• Sonuç bulunamadı

1. FETVALAR

2.2.2 Açık Kimlik Hıristiyanlık

Bir İspanyol atasözü olan “Kötü bir Morisko’dan iyi bir Hıristiyan olmaz” anlamına gelen “De mal moro, nunca buen cristiano”101 bize Moriskolar’ın Hıristiyanlığı konusundaki genel kanıyı anlatmaktadır. Moriskoların nasıl bir Hıristiyanlık yaşadıkları, dini pratiklerini nasıl yerine getirdikleri, samimi bulunup bulunmadıkları konusunda polemiklerin ötesinde başta Aljamíado kaynakları olmak üzere önemli

99  Dressendörfer,  s.  109.    

100  Lea,  The  Moriscos  of  Spain,  s.  139.    

kanıtlar bulunmaktadır. Kilisenin tartıştığı teolojik yaklaşımlar, Moriskoların Hıristiyanlık konusunda eğitimlerinin yetersiz olduğu ve bu durumun iyileştirilmesiyle sorunların çözüleceği tarzı saf yaklaşımların tutarsızlığı tarih içerisinde ortaya çıkmıştır. Guadalajara, “Memoriales” eserinde bize net tablolar çizmektedir. Aktarımlardan anlaşıldığı kadarıyla Moriskolar samimi Hıristiyanlar olmadıkları gibi hiçbir zaman da Hıristiyan olma temayülü içerisinde de olmadılar.102 Topluca ya da tek tek götürüldükleri vaftiz törenlerinden hoşlanmadılar. Son Morisko’ya kadar gerçekten inanarak Hıristiyanlığı yaşayan olmadı.103 Vaftizden iğrendikleri gibi, ya kutsal yağ ile yıkanmaktan bir şekilde kurtuldular ya da yıkandıktan sonra kendilerini temizlediler. Sabunlu suyla kendilerini temizlemeleri ya da boy abdesti almaları bize gösteriyor ki konuyu necasetten değil hadesten taharet çerçevesinde görmüşler ve vaftiz ayini sonrası yıkanmayı, üzerlerindeki bir utanç olarak gördükleri halden eski hallerine dönüş şeklinde algılamışlardır. Moriskolar için başta aşağılayıcı olan bir durum olan vaftiz ikinci ve üçüncü nesilde daha çok alay konusu olmuştu. Yeni dine girişleri bu şekilde olan Moriskoların sonraki durumları da farklı değildi. Hıristiyan mezarlıklarından ve cenaze törenlerinden nefret ederlerdi. Hıristiyanların oruç ve bayram günlerine gizliden gizliye riayet etmezler, etin yenilmeyeceği günlerde et yerlerdi. Kilisede yapılacak düğünlere karşı da direniş vardı. Kilisede düğün yapmak zorunda kaldıkları durumlarda, ikinci bir düğün yaptıkları vakidir. Kilise onayı gereken evliliklerde Moriskoların karşılaştıkları bir başka sorun ise kuzenlerin evliliği idi. Katolikler için yasak olan bu evliliklerde konu mahkemeye taşınmakta ve genelde sonuç alınamamaktaydı.104

Moriskoların kilise ayinlerinde çok hevesli görünmedikleri aşikardı. Din adamı olmak için hiçbir çaba sarfetmedikleri gibi kilisedeki ritüelleri gerçekleştirmekte isteksizdiler. Kilisedeki resim ve heykellere karşı saygısızlardı. Reconquista sırasında Hıristiyanlara yardım ettiği öne sürülen Aziz Yakup’un bir heykeline “bu sadece bir

102  Dressendörfer,  s.  120.    

103  Rochau,  August  Ludwig,  Die  Moriscos  in  Spanien,  Leipzig:  Bibliolife,  1853,  s.  76.   104  Dressendörfer,  s.  124.    

tahta parçası” diyen bir Morisko mahkemede ifade vermişti. Ayrıca Meryem resimleri de defalarca Moriskolar tarafından yırtılmıştı.105

İsa (AS)’ı hiçbir zaman tanrının oğlu olarak görmediler. O İslam peygamberlerinden bir peygamberdi. Meryem’in oğluydu. Hıristiyanlar için küfür olan bu inancı teslisle ilgili kilise şarkıları söylerken hep içlerinde gizlediler. Pazar günleri kapalı kapılar ardında çalışırlardı. Çocuklarını vaftiz yağından temizledikten sonra sünnet ettirirler ve çocuklara isim koyarlardı. Gelinler, kilisede giydikleri Hıristiyan gelinliklerini eve gelir gelmez çıkarıp Mağribi kıyafetlerini giyerler ve kendi gelenekleriyle, müzikleriyle ve yemekleriyle düğünü tekrar yaparlardı. Bazı Hıristiyan dualarını ezbere bilirlerdi. Çünkü bu dualar bilinmeden düğün yapılamaz, evlilikler onaylanmazdı.106

Moriskolar genellikle kendi aralarında evlilikler yaparlar ve düğünü Hıristiyan geleneklerine göre kilisede gerçekleştirirlerdi. Engizisyon kayıtlarından ve itiraflarından anlaşıldığı kadarıyla Hıristiyan kadınlarla evlilikler yapılmıştır. Hatta bazı Müslüman kadınlar Hıristiyan erkeklerle evlenmiş ya da evlenmek zorunda kalmışlardı.

29 Haziran 1513 tarihli bildiride yeni Hıristiyan olan kadınların biran önce eski kıyafetlerini terketmeleri isteniyordu. İzabella’nın imzasının olduğu genelgede kadınlar “almalafa” ismi verilen, bugün halen Kuzey Afrika’da kullanılan, tüm vücudu örten bir giysi türüydü.

105  Dressendörfer,  s.  126.  

Şekil-8: Morisko kadın kıyafeti. 107

Şekil-9: Endülüs’ün eyaletlerinden biri olan Cádiz’e bağlı bir kasaba olan Vejer de la Frontera’da yerli kadın anıtı. 108

107  http://tetuan.cervantes.es/FichasCultura/Imagenes/8333.JPG  Erişim  Tarihi:  13.05.2010  

108http://www.andalucia.com/province/cadiz/vejer/image/MVC070630018vejer.JPG,   Erişim   Tarihi:  

Kadınlar bu giysiyle dolaşmaktan men ediliyor ve eski Hıristiyanlar gibi giyinmeleri isteniyordu. Bu kıyafetlerle tanrıya kötü bir şekilde kulluk edileceği, bu kıyafetin kadınların kendi onularını da ayaklar altına aldığı iddia ediliyordu.109 Kraliçe

bu durumdan vazife çıkarıyor bu kararı almasının boynunun borcu olduğunu ifade ediyordu.

SONUÇ

16. ve 17. yüzyıl Avrupa’sı iyi incelendiği takdirde görülecektir ki İspanyolların Moriskolara karşı verdiği mücadele sadece bir din savaşı değildir. Kuzeyde güçlenmeye başlayan Almanlara karşı içeride verilen Protestanlık savaşı, okyanus ötesinde İngilizlerle yapılan rekabet ve her an yakınlarına uzanabilecek Akdeniz ve Avrupa’daki Osmanlı tehdidi, İspanyolları Vatikan ile işbirliğine itmiştir. Dışarıdaki tehditlere karşı iyi bir omurga oluşturabilmenin şartı olarak Katolik İspanyol birliği oluşturulmaya çalışılmıştır. Bir Morisko Osmanlı casusu, bir Protestan Alman casusu, bir Yahudi İngiliz, Osmanlı ya da Fransa casusu olarak görülmekteydi. Halk düzeyinde Müslüman bir Morisko ile İspanyolların çok büyük sorunları yoktu. Daha çok çalışan, daha eğitimli ve teknik kadrolara sahip, daha çok vergi ödeyen Müslümanların Hıristiyanlaştırılması ve sürülmesinin bu kadar uzun sürmesinin altındaki sebep İspanyol Krallarının Büyük İspanya yolundaki strateji kararsızlıklarıydı.

Sürgünle beraber, İspanyollar açısından ülke içerisinde din birliği sağlanacak, Moriskolardan geriye kalan arazilerin devletleştirilmesiyle büyük bir gelir elde edilecekti. Onların ekonomik hayattaki varlıklarından doğacak boşluk en az beş yıl daha sürecekti ancak düşmanın tamamen yok edilmesi ve Osmanlı-İslam tehlikesinin bertarafı tüm bunları karşılamaya değerdi. Artık Endülüs yoktu, İspanya vardı. Bu yokoluş hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşmedi ve görünüşe göre de gerçekleşmeyecek. Bugün halen İspanya’nın kırsal kesimlerinde insanlar yerde yemek yerler ve düğün geleneklerin de İslam izi vardır. Bağımsızlık isteyen Andalucia Eyaletinin milliyetçi sakinleri Endülüs ve Morisko kavramlarına atıf yaparlar. Morisko olduğundan şüphelenenlere soy ağaçlarını araştırmak imkanı artık verilmekte. Fundación Blas Infante tarafından düzenlenen 400. yıl kutlamaları bu canlılığın göstergelerinden biridir. Gema Martín Muñoz’un yönetimindeki “Casa Árabe” Arap-İspanyol ilişkilerini güçlendirmek amacıyla yola çıkmış kurumlardandır. Oldukça faal olan kurumun seminer konuları arasında yoğunlukla Moriskolar işlenmekte. Casa Árabe’nin katkılarıyla “Expulsados 1609 - La tragedia de los moriscos” isimli 1609 Sürgünü, Moriskolar’ın Trajedisi isimli

televizyon dizisi izleyicileriyle buluştu. Bunların dışında yılda bir kez Ramazan ayında büyük buluşmalar düzenlenmekte ve Morisko olan ya da bu trajediye karşı vicdani rahatsızlık hisseden kesimler biraraya gelmektedir. Bu tür organizasyonlara ön ayak olan insanların bir kısmının isimleri İspanyol ancak kendilerini Morisko ya da Müslüman olarak tanımlamaktadırlar.

Müslümanların İspanya’ya ayak basmaları ile sürgün arasında yaklaşık 900 yıllık bir süre bulunmaktadır. Bu süre zarfında Müslümanların yerli Hıristiyanlarla etkileşime girmeleri kaçınılmazdı. Dokuz yüz yıl zarfında nice medeniyetler yükseldi, niceleri de yol oldu. İspanyolların kendilerine ait kimliklerini yeniden kazanma çabaları büyük bir trajedi ile neticelendi. Gırnata’nın düşüşüne kadar normal seyreden olaylar, toplumun yeniden şekillendirilmesi sırasında yaşanan acemice ve barbarca yöntemlerle farklı yönlere doğru gitti. Baskı, soykırım ve sürgünlerle elde edilemeyen başarı, Arapça’nın yasaklanması, kılık kıyafetin değiştirilmesi, camilerin kiliseye çevrilmesiyle ile kısa deyişle geçmişe ait tüm kodların silinmesiyle elde edildi. İspanya’da yaşanan olaylar zorbalar için büyük bir tecrübe, mazlumlar için büyük bir trajedidir.

Batılı hemen hemen tüm tarihçiler Müslümanların hakim olduğu zamanlar İspanyollar üzerinde herhangi bir din baskısının olmadığını teyit ederler. Daha çok Hıristiyanların Müslümanlardan etkilendiğini de dönemin bilim, edebiyat tarihine baktığımızda, yerel halkın kılık kıyafetlerini gözlemlediğimizde rahatlıkla anlayabiliriz. Bu etkileşimin en önemli kanıtlarıdan biri de dildir. Bugünkü İspanyolca’nın kaynağı Kuzey bölgesindeki Kastilya Krallığıdır çünkü Müslümanların hakim olduğu topraklarda neredeyse Latin kökenli İspanyolca unutulmuştu. Diğer bölgelerde de elitler Arapça konuşurdu. Hatta bu iki dilin etkileşiminden Mozarabic denilen bir başka lehçe de ortaya çıktı. Yeniden fetih döneminde kuzeyden güneye inen fatihlerin dili olan Kastilya lehçesi İber yarımadasının dili haline geldi. Harflerin tamamen değiştiği yeni duruma ayak uydurabilmek için Müslümanlar bir süre Aljamíado denilen harfleri Arapça fakat dili İspanyolca olan bir teknik geliştirdiler ve bunu yüz yıllarca kullandılar. Bugünkü İspanyolca’da Arapça kökenli sayısız kelime mevcuttur. İspanyolca’nın

İtalyanca ve Fransızca’dan farklı olmasının sebeplerinden biri de bölgede 900 yıl yaşamış Arapça konuşan Müslümanlardır. Bugün İspanya diye bir yer varsa bunda İslam’ın da katkısı vardır. Endülüs İspanya’sı Avrupa’yı ilmi olarak beslemiş ve bilimsel Avrupa biliminin gelişimine katkıda bulunmuştur. Müslümanlar Endülüs’te Avrupa’ya aydınlanma çağını yaşatmışlardır. Bu aydınlanma Avrupa’nın kendi aydınlanmasına benzemeyen bir şekilde sadece ışık saçmamış aynı zamanda ısıtmıştır. Üstelik bu durum Avrupalılar’ın karanlık çağına rast gelmiştir. Ancak İslam tecrübesi İspanyol siyaset adamları tarafından doğru okunamamıştır. Yüksek medeniyetlerin elde edilen müthiş birlikte yaşama ve adalet tecrübeleri mağrur galiplerin gururuna kurban gitmiş, Gırnata’nın Düşüşü sonrasında İber Yarımadası’nda büyük acıların yaşanmasına sebebiyet vermiştir.

BİBLİYOGRAFYA

ABU-SAHLIEH, Sami A. Aldeeb, “The Islamic Conception of Migration”, The

International Migration Review, 1996, XXX, c.13, Sayı:2, s.248-263.

ÂL-İ ALİ, Nureddin, Endülüs Tarihi, çev. Hakkı Uygur, Ensar Neşriyat, İstanbul,

2010.

ANDALUCİA. (Nisan 2010). Vejer de la Frontera kasabası tanıtımı.

http://www.andalucia.com/province/cadiz/vejer/image/MVC070630018vejer.JPG, Erişim Tarihi: 09.04.2010.

ATÇEKEN, İsmail Hakkı, Endülüs’ün Fethi ve Mûsâ b. Nusayr, Araştırma

Yayınları, Ankara, 2002.

CARVAJAL, Luis del Mármol, Historia del rebelion y castigo de los Moriscos

del reyno de Granada, Málaga: Impr. de Sancha, 1797.

CEMALEDDİN, Abdullah Muhammed, el-Müslimûn’el-Munassarûn ve’l-

Muriskiyyûn’el-Endelüsiyyûn: Safha Muhmele min Tarîk’il-Müslimîn fi’l-Endelüs, Dâr’us-Sahve li’n-Neşr, 1991.

CHEJNE, Anwar G., Islam and the West: The Moriscos, New York: Suny Press,

1983.

CROW, John Armstrong, An Anthology of Spanish poetry, Los Angeles: LSU

Press, 1979.

de EPALZA, Míkel, Los moriscos antes y después de la expulsión, Madrid:

Mapfre, 1992.

de PEDRAZA, Francisco Bermúdez, Cuéllar, Ignacio L. Henares Histora

del MARMOL CARBAJAL, Luis, Historia de la Rebelión y Castigo de los

Moriscos del Reino de Granada, 1797.

DIARIO DE SEVILLA,

http://www.diariodesevilla.es/article/andalucia/804105/fallece/mansur/escudero/defenso r/rezo/compartido/la/mezquita/cordoba.html, Erişim Tarihi: 14.09.2010.

DOĞUŞTAN GÜNÜMÜZE BÜYÜK İSLAM TARİHİ, Komisyon, Esra

İletişim, IV, İstanbul: 1992.

DRESSENDÖRFER, Peter, Islam unter der Inquisition: die Morisco-Prozesse in

Toledo, 1575–1610, Wiesbaden: Franz Steiner Verlag GmbH, 1971.

GARCÍA-ARENAL, Mercedes, “La diáspora de los andalusíes”, Enciclopedia

de Mediterrane, Barcelona, 2003

HARVEY, Leonard Patrick, Islamic Spain, 1250-1500, Londra: University of

Chicago Press, 1994.

---, Muslims in Spain, 1500 to 1614, Londra: University of Chicago Press, 2005. 'INÂN, Muhammed Abdullah, Devletü'l-İslâm fi'l-Endelüs, 4. Baskı, Kahire,

1997.

JANER, Don Florencio, Condición social de los moriscos de España, Madrid,

1857.

KLÉISER, Luis Martínez, Refranero General Ideológico Español, Madrid:

Hernando, 1953.

KUFFNER, Katharina, Die Letzten Mauren, Geschichte der Moriscos in vier

Sätzen, Viyana: Verlag Turia + Kant, 2010.

LEA, Henry Charles, İspanya Müslümanları: Hıristiyanlaştırılmaları ve

---, The Moriscos of Spain: Their Conversion and Expulsion, Lea Brothers,

1901.

LONGAS, Pedro, Vida Religiosa De Los Moriscos, Madrid: Imprenta Ibérica,

1915.

MILMAN, Henry Hart, History of Latin Christianity, Boston: Sheldon and

Company, 1861.

MATA, Jesús Rubiera, Bibliografía General de Moriscos,

http://www.cervantesvirtual.com/servlet/SirveObras/79194918323586619754491/01756 1.pdf, Erişim Tarihi: 05.02.2010.

MONTER, William, Frontiers of Heresy: The Spanish Inquisition from Basque

Lands to Sicily, Cambridge: Cambridge University Press, 1990.

NA’NAÎ, Abdülmecid, el-İslam fî Tuleytula, Beyrut: Dâr’un-Nahdati’l-Arabiyye. ÖZDEMİR, Mehmet, Endülüs Müslümanları Medeniyet Tarihi, Ankara: Türk

Diyanet Vakfı, 1997.

---,“Moriskolar”, DİA, İstanbul, 2005, XXX, 288-291.

PERRY, Mary Elizabeth, The Handless Maiden: Moriscos And The Politics Of

Religion In Early Modern Spain, Princeton University Press, 2005.

PONS, Luis Fernando Bernabé, “Bibliografía de Leonard P. Harvey”, Sharq al-

Andalus, c. 16-17, 1999-2002.

ROCHAU, August Ludwig, Die Moriscos in Spanien, Leipzig: Bibliolife, 1853. SOC (Sindicato de Obreros del Campo y del Medio Rural de Andalucía).(Mart

2010).http://www.soc-andalucia.com/imagenes/duquesa/recorte1.jpg, Erişim Tarihi: 01.03.2010.

SAİNT-SAËNS, Alain, Spanish Women in the Golden Age: Images and Realities,

Greenwood Publishing Group, 1996.

SÂLİM, Seyyid Abdülaziz, Târihi Medîneti’l-Meriyyeti’l-İslâmiyye, Beyrut:

Dâr’un-Nahdati’l-Arabiyye, 1979.

TAHA, Abdülvâhid, Dirâsât Endelüsiyye, Trablus: Dâru’l Mi’târ, 2004.

WESTON, F. Cook, The Hundred Years War for Morocco: Gunpowder and the

Military Revolution in the Early Modern Muslim World, Boulder: Westview Press, 1994.

VINCENT, Bernard. Peña, Antonio Luis Cortés, El río morisco, Universitat de

València, 2006.

Benzer Belgeler