• Sonuç bulunamadı

Çeviren: Necati Tarýman

kimlerin dinlediðini ve okuduðunu biliyorum çünkü perdenin benim tarafýmda sizin bildiðiniz þekilde zaman kavramý yoktur. Burada sadece potansiyeller vardýr ve bu yüz-den potansiyeller de þimdi gerçekleþir. Bu mesajýn yazýya dökülmesi belki de haftalar alacaktýr ama kelimeler kaðýda geçirildikten, metin üzerinde düzeltmeler yapýldýktan ve basýldýktan sonra artýk yazýlý metin haline gelecektir. Aslýnda þu anda biri bu mesajý okuyor ve ben de bu kiþinin okumasýný izliyo-rum. Bu söylediklerim bu odada oturan sizler için biraz tuhaf olabilir.

Bu kelimeleri hemen þimdi görmek ihtiya-cýnda olan bir okuyucu var ve ben bu kiþinin kim olduðunu biliyorum. Potansiyel o kadar güçlü ki, bunun benim realitem (gerçekliðim) olduðunu size söyleyebilirim. Benim açýmdan bu olay çoktan gerçekleþmiþtir. Görüyorsunuz deðil mi, iþte bu mesajý okuyorsunuz? Demek ki ben haklýyým.

Ben sizleri biliyorum. Bu odada olanlar açýsýndan bu gelecekte gerçekleþecektir. Benim içinse bir gerçekliktir, sizin hiç pay-laþamadýðýnýz çok boyutlu bir gerçeklik. Bu nedenle, ben size bazý öngörülerden söz ede-bilirim deneysel gerçeklikle deðil, realitenin potansiyelleriyle. Çünkü sizlerin neler düþündüðünüzü ve neleri yapabileceðinizi biliyorum.

SORULAR

Þimdi size ýþýk iþçileri ya da yaþlý ruhlar tarafýndan deðil de, diðer geniþ kesim tarafýn-dan yöneltilen bazý sorulartarafýn-dan söz edeceðim. Yaklaþýk bir hafta önce adýný "Altý Soru" koy-duðum bir celse gerçekleþtirdik. Kendisi mühendis olan partnerim bu celseyi kaydetti ama kayýt her nedense baþarýsýz oldu.

Partnerim bunu asap bozucu bir durum olarak algýladý, çünkü mühendis olarak teknik iþlere yatkýnlýðý olmasýna raðmen baþarýsýzlýðý engelleyememiþti. Ayrýca çok da þaþýrdý çünkü celse sýrasýnda her þeyi yerinde ve doðru olarak yaptýðýný düþünüyordu. Ancak, her þey göründüðü gibi deðildir ve bir kayýt cihazýnýn iþ yapamaz hale getirilmesi pek de zor deðildir. Biz partnerimin istediði o celse-nin deðil, bu celsecelse-nin açýklanmasýný istiyor-duk. Ýþte onun için sizler þimdi bu celseyi okuyorsunuz, yani bizim okunmasýný iste-diðimiz celseyi.

Soru Bir: Neden bu kadar mutsuzuz?

"Kryon bu gezegende mutsuzluk kol gezi-yor. Mutsuzluk mutsuzluðu doðurugezi-yor. Ýnsan-lar canÝnsan-larý sýkkýn, asapÝnsan-larý bozuk oÝnsan-larak dolaþýyorlar. Etrafta bu kadar çok keder varken gezegen hiç de geliþmiþ ve düzelmek-te olan bir yer gibi görünmüyor. Gidin bu ülkede kriz sýrasýnda evlerini kaybedenlerle ve baþka ülkede tsunamide yakýnlarýný kaybe-denlerle konuþun. Hepsi ümitsizce ellerini oðuþturup neyin yanlýþ olduðunu soruyorlar. Neden bu kadar çok mutsuzluk var? Tüm bunlar nasýl oluyor da bu gezegendeki iyi haberleri temsil ediyor?

Bu cevabý çok zor olan bir sorudur çünkü cevabý tam anlayabilmek ve deðerlendire-bilmek için þu anda oluþmakta olan farklý gerçeklik paradigmalarýný anlayabilmeniz gerekmektedir. Bizim 3 boyut paradigmasý dediðimiz ve sizin oldum olasý tek gerçek olarak kabul ettiðiniz gerçeklik paradigmasý o kadar sýð ki, çok boyutlu gerçekliðin saðlaya-caðý haz ve neþeyi veremez ve veremeyecek. Bunu açýklamak çok zor. Sizler siyah - beyaz bir dünyada bulunuyorsunuz ama aslýnda o çok renkli bir dünya.

Tanrý'nýn sevgisi üç boyutta merkezde olamýyor. Tanrý'nýn sevgisi, meleklerin yaþadýðý çok boyutluluk uzayýnda merkezde yer alýyor. Her bir üstat bunu bilir. Melek gören her insan, enerjinin dönerek duvarýn içinden geçtiðini ve sürekli deðiþen renklere sahip olduðunu bilir. Deri, kanatlar ve ýþýk halkasý (hâle) yoktur. Ve enerji üç boyutlu insan formu için, çok boyutlu bir varlýðý gördüðünde genellikle o kadar korkutucudur ki, bu yüzden genellikle korkudan dizleri üzerine çökerler.

Öyleyse maðaradaki Muhammed olmuþ ya da yanan çalýyý gören Musa olmuþ bu hiç far-ketmez. Bu meleksi özellikler üç boyutlu olmadýklarý gibi, sizin içinizdeki tanrýsallýk de üç boyutlu deðildir. Sevgili insan, mutluluðu istiyor musun? O zaman ilk önce içindeki çok boyutlu Tanrý'yý bulmaya bak. Paradigma deðiþmektedir. O çok boyutludur, tek boyutlu deðil. Sizi yaptýðýnýz her þeyde monotonluk ve teklikle sýnýrlayan o paradigmadan vazgeçip, her þeyi deðiþtirme potansiyelini açan paradigmaya doðru ilerlemelisiniz. Bu potansiyeller sizin hayatýnýzý, olaylara nasýl tepki verdiðinizi, kim olduðunuzu ve kim olmak için doðduðunuzla ilgili

düþüncelerinizi deðiþtirecektir. Tüm bu bil-giler ruhsal enerjiniz içinde çok boyutlu olan, Tanrý sevgisini içeren ve anýn mutluluðunu açýða çýkaran bir paradigmaya

dönüþtürülebilir.

Size neler söylüyorum? Bu mesajý kim okuyor ve dinliyorsa herkese diyorum ki, sevgili varlýk eðer içinize dönmez ve içinizde olan tanrýsallýðý bulamazsýnýz, mutsuz olmak-tan ve mutsuz kalmakolmak-tan kurtulamayacak-sýnýz. Bu entelektüel 3 boyut kutusu dýþýnda bir yeni düþünüþ gerektirir. Çok boyutlu düþünmeyi ve çok kez söz ettiðimiz bir süreci

baþlatmayý gerektirir. Aksi halde, sizi bütünüyle çevrelemekte olan dram içinde debelenmeye devam edeceksiniz.

Bu gezegendeki üstatlar size bunun nasýl yapýlacaðýný gösterdiler. Onlar fizik ve yaþam ile oyuncak gibi oynadýlar. Hattâ ölüleri bile dirilttiler. Tüm bunlarý yaptýktan sonra size dönüp "Ýþte Tanrý tüm bunlarý yapar ve sizler de Tanrýsýnýz" dediler. Onlar size daðlarý yerinden oynatabileceðinizi söylediler ve bunu gerçekten de yapabilirsiniz. Bundan önce hep bilinçteki deðiþimden ve sürekli kendi kendisi ile savaþmakta olan bir genden, kendisi ile barýþ içinde olan bir geze-gene dönüþümden söz ettik.

Bunun kolaylýkla ve bir gecede gerçekleþe-ceðini mi düþünüyorsunuz? Bu ilk yýlýnýz (2012) ve tohumlarý ekmek için 18 yýlýnýz daha var. Bunlarýn iþlerini yapmaya baþla-malarýný görmek için ise iki nesil daha bekle-mek zorundasýnýz. Ýnsan bilinci böyle çalýþýr. Bilincin çalýþmasý yavaþ gerçekleþir ama sizler de ayrýca çok sabýrsýzsýnýz. Etrafta bu kadar çok mutsuzluk olmasýnýn nedenlerinden biri de bu. Eski enerjinin sabýrsýzlýðý, her þeyi yanlýþ anlamaya yatkýnlýðýnýz, ödülü anýnda alma ýsrarý ve yayýlýp yatarak Tanrý'nýn size yardým etmesini bekleme alýþkanlýðý da nedenler arasýnda sayýlabilir. Sonunda iþler istediðiniz gibi olmayýnca siz de suratýnýzý asýp, "Ben zaten böyle olacaðýný biliyordum" dersiniz.

Þimdi bana söyleyin; bu davaya baðlýlýk mý yoksa temenni etmek mi? Bu söylenenler size çok fazla geliyor olabilir mi? Ben size tüm içtenliðimle ve sevgimle içinizin (gerçek sizin) çok güzel olduðunu ve artýk bu güzel-liðin farkýna varmanýn zamanýnýn geldiðini ve hattâ geçtiðini söylüyorum. Ve bu güzelliði

bulduðunuzda, onun farkýna vardýðýnýzda, içinizde pek çok þey deðiþecektir. O zaman o kadar çabuk öfkelenmeyecek, o kadar hýzlý depresyona düþmeyecek ve o kadar aþýrý tep-kiler vermeyeceksiniz. Çevrenizdeki insanlar sizi bu halinizle gördüklerinde, "Biliyor musun, çok deðiþtin. Artýk eskisi gibi öfke-lenmiyorsun. Eskisi gibi tepki vermiyorsun. Sana ne oldu? Neyi buldun? Ben de bunu istiyorum" diyecekler. Dönüþüm de böyle baþlayacak.

Siz bilgelik ve þefkat ýþýklarýný etrafýnýza yaymaya baþladýðýnýzda, diðerleri bunu göre-cekler ve onlar da bunu yapmak isteyegöre-cekler çünkü bunu yapabilenler güzellik, huzur ve tatmin duygusu yayacaklardýr. Size þimdi yeniden soruyoruz: Siz üstatlardan biriyle, herhangi biriyle dolaþtýðýnýzda kendinizi nasýl hissettiniz? Üstatlar size bakýp, sizi bakýþlarý ile yok ettiler mi? Size kötü þeyler söylediler mi veya kendinizi küçük hissettirecek þeyler yaptýlar mý? Cevap kesinlikle hayýrdýr. Onlar size baktýlar, size sevgi gönderdiler ve sizin de güzel duygular ve ortam yüzünden nutkunuz tutuldu. Bazýlarýnýz bunu yaþadýnýz ve bu deneyimi de anýmsýyorsunuz. Tek iste-diðiniz onlarýn yakýnýnda ve onlarýn ayak-larýnýn dibinde olmaktý. Sanki onlarýn etrafýn-da özel bir alan vardý ve yeteri kaetrafýn-dar yakýn olduðunuzda, sizin de bundan payýnýzý ala-caðýnýz duygusu elle tutulacak kadar yoðun-du. Ýþte bu tanrýsallýðý yayan ve yükselmenin tohumlarýný eken bir insanýn içindeki Tanrý sevgisidir.

Öyleyse cevap gerçeklik algýsýdýr. Üstatlar dünya üzerinde dolaþýrken, etraf çok daha karanlýktý. Ama onlar sadece Tanrý'nýn sevgisini gördüler. Öyleyse, eðer siz mut-suzsanýz, maðdursanýz ve dramlar içinde debelenip duruyorsanýz, bunlarýn hepsi sizin

özgür seçiminizin sonucudur. Ama gerçek þudur ki, Tanrý'nýn þefkati sizin tüm çevrenizi doldurmuþ durumdadýr ve sadece sizin bunu keþfetmenizi beklemektedir. Bunlar birinci sorunun cevabýydý.

Soru Ýki: Öldüðünüz ne zaman neler olur?

Bu çok karmaþýk bir konu ama ben soruyu her ikisi de ruhsal olan iki bölüme ayýrarak cevaplayacaðým. Bu odadaki herkesin dene-yimlediði insan ölümü, bir son deðildir. Sezgisel olarak her birinizin içinde bulun-maktadýr çünkü her biriniz bu yoldan geç-tiniz. Ama iþin gerçeði hemen yüzeyin altýnda saklý durmaktadýr. Sizler ölüm gelip çattýðýn-da, size neler olacaðýndan tam olarak emin deðilsiniz ama sezgisel olarak bunun bir son olmadýðýný biliyorsunuz.

Ölümde herhangi bir acý yoktur. En azýndan ölen için yoktur. Ama etrafýnýzdaki insanlar için vardýr. Dolayýsýyla, ölüm ile ilgili olarak size söyleyeceðim ilk þey etrafýnýzdaki insan-larýn acý çektikleridir. Bazen böyle olmasý çok uygundur çünkü bu ölüm onlarý yola getirir, özellikle de ölüm hiç beklenmedik zamanda ve çok erken gelmiþse. Bazen bu insanlar böyle bir ölüm yüzünden (veya sayesinde) içlerinde olanýn farkýna varýrlar, ruhsal açýdan inanýlmaz ölçüde huzur bulurlar ve daha sonra da bu ölümün onlarýn aydýnlanmasý için katalizör rolü oynadýðýný anlarlar. Bu süreci anlayabiliyor musunuz? Bazen sizler de ölüm yoluyla, birbirinize yardým amacýna yönelik olarak ve ortaya çýkacak potansiyelleri göz önüne alýp daha önceden anlaþmaya varýr ve bu süreç içinde ortak olarak rol oynarsýnýz. Öyleyse, ölüm yas tutulmasýný gerektirecek bir olay deðildir. Çoðu zaman çok güzel bir düzenlemenin tamamlanmasýdýr.

Fiziksel olarak öldüðünüzde ne olur? Bu kolaydýr, gezegenin tozuna karýþýrsýnýz. Baþka neler bilmek istiyorsunuz? Bedensel olarak? Bu da kolay. Bu sadece tabiat ana (Gaia) sürecinin bir parçasýdýr. Ama izin verin size geçiþ anýndan söz edeyim. Yaklaþýk 3 onsluk, hakkýnda hiç kimsenin bir þey bilmediði, bir þey kaybedersiniz. Bu 3 ons kuantum bil-gidir. Bu sizin ruhsal çekirdeðinizin kuantum parçasýdýr, her zaman sizin her þeyiniz olan parçanýz. Ve bu yukarý deðil, aþaðýya gider. Bu parçanýz Yaratýlýþ Maðarasýna ve onun ötesine gider.

Size bundan daha önce de söz etmiþtik. Bir parça da Kristal Aða gider. Hattâ bazý parçalarý deniz memelilerine gider. Burada Gaia'nýn (tabiat ananýn) sizin yaþamýnýzý hatýrlamasýna yardýmcý olan bir sistem vardýr ve bu bilgiler gezegende depolanmýþtýr. Ruhunuz yuvaya döner ama Akaþik Kayýtlarýnýz dönmez. Bu kayýtlar gezegende kalýr çünkü bunlarýn mülkiyeti gezegene aittir. Sizler yaptýklarýnýz ile gezegeni deðiþtirdiniz ama gelirken gezegeni de birlikte yuvaya getirmezsiniz. Ancak, yuvaya geldiðinizde sizin için bir parti veririz. Bundan daha önce de söz etmiþtim. Sevgili varlýk, ölümde sizin için, sizin açýnýzdan ýstýrap yoktur. Ölümden itibaren 3 gün içinde durumu anlarsýnýz. Bu süre sonunda artýk Tanrý'nýn bir parçasý olduðunuzun tümüyle farkýna varýrsýnýz. Bu süre sonunda hatýrlamaya ve yeniden müziði duymaya baþlarsýnýz.

Kýsa süre sonra yeniden buraya (dünya) geri gelirsiniz ve bazen size söylenenden de daha çabuk geri dönersiniz çünkü her þey hýzlanýyor. Bazen ayný karmik grup içinde kalarak kendi ailenize torun olarak geri dönersiniz. Bu ýþýk iþçilerinin içinden geçtiði süreçtir çünkü böylece sizin nineleriniz ve

dedeleriniz sadece onlarýn öðretebilecekleri þeyleri size öðretebilirler.

Ve dünyaya döndüðünüzde ilk nefesinizi aldýðýnýzda, o nefesle birlikte bir þeyler alýrsýnýz. Dünyadan ayrýlýrken Yaratýlýþ Maðarasýnda ve Kristal Aðda depolamýþ olduðunuz ruh enerjisini alýrsýnýz. Buna "Akaþik Miras" adý verilmektedir. Sanatçýlar sanatçý olurlar. Polisler polis olurlar. Bunlar sizin genlerinizde vardýr. Eskiden kim olduðunuz sizin DNA'nýzda yer almaktadýr. Hattâ sevdiðiniz ve sevmediðiniz þeylere olan yatkýnlýðýnýz veya antipatiniz, yiyecek mad-deleri, yaptýðýnýz seçimler gibi, geçmiþinizin akaþik mirasýndan size ulaþýr.

Bazen bazý sorular da ilave edilir;

"Vejeteryan olmak mý gerekir? Ruhsal olarak bedenim için doðru olan nedir?" Ben size ruhsal açýdan bedeniniz için doðru olanýn, sizin için anlamlý olanlarýn ne olduðunu söyleyeyim. Eðer yaþamlar boyu Tibet veya Hindistan'da bulunduysanýz, o zaman

Amerika Birleþik Devletlerinde yaygýn olarak bulunan yiyeceklerden farklý yiyecekleri arzu etmeniz normaldir. Ýþler böyle yürür sevgili varlýklar. Bedeniniz hatýrladýðý þeylere tepki verir. Eðer et yememek size hizmet ediyorsa, o zaman saðlýðýnýz için böyle yapmanýz gerekir. Ancak, bu tip þeyleri dostlarýnýza yansýtmayýn çünkü onlarýn kendi akaþik saðlýk anýlarý vardýr. Onlarýn kendi bedenle-rine uygun olan kendi sistemleri vardýr.

Ýnsanlar her þeyi bölümlere ayýrmayý sever-ler ve bu nedenle de kendisever-leri için bir þeyin iyi veya doðru olduðunu düþündüklerinde, bunu baþkalarý için de isterler. Sizin kendinize özgü olan anýlarýnýza sahip olmadýklarý için baþkalarýný eleþtirmeye kalkmayýn. Bu ayný zamanda diðerlerinin inanç sistemleri

açýsýn-dan da geçerlidir. Kendileri için uygun olacak ve iyi sonuç verecek þekilde Tanrý'yý bulanlar-da veya herhangi bir inanç sisteminde mutlu olanlarda mesele onlarýn buna ayarlý olmalarýdýr. Belki de bu insanlar üstatlarýn havarileri, takipçileri idiler. Onlar bir þekilde buna ayarlýdýrlar ve herkes için bunun geçerli olduðunu düþünürler. Belki de birçoklarý için bu doðru olsa da sizin için geçerli olmaya-bilir.

Ölümde ne olur? Bu bir sistemdir, güzellik, onur ve siz Tanrý'nýn bir parçasý olursunuz. Ve sizler böyle olduðunu biliyorsunuz. Ýlyas'ýn göðe yükselmesi olayýný Elyeþa'nýn gözleri ile görmeniz gerekmektedir. Ýlyas o kadar parlak bir ýþýða dönüþtü ki, Elyeþah ona bakamadý. Ondan sonra parçalara bölündü. Elyeþah insaný çevreleyen alan olan Merkabah'ý ve Ýlyas'ýn içinde bulunduðu arabayý gördü. O bunlarý gördü ve kaydetti. Peki, sizce bunlar aslýnda neydi? Ýnsan bir yükseliþi görmüþtü. Ýþte ölüm budur.

Soru Üç: Diðer gezegenlerde yaþam var mý?

Þaka mý yapýyorsunuz? Yaþam her yerde vardýr. Her yerde! Þu anda bilim insanlarýnýz Güneþ Sisteminiz içinde yer alan gezegen-lerde ve onlarýn aylarýnda mikrobik yaþam formlarýný araþtýrmaktadýrlar ve sonunda bun-larý bulacaklardýr. Onlar bunu bulmayý da beklemektedirler. Sizler bir noktada yaþamýn tohumlarýnýn her yerde olduðunu keþfede-ceksiniz.

Buralarda ne kadar, hangi ölçüde yaþam vardýr? Ne zamandan beri oralarda yaþam vardýr? Bilim insanlarý yaþamýn ne zamandan beri Galakside sürmekte olduðunun farkýna vardýklarýnda, evrime aykýrý bir þeyin farkýna

varmaya baþlayacaklardýr, insanlýðýn kendi tarihi. Evrenin yaþý nedir? Bilim insanlarýna sorun ve onlar size yaklaþýk olarak 13 milyar yýl diyeceklerdir. Buna tamam diyelim ve onlarýn rakamlarýný kullanalým. Sizin geze-geninizin yaþý kaçtýr? 4 veya 5 milyar yýl belki. Doðrudur. Peki, insanlýk ne kadar eskiye gidiyor? Sizler niye dinazorlar ile bir-likte gezegende yer almýyordunuz? O zaman-lar dünyanýn henüz buna hazýr olmadýðýný mý düþünüyorsunuz? Evrimi kontrol altýnda tutan varlýðýn insaný daha erken bir zamanda ortaya çýkaramayacak kadar aptal olduðunu ama bu süreç içinde dinazorlarý yaratýp ortaya saldýðýný mý düþünüyorsunuz? Hiç bu konular üzerinde derinlemesine düþündünüz mü?

Eðer dünyanýn tüm tarihini 24 saatlik bir süreç içine sýðdýrýrsanýz, yaþamýn kendisinin son saat içinde ortaya çýktýðýný ve insanlýðýn ve tüm medeniyetin ise son saniyelerde gör-ündüðünü fark edersiniz. Ýþte bundan dolayý siz 13 milyar yaþýndaki bir evrenin ancak son saniyelerinde ortaya çýktýnýz. Hiç bu gruptaki en yenilerin sizler olabileceðini düþündünüz mü? Böyle düþündüyseniz, haklýsýnýz.

Eðer evren gerçekten bu kadar yaþlý ise, o zaman Galaksiniz içinde sizinkine göre bir milyar yýl veya daha uzun bir süre önce ortaya çýkmýþ olan baþka bir uygarlýk olabile-ceðini düþünür müsünüz? Eðer gerçekten böyle bir durum söz konusu ise, onlarýn da sizin geçirmekte olduðunuz evrelerden ve süreçlerden geçmiþ olduðunu düþünür müsünüz? Onlardan bazýlarýnýn sizin DNA özelliklerine sahip olmalarý mümkün mü? Belki onlar da sizin içinde geçmekte ve geçmiþ olduðunuz ruhsal süreçlerden geçmiþlerdir. Belki de onlar kuantum yük-selme statüsüne ulaþmýþlardýr. Burada cevap böylesine düzinelercesinin olduðudur.

Siz onlarý zaten biliyorsunuz ve yayýn-larýnýzda onlardan söz ettiniz. Sizi doðrudan tohumlamýþ olanlar Pleiadeslilerdir. Onlarý tohumlayanlar Okturyonlular ve bunlarý tohumlayanlar ise Orionlular olabilir. Onlar her yerdeler ve ayný zamanda da buradalar. Onlar size bakýyorlar çünkü sýra artýk size geliyor ve sizler þu anda deðiþimin bu iþaret noktasýný geçmek üzeresiniz.

Bunlarýn sizin gerçekliðiniz olduðunu fark edebilmeniz için çok uzun zaman geçmesi gerekecektir sevgili varlýklar. Ýlk adým dünya üzerinde barýþ tesis edilmesidir. Bir sonraki adým sizin DNA'nýzýn etkililiðini % 100 oranýnda arttýracak ve insanlarýn çok daha uzun yaþayabilmelerini saðlayacak olan bir insani evrimdir. Bunu her söyleyiþimde insan-lar kendi akýlinsan-larýnca düþünüp, "Nüfusta geometrik bir artýþ var. Bunu baþaramaya-caðýz. Dünya aþýrý kalabalýk olacak ve yiye-cek maddeleri yetiþmez hale geleyiye-cek. Bu nedenle de Kryon senin söylediklerin iyi bir þey olamaz. Hepimiz yiyecek kýtlýðý yüzün-den ýstýrap çekecek ve birbirimizi öldüre-ceðiz" diyorlar.

Ýzin verirseniz þimdi bu konuya deðinmek istiyorum. Sevgili insanlar, eðer siz böyle düþünüyorsanýz, insanlýðýn aptal olduðunu ve durumun niye bu hale gelmiþ ve niye bu kadar çok doðum olduðunu hâlâ çözememiþ olduðunu varsayýyorsunuz demektir. Ýnsan-larýn durumun farkýna varamamýþ olduklarý için kontrol edemediklerini mi sanýyorsunuz? Þimdi size diyorum ki, yakýnda hiç bek-lemediðiniz bir þeyler göreceksiniz. Ýnsanlar akýllý olduklarý ve giderek daha da akýllandýk-larý için doðum oranakýllandýk-larýnda düþüþlere þahit olacaksýnýz. Ýnsanlar yaþam kalitesinin sahip olduklarý çocuklarýnýn sayýsýna baðlý olduðunu anlayacaklar ve çözümü de

bula-caklar. O zaman kiliselerin (veya baþka dine mensup yetkililerin) onlara kaç çocuk sahibi olmalarý gerektiðini söylemeleri önemli olmayacaktýr. Ýnsanlar o zaman doðruyu içgüdüsel olarak yapacaklardýr. Bu söyledik-lerimin doðrulandýðýný çok da uzun olmayan bir süre içinde göreceksiniz.

Gezegende bilgeliðin hiçbir sosyoloðun tahmin edemeyeceði biçimde ve pek çok alanda yerleþtiðini göreceksiniz. Herkesi þaþýrtacaksýnýz ve bu hükümet programlarý sayesinde olmayacak. Bu olacak çünkü sizler böyle olmasýna karar vereceksiniz. Bu kolek-tif olarak gerçekleþecek ve tahmin ettiðiniz-den kýsa süre içinde bunu görebilirsiniz. Birinci dünya ülkelerinde eksi doðum oran-larýna (nüfusun azalmasýna) dikkat edin. Ýnsanlarýn büyük resmi görebildikleri ve bilgi edinme özgürlüðüne sahip olduklarý yerlerde durum hiç de sizin tahminlerinize uygun olarak geliþmeyecektir.

Baþka gezegenlerde yaþam var mý? Bilim insanlarý, "Yýldýzlara gidebilmemiz çok uzun zaman alacak. Bu küçük metal kutu içine girmemiz, içine hava koymamýz ve en yakýn-daki yýldýza bile ulaþabilmek için yýllarca ve yýllarca o kutu içinde seyahat etmemiz gerekecektir." diyorlar. Oysa Pleiadesliler bunu göz açýp kapayana kadar yapabiliyorlar. Orada neler olduðunu sanýyorsunuz? Bana tam olarak inanamýyorsunuz, deðil mi?

Çok uzun olmayan bir süre önce sizden uzakta olan bir kiþi ile iletiþime geçmek iste-diðinizde mektup yazýp yollardýnýz. Ýlk baþlarda at sýrtýnda taþýnýrdý posta. Cevap ala-bilmek için bir ay beklerdiniz, belki daha fazla. Oysa þimdi anýnda iletiþime geçebili-yorsunuz. O zaman seyahat ile ilgili konular-da neden bu kakonular-dar þüpheci oluyorsunuz?

Benzer Belgeler