• Sonuç bulunamadı

Kaner (2007) öğretmenler ile ebeveynleri öz yeterlik inançları, tükenmişlik algıla- rı ve çocukların problem davranışlarını incelemiştir. Çalışmada gençlerin yaşlılara oran- la kendilerini daha yeterli algıladıklarını; buna karşın çocuklarının sorunlu davranışla- rından daha çok rahatsızlık duyduklarını ve daha fazla ebeveynlik tükenmişliği yaşadık- larını belirlenmiştir. Ayrıca çocuğun engel durumunun ebeveyn öz yeterlik inançlarını etkilediği sonucuna ulaşmıştır.

Elibol (2007) iki, üç yaş arasında çocuğu bulunan annelere verilen grup eğitiminin annelerin çocuklarının gelişimlerine katkısını ve ebeveynlik görevlerinde öz-yeterlik-

lerine ve araştırmıştır. Çalışmaya 36 anne katılmıştır. Çalışmada ön-test, son-test, kont- rol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Deney grubunda yer alan annelere ebe- veynlik görevlerine ilişkin olarak haftada iki saat sürecek şekilde altı hafta boyunca grup eğitimi verilmiştir. Çalışma sonucunda; annelerin ebeveynlik becerilerinde ebe- veyn öz yeterliklerinde anlamlı bir artış olduğu belirlenmiştir.

Kılıçaslan (2007) kadınlarda yaşın, doğum sonrası depresyonun, erkeklerde evlilik uyumunun ve eşler arasındaki ilişkideki derinliğin ebeveynlik öz yeterliğini yordayıcı anlamlı birer değişken olduğunu belirlemiştir.

Diken ve Diken (2008) çalışmasında dil geriliği problemi olan çocukların annele- rinin ebeveyn öz yeterlikleriyle, çocuklarıyla sözel etkileşimi arasındaki ilişkiyi araştır- mıştır. Çalışma sonucunda; ebeveynlik öz yeterliğinin ve erken çocuklukta dil gelişimin etkilediği belirlenmiştir.

Aksoy ve Diken (2009) gelişimi risk altında olan bebeklerin gelişimleri ile annele- rin ebeveyn öz yeterlik algıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmada betimsel alan yazın taraması yaparak inceledikleri makalelerdeki bulgulara dayanarak annelerin ebeveyn öz yeterlik algı düzeyi ile çocukların sosyal, bilişsel ve dil gelişimleri arasında ilişki olduğu sonucuna varmışlardır. Çocukların problemli davranışlarının önlenmesin- de, yetersizlik tanısı almış ve/veya gelişimi risk altında olan çocukların erken çocukluk- taki gelişimlerinde uygun ebeveynlik davranışları göstermenin önemli olduğunu ifade ederek ebeveynlik öz yeterliklerinin anne olma yaşı, sosyoekonomik düzey, sosyal des- tek, depresyon ve stres faktörleri tarafından etkilendiği de belirtmişlerdir.

Beral (2010) otistik çocuğu olan anne ve babaların ebeveynlik öz yeterlik algıları- nı incelemiştir. Araştırmanın örneklemini 411 ebeveyn oluşturmuştur. Çalışma sonu- cunda; otistik çocuğu olan anne ve babaların ebeveynlik öz yeterlik algılarının çocuğun cinsiyetine, yaşına, eğitim aldığı süreye, kalıtıma, ebeveynin yaşına, ailenin yapısına, ailedeki çocuk sayısına ve ailede özel gereksinimli başka bir birey olup olmadığına göre farklılık göstermediği bulunmuştur.

Çabuk Bayam (2010) öz-yeterlik inançları ile çocuklarının problem davranışlarına yönelik algıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya 140 anne ve 158 baba ol- mak üzere 298 ebeveyn katılmıştır. Tarama modeli ile gerçekleştirilen çalışma sonu- cunda; ebeveynlerin yüksek düzeyde öz yeterlik inancına sahip oldukları, ayrıca ebe- veynlik öz yeterlik inançları ile çocuklarının problem davranışlarından rahatsızlık duy- ma, problem davranışlarla başa çıkma, problem davranışlara yönelik nedensel faktörler boyutlarında anlamlı ilişki görülmemiştir.

Kotil (2010) 5-6 yaş çocukların (okul öncesi eğitim kurumuna yeni başlayan) sos- yal-duygusal uyum düzeylerine, annenin ebeveyn öz yeterlik algısı ile okul beklentileri- ne uyum düzeyinin etkisini incelemiştir. Çalışma sonucunda; yüksek ebeveyn öz yeter- liğine sahip annelerin çocuklarının daha yüksek sosyal-duygusal uyum düzeylerine sa- hip olduklarını ve çocuğun sosyal-duygusal uyumunu yordamada ebeveyn öz- yeterliğinin önemli bir etken olduğu belirlenmiştir.

Bağatarhan (2012) ebeveyn eğitim programının annelerin ebeveynlik öz- yeterlikleri üzerindeki etkilerini incelemiştir. Çalışma grubunda 16 anne yer almıştır. Araştırma tek grup ön-test, son-test, izleme deseninde modellendirilmiştir. Araştırma sonucunda ebeveyn eğitim programının çalışmaya katılan annelerin ebeveynlik öz ye- terliklerini anlamlı bir şekilde yükselttiği görülmüştür.

Büyüktaşkapu (2012) 1-3 yaş arasında normal gelişim gösteren çocukların gelişim seviyeleri ile annelerinin öz yeterlik inanç düzeylerini arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya 60 anne katılmıştır. Araştırma sonucunda; Araştırma sonucunda; annelerin öz yeterlik algılarının orta düzeyde olduğu, ancak disiplin, öğretme ve oyun alanlarında kendilerini daha az yeterli hissettikleri; 1-3 yaş arasındaki çocukların en çok ince motor gelişimlerinde yetersizlik olduğu, kaba motor, dil-bilişsel ve sosyal beceri-özbakım alanlarında ise yarıdan fazlasının gelişiminin yetersiz olduğu bulunmuştur. Ayrıca anne- lerin öz yeterlik algıları ile çocukların sosyal beceri-özbakım gelişimleri arasında istatis- tiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.

Çiftci Topaloğlu (2013) 4-5 yaş çocuklarının anne ve babalarının ebeveynlik öz yeterliği algısı ile sosyal yetkinlik, saldırganlık, kaygı puanları ile arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışmaya 227 anne ve 227 baba katılmıştır. Tarama modelinde gerçekleş-

tirilen çalışma sonucunda anne ve babaların ebeveynlik öz yeterliği algıları, kendi eği- tim durumlarına ve çocuklarının cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Annelerin ebeveynlik öz yeterliği algıları mesleklerine göre anlamlı olarak farklılaşır- ken, babaların ebeveynlik öz yeterliği algılarında ise anlamlı bir farklılaşma görülme- miştir.

Uyanık Balat (2014) okul öncesi dönemde çocuğu olan annelerin ebeveynlik öz yeterlilik ve depresyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmanın çalışma grubunda 135 anne yer almıştır. Araştırma sonucunda erken çocukluk döneminde çocu- ğu olan annelerin depresyon düzeyleri ile annenin ebeveynlik öz yeterlilik düzeyi ara- sında negatif yönde anlamlı bir ilişkinin bulunduğu ayrıca anne depresyon düzeyi üze- rinde babanın eğitiminin, çocuğun yararlandığı okul türünün ve ailenin gelir durumunun etkili olduğu belirlenmiştir.

Uyanık Balat ve Yılmaz (2014) okul öncesi dönemde çocuğu olan annelerin ebe- veynlik öz yeterlilik algıları ile çocuk yetiştirme tutumları arasındaki ilişkiyi incelemiş- tir. Çalışmanın örneklem grubu 94 anneden oluşmuştur. İlişkisel tarama modeliyle yapı- lan çalışma sonucunda Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği‟ nin „Aşırı Ko- ruyucu Tutum‟ ile „Baskıcı ve Disipliner Tutum‟ alt boyutlarından elde edilen değerle- rin, Ebeveyn Öz Yeterlilik Ölçeği‟nin „Anneliğe Özgü Strateji‟ alt boyutundan elde edi- len değerlerin anlamlı bir yordayıcısı olduğu görülmüştür.

Uyanık Balat vd., (2014) okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların annelerinin ebeveynlik öz yeterlilik ve öfke düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya 135 anne katılmıştır. Araştırma sonucunda annelerin öfke düzeylerinin ailenin gelir durumuna göre ve çocuğun cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bunun yanında annelerin ebeveynlik öz yeterlilik düzeyi ile öfke düzeyi arasında veri toplama aracı olarak kullanılan sürekli öfke-öfke tarzı ölçeğinin alt boyut- larından olan öfke kontrol boyutu dışında diğer boyutlarında negatif anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür.

Yıldız Çiçekler vd. (2014) mükemmeliyetçilik ve ebeveynlik öz yeterlikleri ara- sındaki ilişki çalışma durumları, yaşları ve eğitim seviyeleri açısından incelenmiştir.

İlişkisel tarama modelinde gerçekleştirilen çalışmaya 139 anne katılmıştır. Çalışma so- nucunda; annelerin öz yeterlik düzeyleri ile mükemmeliyetçilikleri arasında çalışma durumları, yaşları ve eğitim düzeyleri açısından anlamlı farklılıklar elde edilmiştir. Ay- rıca annelerin mükemmeliyetçilikleri ile öz yeterlik düzeyleri arasında yüksek düzeyde ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Cindioğlu (2015) 3-6 yaş aralığında çocuğu olan depresyonlu ve depresyonu ol- mayan annelerin ebeveynlik öz yeterlilikleri, duygu sosyalleştirme tepkileri ve çocuk mizaç algıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya depresyonlu 40, depresyonu olmayan 40 anne katılmıştır. Çalışma sonucunda depresyonlu ve depresyonu olmayan annelerin ebeveynlik öz yeterlilikleri, duygu sosyalleştirme tepkileri çocuk mizaç algıla- rı, arasında farklılık bulunmuştur.

Gözübüyük (2015) 1-3 yaş aralığında çocuğu olan annelerin ebeveynlik öz yeter- lik algıları, çocuklarının gelişimleri ile kullandıkları sözel etkileşim uygulamaları ara- sındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya 91 anne dahil olmuştur. Tarama modelinde gerçekleştirilen çalışma sonucunda annelerin ebeveynlik öz yeterlik algısı ile kullandık- ları sözel etkileşim uygulamaları arasında anlamı bir ilişkinin olduğu belirlenerek anne- lerin ebeveynlik öz yeterlik öğretme ve günlük işler alt puanlarının, çocuklarının dil, ince motor ve kaba motor becerileriyle de ilişkili olduğu görülmüştür. Ayrıca annelerin kullandığı sözel etkileşim uygulamaları ile çocuklarının gelişim alanları arasında istatik- sel olarak pozitif yönde ilişki olduğu belirlenmiştir.

Özkul (2015) okul öncesi öğrenim kurumlarında öğrenim görmekte olan 4-5 yaş aralığında çocuğu olan babaların ebeveyn öz yeterlikleri ile birliktelik durumları arasın- daki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışmaya evli ve boşanmış toplam 100 baba katılmıştır. Ça- lışma sonucunda anne ve babası birlikte olan çocukların babalarının öz yeterlik puanla- rının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Evli babaların öğrenim durumu değişkenine göre ebeveynliğe yönelik tutumları farklılaşmış, boşanmış babaların ise gelir düzeyi değişkeninde ebeveynliğe yönelik tutumları farklılaşmıştır. Ayrıca çocuğu görme sıklığı her hafta olan babaların babalık görevinden sağladığı doyum ve ebeveynliğe yönelik genel tutum puanlarının yüksek olduğu belirlenmiştir.

Sezen Dursun ve Bıçakçı (2015) bir-üç yaş aralığında bebeğe sahip annelerin an- nelik becerileri öz yeterliliklerini incelenmeyi ve bu konuda etkili olabilecek etmenleri belirlemeyi hedeflemiştir. Tarama modelinde gerçekleştirilen bu betimsel çalışmaya 156 anne katılmıştır. Çalışma sonucunda; bebeğin yaşı ile annelik becerileri öz yeterlilik ölçeği puanları arasında sadece öğretme alt boyut puanı, doğum haftası ile annelik bece- rileri öz yeterlik ölçeğinin duyarlı tepki verme, bakım-ilgi, değer verme ve koruma alt boyut puanları, annenin çalışma durumu ile annelerin annelik becerilerine ait öz yeterli- lik ölçeğinin duyarlı tepki verme, bakım-ilgi, değer verme öğretme, günlük iş- ler/bakım/yapılandırma alt boyut puanları ve istenilen gebelik olma durumu ile annele- rin annelik becerilerinde öz yeterlilik ölçeğinin duygusal yeterlilik, duyarlı tepki verme, bakım-ilgi, değer verme, koruma, disiplin/kısıtlama yapma, oyun, öğretme alt boyut ile toplam puanlarını arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmüştür.

Yılmaz (2018) çocuklar tarafından algılanan anne baba tutumları ile annelerin ebeveynlik öz yeterlilik algıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışmaya 162 anne ve çocuğu katılmıştır. Araştırma sonucunda; çocuk katılımcıların ebeveyn tutumlarıyla annelerinin ebeveynlik öz yeterlik algı düzeyi arasında anlamlı ilişki olduğu görülmüş- tür. Ayrıca annelerin demokratik tutumları eğitim durumuna ve yaptıkları mesleklere göre anlamlı olarak farklılaştığı belirlenmiştir. Eğitim düzeyi arttıkça demokratik tutu- munun arttığı görülmüştür.

Ebeveynlik öz-yeterliğine ilişkin olarak yurtiçinde ve yurtdışında yapılan araştır- malara bakıldığında anne ve babaların ebeveyn öz yeterliklerinin; ebeveynlik doyumla- rı, ebeveynlerin tükenmişlik algıları, çocukların problemli davranışlarıyla başa çıkabil- me becerileri, çocuğun sosyal-duygusal uyum düzeyi, annelerin çocuklarıyla olan sözel iletişimleri, çocuğun bilişsel, sosyal ve dil gelişimi gibi birçok faktör üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca alanyazında annenin yaşı, ailenin geliri, öğrenim düzeyi, çalışma durumu, medeni durumunun ebeveynlik öz yeterliği ile ilişkili olduğu ifade edilmiştir. Nihayetinde ebeveyn öz yeterliğinin hem ebeveynler hem de çocuklar üze- rinde önemli derecede etkisi olduğunu görülmüştür.

BÖLÜM III YÖNTEM

Çalışmanın bu bölümünde araştırma modeli, örneklem, veri toplama araçları, veri- lerin toplanma süreci ile verilerin analizine yer verilmiştir.

Benzer Belgeler