• Sonuç bulunamadı

Tasarımın biçimlendirdiği ürünlerin özellikleri yönüyle yeni teknolojiler ile dönüĢüme girmesi inovasyon süreci olarak tanımlanmaktadır. Ġnovatif geliĢmelerin olmasıyla birlikte mekan, zaman ve güç faktörlerinden etkilenerek üretimde karĢılaĢılan problemler ortadan kaldırılmaya baĢlanmıĢtır. ĠĢletmeler, kurdukları Ar-Ge çalıĢmaları doğrultusunda ehemmiyetli tasarımlar gerçekleĢtirmektedir. Yeni

geliĢmelerle beraber iĢletmelerin kar ölçekleri artmakta ve diğer iĢletmelerle olan rekabetlerinde güçlü konuma gelmektedirler (Aykul, 2018: 51).

ġekil 2.1. Ġnovasyon Süreci

Kaynak: INNOCASE, 2005: 2.

Ġnovasyon, sürdürülebilir yeni düĢünceyi ifade etmektedir. Yeni fikirlerin değer yaratacak olguya dönüĢümü sırasında birçok inovasyon süreci bulunmaktadır. Ġnovasyon sürecini meydana getiren unsurlar ise; eğitim, Ar-Ge, destek yapıları, teknoloji transferi, yönetim, pazarlama, yatırım vb. olmaktadır.

Ġnovatif stratejiler hakkında bilgiler veren bu bölümde; büyüme stratejisi, birliktelikler stratejisi, yapıĢma stratejisi, Ar-Ge ve ulusal stratejiye yer verilecektir.

2.6.1. Büyüme Stratejisi

Büyüme stratejisini uygulayan iĢletmeler, belirledikleri amaçlara eriĢme çabası içinde olmakla birlikte enflasyon faktörünü de göz önünde bulundurularak maddi ayarlamalar yapmaktadır. Büyüme stratejisinde iĢletmelerin belirledikleri amaçlar, endüstrinin büyüme ortalamasına yakın olmaktadır. Uygulamada birçok iĢletme büyüme stratejisini izlemekte, rakiplerine tepki göstermekte ve çok nadir durumlarda bu stratejilerini değiĢtirmektedirler. Strateji değiĢtirmek iĢletmeler tarafından çok sık baĢvurulan bir yöntem olmamaktadır (Eren, 2013: 250).

Büyüme stratejisi, satın alma ve birleĢme vasıtasıyla yeni bir ürünü pazara sunmak yerine daha önce kurulmuĢ ve bir pazarı olan iĢletmeyle bir olmayı amaçlamaktadır. Çok uluslu iĢletmeler herhangi bir ülkenin pazarına açılmak için var olan bir iĢletmeyi satın alma yoluna gitmekte böylelikle büyüme stratejisi uygulayan iĢletmelerde risk azalmakta ve iĢletmelerin kar oranı artmaktadır (Sabuncuoğlu ve Tokol, 2013: 145).

Büyüme stratejisi uygulayan iĢletmelerden bir kısmı, satıĢ sonrası iĢlemleri yerine getirmek için pazarlamanın olduğu yerlerde bulunan teknik hizmet iĢletmelerinden yararlanmaktadır. Üretici iĢletme sermaye, araç, gereç ve eğitim ücretini karĢılamakta; yerel ortak da beceri, dürüstlük ve bilgi gibi özellikleri ile üretici iĢletmeye ortaklık etmektedir. ĠĢletmeler istikrar ve durgun büyüme stratejisi izlerse, satıĢtan sonraki hizmetler birleĢme ve satın alma stratejisinden farklı olarak iĢletmenin kendisi tarafından da yürütülebilir. ĠĢletmeler çok hızlı büyüyemediği için bu imkanı her zaman bulamamaktadır (Eren, 2013: 381).

2.6.2. Birliktelikler Stratejisi

GloballeĢen teknolojinin ürünü olan dijitalleĢme ve bilgisayarlaĢma stratejik birlikteliklerin oluĢmasına yol açmıĢtır. Uluslararası alandaki rekabetin artması iĢletmelerin Ģebeke organizasyonları, sanal organizasyonlar, tedarik zinciri gibi uygulamalarla yurtiçi ve yurtdıĢı iĢletmelerle stratejik birliktelik oluĢturmalarından yola çıkmaktadır. Yakın gelecekte, dünya üzerinde farklı ülkelerde birbiriyle bağlantılı iĢletme toplulukları, ülkeler arasındaki siyasi sınırdan farklı bir sınır yapısı ortaya çıkabilir ve bu iki sınır arasındaki düzen birbirinden farklı olabilir (Koçel,

2010: 372).

Stratejik birliktelikler sonucunda bir ülkedeki herhangi bir sektörde boĢluklar oluĢabileceği düĢünülebilir. Bir sektördeki iĢletmelerin yetenek, beceri ve bilgilerinin, baĢka ülkelerin stratejik ortakları tarafından öğrenilerek core competence‟ın bu iĢletmelere geçmesi sebebiyle üretimin diğer ülkedeki iĢletmelere geçmesi bu konuya örnek olarak verilebilir (Koçel, 2010: 421).

2.6.3. YapıĢma Stratejisi

Ġnovasyon ekonominin büyümesini, istihdamın ve yaĢam kalitesinin artmasını sağlamaktadır. Her sektörde faaliyetleri olan iĢletmelerin her iĢ alanı için inovasyona ihtiyacı olmaktadır. Ġnovasyonun iĢletmeler açısından yeni olması ve ekonomi yönünden değer sağlaması gerekmektedir. Yeni düĢüncelerin hayata aktarılması ve hizmet, ürün ve iĢ yöntemlerinin oluĢumuyla inovasyon, iĢletmelerin yaĢamlarını değiĢtirmektedir. Ekonomik, sosyal ve teknik süreçlerin meydana getirdiği bir bütünün, kiĢilerde ve toplumda yeniliğe açık olmanın hayata geçirilmesini zorunlu

hale getirmektedir. YapıĢma stratejisi kapsamında iĢletmelerin aynı zamanda değiĢime karĢı olan isteğin uzun süreli, paylaĢımcı, dayanıĢmacı ve katılımcı bir düĢünceyle hayata geçirilmesini de mecburi kılmaktadır. Mecburiyetin ortadan kaldırılması için inovasyon ve iĢletmelerin strateji yöntemleri arasındaki bağlantının araĢtırılması, katkıda bulunacak noktaların meydana çıkarılması ve inovasyon iĢletme birlikteliğinin idare edilmesi gerekmektedir (Satı ve IĢık, 2011: 540).

2.6.4. AR-GE

ĠĢletmelerde yeni üretim ve ürünlerin yapılamasına yönelik sistematik, yaratıcı çalıĢmalara AR-GE denmektedir. AR-GE bilimin ve teknolojinin geliĢmesi için yeni bilgiler oluĢturmak ya da var olan bilgilerle yeni ürün, araç ve malzemeler üretmek olarak da tanımlanabilir. Yazılım üretimini de içine alarak yeni düzen, süreç ve hizmet geliĢtirmek, iĢletmelerde mevcut olanları yetkinleĢtirmek için yapılan sistemli çalıĢmalar da AR-GE olarak ifade edilebilir. AraĢtırma ve geliĢtirme, ürünün ve sürecin yenilenmesine ya da sürekli artan bilimsel bilgilere yönelik çabalar olmaktadır. Sistemli çalıĢmalar, insanlığı medeniyetler düzeyine çıkarmaktadır. Ulusal ekonomi ve iĢletmelerin, geliĢimini rastlantılara bırakmayarak mali imkanları dahilinde araĢtırma ve geliĢtirme iĢlevine gereken önemi vermesi gerekmektedir (Zerenler vd., 2007: 2)

Ar-Ge ve yenileĢmenin en önemli noktası yenilik kavramı olmaktadır. MüĢteri ihtiyaçlarının farklılaĢması ve yeni ihtiyaçların doğması yeniliklere duyulan talebi artırmaktadır. Yenilik ihtiyacı, yeni ürün ve üretimle ilgili gibi olsa da lojistik, hammadde temini, pazarlama ve diğer iĢletme faaliyetlerini de etkilemektedir. Yenilik ve Ar-Ge iĢletmeler için olduğu kadar ülkeler için de vazgeçilmez sayılmaktadır. Ekonomilerin değiĢkenliği sonucu oluĢan kriz ortamlarının artmasına karĢın yenilikçi fikri geliĢtiren ülkeler ve iĢletmeler, gelirlerini ve üretimlerini artırmaktadırlar. Devletler, Ar-Ge ve yenilik fikrini destekleyen bir eko-sistem oluĢturmak için gerekli teĢviklerin ve yasal değiĢikliklerin yapılması adına çalıĢmalar baĢlatmaktadır (MÜSĠAD, 2012: 24).

AR-GE, yeni bilgilerle oluĢan üretimler de dahil olmak üzere, teknolojik yönüyle yeni ve geliĢtirilmiĢ ürün veya sistemin ortaya çıkması için bilimsel, finansal adımlarla birlikte yeniliğin ortaya konulması için gösterilen çaba olmaktadır.

Yenilikçi olma ve AR-GE birbirini tamamlamaktadır. AR-GE, yenilikçi düĢüncelerin oluĢmasını sağlarken yenilikçi imaj da AR-GE‟yi desteklemiĢ olmaktadır (Gökçe, 2010: 3).

AraĢtırma ve geliĢtirme (Ar-Ge) çalıĢmaları; devamlı değiĢen bir ortamda faaliyet gösteren iĢletmelerin değiĢimlere uyum sağlamalarına, geliĢmelerine ve canlılıklarını korumalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Yeni süreç ve ürünler geliĢtirmek, var olan ürünler için farklı kullanım alanları oluĢturmak, geliĢimlere uyum sağlayarak rekabet gücünü korumak ve iĢletmelerdeki verimliliği artırmak Ar- Ge fonksiyonunun amaçları arasında olmaktadır. Yeni üretim yöntemleri bulmak, var olan üretim sistemini geliĢtirmek, üretim maliyetlerinin düĢük olmasını sağlamak, yönetim biliĢim sistemi kurmak, iĢçi ve iĢveren arasındaki iliĢkilerin iyileĢtirilmesini sağlamak Ar-Ge amaçlarını kapsamaktadır (Zerenler vd., 2007: 657-658).

Ülke ekonomisine katkısı bakımından teknoloji vazgeçilmez unsur olmaktadır. KiĢi baĢına düĢen milli gelir ve ülkelerin geliĢme oranları, teknolojiyi kullanım becerisiyle alakalı olmaktadır. Yeni teknolojiyi, üretim süreçlerinde baĢarıyla kullanan ülkelerin kiĢi baĢına düĢen milli gelirleri daha yüksek olmaktadır. KiĢi baĢı milli geliri yüksek olan ülkeler, aynı zamanda teknolojik faaliyetlerinin geliĢmesini sağlamak için çok fazla AR-Ge çalıĢması yapmaktadır (Seyitoğulları ve Yalçınsoy, 2016: 14).

2.6.5. Ulusal strateji

Ġnovasyon uygulaması iyi olan ülkeler arasında ulusal strateji, haksız bir rekabet ortamının oluĢumuna neden olabilmektedir. Ġnovasyon uygulaması baĢarılı olan bir ülkede yetenekli insan gücüne ulaĢılabilirken, rakip ülkeler inovasyon uygulamasında aksaklıklar yaĢadığı için yetiĢmiĢ çalıĢan bulamayabilir. Ġnovasyon projesi için bir ülke, çok faklı finansal destek alırken, rakibi olan ülke finansal imkanlar elde edemeyebilir. KuruluĢlar arasındaki bağlantı zayıflığı ülkenin inovasyon durumunu olumsuz yönde etkiliyorsa, dezavantajlı ülke rakipleriyle olan farkı aĢabilmek için daha çok çabalamak zorunda kalmaktadır (Karaata, 2012: 52).

Devletin son dönemlerdeki strateji dokümanlarında, ulusal strateji konularında insan kaynağı oluĢturulması, kapasite ve yeteneğin artırılması gerektiği yönünde hususlar bulunmaktadır. Ulusal stratejilerin hayata geçirilmesi konusunda

insan gücü ve kapasiteye yalnızca ülkemizde değil dünyada ihtiyaç olduğunun farkına varılarak ulusal stratejiler oluĢturulabilir. Açık büyük veri platformlarının kurulması fikrine kamunun olumlu bakmadığı görülmektedir. Kurumların ulusal stratejileri değerlendirmesi ve bu konuda gerekeni yapması gerekmektedir (Sağıroğlu ve Koç, 2017: 94-95).