2.2 4483 SAYILI KANUNUN KAPSAM
2.3. SORUġTURMASI 4483 SAYILI KANUNA GÖRE YAPILAN SUÇLAR
2.4.7. Ön Ġnceleme Yapanların Yetkisi ve Rapor
4483 sayılı Kanunun 6/1. maddesinde, Kanuna göre ön inceleme yapacakların yetkileri düzenlenmiĢtir.Buna göre; “Ön inceleme ile görevlendirilen kiĢi veya kiĢiler, bakanlık müfettiĢleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerine haiz olup, bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Hakkındaki Kanun‟a göre iĢlem yapabilirler; hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüĢlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunarlar. Ön inceleme birden fazla kiĢi tarafından yapılmıĢ ise farklı görüĢler raporda gerekçesiyle ayrı ayrı belirtilir.
Yetkili merci bu rapor üzerine soruĢturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur.”
Söz konusu düzenlemeye göre, ön inceleme ile görevlendirilenler, bakanlık müfettiĢleri ve kendilerini görevlendirilen merciin bütün yetkileri ile birlikte CMUK‟da yazılı tüm yetkileri kullanabileceklerdir.140
139 KınalıtaĢ/Aslan, a.g.e., s. 180-181. 140 Topuz, a.g.e., s. 198.
58
2.4.7.1.Ön Ġnceleme Ġle Görevlendirilenlerin Yetkileri
4483 sayılı Kanuna göre, soruĢturma izni veren ve muhakkik görevlendiren merci, bizzat soruĢturma yapmak yetkisine haiz olduğu için o neler yapabilecek ve nasıl yapabilecek ise, görevlendirilenler de soruĢturma ve konusu itibariyle aynı Ģeyleri yapabilecekler ve aynı usulleri kullanabileceklerdir.141
4483 sayılı yasada ön inceleme yapacakların yetkilerini “ön inceleme ile görevlendirilen kiĢi veya kiĢiler, bakanlık müfettiĢleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerine sahiptir” Ģeklinde düzenlenmiĢtir.
4483 sayılı Kanun uyarınca ön inceleme yapmak üzere görevlendirilen muhakkiklerin yetkilerini ayrı ayrı inceleyelim.
Tanık Çağırmak, Dinlemek ve Ġfadesini Almak
Tanık, soruĢturma konusu olayın taraflarından olmayan, ancak olay hakkında bilgi sahibi olan ve bu suretle bildiğini, duyduğunu ve gördüğünü yetkili makamlara söylemek zorunda olan üçüncü kiĢidir.142
Tanıklar, soruĢturmacılar tarafından doğrudan kendilerine duyuru yapılmak suretiyle veya dairelerinin amirleri yolu ile yer ve zaman belirtilerek bir konuda görüĢülmek istendiği bildirilerek soruĢturma konusu olayın açıklığa kavuĢturulması amacıyla dinlenmek üzere çağrılırlar.143
Delilleri Toplamak
Muhakkik, soruĢturma esnasında, delilleri toplayarak suç ve ilgili kiĢiler hakkında gerçek durumu ortaya koymaya çalıĢır. Delil toplama ya da elde etmek için, muhakkik; keĢif yapma, bilirkiĢi tayini ve bilirkiĢi raporu hazırlatma, arama kararı aldırıp arama yaptırma, zab‟ta karar verme, diğer dairelerdeki evrak ve dosyayı inceleme ve benzeri diğer yetkilerini kullanır.144
141
Malkoç, a.g.e., s. 258. 142 Arıca, a.g.e., s. 370.
143 Hüsamettin Kırmızıgül, Uygulamada ve Teoride Memurlar Hakkında Tahkikat ve Muhakeme Usulü, Kazancı Kitap Ticaret A.ġ., Ġstanbul, 1995, s.57.
59
BilirkiĢiye BaĢvurmak
BilirkiĢi, bilim ve tekniğe, sanat ve uzmanlığa iliĢkin konularda düĢünce ve kanaatlerini bildirmekle görevlendirilen ihtisas sahibi kiĢilerdir.
SoruĢturmacılar, bilim ve teknik, bilgi veya uzmanlık gerektiren konuları bilirkiĢilere incelettirip, onların düĢünce ve kanaatlerini suçun tespitinde delil olarak kullanabilirler. Kendi bilgi ve teknik yeteneğinin yeterli olduğu konularda ise bilirkiĢi görevlendiremezler.
BilirkiĢiler, soruĢturmaya konu olay hakkındaki görüĢlerini, hemen görüĢ verilmesi mümkün olan hallerde sözlü olarak, diğer hallerde de yazılı olarak bildirmek zorundadır. 145
KeĢif Yapmak
KeĢif, suçun nasıl ve ne Ģekilde iĢlendiğini tespit etmek için beĢ duyu ile yapılan inceleme, olarak tanımlanabilir.146
KeĢif, hakim,naip veya istinabe olunan hakim ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. SoruĢturmacının da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde keĢif yapma yetkisi vardır. KeĢif soruĢturmanın her safhasında yapılabilir. KeĢif sırasında bir tutanakla; mevcut hal ve durum, olayın özelliğine göre bulunması zorunlu iz ve eserlerin mevcudiyeti veya bulunması beklenip de bulunmayan ve buna benzer hususlar tespit edilir.147
Arama Yapmak
Arama ile ilgili düzenlenmeler CMUK‟ta yer almıĢtır. Arama yetkisi, esas itibariyle hakime tanınmıĢtır. Bununla birlikte, arama yapılmasının gecikmesinde zarar görülen hallerde, savcı ve zabıta kuvvetlerine de arama yetkisi tanınmıĢtır. 148
Arama, ancak hakimden alınan “arama kararı” üzerine yapılabilir. Muhakkiklerin doğrudan arama yetkileri bulunmamaktadır.149
145 Topuz, a.g.e., s. 201.
146 Öztekin Tosun, Türk Suç Muhakemesi Hukuku, 2. Baskı, ĠÜHFY, C.1, Ġstanbul, 1976, s.605‟ten Nakleden Topuz Ġ., s.203.
147 Topuz, a.g.e., s. 205. 148 A.g.e., s. 206. 149 Arıca, a.g.e., s. 386.
60
Yakalama Kararı Vermek
Tutuklanacak Ģahıs kaçak olur veya saklanmıĢ bulunursa, tutuklama müzekkeresine dayanılarak Cumhuriyet savcısı tarafından yakalama müzekkeresi verilebileceği Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda düzenlenmiĢtir.
4483 sayılı Kanuna göre yapılacak bir soruĢturmada, hakkında soruĢturma yapılacak kiĢinin kamu görevini yürüten bir memur ya da diğer kamu görevlisi olduğu göz önünde tutulacak olursa, söz konusu görevin aksamaması için, bu yetkinin soruĢturmacı tarafından özenle kullanılması gerekir.150
Ġstinabe Yoluyla Ġfade Almak
Ġstinabe, soruĢturmacının baĢka bir mahkemeden veya makamdan, tanık ve bilirkiĢi dinlenmesini, sanığın ifadesinin alınmasını ve benzeri iĢlemlerin yapılmasını istemesi ve yaptırmasıdır.
Bazı hallerde istinabe yoluyla soruĢturma yapmak zorunlu olmaktadır. Sanık ve suç ortaklarının, tanık olarak dinlenecek kiĢilerin soruĢturmanın yapıldığı yerde bulunmamaları halinde, soruĢturmacı istinabe yolu ile soruĢturma yapılmasını 4483 sayılı kanuna göre soruĢturma izni vermeye yetkili merci olan vali ve kaymakamdan veya Cumhuriyet savcısından talepte bulunabilir. 151
Zabıt Katibi Bulundurmak
17.12.2004 tarihli Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu‟nun 169‟uncu maddesinde. "ġüphelinin ifadesinin alınması veya sorgusu, tanık ve bilirkiĢinin dinlenmesi veya bir keĢif ve muayene sırasında Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hâkiminin yanında bir zabıt kâtibi bulunur. Acele hâllerde, yemin vermek koĢuluyla, baĢka bir kimse, yazman olarak görevlendirilebilir. Her soruĢturma iĢlemi tutanağa bağlanır. Tutanak, adlî kolluk görevlisi, Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hâkimi ile hazır bulunan zabıt kâtibi tarafından imza edilir. Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu iĢlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasına da yer verilir.
150 Topuz, a.g.e., s. 207.
151 Turgut Timur, Memurların Yargılanmaları Usulü, Ġ.B., Tetkik Kurulu Yayını, S.8, s.102‟den Nakleden Topuz, Ġ, a.g.e., s. 209-210.
61
Tutanak, iĢlemin yapıldığı yeri, zamanı ve iĢleme katılan veya ilgisi bulunan kimselerin isimlerini içerir. ĠĢlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya okumaları için kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılarak ilgililere imza ettirilir. Ġmzadan kaçınma hâlinde nedenleri tutanağa geçirilir.” denilmiĢtir. Bu hükme göre, soruĢturmacı yapacağı soruĢturmayla ilgili olarak sanığın sorguya çekilmesi, tanık ve bilirkiĢinin dinlenmesi, keĢif ve muayene sırasında yanında mutlaka zabıt katibi bulundurmak zorundadır.
Öte yandan. 4483 sayılı göre yapılan soruĢturmalarda mülga Ceza Muhakemeleri Kanunu‟nun 161‟inci maddesi hükmünün uygulanması sorunlara yol açmıĢtır. Örneğin, bazı Bölge Ġdare Mahkemelerince verilen kararlarla tanıkların ifadesinin veya sanıkların savunmalarının alınması sırasında zabıt katibi bulundurma zorunluluğuna uyulmaması tartıĢmalara neden olmuĢtur. Bu konuda. ortaya çıkan tereddütleri ve sorunları gidermek amacıyla BaĢbakanlık aracılığı ile Milli Eğitim Bakanlığı 9/8/1995 günlü ve Hukuk MüĢavirliği …sayılı yazı ile DanıĢtay'dan istiĢari görüĢ sormuĢ, bunun üzerine, konuyu görüĢen DanıĢtay Birinci Dairesi‟nce verilen 1.11.1995 gün ve E:1995/195, K:1995/220 sayılı kararı ile konuya açıklık getirmiĢtir. DanıĢtay Birinci Dairesi‟nin vermiĢ olduğu kararda ''Bu durumda, ifadelerin yazılı olarak alınmasında, ayrıca tutanağa geçirilmek suretiyle ifade alınması söz konusu edilemeyeceği için zabıt katibi bulundurulması gereğinin olmadığı hususu yadsınamaz. Bu halde, MMHK'nun (4483 sayılı Yasa) hükümlerine göre yapılan soruĢturmalarda, CMUK'nun 161‟inci maddesi hükümlerinin uygulanmasında zorunluluk bulunmadığı sonucuna ulaĢılmaktadır.
Sonuç olarak, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat (4483 sayılı Yasa) hükümlerine göre yapılan soruĢturmalarda sanık ve tanık ifadelerinin alınmasında yeminli zabıt katibi bulundurulmasının zorunlu olmadığına 1.11.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.'' denilerek ortaya çıkan bu sorun giderilmiĢ olmaktadır. 152
62
2.4.7.2.Rapor Düzenleme
Ön inceleme raporu (fezleke); soruĢturma iĢlemlerinin toplu Ģekilde açıklandığı ve soruĢturmanın özü ile soruĢturmacının kanaatini gösteren bir rapordur.153
4483 sayılı Kanunun 6. maddesine göre, ön inceleme yapan kiĢi yada kiĢiler yetkileri kullanarak yeterince kanıt topladıktan ve hakkında ön inceleme yapılan kiĢinin savunmasını da aldıktan sonra görüĢlerini içeren bir rapor düzenleyerek izin vermeye yetkili mercie sunacaklardır.
Bu rapora nelerin yazılması gerektiği hususunda yasada yeterli açıklık yoksa da, ön inceleme emrinin tarih ve sayısının, hakkında ön inceleme yapılan memurun kimliği ve görevinin, isnat edilen suçun ne olduğunun, Ģikayet ya da ihbarda belirli bir kiĢi veya olay belirtilip belirtilmediğinin, hakkında inceleme yapılan memurun ve onun üzerine atılan suçun 4483 sayılı yasa kapsamına girip girmediğinin, savunmanın ve memurun leh ve aleyhindeki kanıtların özetinin gösterilmesi ve evrakın dizi pusulasına bağlanarak yetkili mercie sunulması faydalı olur.
Ön inceleme yapanların, hakkında ön inceleme yapılan memur hakkında soruĢturma izni verilmesi gerekip gerekmediği hususundaki düĢüncelerini ve varsa bu konudaki değiĢiklik görüĢleri gerekçesiyle birlikte raporda göstermeleri zorunludur.154