• Sonuç bulunamadı

Bilgi, duygu ve düĢüncelerin bir kimseden diğerine geçme sürecine iletiĢim denir. Diğer yandan bireyin kendisiyle ya da bir baĢka kiĢiyle iletiĢim kurması süreçleri aynı değildir. ĠletiĢimin örgütsel düzeyde gerçekleĢtirilebilmesi ise iletiĢime farklı bir boyut ve anlam katmaktadır (Tunçer, 2012). ĠletiĢim türleri; sözlü iletiĢim, sözsüz iletiĢim ve yazılı

iletiĢim olmak üzere üç grupta incelendiği gibi (Mısırlı, 2008, s.13), kiĢisel, kiĢilerarası, kitlesel ve örgütsel iletiĢim olarak da sınıflandırılabilir (Erdoğan, 2011). Farklı iletiĢim türleri birbiri ile bağlantılıdır. AĢağıdaki tabloda tüm iletiĢim türleri bir arada verilmiĢtir (Sökmen, 2013).

ġekil 1.2. Genel olarak iletiĢim türleri (Sökmen, 2013, s.190).

1.1.2.1. Kişisel iletişim

Bireyin kendisi ile kurduğu, mesajların kaynağının ve alıcısının kendisi olduğu ifade eden iletiĢim Ģekline kiĢisel iletiĢim denir (Gürüz ve Temel Eğinli, 2015). Bireylerin, kiĢisel iletiĢimde bulunabilmeleri için; kendi içlerinde mesajlar oluĢturmaları ve bunları yorumlamaları gerekmektedir. Bir araya gelen iki bireyin arasında meydana gelen iletiĢimin benzeri, tek bir birey için de geçerlidir (Dökmen, 2015). KiĢisel iletiĢim Ģekli genellikle zihinsel bir süreci kapsar. KiĢi kendisiyle iletiĢim kurarken, düĢünmek, tartıĢmak, konuĢmak, sinirlenmek, gülmek, sevmek, problem çözmek, karar vermek gibi birçok iletiĢim odaklı faaliyet gerçekleĢtirir (Sökmen, 2013). KiĢisel iletiĢim uyku anı dıĢında sürekli olarak devam ettiği için bireylerin en fazla kullandığı iletiĢim türüdür. KiĢisel iletiĢim sayesinde bireyler, diğer bireylerle kuracağı iletiĢimin alt yapısını oluĢtururlar. Bireyler kiĢisel iletiĢim sayesinde iç dünyalarına yönelir ve kendisini tanır. Ġnsan vücudunun biyolojik ihtiyaçları için gerekli olan hava ve su ne kadar önemliyse bireyin psikolojik yapısı için de kiĢisel iletiĢim o kadar önemlidir (Mısırlı, 2013).

Genel olarak ĠletiĢim Türleri KiĢisel ĠletiĢim Sözlü ĠletiĢim Sözsüz ĠletiĢim KiĢilerarası ĠletiĢim Örgütsel ĠletiĢim Yazılı ĠletiĢim

1.1.2.2. Kişilerarası iletişim

Bilgilerin, duygu ve düĢüncelerin bir bireyden diğerine geçme sürecine kiĢilerarası iletiĢim denir (Orta, 2009). Genel olarak, kaynak ve hedefin bireylerden oluĢtuğu iletiĢim Ģekli kiĢiler arası iletiĢimdir. KarĢılıklı iletiĢimde bireyler, bilgi ya da sembolleri birbirlerine aktarıp yorumlayarak iletiĢimlerini sürdürürler (Dökmen, 2015). Bireylerin dünyaya gelmesinden sonra aile içinde kiĢilerarası iletiĢim baĢlamakta, daha sonra bu durum komĢular ve okullar aracılığıyla geniĢleyerek devam etmektedir (Sökmen, 2013). KiĢilerarası iletiĢimle insanlar çeĢitli iliĢkiler kurar, yürütür, geliĢtirir ve sonlandırır; sorun çözer, görevlerini yerine getirir, kendi ihtiyaçlarını ve toplumda diğer bireylerin ihtiyaçlarını karĢılar. KiĢilerarası iletiĢim bireylerin kendini ve toplumsal olanı kurması ve yürütmesi için zorunludur (Erdoğan, 2011). KiĢilerarası iletiĢim; bireylerarasında yüz yüze olabileceği gibi mektup, telefon, bilgisayar gibi kiĢisel iletiĢim araçlarıyla da olabilir. Günlük hayatta bireylerin baĢarı ve mutluluğu için iletiĢim kanallarının açık ve geliĢmiĢ olması gerekmektedir (Tutar ve Yılmaz, 2002). KiĢiler arası iletiĢimde; bireyler arası mesafenin, jest ve mimiklerin, beden duruĢunun, giysilerin, konuĢma tarzının, ses tonunun, vurgulamaların, sessizliliğin ve iletiĢimde bulunulan ortamının verdiği mesajlar vardır. Bunlar, sözlü iletiĢimi pekiĢtirmek, kuvvetlendirmek ve geliĢtirmek için kullanılabileceği gibi birer iletiĢim olarak da ortaya çıkabilmektedir (ġaĢı, 2008).

Örgütsel iletiĢimin temelini kiĢiler arası iletiĢim oluĢturmaktadır. Bu tür iletiĢimin etkili olmayıĢının sebepleri arasında bireylerin birbirini sevmemeleri, güven duymamaları ve birbirleriyle anlaĢamamaları gelmektedir. Bireyler arası iletiĢimin açık ve anlaĢılır olması örgütlerin geliĢmelerinde olumlu katkılarda bulunacaktır (Mısırlı, 2013). Bir iletiĢimin kiĢilerarası iletiĢim olarak kabul edilebilmesi için üç temel özelliğin bulunması gerekir (Tubbs ve Moss, 1974‟ten aktaran Dökmen, 2015: 42). Bu ölçütlerden ilki, kiĢilerarası iletiĢime katılan bireyler yüz yüze ve belirli mesafede olmalıdır, diğeri, katılımcılar arasında karĢılıklı mesaj alıĢ veriĢi olmalıdır ve son olarak mesajlar sözlü ve sözsüz Ģekilde olmalıdır. Sözlü ve sözsüz iletiĢim dıĢında kalan yazıĢmalar kiĢilerarası iletiĢim sayılmaz.

1.1.2.3. Sözlü iletişim

Duygu ve düĢüncelerin sözlerle aktarıldığı en eski ve en etkili iletiĢim türüne sözlü iletiĢim denir (Aziz, 2013, s.51). Sese ve kulağa dayanan iletiĢim Ģeklidir (Erdoğan, 2011). Sözel iletiĢim, insanların hayatlarında uyku dıĢında kalan sürenin yaklaĢık dörtte üçünü kapsamaktadır. Yani, insanlar yaklaĢık olarak günün yarısını konuĢarak ve dinleyerek geçirmektedirler. Günün her anında yaptığımız sohbetlerden, iĢ toplantılarına, katıldığımız konferanslardan, seminerlere kadar birçok anlamda sözel iletiĢimden faydalanılır (Mısırlı, 2013). Sözlü iletiĢimin en önemli üstünlüğü mesajı hızlı aktarması ve buna bağlı olarak hızlı geribildirim sağlanmasıdır (Yüksel, 2006).

Sözlü iletiĢim, iletiĢimin en yaygın kullanılan biçimidir. GeliĢen iletiĢim teknolojileri sayesinde, coğrafi mesafeler azalmıĢ ve dünyanın her tarafıyla iletiĢim kurma olanakları artmıĢtır. Bundan dolayı insanların iletiĢim kurmak için bir araya gelme ihtiyaçları da ortadan kalkmıĢtır. Görüntülü telefonların ve internetin ortaya çıkması, sözlü iletiĢimin alanını oldukça geniĢletmiĢtir (Tutar ve Yılmaz, 2002). Sözel iletiĢim ister doğrudan, isterse televizyon, sinema, kitap, dergi gibi iletiĢim araçlarıyla gerçekleĢsin “dil” ile gerçekleĢtirilir. Sözel iletiĢimin temel öğesi konuĢulan dildir (Mısırlı, 2013).

“Dil” ve “dil ötesi” olmak üzere sözlü iletiĢim iki gruba ayrılmaktadır. Bireylerin konuĢmalarını, mektuplaĢmalarını “dille iletiĢim” olarak ifade edilirken; sesin tonu, hızı, Ģiddeti, duraklamalar dil ötesi iletiĢim olarak ifade edilir. KiĢilerin ne söyledikleri dille iletiĢimde önemli iken, nasıl söyledikleri dil ötesi iletiĢimde önem kazanmaktadır (Dökmen, 2015).

1.1.2.4. Sözsüz iletişim

Sözsüz iletiĢim, jestler, mimikler, göz teması gibi faktörlerle kurulan söz veya sözcük gerektirmeyen, iletiĢimdir (Tutar ve Yılmaz, 2002). Sözsüz iletiĢim, kiĢilerin hareketlerinin ve sözsüz davranıĢlarının doğrudan bir anlam ifade ettiği görüĢüne dayanmaktadır (Gürüz ve Temel Eğinli, 2015).

KiĢilerarası iletiĢim tarihinin konuĢma ile baĢladığı düĢünülmektedir. Sözsüz iletiĢimin tarihçesinin sözlü iletiĢimden daha eskiye; insanın varoluĢunun baĢlangıcına dayandığını böylelikle kiĢilerarası iletiĢimin de sözsüz iletiĢimle baĢladığını söyleyebiliriz (Ergünay, 2013).

Sözsüz iletiĢim, sözlü iletiĢim sürecini zenginleĢtirir ve berraklaĢtırır. Sözlü iletiĢim kelimelerden oluĢurken; sözsüz iletiĢim kelimelerin ifade ediliĢ biçimlerinden oluĢur (Tayfun, 2011). Sözcükleri ifade etme Ģeklimiz kadar bakıĢımız, duruĢumuz, hareketlerimiz ve kıyafetimizle de daima mesajlar gönderdiğimizden dolayı iletiĢimin sözel olmayan öğeleri bazen sözel öğelerinden daha etkili olabilir (Önsal, 2012). Gönderici sözsüz bir mesajı hiç düĢünmeden gönderebilir ve alıcı da bilinçsiz bir Ģekilde mesajı algılayabilir böylelikle sözsüz iletiĢim hem gönderici hem de alıcıda etkilidir (Geçikli, 2013). Sözsüz iletiĢimi oluĢturan belli baĢlı öğeler vardır. Bu öğeleri Ģu Ģekilde özetleyebiliriz;

a) Yüz ifadeleri ve gözler: ĠletiĢim esnasında insan bedeninin en dikkat çeken yeri yüzü ve

gözleridir. Duyguların iletiminde sözlerden sonraki en önemli iletiĢim kanalı yüz ifadeleridir. Memnuniyet, sevinç veya kızgınlık ifadesi için yüzdeki kaslarımızı hareket ettiririz. Yüz kaslarının mesaj gönderme amacına uygu olarak kullanılmasına mimik denir. BaĢ, el, kol, ayak, bacak ve bedenin kullanılması ise jestlerdir. ĠletiĢim göz kontağı ile baĢlatılabilir, devam ettirilebilir ya da sona erdirilebilir Sözsüz iletiĢimde gözler en sık kullanılan ve en etkili olan kanaldır (Mısırlı, 2013).

b) Bedenin dili: BaltaĢ ve BaltaĢ (2014), bedenimizi iç dünyamızı saran bir eldivene benzetmektedir. Bu eldiven varlığımızın dünyaya açılıĢı gibidir. Duygu ve düĢünceleri aktarırken kullanılan jestler, mimikler ve vücut duruĢundan oluĢan değerler bütünü beden dili olarak ifade edilir (Tayfun, 2011). AraĢtırmalar göstermiĢtir ki; yüz yüze iletiĢimlerde sözcüklerin %10, ses tonunun %30 ve beden dilinin %60 oranında etkisi vardır. Bu oranlar da bizlere beden dili iletiĢim kurarken önemli bir boyutta önem arz ettiğini göstermektedir (Sönmez, 2016).

c) Mekânın Kullanımı: Bireylerin iliĢki düzeylerini, iletiĢimde bulundukları bireyler arasında oluĢan alan belirler (Mısırlı, 2013). ĠletiĢim sürecinde bireyler arasındaki fiziksel mesafe önemlidir. Dört tür iletiĢim mesafesi vardır: Bunlar; 0-25 cm arasındaki fiziksel mesafe mahrem alanlar, 25-80 cm arasındaki mesafe kiĢisel alanlar, sosyal alanın dıĢında kalan mesafeler de genel alanlardır (Sökmen, 2013). Samimi olduğumuz kiĢilerle iletiĢim kurarken daha çok kiĢisel alanı kullanırken, samimi olmadığımız kiĢilerle olan iletiĢimimizde sosyal alanları tercih ederiz (Mısırlı, 2013).

d) Zamanın dili: Zaman, sözsüz iletiĢimin önemli bir unsurudur. Zamanın yaĢamımızdaki yerini “ Ölüm zamanı”, “ zaman kullanımı”, “harcanan zaman”, “vakit nakittir” gibi ifadelerle gösteririz. Zaman aslında güç ve itibara benzetilebilir. Size ne kadar fazla zaman ayrılıyorsa, kendinizi değerli, güç ve itibar sahibi hissedebilirsiniz (Tutar ve Yılmaz, 2002). Aynı zamanda iletiĢim sürecinde insanlara zaman ayırmak veya ayırmamak o insana verilen değeri göstermektedir (Mısırlı, 2013).

e) Renk Dili: ĠletiĢimde renklere farklı anlamlar yüklenmiĢtir. Buna verilecek en güzel örnek farklı gül renklerine verilen anlamlardır. Renklerin kendilerine özgü dilleri vardır ve ifade ettikleri anlamlar toplumdan topluma ve kültürden kültüre farklılık gösterebilir (Sökmen, 2013). Örneğin; beyaz güller saflığı, masumiyeti ifade ederken, kırmızı güller aĢk ve sevginin göstergesidir, sarı güller ise arkadaĢlığı, neĢeyi ifade eder. Alman kültüründe ise sarı güller ihanetin ve ölen aĢkın sembolüdür. Mısırlı‟ya (2013) göre L.B. Wexner renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda araĢtırmalar yapmıĢ ve mavinin rahatlık, Ģefkat ve güven; turuncunun keder, hüzün ve düĢmanlığı ifade ettiğini, morun olgunluk, vakar, azamet; kırmızının, meydan okuma, uyarıcı, heyecan verici; yeĢilin huzur, sakinlik; sarının sevinç, neĢe, hoĢgörü; siyahın kasvet, hüzün, mutsuzluk ve kahverenginin keder, melankoli, hüznü ifade ettiğini belirtmiĢtir

f) Giyim Dili: KiĢilerin dıĢ görünüĢlerine yani giyim tarzına bakarak onların; eğitim düzeyleri, ekonomik durumları, sosyal konumu, baĢarısı, kültürel temeli, ahlaki değerleri vb. özellikleri hakkında fikir sahibi olmamızı sağlayacak iletiĢim sinyalleri

alabiliriz (Bahar, 2012). KiĢinin giyim tarzı, hangi grup içinde yer aldığını ve gruptaki rolünü bizlere yansıtır aynı zamanda kiĢiliğimiz, zevklerimiz ve tutumumuz hakkında da bilgiler verir (James, 1999‟dan aktaran ÇalıĢkan ve YeĢil, 2005: 204). KiĢilerin dıĢ görünüĢlerinden hangi statüye ait olduğunu da anlayabiliriz ve iletiĢimimizi ona göre kurmaya çalıĢırız (Bahar, 2012).

1.1.2.4.1. Sözlü ve sözsüz iletişim ilişkisi

Sözsüz iletiĢim, sözlü iletiĢimin destekleyicisi ve tamamlayıcısıdır. Sözcüklerle kurulan sözlü iletiĢim, vücut ile yapılan her türlü sözsüz iletiĢimle güçlendirilir. Fakat vücut dilinin ölçülü bir Ģekilde kullanılması, vücut dilinin sözlü iletiĢimin yerine geçmemesi gerekmektedir (Aziz, 2013).

1.1.2.5. Yazılı iletişim

Yazı, iletiĢimde ve kiĢiler arası iliĢkilerde bağlayıcı ve güven sağlayıcı özelliğe sahiptir. Söz, yazıya geçirilip baĢka kiĢilere ulaĢtığında gerçeklik halini alır. Yazı aynı zamanda insanoğlunun belleğinin yükünü hafifletir ve bu sayede kiĢiler enerjilerini baĢka iĢlere yöneltebilir (Tunçer, 2012). Yazılı iletiĢim açık ve doğrulanabilir özelliğe sahiptir. Mesaj yazılı halde olduğu için gönderici ve alıcı tarafından kaydedilebilmekte ve uzun süre saklanabilmektedir (Yalçın, 2015). Yazılı iletiĢim, bilgi ve deneyimlerin korunması, gelecek nesillere aktarılması ve elde edilen birikimlerin sayesinde geliĢmiĢ uygarlıkların oluĢturulması amacıyla kullanılan en etkili araçlardan birisidir (Tayfun, 2011).

Yazılı iletiĢimde temel amaç, anlatmak istediklerimizi en anlaĢılır Ģekilde yazıya aktarmaktır. Yazılı iletiĢim, yaĢamın her alanında kullanılmasına rağmen özellikle iĢ yaĢamında ve devlet ile olan iliĢkilerde daha sık tercih edilmektedir (Mısırlı, 2013). Yazılı iletiĢim; mektup, kart, davetiye, telgraf, faks, kısa mesaj, kitap, dergi, e-posta gibi; iĢ yaĢamının gerektirdiği kurum içi yazılı iletiĢim biçimleri de olabilir (Aziz, 2013, s.54). Öğretmenlerin, velileri bilgilendirmek amacıyla velilere yolladıkları kısa mesajlar, sınıfta yapılan etkinlikleri göstermek amacıyla hazırlanan bültenler, okul veya sınıf içi

hazırlanan gazete ve dergiler, Öğretmen ve veli arasında tutulan iletiĢim defterleri, veli toplantıları için velilere gönderilen toplantı davetleri yazılı iletiĢime örnek olarak verilebilir. Yazılı iletiĢim, iletiĢimin bütün alanlarında tercih edilmektedir. Sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik alanda da belirleyicidir (Geçikli, 2013).

1.1.2.6. Örgütsel iletişim

Örgüt üyelerinin örgütsel amaçlarla, örgütün içinde ve dıĢında kurdukları iletiĢim biçimine örgütsel iletiĢim denir (Tunçer, 2012). Örgütün tüm iletiĢim faaliyetlerini kapsayan bir yönetim fonksiyonu olan örgütsel iletiĢim, örgüt içerisinde ve örgütün dıĢında iliĢkilerin kurulması ve devam ettirilmesine yönelik iletiĢim biçimidir (Christensen vd, 2008‟den aktaran ÇetintaĢ, 2016: 176). Örgütsel iletiĢim insan vücudunu saran sinir sistemine benzetilebilir. Nasıl ki sinir sistemi sayesinde insanlar sağlıklı bir Ģekilde hayatlarına devam ediyorlarsa; örgütsel iletiĢim sayesinde de iĢletmeler daha baĢarılı ve sağlıklı bir Ģekilde yaĢamlarını sürdürebilir (Saltık vd., 2015).

Örgütler farklı amaçları gerçekleĢtirmek için bir araya gelmiĢ bireylerden oluĢmuĢtur. Özellikle klasik kurama göre örgütler, iĢ bölümü ve hiyerarĢik yapı içinde var olabilirler. Etkilerini günümüze kadar devam ettiren, klasik kuram anlayıĢıyla kendini yapılandıran örgütlerde, iĢbölümünün artması örgüt üyelerinin birbirlerine olan bağımlılıklarını artırmıĢtır. Bireyler arasındaki bu bağımlılık bir arada çalıĢma zorunluluğunu baĢka bir ifadeyle örgüt içi iletiĢim uygulamalarını da beraberinde getirmektedir. Çünkü iletiĢim olmadan, örgüt üyelerinin belirli bir amaca yönelik, bir arada çalıĢmaları mümkün gözükmemektedir (Cansu, 2006).

Örgüt içi iletiĢim, hızlı ve etkin bir Ģekilde kaliteli üretim yapmayı, katılımı, moral ve motivasyonu artırır. ÇalıĢanlar arasındaki uyum ve birlikte çalıĢabilme yeteneği de etkili iletiĢim becerilerine sahip çalıĢanları gerektirmektedir. ĠletiĢim becerisi yeterli düzeyde olmayan çalıĢanların bulunduğu örgütlerde verimli bir iĢ ortamının kurulması ve devam ettirilmesi olanaksızdır (Mısırlı, 2013). Etkili ve yeterli bir iletiĢimden yoksun örgütler,

örgütsel enerjilerini örgüt amaçları doğrultusunda kullanamazlar (Tunçer, 2012). Eksik ve yanlıĢ iletiĢim, kiĢisel, toplumsal ve örgütsel birçok soruna sebep olmaktadır. Bir iĢletmede doğru kararlar alınması ya da sorumlulukların titizlikle belirlenmesi iĢletme için yeterli değildir. Eğer iĢletmede yanlıĢ ve eksik bir iletiĢim söz konusu ise bu durum örgütün hedeflerini gerçekleĢmesine engel olacaktır. Foltz, örgütsel iletiĢimi bir makinenin aksamadan çalıĢmasını sağlayan yağına benzetmektedir (Foltz, 1973‟ten aktaran Bolat, 1996: 75).

Örgütsel iletiĢim için söylenenler, eğitim örgütleri için de geçerlidir. Fakat eğitim örgütlerinin girdisi ve çıktısı insan olduğu için, iletiĢim okullarda daha önemli hale gelmektedir (Bolat, 1996). Örgüt üyeleri iletiĢimde bulunarak (Mead, 1990‟dan aktaran Çetinkaya, 2011: 19); tecrübelerini paylaĢırlar, ortak ilgilerini fark ederler, amaçları üzerinde anlaĢırlar, hedeflerin gerçekleĢtirilmesi için stratejiler belirler ve belirlenen stratejileri uygular ve denetler. Aynı zamanda örgütsel iletiĢim faaliyetleri sonucunda örgütlerin hedef kitlesinin tutum ve davranıĢlarında olumlu değiĢiklikler meydana gelir (Benligiray, 2014).

Örgütleri daha verimli hale getirebilmek için yapılan çalıĢmalar her ne kadar kâğıt üzerinde baĢarı gösterse de, bu yöntemleri uygulayacak olan çalıĢanlardır. ÇalıĢanların iĢbirliği içinde olmaları, örgütsel iletiĢimi güçlendirecek ve üretimi de arttıracaktır. ÇalıĢanları cezalandırmak yerine davranıĢlarının sebeplerini anlamaya çalıĢmak, eksikliklerini gidermek, yanlıĢlarını düzeltmelerine yardımcı olmak, hem kiĢisel hem de örgütsel iletiĢimin geliĢtirilmesi açısından önemlidir (Toros ve Ündey Kalpaklıoğlu, 2011).

Bir örgüt eğer sağlıklı bir iletiĢimden yoksun ise bu durum örgütsel hedeflerin gerçekleĢmesine engel olacaktır. Toplumsal, kiĢisel ve örgütsel alanda pek çok yetersiz iletiĢimden kaynaklanmaktadır. Çözümlenmesi zor olarak görünen sorunlar aslında sağlıklı iletiĢim kurularak çözülebilir (Kösterelioğlu ve Argon, 2010). Örgütsel iletiĢim; sağlıklı ve iĢlevsel bir örgüt yapısı oluĢturmayı, hedef ve beklentilere uygun bir faaliyette

bulunmayı, yenilikçi olmayı, teknolojiye ayak uydurabilmeyi ve yeni yaklaĢımları yönetim süreçlerine adapte edebilmeyi amaçlamaktadır (Yıldız, 2015).

1.1.2.6.1. Örgütsel iletişim türleri (sistemleri)

ĠĢletmelerde bilgileri aktarmak amacıyla bir iletiĢim sistemi oluĢturulur. Bu sistem, birbirlerine iletiĢim kanallarıyla bağlanmıĢ karar merkezleri Ģeklindedir. Merkezlerde alınan kararlar, uygulanmak amacıyla faaliyet birimlerine gönderilir. Kararların iletilmesinde iki tür iletiĢim kanalı kullanılır (Yüksel, 2006). Bu kanallar ġekil 1.3‟te gösterildiği gibi; biçimsel (formel) iletiĢim ve biçimsel olmayan (doğal) iletiĢim kanalıdır.

ġekil 1.3. Örgütsel iletiĢimin sınıflandırılması (Sökmen, 2010, s.214).

1.1.2.6.1.1. Biçimsel (formel) iletişim sistemi

Biçimsel iletiĢim, hiyerarĢik çizgiyi takip eden ve resmi kuralların gerektirdiği gibi belirli haberleri ilgili kiĢilere iletilmesini sağlayan iletiĢim sistemidir (UlukuĢ, 2010). Aynı zamanda biçimsel iletiĢim sistemi, örgüt ile çevre arasındaki bilgi akımını sağlayan

Örgütsel ĠletiĢim Türleri Biçimsel Olmayan ĠletiĢim Biçimsel ĠletiĢim Dikey ĠletiĢim

Yatay ĠletiĢim DıĢa Dönük

ĠletiĢim Çapraz ĠletiĢim Yukarıdan AĢağıya ĠletiĢim Aşağıdan Yukarıya İletişim

kanalları gösterir ve örgütteki hiyerarĢik yapısıyla ilgilidir (Can, KavuncubaĢı ve Yıldırım, 2012). Biçimsel iletiĢim örgütün biçimsel yönü ile ilgilenir ve örgütsel iletiĢim sisteminin ilkelerini ortaya koyar. Biçimsel iletiĢim sayesinde; bireylerin hangi konularda yetkili olduğu, örgüt içerisinde kimin kimlerle iletiĢim halinde olduğu, kimlerin hangi tür bilgileri, hangi yollarla toplayıp ve bu bilgileri nasıl kullanacağı belirlenir (UlukuĢ, 2010). BaĢarılı bir örgüt yönetiminde, bilgilerin serbestçe ve bozulmadan iletilmesini sağlayacak bir sisteme ihtiyaç duyulmaktadır. Biçimsel iletiĢim, örgütlerde dört Ģekilde görülmektedir (Mısırlı, 2013):

Dikey İletişim: Dikey iletiĢim, hiyerarĢik yapı içerisinde, üstten asta, asttan ise üste mesaj

akıĢını ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile yukarıdan aĢağıya ve aĢağıdan yukarıya doğru yapılan iletiĢim türüdür (Sökmen, 2013).

Yukarıdan aşağıya doğru iletişim: örgütteki hiyerarĢik yapı içinde en üst kademeden

baĢlayarak aĢağıya doğru uzanan iletiĢimdir (Yüksel, 2006). Bu iletiĢim türü genellikle yazılı iletiĢimdir (Gürsel, 2012). Mesajlar; politikalar, kurallar, usuller ve iĢ çizelgelerini içeren emirler, bilgi talepleri ve belli bir konuda grup birliği ve uyumu sağlayacak bilgilerden oluĢmaktadır (Yüksel, 2006). Yukarıdan aĢağıya doğru iletiĢimde, birkaç basamaktan geçecek sözlü mesaj alıĢveriĢinde bulunulduğu zaman yanlıĢ anlaĢılma ihtimali artacaktır. Bundan dolayı üst ast iletiĢimi genellikle yazılı olmalıdır, açık ve anlaĢılır bir dil kullanılmalıdır (Yüksel, 2006).

Aşağıdan yukarıya doğru iletişim; Bir grup ya da örgütte, daha üst bir kademeye doğru

gerçekleĢen iletiĢim Ģeklidir. Üst kademe yöneticilere geribildirim sağlamak, onları hedeflere yönelik geliĢmeler konusunda bilgilendirmek ve mevcut problemleri bildirmek amacıyla bu iletiĢim türü kullanılmaktadır (Yalçın, 2015). Astlara resmi kanallar aracılığıyla bilgi ve emirler iletilir. Böylece astların çalıĢmalarının değerlendirilmesi, baĢarılarında ödül verilmesi veya baĢarısızlık durumunda cezaların nasıl uygulanacağı net bir Ģekilde belirtilmiĢ olur. ÇalıĢanlar bu bilgiler sayesinde, neleri yapmamaları gerektiği veya neyi nasıl yapacaklarını öğrenmiĢ olurlar (Geçikli, Serçeoğlu ve Üst, 2011).

Okullarda aĢağıdan yukarıya doğru iletiĢime öğretmenlerin yöneticilere verdiği rapor ve tepkiler örnek gösterilebilir. AĢağıdan yukarıya doğru iletiĢimde esas olan iĢ görenlerin yaptıkları iĢi ve yönetim hakkındaki fikirlerini üst makamlara ulaĢtırabilmeleridir (ġaĢı, 2008). AĢağıdan yukarıya doğru iletiĢim, aĢağıya doğru iletiĢimden daha zordur çünkü astlar yukarıdakilerin duymasını istemediği veya zarar vereceklerini düĢündükleri bilgileri yukarıdakilerin dikkatlerini üzerine çekmemeleri için göndermezler (Ada ve Baysal, 2012).

Yatay İletişim: ĠletiĢimin, aynı iĢ grubunda, aynı iĢ grubunun üyeleri arasında, aynı

düzeydeki yöneticiler arasında veya yatay olarak eĢit hiyerarĢideki çalıĢanlar arasında gerçekleĢmesine, yatay iletiĢim denir (Yalçın, 2015, s.346). Yatay iletiĢim, tüm örgüt birimleri arasında faaliyetlerin eĢ güdümlenmesini sağlamak açısından önem taĢımaktadır. HiyerarĢik düzen söz konusu değildir ve bilgi verici bir amaç taĢımaktadır (Özdemir Erel ve Yalçın, 2014).

Yatay iletiĢim aynı düzeydeki yönetici ve çalıĢanlar arasında gerçekleĢen iletiĢim Ģeklidir. ÇalıĢanların iĢleriyle alakalı hususlarda baĢka bölümün çalıĢanları ile doğrudan iletiĢim kurmaları ile yatay iletiĢim oluĢur. Bu iletiĢim türü aynı düzeydeki çalıĢanlar arasında