• Sonuç bulunamadı

5.3 AB‟nin Etkileri

5.3.1 AB Üyelik ĠliĢkileri

Türkiye‟nin AB ile olan iliĢkileri birliğin ilk yıllarına dayanmaktadır. Türkiye 1 Ocak 1958‟de imzalanan Roma anlaĢmasından yaklaĢık 1.5 yıl sonra 31 Temmuz 1959 yılında AET‟ye üyelik için baĢvurmuĢtur. Bu baĢvuru üzerine 1963 yılında imzalanan Ankara AnlaĢması ile Türkiye‟nin tam üyelik yolu çizilmiĢtir. AnlaĢma 1 Ocak 1964‟de devreye girmiĢtir. Bu anlaĢmaya göre Türkiye için yol haritası hazırlık, geçiĢ ve katılım dönemi olmak üzere üç aĢama olarak belirlenmiĢtir.

Ankara AnlaĢması‟nda belirlenen hazırlık dönemini beĢ yıl planlanmasına karĢın Türkiye tarafından dokuz yılda tamamlanmıĢ ve 1 Ocak 1973‟de tamamlanabilmiĢtir. 13 Kasım 1970‟de imzalanan Katma Protokolü 1 Ocak 1973‟de devreye girmiĢ ve bu protokolle geçiĢ dönemine ait karĢılıklı yükümlülükler belirtilmiĢ ve bu sürecin sonunda Gümrük Birliği planlanmıĢtır. Bu süreç 12 yıl planlanmasına karĢın 1996‟ya kadar devam etmiĢtir. Özellikle 1970‟li yılarda Türkiye‟nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik çalkantılar nedeniyle bu süreç uzamıĢ, 1980 Askeri müdahalesi ve 1981 yılında Yunanistan‟ın üye olması ve özellikle Kıbrıs konusundaki siyasi sorunları bu platforma taĢıması nedeniyle birlik tarafında iliĢkiler dondurulmuĢtur. Türkiye‟nin tekrar sivil yönetime kavuĢmasından sonra baĢlayan iliĢkiler sonucunda gümrük birliğiyle ilgili dönem 1995 yılı sonuna kadar devam etmiĢ ve Türkiye 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği‟ne dahil olmuĢtur.

Türkiye geçiĢ döneminin tamamlanması ve gümrük birliği üyeliğinden sonra 10-11 Aralık 1999 tarihinde Helsinki zirvesinde AB‟ye aday ülke olarak oybirliğiyle kabul edilmiĢtir. Bu zirve neticesinde 4 Aralık 2000 tarihinde Katılım Ortaklığı Belgesi kabul edilmiĢtir. Bu belgede Türkiye‟nin üye oluncaya kadar kısa ve orta vadede gerçekleĢtirmesi gerekenler belirlenmiĢtir. GerçekleĢtirilmesi gereken Kopenhag ekonomik ve siyasi kriterlerine uyum düzenlemelerinin yanında AB müktesebatına uyumun sağlanması konuları bulunmaktadır. Bu konuda Türkiye‟nin hazırladığı Ulusal Program 26 Mart 2001 tarihinde Avrupa Komisyonu‟na sunulmuĢtur. Ulusal Program‟ın sunulmasıyla baĢlayan dönem 2009 yılı itibariyle devam etmektedir. Bu dönem zarfında 2004 yılında on, 2007 yılında iki toplam oniki yeni üye birliğe dahil olmuĢtur ve birliğin üye sayısı 27‟ye ulaĢmıĢtır. 248

Çeken‟e (2002) göre Türkiye ile AB arasındaki uzun yıllardır devam eden siyasi ve ekonomik iliĢki nedeniyle AB ülkelerinden Türkiye‟ye yönelik DYS yatırımları sürekli bir

248

artıĢ göstermiĢtir. ÇeĢitli süreçler sonucu günden güne AB müktesebatına uyum konusundaki ilerlemeler, gümrük birliği, iĢleyen bir serbest piyasa ekonomisi ve 70 milyonun üzerindeki nüfusu ve tüketim yapısıyla Türkiye DYS yatırımları için çekici bir durumdadır.249

AĢağıdaki tabloda 2004-2008 yılları arasında Türkiye‟ye DYS giriĢleri kaynak ülke bazında verilmiĢtir. Bu tablodan da görüleceği gibi Türkiye‟ye gelen DYS mikatırnun önemli bir kısmı AB ülkelerinden gelmektedir ki bu oran 2004-2008 arasında gelen toplam DYS‟nin %72‟sini oluĢturmaktadır. Bu bakımdan AB Türkiye için çok önemli bir DYS kaynağıdır. Tablo 44: Türkiye’ye DYS GiriĢlerinin Ülkelere Göre Dağlımı

Ülke/ (milyon USD) 2004 2005 2006 2007 2008

AB Ülkeleri 1,027 5,006 14,489 12,600 11,008 Almanya 73 391 357 954 1,048 Fransa 34 2,107 439 368 680 Hollanda 568 383 5,069 5,443 1,767 İngiltere 126 166 628 702 2,281 İtalya 14 692 189 74 219 Diğer AB Ülkeleri 212 1,267 7,807 5,059 5,013

Diğer Avrupa Ülkeleri (AB Hariç) 6 1,646 85 373 289

Afrika Ülkeleri -- 3 21 5 83

A.B.D. 36 88 848 4,212 848

Kanada 61 26 121 11 24

Orta -Güney Amerika ve Karayipler -- 8 33 494 60

Asya 60 1,756 1,927 1,405 2,129

Körfez Ülkeleri 43 1,675 1,783 311 1,746

Yakın ve Orta Doğu Ülkeleri 11 3 127 297 223

Diğer Asya Ülkeleri 6 78 17 797 160

Diğer Ülkeler -- 2 115 36 1

Toplam 1,190 8,535 17,639 19,136 14,442

Kaynak: T.C. Hazine MüsteĢarlığı, www.hazine.gov.tr

Türkiye‟de son yıllarda DYS‟nin parasal değeri yanında Ģirket sayısında da çok ciddi artıĢlar sağlanmıĢtır. ġirket sayıları bazında konuyu incelediğimiz de 2008 yılı sonu itibariyle toplamda %55, 2004-2008 arasında %56 gibi yüksek bir oranın AB ülkelerinden sağlandığı

249 Çeken, Hüseyin, “Avrupa Birliğinde Doğrudan Yabancı Sermaye Hareketleri ve Türkiye”, Balıkesir

görülmektedir. AB ülkelerinden gelen DYS‟nin sermaye tutarı bazında %72, Ģirket adedinde %55 sonucunun çıkması ise AB ülkelerinden gelen sermayenin ortalamada Ģirket baĢına diğer ülkelerden gelen doğrudan yabancı sermayeye göre daha yüksek olduğu sonucu çıkmaktadır. 2004-2008 arasında gelen DYS miktarı toplamda Ģirket baĢına 3.86 milyon dolar olmasına karĢın AB‟den gelen DYS miktarı Ģirket baĢına 4.99 milyon dolar olarak gerçekleĢmiĢtir. Bu toplamdan AB ülkelerini çıkardığımız zaman diğer ülkelerden gelen DYS miktarının Ģirket baĢına tutarı 2.42 milyon dolar olarak AB ortalamasının ancak %48‟dir.

Tablo 45: Uluslararası Sermayeli ġirketlerin Sayısının Ülkelere Göre Dağılımı

Ülkeler 1954-2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 1954- 2008 (Kümül) Toplam AB Ülkeleri 2,787 436 1,006 1,545 1,979 2,084 1,789 11,626 Almanya 925 137 355 469 556 563 595 3,600 Hollanda 467 65 138 192 270 255 286 1,673 İngiltere 351 67 130 308 461 456 248 2,021 Diğer AB Ülkeleri 1,044 167 383 576 692 810 660 4,332

Diğer Avrupa Ülkeleri (AB Hariç) 585 134 265 320 372 492 548 2,716

Afrika Ülkeleri 83 30 37 55 43 47 52 347

Kuzey Amerika 349 53 98 111 136 165 149 1,061

A.B.D. 326 44 87 97 113 132 130 929

Kanada 23 9 11 14 23 33 19 132

Orta ve Güney Amerika, Karayipler 39 5 12 16 10 21 12 115 Yakın ve Orta Doğu Ülkeleri 1,060 255 349 380 410 506 567 3,527

Azerbeycan 91 37 51 55 81 120 136 571

Irak 161 38 46 57 73 112 88 575

İran 319 102 123 121 109 106 139 1,019

Diğer 489 78 129 147 147 168 204 1,362

Diğer Asya 328 102 151 163 165 278 233 1,420

Çin Halk Cum. 98 41 56 32 22 42 46 337

Güney Kore Cum. 47 12 16 18 12 24 13 142

Diğer 183 49 79 113 131 212 174 941

Diğer Ülkeler 63 14 30 23 54 36 47 267

Toplam 5,294 1,029 1,948 2,613 3,169 3,629 3,397 21,079 Kaynak: T.C. Hazine MüsteĢarlığı, www.hazine.gov.tr

Halıcıoğlu‟nun (2001) Türkiye‟nin GB‟ne (Gümrük Birliği) dahil olmasının DYS giriĢlerine etkisi üzerine 1975-1999 dönemini ele alarak yaptığı ekonometrik çalıĢmada GB‟nin çeliĢkili sonuçlar oluĢsa da genelde pozitif yönlü bir etkiye sahip olduğu sonucuna

ulaĢılmıĢtır. Aynı çalıĢmada DYS giriĢi ile Türkiye‟ye piyasa hacmi ile pozitif kat zayıf bir iliĢkinin, düĢük iĢgücü maliyeti ile önemli ve pozitif bir iliĢkinin varlığı tespit edilmiĢtir. Ayrıca reel döviz kuru ile DYS giriĢi arasında önemli bir iliĢkiye rastlanılmamıĢtır. Halıcıoğlu bu sonuçlara göre uzun vadede GB‟nin DYS giriĢine etkisinin artabileceği sonucuna ulaĢmıĢtır.250

Deichmann, Karidis ve Sayek (2003) tarafından yapılan ekonometrik çalıĢmada Türkiye‟ye gelen DYS için yatırım kararını etkileyen belirleyiciler tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢmada AB‟den gelen DYS için önemli parametreler, finans sektörünün geliĢmiĢliği, iĢgücünün kalitesi, deniz taĢımacılığı ve kiĢi baĢına GSYH alarak tespit edilmiĢtir. Bu alandaki geliĢmeler AB‟den Türkiye‟ye gelecek DYS miktarını olumlu yönde etkileyecektir.251

Sayek‟in (2007) ekonometrik çalıĢmsında Türkiye‟nin AB‟ye giriĢi için yapılan görüĢmeler ve bunların sonucu yapılan reformların Türkiye‟yi DYS için çekici hale getirdiği belirtilmektedir. Ayrıca satınalma gücü ve kiĢibaĢına düĢün GSYH‟nın Türkiye‟ye DYS giriĢini belirleyen önemli faktorler olduğunu görülmektedir. Yabancı yatırımcılar küresel ekonomiye entegre ve ticari olarak dıĢa açık ülkeleri tercih etmektedirler. Türkiye bu nedenle iç piyasadan ziyade ihracat amaçlı ÇUġ‟ler için çekici bir ülkedir. ÇUġ‟lerin yatırım kararlarında enflasyonun önemli bir faktör olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. ÇalıĢmada sosyal altyapının (elektrik kullanımı ve kaçaklar, telefon hattı sayısı, uluslararası telefon görüĢmeleri, karayollarının yapısı, mobil telefon sayısı) ve kamu bütçesinin tahsisinin DYS giriĢini etkileyen faktörler olduğu belirtilmiĢtir.252

Türkiye‟nin Avrupa Birliği Komisyonuna 2001 yılındaki Ulusal Program‟ın dördüncü maddesi “Sermayenin Serbest DolaĢımı” baĢlığı altında toplanmıĢtır ve bu maddenin birinci konusu Türkiye‟deki tüm sektörlerde (AB menĢeli) yabancı sermaye yatırımlarının önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılması, ikinci konusu ise AB vatandaĢları ve tüzel kiĢilerinin gayrimenkul ediniminin önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılmasıdır. Bu çerçevede çıkartılan Doğrudan Yabancı Sermaye Kanunun ile yabancı sermaye önündeki engeller

250 Halıcıoğlu Ferda, “An Econometric Analyis of Foreign Direct Investment Flow into Turkey from the Major

Global Regions”, International Conference in Economics V, Economic Reearch Center, Midle East Technical University, Ankara, September 2001

251 Deichmann, J., Karidis S., Sayek S., “Foreign Direct Investment in Turkey: Regional Determinanats”,

Journal of Applied Economics, Volume:35, Issue:16, March 2003, ss.1767-1778

252 Sayek, Selin, “FDI IN TURKEY: THE INVESTMENT CLIMATE AND EU EFFECTS”, The Journal of

kaldırılmıĢ ve Türkiye bu konuda oldukça liberal bir kanuna kavuĢmuĢtur. Ayrıca yine bu madde çerçevesinde 2644 sayılı Tapu Kanunu ve 442 sayılı köy kanununda yapılan değiĢikliklerle yabancıların gayrimenkul edinmeleri iliĢkin maddeler yeniden düzenlenmiĢ ve karĢılıklılık ilkesine göre yabacıların gayrimenkul edinmeleri serbest bırakılmıĢtır.

Türkiye‟nin AB müktesebatına uyum sürecinde gerçekleĢtireceği yasal reformlar ve Kopenhag ekonomik ve siyasi kriterlerine uyum çerçevesinde gerçekleĢtireceği reformlar AB merkezli Ģirketlerin Türkiye‟ye olumlu bakmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca bu süreçte gerçekleĢtirilen her ilerleme Türkiye‟yi AB üyeliğine ve AB standartlarına ekonomik, hukuksal ve sayasal olarak yaklaĢtıracağından dolayı gerek AB merkezli Ģirketler gerekse diğer ÇUS‟lar için Türkiye çekiciliğini arttıracaktır.

Benzer Belgeler