadır. Ekonomik zorluklar AB’nin Karadeniz Havzası ülkelerini de olumsuz biçimde etkilemiştir. Bu kapsamda Çekya, Macaristan başta olmak üzere birçok ülkedeki yatırımlarda olumsuz gelişmeler yaşandığı görülmüştür. Kuşak-Yol İnisiyatifi bu ülkelerin karşılaştıkları söz konusu sorunları aşmada yardımcı olacak ve böylece hem AB dahilinde dengeli kalkınmaya yardımcı olacak hem de Avrupa entegrasyon sürecini hızlandıracaktır.309

Kuşak-Yol İnisiyatifinin AB açısından ortaya çıkardığı bir diğer önemli fırsat ise hem AB hem de Çin’in uzun dönemlik çıkarları ile üst üste düşmekte olan Avrasya kıtasında istikrar ve refahın artırılması ile ilgilidir. Son zamanlar AB Ukrayna krizi, mülteci krizi, Suriye krizi başta olmakla bir dizin sorunlarla karşılaşmıştır. Bu sorunlar AB’yi çevreleyen bölgelerdeki artan azgelişmişliğin ve istikrarsızlığın AB’nin de politik istikrar ve güvenliğini tehdit ettiğini göstermektedir. AB ise bu sorunları tek başına hall edememektedir. Bu noktada Kuşak-Yol İnisiyatifi AB’ye söz konusu sorunları aşması

307 Jian, op.cit., s. 247.

308 Minghao, op.cit., s. 4.

309 Ibid.

112

için yardımcı olabilir. Çünkü inisiyatif sadece Avrasya kıtasını değil, aynı zamanda Doğu Afrika ve Akdeniz bölgelerini de kapsamaktadır. Yani Kuşak-Yol İnisiyatifi AB açısından sorun teşkil eden önemli AB komşusu olan bölgeleri de içermekte ve bu bölgelerdeki refahın artmasına katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Keza aynı biçimde AB de kendisine komşu olan ve istikrarı ve azgelişmişliği ile kendisine tehdit oluşturan bölgelerde refahın artırılması ve düzenin kurulması için çaba sarf etmektedir. Bu çerçevede Kuşak-Yol İnisiyatifi içerisinde yer alan ve kendi komşusu olan bölgelerin refahının ve kalkınmasının sağlanması AB’nin de çıkarları ile uyumludur.310

4. RUSYA’NIN İNİSİYATİFE YÖNELİK TUTUMUNUN