• Sonuç bulunamadı

Şiirlerinde İşlediği Konular

BÖLÜM 4: ÂŞIK RIFAT KURTOĞLU

4.5. Şiirlerinde İşlediği Konular

Âşık Rıfat Kurtoğlu’nun şiirlerinde en çok işlenen konulardan biri aşktır. Âşık edebiyatının aşk, ayrılık, gurbet, sıla üzerine kurulmuş olması onu da doğrudan etkilemiştir. Eserlerinde sevgiliyi, sevdiğini hem soyut hem de somut yönleriyle anlatmıştır. Bu anlatımda benzetmelerden faydalanmıştır. Sevgilinin özlemini, hasretini çekmiş ve ona kavuşmayı, onu görmeyi arzulamıştır. Güzellik ögeleri bazen kaş-göz, bel, yüz; bazen de cilve, naz, melûl bir bakış, iyi huy v.b. olmuştur.

Yine geleneğin genel özelliği olarak ondaki aşk, sıradan bir ilişki değil bir arayış sembolüdür.

Sevgi ve sevgili, soyutluğu, uzaklığı ve ulaşılmazlığıyla, mistik bir renge bürünüp, gizemli bir boyut kazanır. Âşık, aşkın vermiş olduğu acılarla iç içedir ve onu sürekli yüreğinde hisseder. Güzele duyulan tutku ve ulaşılamazlığın vermiş olduğu dert ve acıları çoğu zaman dile getirir. Âşık Kurtoğlu’nun aşk anlayışı klâsik şairlerimizin aşk anlayışını da ulaşılamama ve imkânsızlığı yönünden kısmen andırır. Âşık, “Seninle Güzel” adlı şiir kitabında, “Ceza Mısın Sen?” şiirinin son dörtlüğünde ulaşılmazlığı şöyle dile getiriyor:

Kurtoğlu’mu âşık ettin edeli, Gündüz divaneyim, gece zır deli, Nedir sana kavuşmanın bedeli,

Yoksa erişilmez feza mısın sen? (Seninle Güzel, 44).

1998 yılında yayınlanan “Deyzoğlu” adlı şiir kitabında yer alan “Leyla” şiirinin son dörtlüğünde, telmih sanatıyla kendi aşkını “Kerem ile Aslı” hikâyesindeki aşka benzetmektedir:

Ömür bitti biter, bitmez aşk faslı Kaç yıldır bıraktı bak bizi yaslı, Beni Kerem etti, sen de Aslı,

4.5.2. Özlem

Özlem, âşık edebiyatında önemli bir yer tutar. Kurtoğlu, yayınlanan üç şiir kitabında da özlem konulu şiirlere yer vermiştir. Bu özlem genellikle sevgiliye duyulan özlem olmuştur. Az bir süre de olsa gurbetlik yaşayan Kurtoğlu, sıla özlemi kokan şiirleri de sıklıkla kaleme almıştır. İlk baskısı 1994’te yayınlanan “Gönül Dilim” adlı şiir kitabının “Yıkılın Dağlar” şiirinde âşık o sırada Ankara’da kalp ameliyatı olan sevgiliye özlemini dile getirmektedir. Cebinde sevdiğini telefonla aramaya yetecek kadar parası olmadığı için çaresizlik içinde ve özlemle şu dizeleri yazmıştır:

Yar gurbet elinde, ben sıladayım, Yol verin geçeyim, bükülün dağlar. Ölüp kurtulmadım, bir çiledeyim, Çekilin aradan çekilin dağlar.

Tütüyo gözümde yâr buram buram, Söyleyin, burada ben nasıl duram, Dünya gözüyünen bir kere görem,

Sonra yollarıma dikilin dağlar. (Gönül Dilim, 134). …

Kurtoğlu, şiirini bestelemiş ve bu şiiri sayesinde patlama yapmıştır. Âşık, eski türkülere de özlem duymaktadır. “Seninle Güzel” şiir kitabında “Eski Türküler Türküler” adlı şiirinde bu özlemini şöyle dile getirmektedir:

Asırlarca uzun yaşı, Eski türküler, türküler… “Ezo Gelin, Huma Kuşu”,

Eski türküler, türküler… (Seninle Güzel, 90).

Âşık, küçüklüğünde köyünde yaşadığı olaylara, köy çevresine, arkadaşlıklarına, eskinin iyi sağlam dostluklarına, yardımlaşmaya özlem duymaktadır. Bu özlemini “Gönül Dilim” adlı şiir kitabının “Nerde O Günler” isimli şiirinde şöyle dile getirmektedir:

Soğuk kuyu ayakkabım, Desti çömlek, güveç kabım, Sıcacıktı dost ahbabım, Nerde o günler, ah nerde? …

Yoğudu kibirnen hakirlik, Mutlu derdidi fakirlik, Buydu genel düzen, dirlik, Nerde o günler, ah nerde? …

Kurtoğlum ki sızlanıyor, Günden düne gizleniyor, Eski günler özleniyor,

Nerde o günler, ah nerde? (Gönül Dilim; 38, 39, 40).

4.5.3. Sitem

Sitem, zamandan yakınma âşıklık geleneğinde yaygın bir konudur. Boşa geçen ömür, zamanı ve çevreyi kınama şiirlerde çokca işlenir. Âşıklar, dünyanın gidişinden, ahlâkın bozulmasından ve döneklikten yakınırlar. Kurtoğlu da şiirlerinde sıklıkla bu konuya yer vermiştir. Âşık, “Gönül Dilim”de yer alan “Biz Nerdeyiz” adlı şiirinde de dünyanın gidişinden ve ahlâkın bozulmasından yakınmaktadır:

Birbirimiz gırtlağında elimiz, Birbirimiz gıybetinde dilimiz, Birbirimiz aleyhinde yolumuz, İnsaniyet nerde, biz nerdeyiz?

Olmuşuz nefsimizin esiri, Yok mu bize nasihatın tesiri? Hoş görmek gerektir, kulda kusuru, O meziyet nerde, biz nerdeyiz?

Kalmadı mı içimizde doğruluk, Töremizde olan iyi huyluluk, Soyumuzdan gelen köklü soyluluk,

O asalet nerde, biz nerdeyiz? (Gönül Dilim, 47).

“Seninle Güzel” de ise, “Hallar Üstüne” adlı şiirinde zamanın getirdiklerinden ve toplumsal bozulmadan söz etmektedir:

Bir lokma, bir hırka yaşarken fakir, Sinekler üşüşmüş ballar üstüne… Zenginde kalmamış kanaat, şükür, Hesabı kitabı pullar üstüne… …

Ne yazık vefalı kalmadı ahte, Kardeş kardeşiyle gezer aleyhte, Sevenler riyakâr, sevdalar sahte, Keremler yanmıyor küller üstüne…

4.5.4. Toplumsal Konular

Âşıklar, halka yararlı olacak pek çok öğüt şiirini, atasözlerindeki edayla yazmışlardır. Vefa, yiğitlik, tok gözlülük, cömertlik gibi yüksek ahlâki değerleri telkin ederler. Halk, âşıkları Allah’a yakın sayıp sözlerinde keramet arar. Âşık, bazen halkın öncüsü bazen de savunucusudur. Âşıklar; toplumun yozlaşmış tiplerini ele alarak, onları eleştirmişlerdir. Kişilere yönelik eleştirilerde sosyal hiciv yönü de bulunmaktadır (Artun, 2001:126).

Kurtoğlu, istiklâl şairimiz M. Akif Ersoy’un Asım aracılğıyla tüm Türk gençliğine seslenişi gibi oğluna yazdığı “Ey Oğlul” adlı şiiriyle gençliğe mesaj vermek istemektedir:

İyiye iyilik her kulun işi, Kötüye iyilik er kulun işi, Her iki cihanda yer bulur kişi, Sen bunun sırrına erenlerden ol.

İnsan ne yaparsa kendine yapar, Ele tuzak kursan, ilk seni kapar, Nefsine uyanlar yolundan sapar,

Gururuna bir gem vuranlardan ol. (Gönül Dilim, 49)

“Seninle Güzel” adlı şiir kitabında da Kurtoğlu, “Çok Şükür” şiiriyle topluma nasihat etmiştir:

Olmayanlar sebebinden tutmalı, Olanlarsa paylaşmayı tatmalı, Bulduğuna kul kanaat etmeli,

Şalına da çuluna da çok şükür… ( Seninle Güzel, 85)

Âşık, yine son şiir kitabında, “Demokrasi İstiyorum” adlı şiirinde toplumsal konulara değinmiştir:

Ufku açık ilerici, Olmasın bağnaz, gerici, Eksiksiz, gerçek, kalıcı,

Demokrasi istiyorum… (Seninle Güzel, 22)

4.5.5. Din

Din ve tasavvuf, âşıkların başlıca inanç, görüş ve düşünce kaynağıdır. Âşığın din konusundaki bilgisi yüzeyseldir. İnançlı, fakat mutaasıp değillerdir. İki yüzlülüğü, kaba sofuluğu yerer. (Artun, 2001:127).

Alevî-Bektaşî inancına sahip olan Alevî âşıklar, şiirlerinde bağlı oldukları bu inançları anlatırlar. Hz. Ali sevgisi, ehl-i beyt sevgisi, on iki imam, Allah - Muhammet - Ali sevgisini anlatırlar. Âşık Rıfat Kurtoğlu Sünnî inanca sahip olduğu için şiirlerinde bu konuların dışında; Allah sevgisi, kul hakkı, şükür içerikli şiirler yazmayı tercih etmiştir. İlk kitabı “Gönül dilim”de yer alan “İsterim” adlı şiiri de Allah’a yakarış konulu şiiridir. Ben sığındım hem Rahim hem Rahman’a

Kuldan değil, ol Celâl’den isterim. Yaradanım, elim açtım, gör sana, Lûtfun ile hep helâlden isterim.

Seninle Güzel’de de “İlle De Sen” adlı şiirinde Allah’a olan sevgisini, bağlılığını anlatmaktadır:

Dünya güzel ile dolsa, İlle de sen, ille de sen… İstemem hep benim olsa, İlle de sen, ille de sen…

Sen vermedin mi bu canı? Hasretin ecel fermanı, Benim derdimin dermanı, İlle de sen, ille de sen…

KURTOĞLU’mu etme deli, Gel gör nice yaman hali, Gözümde yok dünya malı, İlle de sen, ille de sen…

4.5.6. Tabiat (Doğa) Konulu Şiirleri

Doğayı tüm güzellikleri âşıkların şiirlerinde önemli yer tutar. Doğanın özellikleri sevgilinin nitelikleriyle özdeşleştirilir. Doğa, başka bir deyişle sevgilinin güzelliklerini anlatma aracıdır. Âşık çevresinde gördüklerini doğrudan doğruya şiirlerinde yansıtır. Tabiat güzelliklerinin yanı sıra doğal afetler de âşıkların şiirlerinde yer bulur. İnsanlar doğa karşısında düştükleri güçsüz durumları şiirlerinde dile getirirler. Deprem, sel, kuraklık gibi konular âşıkların üzerinde derin izler bırakır. Kurtoğlu da, doğaya olan hayranlığını “Seninle Güzel” şiir kitabında yer alan “Kara Toprak” şiirinde şöyle dile getirmektedir:

Kurtoğlu’ma ekmek sensin, aş sensin, Ömür sensin, emek sensin, iş sensin, Ana, baba, evlat, kardeş, eş sensin,

Âşıklara “sadık yâr” kara toprak… (Seninle Güzel, 15)

Âşık Rıfat Kurtoğlu, tarlasında yaşamaya başlayan köstebekle olan mücadelesini de şiirleştirmiştir. Kurtoğlu, köyünde “Kör Kösnü” adı verilen köstebeğin tarlasına verdiği zararı mizahi bir üslûpla dile getirmiştir:

Erinmiyo, dozer gibi kazıyo, Höbekleri sıra sıra diziyo, Nerde ne var kıyı köşe geziyo,

Bağı didik didik ditti kör kösnü… (Seninle Güzel, 16)

4.5.7. Kahramanlık

Âşıklar, kahramanlık konularını sıklıkla işlerler. Kahramanlık şiirlerinin örneklerini en çok koçaklama, varsağı ve destanlarda görürüz. Kurtoğlu, şiirlerinde daha çok aşk ve sitem konusunu işlemiştir. Âşık, Türk milletinin üstün cesaretini, doğuştan asker olduğunu, şehitliğin en üst mertebe olduğunu anlatan “Gideriz” adlı şiirini yazmış ve bu duyguları şöyle dile getirmiştir:

“Vatan” demek namus demek, ar demek, Ana, baba, bacı, kardeş, yâr demek, Halay demek, horon demek, bar demek, Davullu zurnalı coşar gideriz…

Olmaz asla bizde yılmak, yorulmak, Muradımız bir ölüp bin dirilmek, Bir sevdadır al bayrağa sarılmak, Yediden yetmişe koşar gideriz…

4.6. Âşık Rıfat Kurtoğlu’nun Âşıklık Geleneği Hakkında Bilgisi, Dil ve İfade