• Sonuç bulunamadı

Ýyimserliðe Meyilli Varlýklar mýyýz?

Bu soruya cevap verebilmek için Tali Sharot'un meslektaþlarýndan nörobilimci Sara Bengtsson bir deney geliþtirerek, öðrencilerin olumlu ve olumsuz beklenti-lerini manipüle etmiþ ve düþünsel eylem-lerdeki performanslarýný sýnava tabi tutmuþ. Baþarý beklentilerini daha da teþvik etmek için sýnav öncesinde "Akýllý, zeki, becerikli" gibi yüceltici sözcükler kullanmýþ. Tam ter-sine onlara baþarýsýzlýk telkin etmek iste-diðinde de "Aptal, cahil" sözcüklerini kul-lanmýþ. Bengtsson bu süreç esnasýnda öðrencilerin beyinlerindeki aktiviteleri bir tarayýcý cihaz yardýmýyla gözlemlemiþ. Öðrenciler olumlu mesajlarla yüceltildik-lerinde daha iyi sonuç aldýklarý görülmüþ.

Bengtsson daha sonra öðrencilerin beyninin kendilerine söylenen akýllý veya aptal sözcüðüne göre baþarýsýzlýklarýna farklý tepkiler verdiðini tespit etmiþ. Baþarýsýzlýk olumlu sözcükleri takip ettiðinde, kiþinin kendisiyle ilgili farkýn-dalýðý ve anýlarýyla alâkalý olan prefrontal kortekslerinde güçlü bir aktivite gözlem-lemiþ. Bununla birlikte öðrencilere "aptal" sözcüðü telkin edildiðinde yanlýþ bir ceva-býn ardýndan güçlü bir aktivite gözlen-memiþ. Yani "Aptal" sözcüðü telkin edildik-ten sonra beyin sýnavda kötü yapma beklen-tisine girmiþ ve herhangi bir þaþýrma, veya hata yaptýðýnda her hangi bir çeliþki iþareti göstermemiþ.

Ýyi sonuçlar beklemeyen bir beyin þöyle bir sinyal verir: "Dikkat et- Yanlýþ Cevap!." Bu tarz beyinler yaptýklarý hatalardan der-sler çýkaracak ama zaman içinde çok fazla geliþme kaydetmeyeceklerdir. Beklentiler geleceðimizi etkileyebilecek derecede per-formansýmýzda ve eylemlerimizde deðiþik-lik yaptýðýmýz zaman bizi tatmin edici

boyuta gelirler. Sýkça, bununla birlikte, bek-lentiler gerçeðin kendisini deðiþtirmeden, dünyayla alakalý algýlarýmýzý dönüþtürebilir-ler. Burada Sharot bize þöyle bir örnek veriyor: "Bu satýrlarý yazarken, arkadaþým aradý. Heathrow Havaalanýnda

Avusturya'daki bir kayak tatiline gitmek üzere beklediðini söyledi. Uçaðý üç saat tehir yapmýþ, çünkü varacaðý yerde kar fýrtý-nasý varmýþ. Sanýrým bu hem iyi hem de kötü bir haber. Çünkü havaalanýnda bekle-mek hoþ bir þey deðildir ama o hemen þöyle düþünmüþ: "Kar fýrtýnasý iyi bir þey, çünkü ben zaten kayak yapacaðým bir tatile gidi-yorum." Böylece arkadaþýmýn beyni havaalanýnda bekleyeceði üç saatin, aslýnda yapacaðý tatile bedel olduðuna karar ver-miþ.

Bizi zor durumda býrakan ani deðiþiklik-ler önceden tahmin edemeyeceðimiz nite-likte olaylar olsa bile bizler otomatik olarak baþýmýza gelen talihsizliðin ardýnda gizlen-miþ olan lütfu ararýz. Elbet ki hiç kimsenin aklýna iþini kaybedeceði, hasta olacaðý veya eþinden boþanacaðý gelmez ama bu olaylar gerçekleþtiðinde, bunlarýn ardýndaki hayrý aramaya baþlarýz. Ýþimizi veya eþimizi kay-betmiþ olabiliriz ama bunun yerine bizi daha fazla tatmin edecek baþka bir iþ veya eþ çýkabilir karþýmýza. Bu tecrübeler ise bizi olgunlaþtýrýr. Talihsiz bir olayý bu þekilde yeniden yorumladýðýmýzda gerçekten de beklentilerimizin bizi yanýltmadýðýný görürüz. Çünkü her þey hayrýmýza ve iyi-liðimize olacak biçimde iþlemiþtir.

En karanlýk günde bile ýþýðý görmenin hüneri nedir? Bu soruyu yanýtlayabilmek için Nöro Bilimci Ray Dolan ve nörolog Tamara Shiner, Tali Sharot ile birlikte gönüllü deneklerden kendilerini çeþitli týbbi

rahatsýzlýklar içinde imgelemelerini istemiþler. Sonra da onlara: "Sizden kolunuzun veya bacaðýnýzýn kýrýldýðýný, Alzheimer hastalýðýna yakalandýðýnýzý, Astýmýzýn olduðunu veya midenizde sorun-lar yaþadýðýnýzý tahayyül etmenizi istesek bunlardan hangisini seçersiniz?" diye sor-muþlar. Verdikleri cevaplarý birbirine göre oranlamýþlar.

Bir çok rahatsýzlýðýn içinden sadece birini seçtikten dakikalar sonra, gönüllü denekler aniden seçtikleri rahatsýzlýðýn aslýnda kendi-lerini daha az aþaðýlayýcý nitelikte olduðunu keþfetmiþler. Örneðin, kýrýk bir kol veya bacak, baþka hiç bir rahatsýzlýk yok iken korkunç bir þey olarak nitelendirilmiþ. Ancak bununla birlikte, bu rahatsýzlýðý seçtikten sonra denek þöyle diyebilmiþ: "Kýrýk bir kol veya bacakla, en azýndan yatakta yatabilirim ve hiç bir suçluluk duy-gusu duymadan TV seyredebilirim."

Bu çalýþma ayný zamanda insanlarýn baþlarýna gelen kötü bir olaydan sonra bu tarz olaylara bakýþlarýnýn daha olumlu olduðunu göstermiþ. Bu çalýþma sýrasýnda kaydedilen beyin dalgalarý daha önceki örnekte olduðu gibi beynin frontal korteks ve subkortikal bölgeleri arasýnda duygusal deðeri süreçlendiren yoðun bir aktiviteye neden olmuþ.

Bundan yola çýkarak beynimizin kurþunu altýna dönüþtüren ve en kötü olayda bile bizi normale döndüren bir yapýya sahip olduðunu söyleyebiliriz. Bu sadece yukarý-daki ehven-i þer örneðinde olduðu gibi deðil, karþýmýza çýkan ve birbiriyle eþit güzellikte olan iki olay için de geçerlidir. Diyelim ki karþýmýza hangisini seçe-ceðimizi bilemediðimiz iki tane mükemmel

iþ teklifi çýktý. Bir karar vermek bizim için yorucu ve zor görünmektedir. Ancak karar verme anýnda mucizevi bir þey olur. Aniden eðer siz de diðer insanlar gibiyseniz -seçmeye karar verdiðiniz iþi diðerinden daha deðerli ve daha büyük bulmaya baþlarsýnýz. Bu da sizin stresinizi azaltýcý bir durum oluþturur.

Tali Sharot baþka bir deneyde bu kez deneklerden 80 tane farklý tatil yöresine gittiklerini hayal etmelerini ve her bir yerle ilgili kendilerini ne derece mutlu hissettik-lerini söylemehissettik-lerini istemiþ. Sonra da kendilerine týpatýp ayný derecede mutluluk hissi veren iki yer arasýnda seçim yap-malarýný söylemiþ. Örneðin "Paris mi yoksa Brezilya mý?" diye sormuþ. Bu aþamadan sonra onlardan tüm yöreleri yeniden puan-lamalarý istemiþ. Ýkinci turda, deneklerin birinci turda seçtiklerine birinci turdakinden daha fazla puan verdikleri görülmüþ.

Eðer bize dolgun bir çek veya çok sevdiðimiz bir çikolatalý kek verileceðine inanýyorsak, beynimizdeki sinir hücreleri diðer bölgelere: "Güzel bir þey için hazýr-lýklý olun" mesajý vermektedir. Böyle bir ödül aldýktan sonra da deðeri beynimizde hemen güncellenmektedir. Ancak bek-lediðimizin aksine çikolatalý kek hiç de güzel çýkmazsa, yeni deðer de hemen yazýl-makta, böylece bir sonraki sefere beklenti-lerimizi daha düþük tutmamýzý saðlamak-tadýr.

Kararlarýmýzla ilgili bu tarz bir onaylama, yaptýðýmýz seçimlerden haz almamýzý saðlar. Þayet bu tarz bir yapý olmasaydý, kendimize daima: "Acaba doðrusunu mu yaptým? Acaba kararýmý deðiþtirmeli miyim?" diye sorar dururduk. Kendimizi

sürekli olarak kararsýzlýk içinde bulur ve ileriye adým atamazdýk.

Ýyimserlik konusunda nörobilimde epeyce ilerlemeler olmasýna raðmen, hâlâ çözüle-meyen bir bulmaca vardýr: Beklentilerini zora sokacak þeyler oldukça âþikar iken bazý insanlar iyimserliðe nasýl meyilli ola-bilmektedirler? Sharot ve ekibi bunun ceva-býný bulabilmek için denekler bir yandan olumlu ve olumsuz bilgileri beyinlerinde süreçlendirirken, onlarýn beyin haritalarýný çýkarmýþlar.

Bulgular inanýlmaz derecede çarpýcý olmuþ, þöyle ki, insanlar bir þeyi öðrenirken beyinlerindeki nöronlar iyimserliði

güçlendirebilecek bilgiyi kodluyorlar, ama hiç beklemedikleri arzu edilmeyen bilgiyi ise kaydetmede baþarýsýz oluyorlardý. Örneðin çok zengin ve varlýklý birisiyle ilgili baþarý hikayesini dinlediðimizde bizim de bir gün inanýlmaz derecede zengin ola-bileceðimize inanabiliyoruz. Ancak boþan-manýn kötü yanlarý üzerinde bir konuþma dinlediðimizde veya bir bilgi okuduðumuz-da, iki kiþiden biri kendisinin baþýna ayný þeyin gelmeyeceðine inanma eðilimi gös-teriyor.

O halde beyinlerimiz neden bu þekilde tasarýmlanmýþtýr? Ýyimserlik evrim süreci-nin bir parçasýdýr. Ýyimserliðe meyilimiz olmadan hayatýmýzý devam ettiremeyiz. Gerçekten de iyimser insanlar daha uzun ve daha saðlýklý yaþamaktadýrlar. Ayrýca yapýlan diðer araþtýrmalar da iyimserliðin bazý genlerle ilgisinin bulunduðunu ortaya koymuþtur. Ama bununla birlikte iyimserlik irrasyonel bir durumdur ve istenmeyen sonuçlar doðurabilir. O halde sorulacak

soru þu olmalýdýr: Kendimizi düþeceðimiz tuzaklardan koruyarak, nasýl hep ümid içinde olabilir ve iyimserliðin

meyvelerinden nasýl faydalanabiliriz?" Bunun yolu bilgimizi artýrmaktan ve farkýndalýðýmýzý yükseltmekten geçmekte-dir. Farkýndalýk gerçekten de bu yanýl-samayý kýran bir oluþumdur. Ýþte o zaman saðlýklý olduðumuza inanýrken, saðlýk tara-malarýmýzý yaptýrabilir, güneþin parýldaya-caðýný bilerek þemsiyemizi kullanabiliriz. Ve hattâ bunu daha da ileriye götürürsek, istismar edilmekten korkmadan sevmeye devam edebilir, korkularýmýzýn üzerine onlar oradayken de gidebiliriz. Böylece her þeyi bilerek ve her þeyi görerek yolumuza devam ederken, yürüyüþümüzün ve yolcu-luðumuzun tadýný çýkarabiliriz.

Faydalanýlan Kaynaklar:

- Observer New Review, December 2011, The Observer-2012

- Brain Rejects Negative Thoughts, James Gallagher, Health Reporter, BBC News

- Why Adjusting our expectations to reality is so difficult, Andrea Anderson, April 10, 2012.

- How We Opt Out of Overoptimism: Our Habit of Ignoring What is Real Is a Double-Edged Sword-Michael Shermer, March 2012.

- Hope and the Optimism Bias, Science, June, 2011.

- www.guardian.co.uk

- esciencesnews. com/ dictionary/ Optimism. Bias

- www.bbc.co.uk/news/health

- Osho, The Golden Future, Ch 36, Q I www.oshonews.com

elâmlar sevgili varlýklar. Ben Manyetik Hizmetten Kryon'um. Bu odanýn enerjisi ayarlanmýþtýr. Hep yanýnýzda taþýmakta olduðunuz o entelektüel-lik kalkanýný yere býrakýp daha fazla gerçek olasýlýklarýnýn ortaya çýkmasýna izin verseniz acaba haliniz nice olur? Gezegenin yeniden ayarlama süreci içinde bulunmasý olasýlýðýyla baðlantýlý bir tohumun ekilmesine izin vermiþ olabilir misiniz? Belki de bunlarýn hepsinin sadece bir tesadüf olduðunu ve sizi hiçbir þekilde etkilemeyeceðini düþünüyorsunuz. Sana þimdi yeniden diyorum ki sevgili varlýk, sen belki de durumdan habersiz olarak burada oturmakta olan bir þamansýn ve bunun

farkýn-da deðilsin. Buraya, bu sanfarkýn-dalyede oturmak üzere bir kereliðine buraya getirilmiþ ola-bilirsin ve bu bir daha gerçekleþmeyebilir. Bu nedenle, bu bir açýlýþ aný, olanaklarýn gerçek-leþmesi için bir fýrsat olabilir.

Ben burada kimlerin olduðunu ve bu mesajý kimlerin dinlediðini biliyorum. Yaþlý olmayan ruhlar tarafýndan bize yöneltilmiþ olan bazý sorularýn cevaplarýný vereceðiz. Vereceðimiz cevaplar hem sizlere, hem de gelecekte bu mesajlarýmýzý -ama aslýnda benim þimdim olan- okuyan ve dinleyenlere hizmet edecek-tir. Bunun kafa karýþtýrýcý olduðunu biliyorum ve þimdiye dek pek çok kez de söyledim: Ben

S

Benzer Belgeler